- Toplumsal Hayatta Kadın

Adsense kodları


Toplumsal Hayatta Kadın

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
neslinur
Wed 14 July 2010, 12:50 pm GMT +0200
b. Toplumsal Hayatta Kadın
 

İslâmiyet, sosyal hayattan dışlanmış olan kadına eşitliği sağlamıştır. [350]Kadınlar mabetlere gidebilirler. [351]Dolayısıylada pazara çıkıp alışveriş yapabilirler. Eğitim kurumla­rına gidip eğitim alabilirler. Bu konuda erkekten farklı değil­dirler.

Hz. Peygamber onların mescide gitmelerini teşvik etmiş­tir. Eğer mescidin toplumsal hayatın, tüm aktivitelerin merke­zi olduğu düşünülürse, o teşviğin kapsamı daha da iyi anlaşılır.

Mescit, İslâm'ın ilk devirlerinde, kararların müzakere ve münakaşasının yapıldığı bir toplantı yeri olarak bir nevi hükümet konağı vazifesi görüyordu. Devlet işlerinin merkezi idi. Hz. Peygamberin sohbet yoluyla yaygın eğitimi en çok gerçekleştirdiği yer olduğu gibi ayrıca Suffe'nin bir okul gibi çalışmasından dolayı orada örgün eğitim de yapılıyordu.

Mescidin bu işlevleri göz önüne alındığında, kadınların mescide gidişinin tek amacını ibadet olarak görmek bizi eksik sonuçlara götürür. Tıpkı cemaatle namazın 27 kat üstün olması­nın tek sebebinin, ibadet yapmak olmadığı gibi. Namazı cami­de cemaatle kılmanın ödülünün bu kadar büyük oranda olması, Müslümanların toplumsal hayata iştirakini teşvik etmek için­dir. Aynı mantık herhalde kadınlar İçin de geçerlidir. Öyle ise, mescide gitmeye izin vermek, aynı zamanda toplumsal ha­yata girmelerine izin vermek anlamına gelmekte olduğu rahatça söylenebilir.

Peygamberimizin, onların camiye gitmelerini teşvik et­mesinin sebebinin, onların toplumsal hayata İştiraklerini sağ­lamak olduğu rahatça söylenebilir.

Bayram namazlarına kadının iştirakini sağlamayı da adetâ topluma farz bir yükümlülük olarak belirtmiş, istisnasız bütün kadınların (durumları uygun olmasa da) bayram nama­zına katılmasını istemiş, giyeceği olmayan kadınlara giyecek temin edilmesini emretmiştir. Kendi döneminde de kadınları bayram namazına iştirak ettirmiştir. [352]BöyIece kadınların toplumsallaşmasını sağlamak istemiştir.

Kadınlar isterlerse cepheye gidip savaşabilirler, [353]geri hizmetlerde çalışabilirler. Kadının cepheye gidip savaşa iş­tirak edebilmesi onun toplumsal konumunda adetâ bir ihtilâl meydana getirmiştir. Çünkü İslâm gelinceye kadar kadının a-dının olmayışında en önemli gerekçe, onun savaşlara iştirak edememesi idi. Dolayısıyla İslâm'ın getirdiği devrime göre, kadının savaşlara gidebilmesi, onun çalışma ve toplumsal ha­yata da iştirak edebileceğinin en önde gelen delili olmaktadır. Kadın çalışabilir. Para kazanacak herhangi bir işi yapabilir. Kadının çalışma hakkı vardır. [354]Fakat aile hayatı tam bir dayanışma içinde geçmektedir. Kadın erkeğe, erkek kadına elbise görevi görmektedir. Bu bakımdan erkeğin eksiklerini amamlaması son derece doğaldır. Burada gözden kaçırılma­ması gereken nokta, ailenin sevgi ve rahmet ortamı olduğu ger­çeğidir. Eğer kadının çalışması bu ortamı bozmuyorsa çalışma­sında bir sakınca yoktur. Fakat, ev işleri ve çocukların bakımı konusunda bîr boşluk ortaya çıkar da, bu durum, evlilikteki ahengi ve sevgi ortamını zedelerse, o zaman konu bu duruma göre tekrar ele alınmalı, aile içinde müzakere edilmelidir.

Ailedeki sevgi ve rahmet ortamı, kadının çalışmasına engel olacak bir gerekçe olduğu gibi çalışmasını sağlayacak da bir sebeptir. Eğer ailenin maddî gelirinin azlığı, evlilikteki sevgi ve şefkat ortamını bozuyorsa bu sefer de çalışması zarurî­dir. Çünkü onun çalışması ve aile bütçesine katkıda bulunması, gelir azlığından dolayı sevgi ve şefkat ortamının bozulmasını önleyecek, aile hayatının huzurlu bir şekilde devamını sağla­yacaktır.

Arap örfünün etkisi ile tarih içinde ortaya çıkan, kadının sokağa çıkmaması, erkeklerle konuşmaması, eğitim kurumla­rına gitmemesi gibi kadınları toplumsal hayatın dışına iten uygulamalar, zaman içinde kendiliğinden yok olmuştur. Bunla-nn kaldırılması için de bir dayatma olmamış, toplum kendi kendine bunları kaldırmıştır. Müslüman kadın bugün bunların hepsini yapabilmektedir. Bu tür âyetten kaynaklanmayan hü­kümler, zamanla toplumsal değişme ile birlikte değişebilmek­tedir. Dün sokağa yalnız başına çıkamayan kadınlar, bugün toplumsal hayata iştirak ediyorlar. Çalışıyorlar, alışverişe çıkıyorlar, cemiyetlere, vakıflara üye olup sosyal faaliyet­lerde bulunuyorlar. Bunun için bu gibi sorunları zamanın hal-letmesine bırakmak, toplum mühendisliği yapmaktan çok da­ha iyi ve olumlu sonuç vermektedir [355]

Yehma
Wed 10 October 2018, 11:08 am GMT +0200
İslam kadına değer veren bir dindir. Kadına toplum içinde olması gerektiği, çarşı pazara gidebilme, eğitim alabilme, camiye gidebilme, bayram namazına kılabilme, zaruri durumda çalışabilme gibi haklar vermiştir. Kadının toplumsal hayatta bulunması önemlidir. Sadece eve kapamak doğru değildir. Kadınlar evlatlarımızı yetiştiren analarımızdır. O yüzden kendilerini geliştirme ve öğrenmeye ihtiyaçları vardır.

Hamuş Vaveyla
Wed 10 October 2018, 12:03 pm GMT +0200
Rabbim razı olsun İslamın kadına verdiği değeri çok güzel anlatmışsınız..

ceren
Wed 10 October 2018, 02:29 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri islama uygun şekilde değer gören  yaşayan kadınlardan eylesin inşallah. ..