- Teyemmüm

Adsense kodları


Teyemmüm

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Tue 5 April 2011, 06:05 pm GMT +0200
7. Teyemmüm [235]

 

18. Abdurrahman ibn Ebzâ'dan rivayet edilmiştir: "Adamın biri, Hz. Ömer'e gelip:

Doğrusu ben cünüp oldum. Fakat su bulamadım' dedi. Ömer:

Namaz kılma' diye cevap verdi. Bunun üzerine Ammâr b. Yâsir:

Hatırlar mısın, Ey Müminlerin Emiri! Hani senle ben, bir seriyyede [236] idik. İkimizde cünüp olmuştuk, fakat su bulamamıştık. Sen na­maz kılmamıştın. Fakat ben, toprakta yuvarlanıp [237] (sonra da) nama­zımı kılmıştım. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v):

Sana sadece ellerini yere vurman, sonra (ellerine bulaşan topra­ğı) üfürmeni, sonra da ellerinle, yüzüne ve kollarına mesh etmen ye­terdi' buyurmuştu dedi. Bunun üzerine Ömer:

Ey Ammâr! Allah'tan kork1 dedi. Ammâr:

İstersen, bunu hiç söylememiş olayım' dedi. Ömer:

(Bu teyemmüm olayından) üzerine aldığın sorumluluğu sana bı­rakıyoruz1 dedi.[238]

Ebu Davud'un rivayeti ise şu şekildedir:

(Abdurrahman ibn Ebzâ der ki:) Ben, Ömer'in yanında idim. Adamın biri gelip:

Biz, bir - iki ay bir yerde kalıyoruz. (Dolayısıyla cünüp olup su bulamıyoruz. Ne yapalım)' dedi. Ömer:

Ben olsam, su buluncaya kadar yıkanmam' cevabını verdi. (Orada bulunan) Ammâr:

Hatırlar mısın, Ey Müminlerin Emiri! Hani seninle deve (güt­mek) de İdik. İkimizde cünüp olmuştuk. Bunun üzerine ben, yerde yu­varlandım. Resulullah (s.a.v)'a gelip durumu anlattım. Resulullah (s.av):

Şöyle yapman sana yeterdi' buyurup (daha sonra) ellerini yere vurdu, sonra ellerine üfledi, sonra da elleriyle yüzünü ve kolunun yarı­sına kadar kollarını mesh etti' dedi. Ömer:

Ey Ammâr! Allah'tan kork' dedi. Ammâr:

Ey Müminlerin Emiri! Allah'a yemin ederim ki, eğer istersen bu olayı ebediyen (bir daha) söylemem' dedi. Bunun üzerine Ömer:

Hayır, Allah'a yemin ederim ki, teyemmüm olayından üzerine al­dığın sorumluluğu sana bırakıyorum' dedi.[239]

Yine Ebu Davud'un bu hadis ile ilgili diğer bir rivayeti ise şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v):

Ey Ammâr! Şöyle yapman sana yeterdi' buyurdu.

Daha sonra Peygamber (s.a.v) ellerini bir kere yere vurdu, sonra bir elini diğer eline vurdu, sonra yüzünü ve dirseklerini aşmadan, kollarının yansına kadar mesh etti.[240]

Yine Ebu Dâvud, bu kıssa ile ilgili başka bir rivayeti şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v):

 (Ey Ammâr!) Sana sadece şunu (yapman) yeterdi' buyurdu.

Daha sonra Peygamber (s.a.v) elini yere vurdu, sonra eline üfledi, sonra da yüzünü ve ellerini mesh etti."

