- Süleyman (as)´ın Zühdü

Adsense kodları


Süleyman (as)´ın Zühdü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Wed 30 December 2009, 04:03 pm GMT +0200
Süleyman (As)´ın Zühdüne Dair Haberler

214. İbn Ebî Necîh´in şöyle dediği rivayet olunmuştur: "Dâvud b. Süleyman (as) demiştir ki: ´Bize insanlara verilen, verilmeyen herşey verilmiştir. Biz, insanların sahip olduğu ve olmadığı herşeyin bilgisine sahiptik ve şu üç kelimeden daha faziletli birşey bula­madık: ´Gazaplanacak yerde yumuşak ve hoşgörülü olmak. Zengin­likte de, fakirlikte de iktisatlı davranmak. Gizlide ve aşikârda dai­ma Allah korkusunu taşımak.´"

215. Hayseme şöyle demiştir :"Süleyman b. Dâvud, ´Somunun yumuşağını da, bayatını da denedik, gördük ki insana onun az bir parçası da yetiyormuş´ demiştir."

216. Vehb b. Münebbih babasından naklen şunu rivayet etmiş­tir: "Süleyman b. Davud´un bin tane köşkü vardı. En yükseği bil­lurdan, en aşağı olanı ise demirdendi. Süleyman (as), bir gün rüz­gâra bindi ve bir çiftçinin yanından geçti. Çiftçi ona baktı ve ger­çekten de ´Davud´un ehline muazzam bir mülk verilmiştir´ dedi. Rüzgar, çiftçinin bu sözünü Süleyman´ın kulağına götürdü. O da indi ve doğru çiftçinin yanma gelerek, ´Sözünü işittim ve senin ya­nma, takat getiremeyeceğin şeyi temenni etmeyesin diye geldim. Yemin olsun ki, Allah´ın kabul buyuracağı bir teşbih, Dâvudoğullarına verilenden çok daha hayırlıdır´ dedi. Bunun üze­rine çiftçi, ´Sen benim kederimi giderdiğin gibi, Allah da seninkini gidersin´ dedi."

217. Yahya b. Kesîr diyor ki: "Süleyman b. Dâvud oğluna: ´Yavrucuğum! Hanımına fazla düşkün olma. Temiz bile olsa, senin yüzünden iftiraya uğrayabilir. Yavrucuğum! Zayıflık hayadandır, (ama) Allah´ın azameti de hayadır. Oğulcuğum! Düşmanını kızdır­mak istiyorsan, evladının üzerinden sopayı eksik etme. Oğulcu­ğum! Nasıl ki, kazık iki taş arasından ve nasıl ki yılan iki kaya arasından girerse, işte günahlar da iki alışveriş arasından öylece sızar´ diye tavsiyede bulunmuştur."

218. Katâde, Süleyman´ın (as), "Geceyi uyku ile, gündüzü ye­minle geçiren bir tüccar nasıl kurtulur, şaşıyorum" dediğini rivayet etmiştir.

219. Mâlik (ra) diyor ki: "Süleyman (as)´ın oğluna şu tavsiyede bulunduğunu duydum: ´Yavrucuğum! Bir arslan ve yılanın peşinde yürü, ama sakın bir kadının arkasında yürüme!"´

220. Bekir b. Abdullah şöyle demiştir: "Dâvud (as), (oğlu) Sü­leyman´a (as) ´(Bil bakalım) en serin, en tatlı, en yakın, en uzak şey nedir?´ diye; yine ´En az, en fazla, en sevimli ve en yabanî şey nedir?´ diye, sormuş. O da, ´En tatlı şey, ´Allah´ın kulları arasında­ki ruhudur. En serin olan ise, Allah´ın kullarını affetmesidir. Kul­ların da birbirlerini bağışlamasıdır. En sevimli şey, ceseddeki ruh­tur. En yabanî şey ise, ruhu çıkmış ceseddir. En az olan şey yakîn (gerçek bilgi), en fazla olan ise şüphedir. En yakın olan şey âhiret, en uzak şey ise dünyadır´ diye cevap vermiştir."

221. Yahya şöyle demiştir: "Süleyman (as), oğluna ´Yavrucu­ğum! Geçimin en kötüsü, bir yerden diğerine intikal etmekle (ele) geçenidir. Yavrucuğum Allah´tan daima haşyet duy; çünkü O, herşeyi (ilmiyle) kaplamıştır´ diye tavsiye etmiştir."

222. Şehr b. Havşeb´den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Ölüm meleği Süleyman (as)´ın yanıma gelmiş ve orada oturanlardan ken­disine devamlı bakmakta olan birisine bakmaya başlamış. Melek çıkıp gidince adam ´Bu kimdi?´ diye sormuş. Süleyman (as), ´Bu, ölüm meleğidir´ cevabını vermiş. Adam ´Sanki benim canımı ala çakmışçasına bana bakıyordu´ demiş. Süleyman (as), ´Ne istiyor­sun?´ deyince adamcağız, ´Rüzgârın beni Hindistan´a götürmesini istiyorum´ demiş. Süleyman (as), rüzgârı çağırmış ve o da adamı Hindistan´a götürüp bırakmış. Daha sonra ölüm meleği tekrar gel­miş. Süleyman (as): ´Sen, benim yanımda oturanlardan birisine de­vamlı bakıp durmuşsun, öyle mi?´ diye sormuş. O da; ´Ona şaşmış­tım. Ben onun ruhunu Hindistan´da almakla emrolunmuştum. Oy­sa o senin yanında oturuyordu´ cevabını vermiş."

223. Hayseme diyor ki: "Ölüm meleği bir dostu ile beraberken, Süleyman (as)´ın yanma geldi. Meleğe, ´Neden bir eve gelip orada­kilerin canlarım hep birden alıyorsun da yanlarındaki evden hiç kimseye dokunmuyorsun?´ diye sormuş. Melek; ´Ben ruhlarını aldı­ğım kimseler hakkında senden daha fazla bilgiye sahip değilim. Sadece ben arşın altında bulunurum ve bana üzerinde isimler ya­zılı bir liste verilir, o kadar´ cevabını vermiştir."

224. Yahya b. Ebî Kesir diyor ki: "Süleyman b. Dâvud, oğluna: ´Oğlum! (bir kimsenin hikmeti bilmesine) rağmen hata işlemesi, ne kadar çirkindir. Hidayete erdikten sonra, şu şu işleri işlemesi ne kadar çirkindir. Ama bütün bunlardan çok daha çirkini, âbid ol­duktan sonra kişinin Rabbine ibadeti terketmesidir,´ demiştir."