meryem
Fri 24 December 2010, 10:28 pm GMT +0200
Tatmadan Önce Hissedilen Tat
Ruhlarını iade etmeye çağrıldıkları andan itibaren, doğrular kendileJ rini bekleyen müjdeyi alacaklardır. Onları selâmlayarak, kendilerine şöyle diyecek olan melekler tarafından onlar "hüsn-ü kabul" göreceklerdir:
"İşlediğinizin karşılığı olmak üzere girin cennete"[530]. Özellikle şehitler: "Tanrının lûtfu inayetinden kendilerine bahşettiği neş'eyi tadacaklar ve onların yolundan giden ve henüz kendilerine katılmamış olanları sevinçle bekleyecekler dir"[531] Cehennemlikler de sırasında, hayatm son nefesi ile birlikte, katı ger-! çekle temasa geçmeye başlayacaklardır. "Ölümün şiddeti içinde meleklerin de kollarını uzatarak onlara canlarınızı verin, bugün alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız derken, zalimleri bir görmelisin!"[532] "Melekler, inkâr edenlerin yüzlerine ve sırtlarına vurarak, yakıcı azabı tadın, bu, ellerinizin yaptığının karü siliğidir diyerek canlarını alırken bir görmeliydin!"[533] Ölümü yeniden dirilmeden ayıran fasıla ile ilgili olarak Kur'ân-ı Ke' rim'de teferruat mevcut değildir. Orada sadece, Nuh'un halkları hakkında "boğulmalarından sonra, onlar ateşe atıldılar"[534]ve Firavun'unkiler hakkında "onlar sabah akşam ateşe arzolunuyorlar"[535] deniliyor. Fakat, sünnet aynı zamanda definden sonra uğrayacakları bir sorguyu müteakip onlara ceza olarak verilmiş olmak üzere inkâr edenlere meleklerin tevcih ettikleri bu korkunç darbelerden de söz ediyor. Genel bir şekilde ve yine sünnete göre, ölüler mezarlarında, kendilerine sabah ve akşam arzolunan müstakbel ikametlerinin uzak görüntüsünü farkederek, sevinç veya keder duyacaklardır[536] Fakat, Kur'ân~ı Kerim tarafından, yeniden dirilmeden sonra, berikiler ve ötekilerin hayatı ayrıntılı olarak tasvir edilmiştir ve bu tasvir içerisinde biz ahlâkî unsur ve fizikî unsurun nasıl daima atbaşı gittiklerini göreceğiz. Müteakip iki başlık altında biz, cennetin konuklarının şerefli sonuyla ilgili Kur'ân âyetleri ile, cehennemliklerin kem talihine müteallik olanları tahlil ve tasnif edeceğiz.
[530] en-Nahl 16/32.
[531] . Âl-i İmrân 3/170.
[532] en-Nisâ 4/93.
[533] el-Enfâl 8/50.
[534] Aynı şekilde bk. eş-Şûra 42/27.
[535] el-Mü'min 40/46.
[536] Krş. Buharı, Kitab-u Bedi'1-Halk, Bab 7.