(Hadisin ravisi) Seleme şüphe edip: "Bu hadiste, (Resulullah'ın,) dir­seklere kadar mı, yoksa bileklere kadar (manasına gelen bir şey) mi (dediğini) bilmiyorum' dedi. [241]

Yine Ebu Davud'un bu hadisle ilgili bir rivayetinde Ammâr b. Yâsir şöyle der:

(Ammâr b. Yâsir der ki:) Peygamber (s.a.v)'e teyemmümü sordum. Bunun üzerine bana, hem yüz ve hem de eller için bir defa [242] (yere elle­rimle) vurmamı emretti. [243]

Yine Ebu Davud'un bu hadisle ilgili diğer bir rivayeti de şu şekildedir:

Katâde'ye teyemmümün hükmü soruldu. O da, Ammâr'm: Resulullah  (s.a.v),  (bana, yüzü ve) dirseklere kadar (ellerimi mesh etmemi emretti)' dediğini haber verdi.[244]

Nesâî'nin bir rivayetinde Ammâr b. Yâsir şöyle der:

Resulullah (s.a.v) İle birlikte toprakla teyemmüm yapıp yüzlerimizi, omuzlarımiza kadar [245] mesh ettik. [246]

Tirmizî ise bu hadisi şu şekilde rivayet etmiştir:

Peygamber (s.a.v), Ammâr'a, yüz ve eller için teyemmümü emretti.[247]

Tirmizî der ki: Ammâr b. Yâsir'in şöyle dediği rivayet edilmiştir:

"Peygamber (s.a.v) ile birlikte omuzlara ve koltuklara kadar (meshi ulaş­tırarak) teyemmüm ettik.[248]


[235] Teyemmüm" kelimesi sözlükte; bir İşe yönelmek, bir şeyi kast etmek" anlamına gelir. Dinî literatürde ise; suyu temin etme veya kullanma imkanının bulunmadığı dırımlarda büyük ve küçük hükmî kirliliği gidermek maksadıyla temiz toprak veya yer cinsinden sayılan bir maddeye sürülen ellerle yüzü ve iki kolu mesh etmekten ibaret hükmî temizlik demektir. Abdest ve gusül normal durumlarda suyla yapılan ve maddî bir temizlenme özelliği taşıyan hükmî bir temizlik iken teyemmüm istisnai hallerde başvurulan, abdest ve gusül yerine ge­çen sembolik bir işlemdir. İslam'ın, mükellefler için böyle bir İmkanı getirmiş olması, hem namaz başta olmak üzere İbadetlerin yerine getirlmesine önem vermiş olmasının ve hem de kolaylığı ilke edinmiş olmasının sonucudur. Hanefilere ve Mâlikilere göre, teyemmümde, tertip şart değildir.

Hanefi alimlerinden bazıları, Abdullah ibn Abbâs hadisine dayanarak, suyu kullanma İm­kanı olduğu halde abdestin yerine teyemmümün caiz olduğunu söylemişlerdir. Bu hadis İçin b.k.z: Ebu Dâvud, Taharet 122 (329)

Kur'an'da teyemmüm İmkanıyla ilgili olarak şöyle buyurulmaktadır: "Eğer hasta olur veya yolculukta bulunursanız yada biriniz ayak yolundan gelirse veyahut kadınlarla te­masta bulunur da su bulamazsanız, temiz toprakla teyemmüm edin. Onunla yüzle­rinize ve kollarınıza mesh edin" (Mâide: 5/6)

Teyemmümle ilgili bu hüküm, hicretin 5. yılında inmiş olup Hz. Peygamber (s.a.v) tara­fından uygulamalı olarak gösterilmiştir, (ç)

[236] Seriyye: Hz. Peygamber (s.a.v)'in bizzat katılmayıp kendi yerine bir komutan eşliğinde gönderdiği askeri birliğe verilen isimdir, (ç)

[237] Ammâr, burada ictihad etmiş ve cünüplük halinin abdesteizliğe benzemediği zannıyla te­yemmümü gusle kıyas etmiştir. Ayrıca bu olayda, Ammâr'ın, teyemmümün asimi bildiği anlaşılmaktadır.

