neslinur
Thu 15 July 2010, 03:59 pm GMT +0200
1. Tevhîd:
Hz. Peygamber'in peygamberlik misyonunun İlk ve en Önemli hedefi Yüce Allah'ın yaratma, yönetme ve mâbud olmada tek ve mutlak güç sahibi olarak tanınmasını ve ona hiçbir Şeyin ortak koşulmamasını temin etmektir. Onun bu hedefi Tevhîd kelimesine yüklenen anlamla ifade edilmiştir.
Tevhîd kelimesinin sözlük anlamı, "birlemek, tek olarak kabul etmek demektir." Terim anlamı ise, "Allah'ı, varlık itibariyle vâcibu'l-vücûd olarak kabul edip, her şeyin yaratıcısı ve idarecisi olarak görmek, ibadetin yalnızca O'na yapılacağına inanmak'tır. Buna göre tanımın dört özelliğinden söz edilebilir.
1. Vâcibu'l-vücûd (varlığı zorunlu) olarak yalnız Allah'ı kabul etmek.
2. Oldurma ve yaratmayı O'na izafe etmek.
3. Yarattıklarını idare ettiğine inanmak.
4. O'ndan başka hiçbir varlığa kulluk yapmamak.
Kısacası, varlığa sahip olmada, yaratmada, mahlûkları idare etmede ve ibadette Allah'ı mutlak varlık olarak kabul etmek, Allah'ın istediği anlamda bir Tevhîd demektir. Tev-hîd'e inanan kişi hayatının her anında külli İradeyi mutlak varlık sahibi, mutlak yaratıcı., mutlak hâkim olarak görmek O Yüce varlığı gönlünde, düşüncesinde ve zihninde birlemek, sonra da buna göre hareket etmek zorundadır. Ferdî ve sosyal her türlü faaliyetlerinde Allah'ı merkeze yerleştirmek, O'nun dışında her şeyi reddetmek durumundadır. Tevhîd, her türlü iyiliğin esasını, her türlü güzelliğin temelini teşkiî etmektedir. Tevhîd sayesinde İnsan tam anlamıyla fizik ötesi âleme yönelebilir. Nefis o âleme girmeye ancak bu sayede kabiliyet kazanabilir [188]
Kur'ân'a göre Mutlak Varlığın her kemâli, ulûhiyyet niteliğinde toplanarak ancak Allah'ta birleşmiştir. İlâh olma,
en büyük sevgi, en büyük saygı ve korku, her türlü övgü ve yüceltme ile ibadete hak sahibi yani mâbud olma demektir. Bu da ancak Allah'a mahsustur. [189]
Tevhîd'in iki boyutu vardır:
a. İnanç Boyutu
b. Amel Boyutu [190]
Hz. Peygamber'in peygamberlik misyonunun İlk ve en Önemli hedefi Yüce Allah'ın yaratma, yönetme ve mâbud olmada tek ve mutlak güç sahibi olarak tanınmasını ve ona hiçbir Şeyin ortak koşulmamasını temin etmektir. Onun bu hedefi Tevhîd kelimesine yüklenen anlamla ifade edilmiştir.
Tevhîd kelimesinin sözlük anlamı, "birlemek, tek olarak kabul etmek demektir." Terim anlamı ise, "Allah'ı, varlık itibariyle vâcibu'l-vücûd olarak kabul edip, her şeyin yaratıcısı ve idarecisi olarak görmek, ibadetin yalnızca O'na yapılacağına inanmak'tır. Buna göre tanımın dört özelliğinden söz edilebilir.
1. Vâcibu'l-vücûd (varlığı zorunlu) olarak yalnız Allah'ı kabul etmek.
2. Oldurma ve yaratmayı O'na izafe etmek.
3. Yarattıklarını idare ettiğine inanmak.
4. O'ndan başka hiçbir varlığa kulluk yapmamak.
Kısacası, varlığa sahip olmada, yaratmada, mahlûkları idare etmede ve ibadette Allah'ı mutlak varlık olarak kabul etmek, Allah'ın istediği anlamda bir Tevhîd demektir. Tev-hîd'e inanan kişi hayatının her anında külli İradeyi mutlak varlık sahibi, mutlak yaratıcı., mutlak hâkim olarak görmek O Yüce varlığı gönlünde, düşüncesinde ve zihninde birlemek, sonra da buna göre hareket etmek zorundadır. Ferdî ve sosyal her türlü faaliyetlerinde Allah'ı merkeze yerleştirmek, O'nun dışında her şeyi reddetmek durumundadır. Tevhîd, her türlü iyiliğin esasını, her türlü güzelliğin temelini teşkiî etmektedir. Tevhîd sayesinde İnsan tam anlamıyla fizik ötesi âleme yönelebilir. Nefis o âleme girmeye ancak bu sayede kabiliyet kazanabilir [188]
Kur'ân'a göre Mutlak Varlığın her kemâli, ulûhiyyet niteliğinde toplanarak ancak Allah'ta birleşmiştir. İlâh olma,
en büyük sevgi, en büyük saygı ve korku, her türlü övgü ve yüceltme ile ibadete hak sahibi yani mâbud olma demektir. Bu da ancak Allah'a mahsustur. [189]
Tevhîd'in iki boyutu vardır:
a. İnanç Boyutu
b. Amel Boyutu [190]