neslinur
Mon 19 July 2010, 01:21 pm GMT +0200
Şeytana Tapan İnsanları Aldatan Sır...
ONCA İNSANI YOLDAN ÇIKARDIĞINA GÖRE ŞEYTAN ÇOK MU GÜÇLÜ?
Mehmet DİKMEN
Şeytanlar, hayra hiç bir kabiliyeti olmayan, sırf şer işleyen ruhanî bir varlık nev'idir. Şeytanların başı olan İblis, Nar-ı Semûm'dan, yani dumansız ve harareti çok şiddetli bir ateşten yaratılmıştır. [388]İbüs'in asıl adı, Azâzil idi. Âdem (a.s.)'e secde etmekten yüz çevirmesi ve Cenâb-ı Hakk'ın bu secde emrine kibirlenerek isyan etmesinden sonra, "İblis" ve "Şeytan" isimlerini aldı.
Şeytanların bütün meşguliyet ve gayretleri, insanları imandan çıkarmak, günah işletmek ve küfre girmelerine sebeb olmaktır. İnsanlığın mânevi terakkisinde, Allah'a kulluk vazifesini yerine getirmesinde en büyük engel, şeytandır. Kur'ân-ı Kerîm'de şeytan, insan için "adüvv-ü mübin = apaçık bir düşman" olarak tavsif edilmiştir. Mü'minlerin her an onun şerrinden Allah'a sığınması (istiâze etmesi) lâzımdır. Nitekim, Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı Kerîm'de pek çok âyet-i kerîmede ınü'minleri şeytandan istiâzeye, yani Allah'a sığınmaya davet etmiştir.
Aslında şeytanın kendi başına bir gücü yoktur. Vesvese ve desiseleri de zayıftır. Fakat yaptığı işler, tahribat, yıkıp bozmak nev'inden olduğu için, cüz'î bir vesvese ve desîse ile büyük neticeler meydana getirmekte; büyük zararlara sebeb olmaktadır. Bu yüzden güçlü görülmekte, bazı sapık mezhep ve inanç sahiplerince ilah kabul edilmektedir. Halbuki bir binayı yapmak ne kadar zor, yıkmak ise ne kadar kolaydır. Bir insanın yaşaması için, ne çok şartların bir arada bulunması lâzımdır. Halbuki diğer bütün şartlar mevcut olduğu halde, bir uzvun kesilmesiyle veya birkaç dakika nefes alamamakla o insan ölüme maruz kalmaktadır. Şeytanın da yaptığı ve yaptırdığı bütün işler, hep böyle tahribat cinsinden şeylerdir. İşte gücü ve desiseleri aslında gayet zayıf olduğu halde, büyük tahribat ve zararlar meydana getirdiği içindir ki, müslümanlar her zaman şeytanın şerrinden Allah'a sığınırlar.
Hem insanın nefsi, şehvet ve gazab gibi his ve duyguları da, şeytanın her türlü telkin ve desiselerine karşı alıcı verici durumunda olduklarından, bazan şeytanın ufak bir vesvese ve desisesi, insanı hemen te'siri altına almakta ve mânevi pek büyük felâket ve zararlara atabilmektedir.
İşte mü'minlere şeytanın şerrinin büyük gösterilmesi ve aldanmamaları için tekrar tekrar ihtarlarda bulunulması bu yüzdendir. Yoksa şeytanların kâinatta îcad ve fiil cihetinde, hiçbir güç ve kuvvetleri, Allah'ın mülküne hiç bir müdahaleleri yoktur.[389]
ONCA İNSANI YOLDAN ÇIKARDIĞINA GÖRE ŞEYTAN ÇOK MU GÜÇLÜ?
Mehmet DİKMEN
Şeytanlar, hayra hiç bir kabiliyeti olmayan, sırf şer işleyen ruhanî bir varlık nev'idir. Şeytanların başı olan İblis, Nar-ı Semûm'dan, yani dumansız ve harareti çok şiddetli bir ateşten yaratılmıştır. [388]İbüs'in asıl adı, Azâzil idi. Âdem (a.s.)'e secde etmekten yüz çevirmesi ve Cenâb-ı Hakk'ın bu secde emrine kibirlenerek isyan etmesinden sonra, "İblis" ve "Şeytan" isimlerini aldı.
Şeytanların bütün meşguliyet ve gayretleri, insanları imandan çıkarmak, günah işletmek ve küfre girmelerine sebeb olmaktır. İnsanlığın mânevi terakkisinde, Allah'a kulluk vazifesini yerine getirmesinde en büyük engel, şeytandır. Kur'ân-ı Kerîm'de şeytan, insan için "adüvv-ü mübin = apaçık bir düşman" olarak tavsif edilmiştir. Mü'minlerin her an onun şerrinden Allah'a sığınması (istiâze etmesi) lâzımdır. Nitekim, Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı Kerîm'de pek çok âyet-i kerîmede ınü'minleri şeytandan istiâzeye, yani Allah'a sığınmaya davet etmiştir.
Aslında şeytanın kendi başına bir gücü yoktur. Vesvese ve desiseleri de zayıftır. Fakat yaptığı işler, tahribat, yıkıp bozmak nev'inden olduğu için, cüz'î bir vesvese ve desîse ile büyük neticeler meydana getirmekte; büyük zararlara sebeb olmaktadır. Bu yüzden güçlü görülmekte, bazı sapık mezhep ve inanç sahiplerince ilah kabul edilmektedir. Halbuki bir binayı yapmak ne kadar zor, yıkmak ise ne kadar kolaydır. Bir insanın yaşaması için, ne çok şartların bir arada bulunması lâzımdır. Halbuki diğer bütün şartlar mevcut olduğu halde, bir uzvun kesilmesiyle veya birkaç dakika nefes alamamakla o insan ölüme maruz kalmaktadır. Şeytanın da yaptığı ve yaptırdığı bütün işler, hep böyle tahribat cinsinden şeylerdir. İşte gücü ve desiseleri aslında gayet zayıf olduğu halde, büyük tahribat ve zararlar meydana getirdiği içindir ki, müslümanlar her zaman şeytanın şerrinden Allah'a sığınırlar.
Hem insanın nefsi, şehvet ve gazab gibi his ve duyguları da, şeytanın her türlü telkin ve desiselerine karşı alıcı verici durumunda olduklarından, bazan şeytanın ufak bir vesvese ve desisesi, insanı hemen te'siri altına almakta ve mânevi pek büyük felâket ve zararlara atabilmektedir.
İşte mü'minlere şeytanın şerrinin büyük gösterilmesi ve aldanmamaları için tekrar tekrar ihtarlarda bulunulması bu yüzdendir. Yoksa şeytanların kâinatta îcad ve fiil cihetinde, hiçbir güç ve kuvvetleri, Allah'ın mülküne hiç bir müdahaleleri yoktur.[389]