Yine Resulullah (s.a.v) zamanında sahabenin içtihadı caiz midir?, değil midir meselesi Fıkıh Usulü alimleri arasında ihtilaflıdır. Esah olan görüşe göre, caizdir, (ç)

[238] Buhârî, Teyemmüm 4, 5, 7, 8; Müslim, Hayz 112 (368); Ebu Dâvud, Taharet 121 (322, 323, 324, 326, 327, 328); Nesâî, Taharet 196, 199, 200, 201; Tirmizî, Taharet 110 (144); İbn Mâce, Taharet 91 (569); Ahmed b. Hanbel, 4/320

[239] Ebu Dâvud, Taharet 121 (322)

[240] Ebu Dâvud, Taharet 121 (323}

[241] Ebu Dâvud, Taharet 121 (324)

[242] Teyemmümde, bir vuruşun yeterli olduğunu söyleyen alimler varsa da, İki vuruşun farz ol­duğunu söyleyenler ise Hanefiler, Şâfıîler ve Mâükilerdir. (ç)

[243] Ebu Dâvud, Taharet 121 (327)

[244] Ebu Dâvud, Taharet 121 (328)

[245] İslam alimleri, teyemmümde, el ve kollardan nerelere kadar mesh yapılacağı konusunda üç görüşe ayrılmışlardır:

a. Parmak uçlarından omuzlara kadar mesh edilmesi görüşüdür. Bu görüş, İmam Zühri {ö 124/741)'ye aittir.

b.  Yalnız bileklere kadar mesh edilmesi gerektiğini söyleyenlerin görüşü. Bu görüş ise, Ammâr b. Yâsir'den gelen sahih bir hadise dayanmaktadır.

c. Dirsekler de dahil, dirseklere kadar mesh edilmesi görüşü. Bu görüş; Hanefiler de dahil, cumhurun görüşüdür, (ç)

[246] Nesâî, Taharet 198

[247] Tirmizî, Taharet 110 (144}

[248] Tirmizî, Taharet 110 (144}

Ammârdan gelen bu iki farklı teyemmüm uygulaması şöyle uzlaştırılmaya çalışılmıştır: Te­yemmümün, yüz ve ellerin meshinden ibaret olduğu hakkındaki Ammâr hadisi, hasen-sa-hihtîr. "Omuzlar ve koltuk altları" hadisi ise, "yüz ve eller" hadisine ters düşmemektedir. Çünkü Ammâr, teyemmümde, meshin, omuzlara ve koltuklara kadar ulaştırılmasını Pey­gamber (s.a.v)'in emrettiğini söylemiyor. Sadece "şöyle ve şöyle yaptık" diyor. Ammâr, cünüp olduğunda durumunu Peygamber (s.a.u)'e sorunca, ona, yüzü ve elleri mesh et­meyi emretmiş. O da, Peygamber (s.a.v)'in kendisine öğrettiği gibi yüz ve ellerde karar kıl­mıştır. Çünkü Ammâr, Hz. Ömer'le geçen olayda, Peygamber (s.a.v)'in, kendisine yüz ve elleri öğrettiğini ve kendisinin, Peygamber (s.a.v}den öğrendiği husus üzerinde karar kıl­dığını göstermektedir, (ç)

cesim-6-A
Wed 6 April 2011, 09:47 am GMT +0200
Teyemmüm; ellerinin içiyle yeryüzü cinsinden bir şeye vurup yüzünü yıkar gibi bir defa sıvazlamak, tekrar aynı şekilde vurup, sol eliyle sağ kolunu, sağ eliyle de sol kolunu dirseklerle beraber birer defa sıvazlamak ve bunları temizlenme niyyetiyle, yani rastgele değil de, teyemmüm kastıyla yapmaktır.

Teyemmümün farzı ikidir: niyyet ve yüzü ve kolları sıvazlamak üzere, ellerle iki vuruş. Buna kısaca "iki darp bir niyyet" denir.

Teyemmümün sağlam olabilmesi için; suyu kullanmaktan aciz olmak, teyemmüm edecek şeyin temiz olması, teyemmüm edilen organların heryerini sıvazlamak şarttır.

Toprak, kum, kiremit, tuğla; beton ve taş gibi şeylerle, tozları olmasa dahi teyemmüm yapılır.

Cünüp, âdetli, lohusa ve abdestsizin teyemmümleri aynıdır.

