- Tesettür

Adsense kodları


Tesettür

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
neslinur
Mon 5 July 2010, 02:19 pm GMT +0200
TESETTÜR


1. Soru:

--Başörtüsü teferruat mıdır?


--Başörtüsü teferruat değildir, Allah'ın emirlerinden bir emirdir. Allah'ın emirlerinin hepsi muhteremdir.


2. Soru:

--İslâmî ölçülere göre kapanmayan, sadece namaz kılarken örtünen ve buna rağmen kalbim temiz diyen hanımlar için öğüt verip, tavsiyede bulunur musunuz?


--Kalbin temizliği kuru bir iddiadır. Kimsenin kalbi temiz değildir, nice fitne fesat düşünceler vardır. İnsan yalnız kaldı mı, neler getirir şeytan aklına... Hele hele bir kadınla bir erkek bir arada kalsalar, nasıl fitne sokar aralarına, nasıl karıştırır...

Öyle kalb temizliği, palavradır. Kalb temizliği lafla olmaz. Kalbin temizliği ahlâkla olur, ibadetle olur, tâatle olur. Onun için, "Benim kalbim temizdir." demek yetmez.

Namaz kılarken örtünüyormuş, namaz kılıyormuş; güzel... Namaz kılmak iyi bir şeydir. Demek ki, iyi bir şeyi yaparken örtünüyor. O halde, namaz kılarken örtünüp de sair zaman açınmak yanlıştır. Allah'ın emrini tutması lâzım, kapanması lâzım!..

--Peki, kapanmıyorsa ne olacak?

Ordan sevap alır, burdan günah alır. Sevabı günahı ahirette tartılır, nereyi kazanmışsa oraya götürür. Ama sanırım ki, iyi bir sonuca götürmez. Çünkü bu iş şakaya gelmez, tezatlı hayat olmaz. İnsan müslümanlığı tam uygulamalı! İslâm'ı bir bölgede uygulamak, diğer bölgede uygulamamak; İslâm'ı bir zamanda uygulamak, öteki zamanda uygulamamak olmaz. Camide müslüman, dışarda değil; ramazanda müslüman, çıkınca değil; Türkiye'de müslüman, Avrupa'da değil... Böyle şey olmaz! Her yerde müslüman olacak insan, her yerde iyi kul olacak.


3. Soru:

--"En güzel örtünme şekli çarşaftır." diyorlar, siz ne buyurursunuz?


--Estağfirullah!.. Ben bir şey demem. Bizim şeriatimiz, alimlerimiz ne buyuruyor, kitaplarımız ne buyuruyor; mühim olan odur. Yoksa ben Es'ad Çoşan olarak bir şey söylemişim ne kıymeti var...

Fıkıh alimlerimiz diyor ki: "Mühim olan örtünmektir." Örtünmenin şekli: Şeffaf olmayacak, altı görünmeyecek... Bol olacak, uzuvları belli olmayacak... Altı görünürse sayılmıyor, uzuvları belli olursa sayılmıyor.

Buna uygun çeşitli örtünme şekilleri vardır. Örtünme şekilleri, örfe göre değişir. Yâni, Yemen'de başka türlü örtünür, Pakistan'da başka türlü örtünür, İran'da başka türlü örtünür... Hattâ Urfa'da başka türlü örtünür, Aydın'da başka türlü örtünür müslüman... Şekil önemli değil... Mühim olan, ana prensiplere göre, başkalarına gösterilmesi haram olan yerlerini güzelce örtmektir. Çarşaf güzeldir diye bir şey yok...


Çarşaf deyince ilk hatıra gelen, o siyah renkli çarşaftır. Anadolu'nun bir çok yerinde siyahtan başka renkler kullanılıyor. Başka şekiller var... Kimisi tepeden aşağıya kadar oluyor. Kimisi dokuma ehramlar kullanıyor, yünlü bazı kumaşlar kullanıyor. Şekil mühim değil, mühim olan güzelce örtünmesidir.

Kimisi çok güzel bol manto giyiyor, abâye giyiyor, harmânî giyiyor... Başını çok güzel örtüyor. Başından omuzuna başörtüsü güzelce örttüğü için, ne boynu görünüyor, ne başka bir yeri belli oluyor. Çok güzel kıyafet oluyor. Bunların hepsi güzeldir.

Hattâ benim kendi müşâhedem, çarşaf iki parçalı oluyor; ağzıyla böyle ısırarak tutuyor. Ağzıyla konuşacağı zaman bir türlü, eliyle tutmadığı zaman biraz zor... Eliyle bir şey alacağı zaman açılıyor... Çok iyi bir kıyafet değil çarşaf... Çünkü, her zaman tam koruyamıyor, eliyle bıraktığı zaman sağa sola açılabiliyor.

Şimdi kızların çok güzel örtünmeleri var... Hem vücudunu gayet güzel örtüyor, hem boynunu örtüyor; hem de ayaklarına gayet güzel, eşofman gibi bol kıyafetler giyiyorlar, şalvar gibi oluyor. Çok güzel oluyor o zaman, Allah râzı olsun...

Mühim olan güzel örtünmektir. "En güzel örtünme çarşaftır." sözü doğru değil...


4. Soru:

--Kızlar pardesü veya manto altına pantolon giyebilirler mi?


--Manto veya etek veya pardesü altına pantolon giyebilirler. Sadece pantolon giyip de avret yerleri görülecek bir şekilde gezemezler. Yâni, pantolon giymek yasak değil; pantolonu üstünden etekle, pardesü ile veya entari ile örttü mü, pantolon giymek çok iyi... Çünkü pantolon daha iyi koruyor. Düşse de, bayılsa da hiç bir yeri açılmayacak, saçılmayacak. Tesettür bakımından uygun olduğundan pantolon iyi...

Peygamber Efendimiz, şalvar giyenlere, "Allah onlara rahmet eylesin, rahmetine gark eylesin..." diye dua etmiş. O devirde tabii şalvar dikmek, giymek de kolay değil; teşvik etmiş. Şöyle bir peştemal gibi bir şeyi bürünüp öyle gezerlermiş. Kumaş yok, terzi yok, iplik yok, iğne yok... Bizim sahip olduğumuz şartlar yok...

Dünyanın bir çok yerinde böyledir. Malezyası, Hindistan'ı, Pakistan'ı, Afrika'nın bir çok yerleri hâlâ böyledir. Ne yapsın, böyle örtünüyor; içine bizim giydiğimiz gibi bir don giyemiyor. Ama içdonu giymek, şalvar giymek, pantolon giymek tesettürü sağladığı için, erkek için de iyidir, kadın için de çok iyidir.

Ama kadın, pantolonu giyer de üstüne bir şey giymezse çok fenâ oluyor. Niye fenâ oluyor?.. Câzibedar oluyor, haram yerler meydana çıkıyor. Bu sefer daha büyük günah oluyor. Örtünmüş olmuyor.

Örtünmenin esasını her zaman burda söylüyorum: Örtünmede vücut hatları örtülecek, belli olmayacak. Vücudun hatları saklanacak!.. Ne diyor:

(Velâ yübdîne zînetehünne) "Kadınlar zînetlerini izhar etmesinler, göstermesinler!" buyruluyor Kur'an-ı Kerim'de... Zînet nedir?.. Göğüs zînettir, kalça zînettir, bel zînettir, gerdan zînettir, saç zînettir; göstermeyecek bunları!.. Başını örtecek, saçını örtecek, boynunu örtecek... Vücudunu da bol bir şeyle örtecek ki, görünmesin!.. Göründü mü, veyahut belli oldu mu; olmaz!..

--Efendim böyle şey olur mu, Fâtıma Ana gömleği gibi?..

--Tabii ya, bak ne güzel söyledin, Fâtıma Ana gömleği diye... Bol olacak tabii...


Hacca gidiyor hacı hanımlar, köylü hacı teyzeler... Güzel, entarisi bol, omuzdan büzgülü, bol yapmış. Beline bir kuşak sarmış. Yâ kim söyledi sana bu kuşağı sar diye?.. Bir kuşak bağlamış, iyi olmamış. Neden?.. Her şeyi meydana çıkmış.

Pakistanlı hanımlar geliyor hacca... Onları memleketi çok sıcak galiba; başına incecik bir tül örtmüş, incecik bir tülden blüz yapmış... Terliyor da... Haydii, çıplak gibi oluyor. Kâbe-i Müşerrefe'yi tavaf ederken, orada namaz kılarken, bu kıyafetle oraya gelinir mi?.. Bunların hocaları yok mu, söylemez mi?.. Hocaların söylemesi lâzım!..

Olmaz böyle, bu tesettür değil... Altını göstermemesi lâzım!.. Altı göründü mü, tesettür değil... Şekli belli oldu mu tesettür değil... Erkek için de öyle... Şimdi kadın için söylüyoruz.

Erkek de bir blue-jean pantolon giyiyor; önü arkası boğum boğum, yumuk yumuk her tarafı meydanda... Olmaz! Namaz da olmaz. Arkasındakinin namazını da bozar.

Niye hocaefendiler cübbe giyip mihraba geçiyor?.. Tesettürü sağlasın diye... Erkeğin de tesettürü var, erkeğin de bir yerlerinin belli olmaması lâzım!.. Olmaz öyle şey...

Onun için, kızlar mantonun altına, eteğin altına, pardesünün altına pantolon giyebilirler. Pantolon yasak değil... Üstüne bir şey örtmeden, sırf pantolon giymek tahrik edici oluyor; o doğru değil...


5. Soru:

--Sarığın uzunluğu ve eni ne kadar olmalıdır? Sarık kefen midir?


--Sarığın boyu hakkında standart bir ölçü yoktur. Şu vardır: Sarığının dolaması ne kadar çok olursa, sevabı o kadar çok olur. Biraz uzunca tutturmakta fayda vardır.

Sarık kefen değildir amma, bizim dedelerimiz şehid olmağa giderken, --şehidin kefene de ihtiyacı yok ama-- kefenini de başlarına sarık diye dolamış, öyle gitmişler. Öyle bir durum var... Sarık başka, kefen başka...

Sarık sarmanın sevabı vardır. Namazı yetmiş kat daha sevaplı oluyor. Sarabilirse insan, sarar. Ne kadar çok sargısı olursa, sevabı fazla oluyor. Demek ki, biraz meleklerin kıyafeti gibi heybetli olacak. Ucunu da arkadan sarkıtırdı Peygamber Efendimiz, aşağı doğru... Öyle yapmağa çalışırsınız.


6. Soru:

--"Sarığın uç kısmını arkaya sarkıtmak mekruhtur." diyen hocalarımız var; bu konuda açıklama yapar mısınız?


--Sarığın ucunun arkaya sarkıtılması sünnettir. Peygamber SAS Efendimiz'in yaptığı bir işlemdir. Onun yaptığı iş mekruhtur denilemez.

Efendimiz sadece kalensüve denilen takke ile namaz kıldı. Sarık sararak da namaz kıldı. Takke olmadan sırf sarık sararak da namaz kıldı. Sarığın ucunu böyle iki omuzunun arkasına doğru uzattığı için, böylesi sünnete daha uygundur. Ama imamlarımızın giydiği sarıklar gibi sarıklar da olur. O da nihayet sarıktır, o sevabı kazanmaya vesile olur.