- Terapistine içini döker gibi yazmak

Adsense kodları


Terapistine içini döker gibi yazmak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sat 28 April 2012, 06:32 pm GMT +0200
Terapistine içini döker gibi yazmak

Şubat 2007 17.SAYI

Karlı bir İstanbul akşamında kalorifer peteğinin yanına konuşlanıp okuyucu mektuplarını karıştırıyordum. “Elimde olsa, şu an şu saniye İstanbul’da ve Eyüp’te olurdum” diyordu 19 yaşındaki Havva Yavuz kardeşimiz. Yazdıklarını tekrar tekrar okumaya başladım. “İstanbul aşkıyla yanıyorum. Gitmeyen, gidemeyen bilemez Eyüp Sultan’ın güzelliğini; anlatılmaz, sadece ve sadece yaşanır…”  O an ona tüm kalbimle katılıyordum. Havva benim de İstanbul’dan uzakta yaşadığım aynı şehirde yaşıyordu ve İstanbul’u çok özlemenin dışında onunla aramızdaki diğer bir ortak noktaydı bu. O şehirden gelip onun özlediği mekanı soluklarken, onun özlemle yanıp tutuşmuş satırlarını okuyordum. Şu anda bulunduğum yerden kolayca görünen Eyüp camiinin gecenin kalbine doğru sivrilen ışıltılı minaresini seyretmek için neler vermezdi. Mektubun sonunda telefon numarası aradım. Havva ile konuşup, bir gün aynı şehirden, aynı otobüsle buraya beraber gelmeyi teklif etmek için. Numara yoktu.

Bir arkadaş, bir büyük, abla, can yoldaşı gibi dergiyi görüp, eline alınca sımsıkı sarıldığını, özlediğini, ona içini dökme isteğinin önüne geçemediğini bize yazıyordu. Kapakları açılıvermiş bir su bendinden tüm şeffaflığıyla dökülür gibi içini boşaltırken, yer yer gülüyordu kendine. “Bana gülüyorsunuz belki de ama,” diyordu. Terapistine içini döker gibi yazıyordu. Anlatılanlar kahır değil heyecan ve mutluluk ifadeleriydi. Bizi de heyecanlandırıp “gülümsetiyordu”; “güldürmüyordu”. Hem hiçbir okuyucu mektubuna gülünmezdi. Havvacığım, sizin dergiyi kucaklamanız gibi biz de mektuplarınızı sevgiyle elimize alıp, özenle kapağını açtık hep. Satırların sahiplerini merak edip aradık çoğu kez. Onların, şaşkınlıkla mutluluğun birbiriyle mücadele ettiği ses tonuyla konuşmaları, bizleri de çok heyecanlandırdı. Seninle de en kısa zamanda konuşup tanışmak ve birlikte Eyüp Sultan Hazretleri’ni ziyaret etmek isteriz. Ne dersin?

“Anne baba tutumları” diye bir bölüm başlattık

Okudukları kitaplardan, dinledikleri müziklere kadar gençlerimiz garip ve ürkütücü bir dünyanın içine hızla çekilirken, genç okuyucu kardeşlerimizin her türlü hizmet çabasını gönülden takdir etmeli. Pek çok kardeşimiz değerli işler yapıyor ve bizimle paylaşıyor. Bu yüzden onların nezdinde Havva’yı yazmak istedim. Gençler, çocuklar ve aileler açısından verimli olacağını ümit ederek dergimizde “anne baba tutumları”nı ele alan bir bölüm başlattık. Yorumlarınızı bekliyoruz. Babaların eve geç gelişiyle ilgili yazımız ilgi görmüştü. Konuyu bu kez eşler açısından ele aldık. Beğeniyle okuyacağınızı umuyoruz.

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere, sevgiyle kalın…

Meral YILMAZ