sidretül münteha
Mon 3 January 2011, 08:47 pm GMT +0200
SILA-İ RAHİM VE KOMŞU HAKKI
8259- Abdurrahman bin Avf radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Allah Teâla buyurmuştur: 'Ben Allah'im. Ben Rahman'im. Rahmi ben yarattım. Ona ismimden bir isim ayırıp, taktım. Kim onunla (akrabayla) ilgisini sürdürürse, ben de onunla ilgimi sürdürürüm. Kim ondan ilgisini keserse, ben de ondan ilgimi keser, perişan ederim' ." [Tirmizî ve Ebu Davud.]
8260- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem
buyurdu:)
"Rahm, Rahman isminden alınmadır. Allah Teâlâ şöyle buyurdu: 'Kim seninle ilgisini devam ettirirse (sıla ederse), ben de onunla ilgilenirim. Kim senden ilgisini keserse ben de ondan ilgimi keserim'."
8261- Diğer rivayet:
"Allah mahlûkatı yarattı. Yaratma İşini bitirince, rahim kalkıp Rahman'm belinden tuttu. Bunun üzerine Rahman: 'Yavaş ol!' dedi. Rahim şu cevabı verdi:
'İşte burası ilgiyi kesmekten sana sığınma makamıdır.'
'Evet; Sana ilgisini devam ettirene benim ilgimi devam ettirmeme senden ilgisini kesenle de ilgimi kesmeme razı değil misin?' buyurdu.
'Evet' dedi.
'İşte bu, sana verilmiştir' buyurdu. Sonra Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi: 'İsterseniz: 'Geri dönerseniz yeryüzünde bozgunculuk yapmanız ve akrabalık bağını kesmeniz beklenmez mi sizden? ... yoksa kalpleri kilidi mi?' âyetini (Muhammed, 22-24) okuyunuz!'" [Buhâri ve Müslim]
8262- Âişe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Rahm, Arş'a asılmış diyor ki: Kİm benimle ilgisini sürdürürse, Allah da onunla ilgisini sürdürsün, kim benden ilgisini keserse Allah da ondan ilgisini kessin."
[İkisi de Buhârî ile Müslim'e ait]
8263- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim, Allah'ın rızkım genişletmesini ve ömrünü uzatmasını isterse, sıla-i rahm yapsın (akrabasını ziyaret etsin)." [Buhârî]
8264- Tirmizî:
"Büyüklerinizden akrabalarınızı ve akraba ziyaretim öğrenin! Çünkü akraba ziyareti, ailede muhabbeti artırır, malı çoğaltır ve ömrü uzatır."
8265- Cübeyr bin Mut'im radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Sılayı terkeden (akrabadan ilişkisini kesen), cennete giremez."
[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî]
8266- Ebû Bekre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ahiretteki cezası baki kalmak üzere kişiye hemen ceza verdiren şey; dille tecavüz ve akrabadan alakayı kesmektir." [Tirmizî ve Ebû DSvuci|
8267- İbn Amr bin el-Âs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kendisiyle ilgiyi devm ettirdiğinde akraba ile ilgilenmek, gerçek ilgilenme (sıla) değildir; asıl ilgilenmek, akraba kendisinden alakayı kestiği zaman onu ziyaret edip ona ilgi göstermektir." [Buhârî, Ebu Davud ve Tirmizî]
8268- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Bir adam şöyle dedi:
"Ey Allah'ın Resulü! Benim akrabalarım vardır; kendilerini ziyaret edip ilgilenirim. Onlar ise benimle hiç ilgilenmezler. Kendilerine iyilik yaparım onlar ise bana kötülük yaparlar. Onlara yumuşak davranırım, onlar ise bana sert (cahilce) davranırlar."
"Eğer dediğin gibi isen, galiba onları çok bıktırmışsın. Sen bu durumda olduğun sürece Allah tarafından onlara karşı daima senin yardımcın bulunacaktır." [Müslim]
8269- Amr bin el-Âs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in gizli değil açık olarak şöyle buyurduğunu duydum:
'Ebû... ailesi -Râvi Muhammed bin Ca'fer'in kitabında Şu'be'den yapılan nakilde burası boş bırakılmış - benim dostlarım (velîlerim) değildir. Benim dostum (velîm) ancak Allah'tır. Bir de salih mü"minlerdir'."