Su soğuk olduğu ve ısıtma imkânı bulamadığı için, hasta olmaktan korkuyorsa gusul yerine teyemmüm yapabilir, ama bu durumda abdest yerine teyemmüm yapamaz. Gusul yerine teyemmüm eder ve ibadetler için ayrıca abdest alır.

Su bulunmadığı sürece teyemmüm abdest gibidir, vakit girmeden de alınabilir ve onunla istenildigi kadar namaz kılınabilir.

Teyemmüm yapmak isteyen kimsenin; su bulma ihtimalı varsa, dörtbir yanına doğru bir ok atımı kadar yeri araması, parası varsa normal olan fiyatla suyu satın alması, su alabileceği bir kimsede su varsa istemesi gerekir. Su bulma ihtimalı yoksa aramaz.

Teyemmüm edecek kimsenin, namazı vaktin sonuna kadar geciktirmesi müstehap (hoş) tır. Belki su bulabilir.

Teyemmümü; abdesti bozan şeyler ve abdeste yetecek kadar suyu kullanma imkânı bulunması bozar. Bu imkân, namazda iken bulunursa o namaz batıl olur ve su ile alınmış abdestle kılınması gerekir. Namaz bittikten sonra bulunursa, tekrar kılması gerekmez.

hafiza aise
Wed 6 April 2011, 08:02 pm GMT +0200
Bu bilgileri bizlerle paylaştığınız için Allah c.c razı olsun kardeşim ...Dua ile

cesim-6-A
Wed 6 April 2011, 08:59 pm GMT +0200
Rica ederi m.

selinay 7b
Tue 7 April 2015, 07:49 pm GMT +0200
teyemmüm;
niyet ettikten sonra temiz toprağa elleri vurup  yüzü ve  kolları  meshedmeye "teyemmüm" denir.abdest ve gusül almak için su   bulunmadığı zaman   veya suya ulaşamadığın zaman teyemmüm  etmek,  abdest veya guslün yerine geçer.
su bulamadığımız zamanlarda teyemmüm abdesti alarak ibadetlerimizi yerine getirebiliriz. bütün bunlardan dinimizin her şartla ibadetlerimizi yapmamıza ne kadar önem verdiğini daha iyi anlaya biliyoruz.

teyemmümün farzları iki tanedir;
1. niyet etmek
2. ellerimizi toprağa vurarak veya toprak cinsinden bir şeye  iki kere vurarak  , birinci vuruşta yüzüzn tamamını , ikinci vuruşta kolları meshetmek.

melda 6D
Tue 7 April 2015, 08:03 pm GMT +0200
Ve Aleykumus Selam. Gusül abdestinin su olmadığı zaman toprak ilede alınacağını bilmiyordum. Öğrenmiş oldum , sağolun. Ama bazı yerlerde kafam karıştı . Hz Ömer 'e hani biz cünüp olmuştuk felan diyor ya

Haktan7/b
Tue 7 April 2015, 08:05 pm GMT +0200
Ve Aleyküm Selam . Sayenizde birçok şey öğrendim . Paylaşım İçin Allah Razı Olsun ...

Hatice Akdağ 7/B
Tue 7 April 2015, 08:17 pm GMT +0200
  Bir müslüman gusletmek veye abdest almak için su bulamazsa veya bulduğu suyu kullanmasına hastalığınınşiddrtlenmesi vs.mevcutsa ,niyet ederek toprak veya toprak cinsinden dır şeyle teyemmün eder.
Şöyle ki niyet edip Euzü-Besmele çekerek bir defa ellerine toprak veya toprak cinsinden birşeue vurup ileri geri sürter.Onunla yüzünü mesheder.İkinci defa ellerini aynı şekilde vurup,ileri geri sürter.önce sağ sonra sol kolunu mesheder.
Paylaştığınız için Allah razı olsun..

Sevgi.
Sun 10 July 2022, 11:00 am GMT +0200
Esselamü Aleyküm. Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim

Bilal2009
Wed 13 July 2022, 03:12 am GMT +0200
Ve aleykümselam Rabbim paylaşım için razı olsun