hafiza aise
Wed 23 March 2011, 03:39 pm GMT +0200
16. Tavaf Ve Say Sırasında Bir Şeye Binmenin Caiz Olması
155. Abdullah ibn Abbâs (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir:
Peygamber (s.a.v), Veda haccı sırasında deve üzerinde (ve Hace-rü'1-Esvedin bulunduğu) rüknü, (ucu eğri bir) bastonla selamlayarak (Kabe'yi) tavaf ederdi.[534]
Bu (metin olarak); Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud İle Nesâî'nin (naklettiği) bir rivayettir.
Yine Buhârî, Nesâî ile Tirmizî'nin naklettiği rivayet ise şu şekildedir:
Peygamber (s.a.v), Beyt(ullah)'ı devesi üzerinde tavaf etti. (Hacerü'l-Esved'in bulunduğu) rükne gelince, ona işaret etti. [535]
Yine Buhârî'nin başka bir rivayetinde şu ilave yer almaktadır:
(Beytullah'a) elindeki bir şeyle işaret edip tekbir getirdi. [536]
Ebu Davud'un başka bir rivayetinde ise şu husus yer almaktadır:
Resulullah (s.a.v), Mekke'ye rahatsız olarak geldi. (Beytullah'ı) hayvanı üzerinde tavaf etti.[537] (Hacerü'l-Esved'in bulunduğu) rükne her gelişinde, onu, (ucu eğri bir) asayla selamladı.[538] Tavafını bitirince, (devesini) çöktürüp iki rekat namaz [539] kıldı. [540]
[534] Buhârî' Ebvabu'1-Umre 10, Tefsiru Sure-i Bakara 21; Müslim, Hac 260-261 (1277}
[535] Buhârî, Hac 58, 61, 62; Müslim, Hac 253 (1272); Ebu Dâvud, Menâsik 48 (1877); Tirmizî, Hac 40 (865}; Nesâî, Menâsik 159; İbn Mâce, Menâsik 28 (2948); Ahmed b. i5go Hanbel, 1/214,237,304
[536] Buhârî- Hac 61; Nesâî, Menâsik, 160; Tirmizî, Hac 40 (865) Buhârî, Hac 74
[537] Kabe'yi özürsüz olduğu halde hayvan üzemde yada başka bir şey üzerinde tavaf etmek caizdir. Bu, İmam Şafiî ile İbn Hazrn'ın görüşüdür. Hanefilere göre ise özür bulunmadıkça tavafı yürüyerek yapmak vaciptir. Özürsüz olarak hayvan üzerinde yapılan tavafın, iadesi gerekir. İade etmeyecek olursa, kurban gerekir, (ç)
[538] Hacerü'l-Esved'i, baston ve benzeri bir şeyle selamlamak caizdir. Acak bu cevaz, elle dokunmak veya selamlamak mümkün olmadığı zamanlara aittir. Yoksa elle selamlamanın daha faziletli olduğu bilinen bir gerçektir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v) çoğunlukla elle selamlamışır. Alimlerin büyük çoğunluğu bu görüştedir.
Hacerü'i-Esved'e; elle, baston ve benzeri bir şeyle dokunmak mümkün değilse, ona doğru işarette bulunarak tekbir getirilir, (ç)
[539] Taygftar, sonra kılınan iki rekatlik namaza, "tavaf namazı" denir. Hanefilere göre bu namaz, başlı başına bir namazdır. Sünnet değildir. Vaciptir. Dolayısıyla farz olsun, nafile olsun her tavafın sonunda İki rekat namaz kılmak meşru kılınmıştır. Bu namazını, Kabe'yi tazimle bir ilgisi yoktur. Sadece Allah'ı tazim ve O'na kulluk için meşru kılınmıştır. Dolayısıyla bu namazda, Kafirun ve Ihlas surelerinin okunması müstehabtır. (ç)
[540] Ebu Dâvud, Menâsik 48 (1881)
155. Abdullah ibn Abbâs (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir:
Peygamber (s.a.v), Veda haccı sırasında deve üzerinde (ve Hace-rü'1-Esvedin bulunduğu) rüknü, (ucu eğri bir) bastonla selamlayarak (Kabe'yi) tavaf ederdi.[534]
Bu (metin olarak); Buhârî, Müslim, Ebu Dâvud İle Nesâî'nin (naklettiği) bir rivayettir.
Yine Buhârî, Nesâî ile Tirmizî'nin naklettiği rivayet ise şu şekildedir:
Peygamber (s.a.v), Beyt(ullah)'ı devesi üzerinde tavaf etti. (Hacerü'l-Esved'in bulunduğu) rükne gelince, ona işaret etti. [535]
Yine Buhârî'nin başka bir rivayetinde şu ilave yer almaktadır:
(Beytullah'a) elindeki bir şeyle işaret edip tekbir getirdi. [536]
Ebu Davud'un başka bir rivayetinde ise şu husus yer almaktadır:
Resulullah (s.a.v), Mekke'ye rahatsız olarak geldi. (Beytullah'ı) hayvanı üzerinde tavaf etti.[537] (Hacerü'l-Esved'in bulunduğu) rükne her gelişinde, onu, (ucu eğri bir) asayla selamladı.[538] Tavafını bitirince, (devesini) çöktürüp iki rekat namaz [539] kıldı. [540]
[534] Buhârî' Ebvabu'1-Umre 10, Tefsiru Sure-i Bakara 21; Müslim, Hac 260-261 (1277}
[535] Buhârî, Hac 58, 61, 62; Müslim, Hac 253 (1272); Ebu Dâvud, Menâsik 48 (1877); Tirmizî, Hac 40 (865}; Nesâî, Menâsik 159; İbn Mâce, Menâsik 28 (2948); Ahmed b. i5go Hanbel, 1/214,237,304
[536] Buhârî- Hac 61; Nesâî, Menâsik, 160; Tirmizî, Hac 40 (865) Buhârî, Hac 74
[537] Kabe'yi özürsüz olduğu halde hayvan üzemde yada başka bir şey üzerinde tavaf etmek caizdir. Bu, İmam Şafiî ile İbn Hazrn'ın görüşüdür. Hanefilere göre ise özür bulunmadıkça tavafı yürüyerek yapmak vaciptir. Özürsüz olarak hayvan üzerinde yapılan tavafın, iadesi gerekir. İade etmeyecek olursa, kurban gerekir, (ç)
[538] Hacerü'l-Esved'i, baston ve benzeri bir şeyle selamlamak caizdir. Acak bu cevaz, elle dokunmak veya selamlamak mümkün olmadığı zamanlara aittir. Yoksa elle selamlamanın daha faziletli olduğu bilinen bir gerçektir. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v) çoğunlukla elle selamlamışır. Alimlerin büyük çoğunluğu bu görüştedir.
Hacerü'i-Esved'e; elle, baston ve benzeri bir şeyle dokunmak mümkün değilse, ona doğru işarette bulunarak tekbir getirilir, (ç)
[539] Taygftar, sonra kılınan iki rekatlik namaza, "tavaf namazı" denir. Hanefilere göre bu namaz, başlı başına bir namazdır. Sünnet değildir. Vaciptir. Dolayısıyla farz olsun, nafile olsun her tavafın sonunda İki rekat namaz kılmak meşru kılınmıştır. Bu namazını, Kabe'yi tazimle bir ilgisi yoktur. Sadece Allah'ı tazim ve O'na kulluk için meşru kılınmıştır. Dolayısıyla bu namazda, Kafirun ve Ihlas surelerinin okunması müstehabtır. (ç)
[540] Ebu Dâvud, Menâsik 48 (1881)