8270- Diğer rivayet:
"Ebû Fülan'ın ailesi."
8271- Dıger rivayet:
"Ne var ki daima canlı tuttuğum akrabalıkları vardır." [Buhârî ve Müslim.|
8272- Ebû Zer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Siz içinde kırattan bahsedilecek olan bir ülkeyi fethedeceksiniz." -Diğer rivayette:-Siz içinde kırattan söz edilen Mısır' ı fethedeceksiniz. Siz orasını fethettiğiniz zaman, ahalisi hakkında hayır tavsiyesinde bulunun.' Çünkü onların bir zimmeti ve rahim (hürmet)i vardır. —Ya da şöyle dedi:— Onların bir zimmeti ve dünürlükleri bulunmaktadır. Orada kerpiç kadar yer hakkında iki kişinin tartıştığını görürsen oradan çık!"
Hakikaten de (Ebû Zer) Rabîa ve Abdur-ralıman bin Şurahbil'in yanından geçerken onların kerpiç kadar bir yer hususunda tartıştıklarını gördü ve hemen oradan çıktı. |Müslim]
8273- Meymûne radiyallahu anhâ'dan: "O, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den izin almadan bir cariyeyi azat etti. Kendi nöbet günü geldiğinde, şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Resulü! Cariyeyi azat ettiğimi biliyor musun?'
'Bunu sahiden yaptın mı?' 'Evet.'
'Eğer sen onu dayılarına verseydin, daha büyük sevaba girerdin' buyurdu." IBuhârî, Müslim ve Ebû Dâvud.]
8274- Selmân bin Amir radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Yoksulu sadaka vermek (normal) bir sadakadır. Akrabaya sadaka vermek ise: Hem sadaka, hem de sıla-i rahm'dir" [Nesâi]
8275- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
" Ademoğullarının amelleri her cuma ge-
cesi olan perşembe günü akşamı sunulur. Akrabadan ilgisini kesenin ameli ise kabul olunmaz." |Ahmed]
8276- Aişe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Cibril bana komşu hakkında o kadar ısrarlı tavsiyede bulundu ki onu varis kılacağını sandım."
IBuhârî, Müslim, Ebû Düvud ve Tirmizî]
8277- İbn Amr bin el-Âs radiyallahu anh'dan:
"Ailesinde onun için bir koyun kesildi. Gelince şöyle dedi: 'Yahudi olan komşumuza onun etinden verdiniz mi? Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu duydum:
'Cibril bana komşuyu o kadar çok tavsiye etti ki, nerdeyse onu bana vâris kılacağım sandım'." |Ebû Dâvud ve lafzıyla Tirmizî]
8278- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: "Bir adam gelip Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e komşusunu şikayet etti. Ona: 'Haydi git, sabret!' buyurdu. Gitti; iki ya da üç kere Resûlullah'a gitti, geldi. Nihayet şöyle buyurdu: 'Haydi git malını yola at!' Gitti, Peygamber'in sallallahu aleyhi ve sellem dediğini yaptı, malını (eşyalarını) yola attı. Gelen giden sordu, o da komşusunun kendisine kötü davrandığını söyledi. Derken herkes ona (komşusuna) lanet etmeye başladılar, beddualar yağdırdılar; 'Allah onu kahretsin!' dediler. Hemen komşusu kendisine geldi ve şöyle dedi: 'Haydi dön, artık benden hoşlanmadığın bir davranış görmiyeceksin'." |Ebû Dâvud]
8279- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Vallahi iman etmemiş olur, vallahi iman etmemiş olur, vallahi iman etmemiş olur." Denildi ki:
"Kim ey Allah'ın Resulü?"
"Komşusunun; kendi kötülüklerinden güven içinde olmadığı kişi" buyurdu.
[Buharı ile Müslim.]
8280- Ebû Şureyh el-Adevî radiyallahu anh'dan:
"Dedesinin bostanında (Abdurrahman) İbn Avf in su arkı vardı. İbn Avf, bu su arkını kendi arazisine daha yakın olan bir tarafa almak istedi.
Bostan sahibi buna mani olmak isteyince, Abdurrahman Ömer'le konuştu. Bunun üzerine Ömer Abdurrahman'm lehine suyun yerinin değiştirilmesine hükmetti." Mâlik
8281- Ebû Şurayh el-Adevî radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Bir kimseye zarar vermek doğru olmadığı gibi, zarar gördüğü birine aynı şekilde zararla karşılık vermek de doğru değildir."
[İkisi de Mâlik'e ait.]
8282- Ebû Sırme radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu;)
"Kim (bir müslümana) zarar verirse Allah da ona zarar verir. Her kim de (bir müslü-manla) çekişmeye girerse Allah da onunla çekişmeye girer." [Ebû Dâvud|
Dedim ki: Müellif Bunu Levâhik'da sadece Tirmizî'ye nisbet ederek tahriç elli.
8283- Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Yanında komşusu aç iken bunu bile bile kendi tok yatan kişi bana iman etmiş sayılmaz." [Taberânî, Mu'cemu'l-Kebir'de ve Bezzâr.]
8284- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Komşunun hakkı, buradan, buradan, buradan, buradan sağlı sollu, önlü arkalı kırk hanedir (Yani kırk haneye kadar komşu sayılır)." [Ebû Ya'lâ zayıf bir isnadla.J
8285- Fadale bin Ubeyd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Üç kişi belâlardandır: Kendisine iyilik yaptığın zaman teşekkür etmeyen, kötülük yaptığın zaman bağışlamayan önder.
Senden iyilik görürse gizleyen, kötülük görürse de etrafa yayan kötü komşu.
Yanına vardığın zaman sana eziyet eden, yanından uzaklaştığın zaman ise arkandan sana ihanet eden kadın."
[Taberânî, Mu'cemu'l-Kehîr'de]
8286- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Bir adam dedi ki:
"Ey Allah'ın Resulü! Falan kadının çok namaz kıldığından, çok sadaka verdiğinden, çok oruç tuttuğundan, ancak dili ile komşusuna çok eziyet ettiğinden söz ediliyor, ne dersiniz?" Şöyle buyurdu:
"O ateşte olacaktır."
Dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Falan kadının az (nafile) oruç tuttuğundan, az namaz kıldığından, süzme peynir gibi şeylerden az sadaka verdiğinden, bununla beraber dili Ue komşularına eziyet vermediğinden söz ediliyor, ne dersiniz?" Şöyle buyurdu: "O cennette olacaktır." [Ahmed ve Bezzâr]
8259- Bu hadisi Ebû Dâvud (1694) ve Tirmizî (1907), Süfyân b. Uyeyne ani'z-Zührî an Ebî Seleme an Abdirrahman b. Avf asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Tirmizî, isnâdı hakkında "sahîh" hükmü verdi.
8260- Bu hadisi Buhârî (edeb 13/2, VII, 73), Hâlid b. Mahled an Sül. an Abdillah b. Dînâr an Ebî Sâlih an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.
8261- Bu rivayeti Buhârî (edeb 13/1, VII, 72-3), ve Müslim (birr 16, s. 1980-1), Muâviye b. e. Müzerrid an Saîd b. Yesâr an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
8262- Bu hadisi Buhârî (13/3, VII, 73) ve Müslim (birr 17, s. 1981), Muâviye b. e. Müzerrid an Yezîd b. Rmân an Urve an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
8263- Bu hadisi Buhârî (edeb 12/1, VII, 72), İbr. b. el-Münzir an Muh. b. Ma'n an ebîhî an Saîd b. e. Saîd an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.
8264- Bu hadisi Tirmizî (1979), Ah. b. Muh. an İbni'l-Mübârek an Abdilmelik b. ësâ an Yezîd mevla'l-Münbeis an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında "garîb" hükmü verdi.
8265- Bu hadisi Buhârî (edeb 11, VII, 72), Müslim (birr 18-9, s. 1981), Ebû Dâvud (1696) ve Tirmizî (1909), ez-Zührî an Muh. b. Cübeyr an ebîhî asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
8266- Bu hadisi Ebû Dâvud (4902) ve Tirmizî (2511), Uyeyne b. Abdirrahman an ebîhî an Ebî Bekre senedi ile tahrîc etti.
