sumeyye
Sun 11 September 2011, 11:53 am GMT +0200
Sünnet Ve Hadisle İlgili Mühim Bilgiler
Tercümesini yapdığırmz «MİŞKAT EL MESÂBİH» isimli kitab,, hadîsi şerif kitablarından olması hasebiyle hadîsi şerif ve sünnet hakkında kısa ve umumî malumat vermek uygun görülmüştür.
Sünnet : yol ye âdet gibi lugât manâlarını ifâde eder ve çeşitli yerlerde çeşitli mânaları muhtevidir.
Sünnetüllah : Allanın sünneti, Allâhın yolu, Allâhın âdet ve tabiatı demektir.
Sünnetülevvelîn : Evvel geçen kimselerin sünneti.
Sünnetülâhirîn : Sonra gelenlerin sünnet ve âdeti.
Sünnetü nebeviyye : Peygamberin sünneti.
Sünneti kavfiye : Peygamberin buyurduğu sünnet. Sünneti fîliye : Peygamberin işlediği sünnet.
Sünneti takrîriye : Başkasının işlediği şeyi peygamberin güzel görüp kabul ettiği sünnet.
Sünnet hükümlerini beyan eden ilâhî âyet mealleri :
«İşte bundan evvel geçen münafıklar hakkındaki AlEahin (azab ve helak) sünneti, böyledir. Allâhın sünnetini (âdet ve kanununu) değiştirmeğe asla imkan bulamazsın.» Ahzab sûresi, 62
«Halbuki, evvelki inkarcılar hakkında Allâhın sünneti geçmiştir.» Hıcr sûresi, 13
Peygamber (S.A.V.) efendimizde bir hadîsi şerifde sünnet kelimesini şu ifâde ile kullanmıştır.
«Bir kimse, ümmetimin fesad olduğu zaman benim sünnetime satılırsa, işte o kimse için yüz şehit ecri vardır.» Beyhakî
Şer'î hükümler, dört delile dayanmaktadır. Bu delil de : kitab, sünnet, icmâi ümmet ve kıyası fukahadır.
Şer'î hükümleri isbat eden delil, hakîkatta kitab ile sünnettir. İcmâi ümmetle kıyâsı fukaha ise, bu iki deiîlin, hükümlerini açıklayıcı delildirler.
'Sünnet ve hadis de, kur'anı kerimin hükümlerine dayalı veya kur'anı kerimin âyetlerini tefsir, îzah ve beyan eden hükümler mâhiyetini taşımaktadır.
Evet sünnet ve hadis; ya kur'anı kerîmi tefsir ve beyan eder veya onun üzerine bir hüküm ziyâde eder. Binâen aleyh beyan ve tefsir eaenin mertebesi, beyan olunanın mertebesinden sonradır. Zîra aslî olan nas, esastır. Tefsir ise, onun üzerine kurulmuş bir binadır.
Sünnet ve hadis de olan mânaların hebsi için kur'anda bir asıl ve hüküm mevcuttur. Bununla beraber kur'anın anlaşılmasında hadis ve sünnete mutlaka bir ihtiyaç vardır. Hadis ve sünnet olmadıkça kur'an üzerindeki içtihadımız eksiktir ve cok kerre yanlış hükümler çıkarmamı zada sebebtir.
Usulcularm: «Kur'anın sünnete olan ihtiyacı, sünnetin kur'ana olan ihtiyacından daha çoktur.» Demeleri bu bakımdandır.
Bundan da anlaşılıyorki, «Sünnet, kitabın (Kur'anı kerîmin) hükmü hakkında son kararı söyler ve kitabdan maksat ne olduğunu beyan eder.ıt
Şu halde : «İslâmın esâsı yalnız kur'anjdır. Biz ancak ona bakarız.» gibi söz ve iddia da bulunarak Peygamberin hadislerine kıymet vermemek, şayet kötü bir fikre dayanmıyorsa, hadis ve sünneti ve peygamberin vazifesinin şümul ve mâhiyetini anlamamaktır. Zîra kur'anı tebliğ edende, tefsir ve beyan eden de peygamberin kendisidir.
Bu değer ve vasıfları taşıyan sünnet ve hadîsi şerifin ehemmiyet ve faziletini natık olan bârı ayeti keriyme ve hadîsi şerifleri naklederek bahsimize son verelim. [4]
[4] Mustafa Uysal, İzahlı Mişkat El Mesabih Tercümesi, Uysal Yayınları 1/11-12.