- Tavus B. Keysan´ın Zühdü

Adsense kodları


Tavus B. Keysan´ın Zühdü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Mon 4 January 2010, 02:14 pm GMT +0200
Tavus B. Keysan´ın Zühdü İle İlgili Haberler

2205. Nu´mân b. Zübeyr´in rivayet ettiğine göre Muhammed b. Yusuf veya vali Eyyub b. Yahya birisine yediyüz veya beşyüz di­nar para vererek "Bunu Tâvus´a götür, eğer alırsa sana mükâfaat var´" der. Adam parayı Tâvus´a götürür ve valinin kendisine gön­derdiğini bildirir. Tavus, "Benim ihtiyacım yoktur" diyerek redde­der. Adam para kesesini evinin bacasına atar ve döner. Valiye aldı­ğını söyler. Bir müddet geçtikten sonra Tavus valinin hoşlanmadı­ğı bir iş tutar; yine bir adam göndererek verdiği parayı geri istetir. Tavus parayı almadığını söyler. Adam bunu valiye iletince kendi­siyle para gönderdiği adamı, çağırtır. Adam, Tâvus´a gider, "Ben sana para getirmiştim" der. Tavus, ona "Senden birşey aldım mı?" diye sorar. Adam "Hayır" der. "Peki nereye koyduğunu biliyor mu­sun?" diye sorar. Adam bacaya koyduğunu söyler. "Öyleyse koydu­ğun yere bak" der. Adam elini uzatır bir de ne görsün kese yerinde duruyor ve örümcekler üzerine ağ örmüş. Keseyi alıp tekrar valiye götürür.

2206. Abdullah b. Bişr´in bildirdiğine göre Tâvus´un camiye giderken iki yolu vardı. Birisi çarşıdan, diğeri başka bir yerden ge­çerdi. Çarşıdan geçerken pişmiş kelleleri görür ve (cehennemde in­sanların halini andırdığı için) o gece yemek yiyemezdi.

2207. Saîd, Tâvus´un dua ederken "Yâ Rabbi! Bana mal ve evlat verme" dediğini nakleder.

2208. İbn Yemân´ın Mis´ar´dan, onun da birisinden bildirdi­ğine göre Tavus, seher vakti bir adama gider ve daha yeni yattığı­nı söyler. O da "Şimdiye kadar seher vakti kimsenin yattığını gör­medim" der.

2209. İbn Uyeyne´nin verdiği habere göre Ömer b. Abdulazîz, Tâvus´a "Bir ihtiyacın varsa halifeye (Süleyman b. Abdilmelik) bildir" der. O da övüne övüne "Ona ihtiyacım yok" der.

2210. Süfyân birisi kanalıyla, Tâvus´un dua ederken "Allahım! Bana iman ve amel ver, mal ve evlat verme" diye dua ettiğini söyler.

2211. Abdullah b. Muhammed et-Teymî, birisinden naklen Tâvus´un şöyle dediğini anlatır: "Birgün Kabe´de iken Haccâc, bi­raz bedevîlik olan bir adama uğradı ve ´Nereden geldin?´ diye sor­du. Adam, Yemen´den geldiğini söyledi. Muhammed b. Yusuf (Ye­men valisi ve Haccâc´ın da kardeşidir) ´Nasıl birisi?´ dedi. Adam İri cüsseli bir adam´ diye cevap verdi. Haccâc, ´Sana şeklini sormuyo­rum ben, onun idare tarzını soruyorum´ dedi. Adam, ´Son derece zâlim ve gaddar biri´ dedi. Haccâc, ´Sen onun benim kardeşim oldu­ğunu biliyor musun?´ dedi. Adam, ´Kardeşin de sana çekmiş, Allah bize sabır versin´ dedi. Tavus der ki: ´Beni sevindiren böylesi bir manzara ile karşılaşmamışımdır.´ Haccâc adama bir şey de yapma­dı."

2212. Abdurrezzâk´ın babasından rivayet ettiğine göre; so­ğuk ve bulutlu bir kış sabahında yemen valisi Muhammed b.Yusuf veya Eyyûb b. Yahya, Tâvus´un yanına gelir, onu secde halinde gö­rür, emreder üstüne bir kaftan atılır. Namazını bitirinceye kadar başım kaldırmaz. Selâm verince bir de bakar ki üzerinde bir kaf tan var. Sonra bir tarafa bırakarak evine gider.