Tirmizî, isnâdı hakkında "hasen sahîh" hükmü verdi.
8267- Bu hadisi Buhârî (edeb 15, VII, 73), Ebû Dâvud (1697) ve Tirmizî (1908), es-Sevrî ani'l-A'meş ve'l-Hasan b. Amr ve Fıtr an Mü'câhid an İbn Amr asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
8268- Bu hadisi Müslim (birr 22, s. 1982), Muh. b. Ca'fer an Şu'be ani'l-Alâ b. Abdirrahman an ebîhî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc etti.
8269-8271- Bu hadisi Buhârî (edeb 14, VII, 73) ve Müslim (îmân 366, s. 197), Kays b. e. Hâzım an Amr b. el-Âs asl-ı senedi ile tahrîc etti.
8272- Bu hadisi Müslim (fadâilu's-sahâbe 227, s. 1970), Vehb b. Cerîr an ebîhî an Harmale el-Mısrî an Abdirrahman b. Şemâse an Ebî Basre an Ebî Zer asl-ı senedi ile tahrîc etti.
8273- Bu hadisi Buhârî (hibe 15/3, III, 135), Müslim (zekât 44, s. 694) ve Ebû Dâvud (1690), Kureyb mevlâ İbn Abbâs ve Sül. b. Yesâr an Meymûne (ayrı ayrı) asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
8274- Bu hadisi Nesâî (zekât 82, V, 92), Muh. b. Abdila'lâ an Hâlid an İbn Avn an Hafsa an Ümmi'r-Râib an Selmân senedi ile tahrîc etti.
8275- Bu hadisi Ahmed (II, 483-4), Yûnus b. Muh. ani'l-Hazrec b. Osmân es-Sa'dî an Ebî Eyyûb mevlâ Osmân an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.
8276- Bu hadisi Buhârî (edeb 28, VII, 78), Müslim (birr 140, s. 2025), Ebû Dâvud (5151) ve Tirmizî (1942), Yahyâ b. Saîd an Ebî Bekr b. Muh. b. Amr b. Hazm an Amre an Âişe asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
8277- Bu hadisi Ebû Dâvud (5152) ve Tirmizî (1942), Süfyân b. Uyeyne an Beşîr Ebî İsmâil an Mücâhid an İbn Amr asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
Tirmizî, isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.
8278- Bu hadisi Ebû Dâvud (5153), er-Rebî' b. Nâfi' an Sül. b. Hayyân an Muh. b. Aclân an ebîhî an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.
8279- Lafız Buhârî'ye aittir. Bu hadisi Buhârî (edeb 2n, VII, 78) ve Müslim (îmân 73, s. 68), (ayrı ayrı) Abdurrahman b. Ya'kb ve Saîd el-Makburî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.
8280- Bu hadisi Mâlik (akdiye 34, s. 746), an Amr b. Yahyâ el-Mâzinî an ebîhî senedi ile tahrîc etti.
8281- Bu hadisi Mâlik (akdiye 31, s. 745), an Amr b. Yahyâ el-Mâzinî an ebîhî senedi ile tahrîc etti.
İbn Mâce, bunu Ubâde b. es-Sâmit'ten rivayetle vasletmiştir.
8282- Bu hadisi Ebû Dâvud (3635) ve Tirmizî (1940), Yahyâ b. Saîd an Muh. b. Yahyâ b. Hibbân an Lu'lu' an Ebî Sırma senedi ile tahrîc ettiler.
Tirmizî, isnâdı hakkında "hasen garîb" hükmü verdi.
8283- Heysemî'ye göre isnâdı hasendir (Mecma‘ VIII, 169).
8284- Bu hadisin râvilerinden Muh. b. Câmi' el-Attâr zayıftır (Mecma‘ VIII, 168).
8285- Râvilerinden Muh. b. Usâm b. Yezîd'i İbn e. Hâtim zikretti ve hakkında ne cerh, ne de tevsîk zikretmedi. Diğer râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ VIII, 168).
8286- Bu hadisi Ahmed (II, 440), el-A'meş an ebî Yahyâ mevlâ Ca'de an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.