- Turizm Kültür Kimlik

Adsense kodları


Turizm Kültür Kimlik

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Thu 7 June 2012, 02:15 pm GMT +0200
Turizm, Kültür, Kimlik
Mustafa Fuat ER • 54. Sayı / EDİTÖRÜN NOTU


Biliyorsunuz, Fransa'da “Türk Mevsimi” etkinlikleri düzenleniyor. Temmuz 2009'dan Mart 2010'a kadar sürecek olan etkinlikler kapsamında 70'i aşkın kentte 400'ün üzerinde sanatsal ve kültürel faaliyetle Türkiye’nin tanıtılması planlanıyor. İlk bakışta ülkenin tanıtılması bakımından takdir edilecek bir faaliyet olarak görülebilir. Fakat tanıtımın hangi değerler üzerinde yürüdüğünün de iyi okunması gerekiyor.

Bu bakımdan etkinliğin açılışı sözkonusu değer veya “imaj” stratejisini göstermesi bakımından manidardı. Açılış Paris’te, Eyfel Kulesi’nin önünde gerçekleştirildi. Mercan Dede konseriyle, Anadolu Ateşi ise dans gösterisiyle gecede yer aldı. Yani turist bakışa uygun, tasavvufun “new age” formuyla, yerel ezgilerin dans eşliğinde görünüme sunulduğu (oryantalist) bir Türkiye imajı tercih edildi.

Bu imaj tercihinin ne kadar üzerinde durulsa az. Çünkü turizm sadece dışarıya yönelik bir temsilden ibaret değil. Ziyaretçilere sunulan mekânla, mekânın ziyaretçiye göre biçimlendirilmesiyle birlikte kimlik de dönüşüyor.

Mostar, bu ay bu kaygıyı, turizm-kültür-kimlik arasındaki gerilimi dile getiriyor. Yusuf Kaplan, turizmin ve “turist bakış”ın doğasını kendi üslubuyla tanımlıyor ve mevcut duruma sert bir eleştiri getiriyor: “Turizm olgusu ve sunduğu turist bakışı, hem insana, hem tabiata ve hem de medeniyet birikimlerine ve değerlerine yeni saldırı biçimlerinden başka bir işlev görmüyor”. Volkan Marttin, Çanakkale turizminin pratik sorunlarını dile getirirken, Ahmet Murat “içerdeki” turist bakışı yeni orta sınıfın İstanbul tahayyülü bağlamında değerlendiriyor. Alper Çeker ise bir edebiyat turizmi olasılığını sorguluyor.

Bu arada, belirtelim, kapaktaki fotoğraf Çanakkale Savaşı kahramanı Seyit Onbaşı’nın heykelini, daha doğrusu yeni heykelin yerleştirilmesini gösteriyor. Siz söyleyin: Heykelin bir türlü kendini bulamaması, kültürü, geçmişi, kendimizi ifadedeki kararsızlığımızın da bir göstergesi değil mi?

Bu sayıda ayrıca, geçtiğimiz ay Doğu Türkistan’da gerçekleşen vahşeti anlamamızı kolaylaştıracak önemli bir araştırma yer alıyor. Cüneyt Yenigün’ün kaleme aldığı çalışma, meseleyle ilgili detaylı ve geniş bir bakış sunuyor. Ayrıca, Dünya Uygur Kongresi Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk ile yapılan söyleşi de Doğu Türkistan’la ilgili bilinmeyen, açıklanmayan bilgiler içermesi bakımından mühim.

Bu ay, Türkiye’nin önemli tarihçilerinden Kemal Karpat’la yapılan bir söyleşiye de yer veriyoruz. Karpat, Türkiye’deki tarih anlayışına, tarih eğitimine ve tarihyazımına kuşatıcı bir yerden bakıyor.

Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle…