- Teşekkürler

Adsense kodları


Teşekkürler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Wed 4 July 2012, 01:25 pm GMT +0200
Teşekkürler
Mustafa Fuat ER • 60. Sayı / EDİTÖRÜN NOTU


Bildiğiniz gibi geçtiğimiz mayıs ayından bu yana Mostar daha genç bir ekip tarafından hazırlanıyor. Bu süre zarfında dergi hem tasarım hem içerik olarak değişti, hâlâ da değişiyor. Değiştiği için de eleştirilerin odağı oluyor. Ki bu eleştirilerin büyük çoğunluğunu “Okur Görüşü”nde sizlerle paylaşıyoruz. Eleştirilere, bizi yerden yere vuranlara bile önem veriyoruz. Bu hem okura saygımızdan hem de giriştiğimiz yeni derginin okurla birlikte şekillenmesini istememizden kaynaklanıyor.

Geçtiğimiz on sayılık süre heyecan verici olduğu kadar zorluklarla dolu bir dönemdi bizim için. Detaylardaki hatalar, bitmeyen keşkeler, yoğun çalışma saatleri bizi fazlasıyla yordu çoğu kez. Ama daha doğru ve daha güzel bir dergi çabası en büyük motivasyonumuzdu.

Geçtiğimiz ay Türkiye Yazarlar Birliği’nin dergi yayıncılığında bizi ödüllendirmesi bütün güçlükleri unutturdu. Bu mutfaktakiler kadar okurlarla da kazanılan bir ödül. Türkiye Yazarlar Birliği’ne, okurlarımıza ve yazarlarımıza teşekkür ediyoruz.

Mostar, bu ay kapağına Gazze’yi taşıyor. Hatırlayacağınız üzere İsrail’in 27 Aralık 2008’de Gazze’ye başlattığı saldırılar 18 Ocak 2009’a kadar sürmüş, saldırılar sonucunda 1500’e yakın insan hayatını kaybederken Gazze büyük ölçüde yerle bir olmuştu. Mesut Özcan, geçtiğimiz bir yılın muhasebesini yaparken, Türkiye-İsrail arasındaki gerilimi de okumaya çalışıyor. Salih Demirhan’ın İHH İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu üyesi ve Afrika Koordinatörü Osman Atalay ile yaptığı söyleşi ise ayrı bir önem taşıyor. Atalay, Filistin’e karşı yürütülen ambargoyu delerek insani yardım götürmek için oluşturulan Viva Palestina (Filistin’e YolAçık) konvoyunda yaşananları ve “insan gözüyle” Gazze’deki son durumu anlatıyor.

Bu sayıdaki dosya “muhafazakârlık”ın üzerinde duruyor. Fırat Mollaer muhafazakârlık tartışmalarındaki kavram karmaşasının altını çizmekle kalmıyor, muhafazakârlığı anlamak adına yoğun ama eşsiz bir metin sunuyor. Mümtaz’er Türköne, Ferhat Kentel, Yasin Aktay yazı ve görüşlerinde, Ahmet Çiğdem de kendisiyle yapılan söyleşide “yeni muhafazakârlık” üzerindeki tartışmalara odaklanıyorlar.

“Türkiye’de Medya ve Siyaset” başlığını taşıyan dosya ise medya ile siyasetin arasındaki derin ilişki ağını sorguluyor. Naci Bostancı ve Mutlucan Şahan’ın yazıları dışında Alper Görmüş’ün Türkiye’deki medya ve siyaset ilişkilerinin kırılma dönemlerine işaret eden ifadeleri özellikle dikkat çekici.

Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle…