hafiza aise
Sun 4 December 2011, 09:22 am GMT +0200
Seninle Yeni Hayatlara Yelken Açtık Efendim
Nisan 2008 31.SAYI
Ey kutlu Nebi! En kutlu doğumla yeryüzünü şereflendirdin. Senin vasıtanla Rabbin emirlerini kucakladık ve yeni hayatlara yelken açtık. Ahir zaman ümmetinin gençleri olarak “Sana binler salat binler selam olsun” diyoruz.
Ellerimiz bağlı, boynumuz bükük, gözlerimiz yaşlı ama kalbimiz sürur dolu. İşte bu halet-i ruhiye ile gönül penceremizden seyrediyoruz seni. Tamburlar çalıyor, defler duyuluyor dört bir yanda. Dilimizde bir “taleal bedru” türküsü, heyecanla seni bekliyoruz Medine sokaklarında… Nurlu şehrin sokakları tıklım tıklım, seni görebilme hayaliyle yanıp tutuşan gençlerle… Ey Allah’ın sevgilisi olma şerefine sahip en sevgili! Dünyayı teşrif ederek insanları aşka boyadın. Aşkı öğrettin ve sevdirdin. Her müminin kalbi nakış nakış aşkla işlendi. İnsanlar sevgiyi, gerçek aşkı seninle keşfetti. Bugünün gençleri bizler seni göremesek de, gözlerimizi senin aşkına açtık, aşkınla uyandık. Şimdi ise yüreklerimizde tarifi mümkün olmayan coşkularla dünyayı şereflendirişini ve seninle aşkı tanımamızı kutluyoruz.
Kalplerimiz öyle çarpıyor ki; sanki yeryüzünü yeni teşrif etmişsin gibi, asırlar öncesinde yer ve gök ehlinin yaşadığı heyecana tanık tutuyoruz kendimizi. Dillerimizde salat-u selamlarla ayın on dördünü karşılıyoruz. Her yanda tilavet edilen Kur’an-ı Kerim’lerle hediyelerimizi sunuyoruz sana. Bir nebze olsun kokunu hissedebilmek maksadıyla, seninle anlam kazanan kırmızı gülleri birbirimize hediye ederek hasretini gidermeye çalışıyoruz.
Sen alemlere rahmetken, “ümmetim” diye hüzne boyanırken, bizim senin için yaptıklarımız acizliğimizdendir ki kusurludur. Tek ümidimiz ebediyette seninle olabilme hayali, tek tesellimiz ise asırlardır bize ümit kaynağı olarak buyrulan; “Kişi sevdiğiyle beraberdir” müjdesi. Ya Rasulallah, seni canımızdan daha çok seviyoruz bunda şüphe yok. Ama biliyoruz ki, sadece seni sevmek sevgimizin ispatı için yeterli değil. Senin güzel ahlakını ve güzide sünnetlerini hayatımızda uygulamanın sana adım adım yaklaşma vesilesi olacağının idrakiyle yaşıyoruz.
“Bana gençler yanaştı, ihtiyarlar muhalefet etti
Ey asırlarca sevilen ve en çok sevilen! Güzel ahlakın asırlar öncesinde ve bugünde nasıl örnek alınıyorsa, bu davranış asırlar bitene dek devam edecek. Aynı şekilde biz gençler de davranışlarını hayatımızda uygulamak için çabalıyoruz. Nadide sözlerin karanlık hayatlara ışık tutuyor. Ey yol göstericilerin en güzeli! Gençlere ayrı bir itina göstererek “Size hayırlı geçleri tavsiye ederim. Çünkü onların kalbi daha incedir. Allah beni doğrulukla ve müsamahayla gönderdi. Bana gençler yanaştı, ihtiyarlar muhalefet etti” buyurdun. Bu sözüne layık olmak umuduyla, öğrettiğin sevgiyi örnek alıyoruz kendimize. Müslümanın Müslümana eziyet ettiği günlerde, bizler sahip çıkıyoruz ve gönülden seviyoruz tüm kardeşlerimizi, tüm yüreğimizle. “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona ne zulmeder, ne de onu yalnız bırakır. Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da o kimsenin ihtiyacını giderir. Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse Allah Teala da onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir, kim bir Müslümanın ayıbını örterse, kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter” sözlerinle Müslümanlar arasındaki sevgi bağının önemini çok daha iyi anlıyoruz.
Ey sevgili! Hayatından örneklerle dostluk-arkadaşlık bağının benzersiz numunelerini bizlere yol gösterici bıraktın. Günümüzde duygudan mahrum nice dostluklar var! Böyle bina edilen arkadaşlıklardan korunmak için verdiğin emsalsiz misalin gerçek dostluğu bulmamıza yardımcı oldu, en toy yıllarımızda “İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali; misk taşıyanla körük üfüren gibidir. Misk taşıyan ya sana verir yahut satın alırsın yahut da o miskten güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren ise, ya senin elbiseni yakar yahut ondan pis bir koku duyarsın.” Ey sevgi sultanı! Bizler dostluklarımızı senin istediğin gibi ve Allah’ın rızasına uygun bina etme çabasındayız. Dostlarımızı Allah için seviyor ve bir araya geliyoruz. Bir aradayken de seni, güzide ashabını birbirimize anlatıp, seninle ebediyette buluşma hayalleri kuruyoruz.
Seninle, gençliğimizi ebedileştirme çabasındayız
Ey alemlerin sultanı! “Cennete giren nimet görür, fakirlik görmez, elbisesi eskimez, gençliği de tükenmez” buyurdun. Sözlerinden anladık ki cennet ehli, insanın en güzel devresi olan gençlikle yaşayacak. Ve şunu da unutmuyoruz ki cennet ehli olmanın yollarından biri de dünyada gençlik nimetini boşa tüketmemek. “Küçüklüğünden beri Allah’a çokça kulluk eden gencin, yaşı ilerledikten sonra çokça kulluk etmeye başlayan ihtiyara üstünlüğü, peygamberlerin diğer insanlara üstünlüğü gibidir” müjdesini verdin. İşte biz senin vasıtanla Allah’ın bize öğrettikleriyle amel ederek gençliğimizi ebedileştirme çabasındayız verdiğin müjdeye ulaşmak için.
“Allah meleklerine karşı ibadet eden bir gençle iftihar ederek buyuruyor: ‘Ey şehvetini benim için bırakan genç! Ey gençliğini bana bağışlayan genç! Sen benim nezdimde meleklerimden bazısı gibisin” sözlerinden aldığımız cesaretle kendimize güvenimiz arttı. Ey şefkat peygamberi! Sen bizim için ne güzel bir öğütçüsün. Ama öğütlediğin güzelliklerin tümünü anlatmak için ne kalemler yazmaya, ne de diller anlatmaya muvaffaktır.
F. Rüveyda YILDIZ