2213. Ma´mer´in verdiği habere göre Tavus hasta olan bir ar­kadaşına bakar ve o yıl hac ibadetini kaçırır.

2214. Şemmetu´l-Akkî´nin rivayetine göre Tavus bir defasın­da kendisine şöyle der: "Yatsı namazını kıldıktan sonra üç rek´at namaz kıl ve devlet ricalinin yemeğini yeme."

2215. Leys, Tâvus´un şöyle dediğini nakleder: "Esas iyilerin haccı, uzun mesafeler katederek göç edenlerin hacadır."

2216. Dâvûd b. İbrahim´in haber verdiğine göre hac yolunda bir gece bir aslan kafilenin önünü keser ve sabaha kadar yatmaz­lar, seher vakti herkes yatar, Tavus ise kalkıp namaz kılar; kendi­sine ´Akşamdan beri yoruldun biraz yatsana´ denir. O da ´Kim se­herde uyur?´ diye karşılık verir."

2217. İbn Ebî Revvâd´ın rivayet ettiğine göre, Tavus bazı ar­kadaşlarıyla ikindi namazını kıldıktan sonra ksbleye döner ve ko­nuşmadan hep dua ederlerdi.

2218. İbn Cüreyc´in naklettiğine göre Atâ (b. Ebî Rebâh) yaş­lanınca ve zayıflayınca dahi bir rek´atta Bakara sûresinden ikiyüz âyet okurdu.

2219. Amr b. Verd, Atâ´nın şöyle dediğini nakleder: "Eğer gücünüz yetiyorsa Arafat´ta akşam üzeri nefsinizle başbaşa kalı­nız."

2220. Muhammed b. Vâsi'  şöyle bir haber işittiğini nakleder: "Ateşte yanan bazılarına hani sen emr-i bi´l-ma´rûf ve nehy-i ani´l-münker yapıyordun" diye sorarlar. O da: "Evet ben ma´rûfu emre­der fakat yapmazdım, münkeri nehyeder fakat kendim işlerdim" der.

2221. Mansûr b. Zâzân da duyduğu şu haberi nakleder: "Ce­hennem ehlini kokusuyla daha da rahatsız edenler olacaktır. Ken­disine, ´Azabımız bize yetmiyormuş gibi, bir de senin kötü kokun bize azap veriyor. Sen ne yaptın ki böyle pis kokuyorsun?´ diye so­rarlar. O da: ´Ben âlimdim fakat ilmimden başkalarını faydalan­dırmadım´ der."

2222. İmran el-Kasîr şöyle der: "İşittiğime göre cehennemde öyle bir vadi var ki cehennem bile günde dörtyüz kere oranın kor­kusundan Allah´a sığınır. Bu vadi riyakar kurrâlar için hazırlan­mıştır.

2223. Mücâhid´in rivayet ettiği bir habere göre kulun ateşe gitmesi emredilir.

2224. Rivayete göre Mücâhid, ´Dünyadan da nasibini unut­ma´[30] âyetini, ´Âhiretin için dünyada amel ederek ondan nasibini al" diye tefsir etmiştir.

2225. Leys, Mücâhid´in, "Fakîh Allah´tan korkan kimsedir" dediğini nakleder.

2226. Aynı rivayete göre Mücâhid, "Allah kulunu mü´minlerin kalblerine göre karşılar. (Yani müzminlerin sevdiğini severek karşılar.)

2227. Leys, yine Mücâhid´in şöyle dediğini bildirir: "Her kira helal bir şeyi yapmaktan çekinmezse, yükü hafifler nefsi rahatlar, kibri azalır."

2228. Yunus b. Habbâb, Mücâhid´in şöyle dediğini nakleder: "Size Allah´a yönelen (Evvâb) kişiyi söyliyeyim mi? Yalnız kaldığı zaman günahlarını hatırlayıp istiğfar edendir."

2229. Yine bir rivayete göre Mücâhid şöyle der: "Kıyamet günü kulun ateşe atılması emredilir. Kul, Yâ Rabbi! Ben böyle zannetmiyordum´ der. Allah, ´Zannın ne idi?´

2230. A´meş, Mücâhid´in "Yatsıdan sonra kılınan dört rek´at namaz, Kadir gecesinin dört rek´atine bedeldir" dediğini nakleder.

2231. Leys´in bildirdiğine göre Mücâhid şöyle demiştir: "Her kim nefsini zelil kılarsa, dinini aziz kılar. Her kim de nefsini aziz kılarsa, dinini zelil kılar."