- Sıra no 4

Adsense kodları


Sıra no 4

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Mon 28 February 2011, 08:08 pm GMT +0200
Sıra No: 4

Aziz, sıddık ve fedâkâr ve vefâkâr kardeşlerim ve hizmet-i Kur'âniye ve imaniyede kuvvetli ve kıymetli ve çalışkan ve muktedir arkadaşlarım,

Bu dünyada benim için medâr-ı tesellî sizlersiniz ve hakkınızda büyük ümitlerimi doğru çıkardınız. Cenab-ı Hak sizden ebeden razı olsun. Âmin.

İrsâlâtınız ve bilhassa Onuncu Söz buraya o derece fayda verdi ki, herbir sayfasına mukabil, elimden gelseydi, büyük bir hediye verirdim. Çoktan beri görmediğim için, ben hangisini okursam "En birinci budur" derdim. Ötekine bakardım, "Bu birincidir." Daha öbürüsüne baktıkça hayret ederek kat'î kanaatim geldi ki, Risaletü'n-Nur'un kitapları birbirine tercih edilmez. Herbirinin kendi makamında riyaseti var. Ve bu zamanı tenvir eden bir mucize-i mâneviye-i Kur'âniyedir.

Evet, bu asrın ehemmiyetli ve mânevî ve ilmî bir mürşidi olan Risaletü'n-Nur'un heyet-i mecmuası, sair şahsî büyük mürşidler gibi kendine muvafık ve hakikat-i ilmiyeye münasip olarak, birkaç nevide ve bilhassa hakaik-i imaniyenin izharında, intişarında azîm kerametleri olduğu gibi, üç keramet-i zâhiresi bulunan Mucizât-ı Ahmediye, Onuncu Söz ve Yirmi Dokuzuncu Söz ve Âyetü'l-Kübrâ gibi çok risaleleri dahi herbiri kendine mahsus kerametleri bulunduğunu çok emâreler ve vâkıalar bana kat'î bir kanaat vermiş. Hattâ sekeratta bulunan talebelerine imanını kurtarmak için bir mürşid gibi yetiştiğine, müteaddit vâkıalar şüphe bırakmıyor. "Bir saat tefekkür, bir sene ibadet-i nâfile hükmünde..." Bir misali, Nurun Hizb-i Ekberidir diye müşahede ettim ve kanaat getirdim.

Sizlere Risaletü'n-Nur'un Hizb-i Ekberini ve Kur'ân'ın Hizb-i Âzamını göndermek isterdim. Fakat Hizb-i Âzam çok uzun olduğundan daha yazdıramadım. Hizb-i Ekber ise, tercüme etmek istedim, şimdilik vazgeçtim. Sizin gibi kardeşlerin tercümeye muhtaç olmadığınızı düşünüp, yalnız Arabî suretini göndereceğim, inşaallah.

Sizlere evvelce Âyetü'l-Kübrâ'nın Birinci Makamının hülâsası namıyla gönderdiğim parça, o Hizbin esasıdır. İhtiyarsız, o esasa küçük fıkralar ve bazı kayıtlar ilâve edildiği vakit, birden başka bir şekil aldı; inkişaf ve inbisat ederek Âyetü'l-Kübrâ'nın misal-i müsağğarı gibi şehadet-i tevhidiyesi parladı; mânâları ziyalandı, ruhuma, kalbime, fikrime büyük bir inşirah vermeye başladı. Ben de en yorgunluk ve usanç zamanımda onu mütefekkirâne okudum, büyük zevk ve şevk hissettim.

sümeyra
Mon 17 June 2013, 06:31 pm GMT +0200


       Üç keramet-i zâhiresi bulunan Mucizât-ı Ahmediye, Onuncu Söz ve Yirmi Dokuzuncu Söz ve Âyetü'l-Kübrâ gibi çok risaleleri dahi herbiri kendine mahsus kerametleri bulunduğunu çok emâreler ve vâkıalar bana kat'î bir kanaat vermiş.  Hattâ sekeratta bulunan talebelerine imanını kurtarmak için bir mürşid gibi yetiştiğine, müteaddit vâkıalar şüphe bırakmıyor. "Bir saat tefekkür, bir sene ibadet-i nâfile hükmünde..." Bir misali, Nurun Hizb-i Ekberidir diye müşahede ettim ve kanaat getirdim.

     İnşaallah okuyup anlayanlardan ve bu vesileyle imanında derinleşenlerden oluruz..