- Seksensekizinci Mektup

Adsense kodları


Seksensekizinci Mektup

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Fri 22 January 2010, 09:03 am GMT +0200
SEKSENSEKİZİNCİ MEKTUP

Yine mezkur halifesine, mürşide mütabeatın faziletlerinin ve mütabeat ise, tasavvufun gıdası olduğunun, bu tarikatın fazileti mütabeat üzere kurulduğundan, muhabbetten mütabeat lazım geldiğinin, sofuların bahs ettikleri bütün ahvalden maksud, mütabeat olup, lakin bir çok yüce hikmetlerden dolayı, onu başak tabirlerle açıklandıklarının, rüyalar muteber olmayıp ancak, onlarda, mürşide mensub olan bazı şeylerin görüldüğü rüyalar, muhabbetinden haber verici oldukları için, muteber olduğunun muhabbetinden haber verici oladukları için, muteber olduğunun ve o konu ile ilgili şeylerin beyanı hakkındadır.

ALLAH’IN ADIYLA BAŞLARIM

Layıkı olan bütün hamdler, Allahü tealaya mahsustur. Salat ü selam, Allah’ın yaratıklarından en iyi olan Muhammed’e (Sallallahü aleyhi ve sellem) bütün al ve ashabına olsun!

Bundan sonra, bu mektub, kutbu alem kaymakamı (Radıyallahü anh) perverdesinden, en şerefli, Allah yolundaki kardeşi Molla Ahmed’e dir. Allah, onukendine yakın olanlardan eyleyip, onu, kendisin sevenlerin makamına ulaştırsın!

Sıhhatinizden ve hasret çektiğinizden haber veren mektubunuz perverdeye ulaştı. Hele şeriatı Muhammediye (Sahibinin ve alinin üzerine salat ü selam ve sena olsun!) mütabeatınızdan dolayı, gayet sevindi. Çünkü bu işten gaye muhabbettir. Bu tarikatın hülasası ve mahbubiyet yoludur.

İmam ı Rabbani (kuddise sirruh) buyurdular ki, Peygamber’in (Sallallahü aleyhi ve sellem) mütabeatiyle kendini boyayan kimse, Allah’ın (Celle ve ala) sevgilisi olur. Çünkü bir kimse, birini severse, onu sevenin süs gibi kendini süsleyip boyasıyla boyar. Nitekim bu alemde, böyle müşahade edilmektedir. Zira bu alemde mevcut olan bütün şeyler alemi vücubun, yansıtmalarındandır. Bu yüce tarikatın manevi yüksekliği, ve Allah’a en yakın olan yol olmasının sebebi, temeli, parlak İslam şeriatının ve efendimiz Mustafa’nın (Ona ve aline salat ü selam olsun!) mütabeati üzerinedir. Bu nedenle, bu tarikat en sağlam kulp olmuştur. bu tarikatın reisinin (Kuddise sirruh, Radıyallahü anh) farsça buyurduğu;

“Her kim ki, bizim tarikatımızdan yüz çevirirse, dini tehlikelidir.” Hayret, sonra hayret edilir ki, mütabeat vasfı, nasıl az ve hakir görülür. Ondan kendisine az bir şey hasıl olan kimse, nasıl sevincinden uçmaz? Bütün hayatını o nimete karşı, sarf etmez? Ta ki, kendisinde mütabeat vasfı artarak külliyen kendisine mütabeat hasıl olsun! Kuranı Kerimde, “And olsun, şükr ederseniz, nimetinizi ziyadeleştiririm.” Buyurdu. Tam mütabeat muhabbetten ibarettir. Onunla tefsir edilmiştir. Mütabeat iddia edip de Allah’ın emr ve nehiylerine tabi olmayan kimse, kezzabdır.

Öyle ise, tecelliyatın zevk ve aşkları, sana zahir olmazlarsa bile, mütabeata çalışmaya devam et! Bütün vakitlerde o lazımdır. Bilhassa bu zamada daha fazla. Çalışırken istikamet hasıl olup da muhabbet, haletler zahir olmazlarsa da, hiçbir zarar yoktur. Mütabeatın bir şeyine zarar gelse, kendisine manevi keşif ve kerametler zahir olsa bile, yine sahibi ziyan etmektedir. O keşif, kerametler, onun için nimet değil, istidraç kabilindendir. Eğer, muhabbet sana zahir olmasın istersen, nefsini ortadan at, yani kalbin, masiva ile hiçbir ilgisi olmayacak ki o vakit, muhabbetin zahir olması lazımdır.

Sofuların kelamında zahir olan nisbet ve haletler, şeriatın mütabeatından ibarettir. Fakat onlar, bir hikmete binaen, onu başka bir libas şeklinde muhtelif tabirlerle belirtiyorlar. Ya başkalarının kalbini Allah aşkına doğru celb etmek veya tilibin Allah yoluna hasreti ziyade olup, dolayısıyle taat ve ibadetteki çalışması da artmak suretiyle, kendisine olgun bir mütabeat hasıl olması içindir. Çünkü mütabeat bu üç şeyle hasıl olur.

A) Mütabeat keyfiyetinin bilinmesi,
B) Ona göre amel etmesi,
C) Niyetin halis olması, yani tapınmak için Allah’dan (celle ve ala) başkasını bilmemektir. Ki tarikattan maksat da bu üçüncü şeydir.

Veya sofuların maksatları, halleri halktan gizlemek içindir. Nitekim Allah’ın zatına, sıfatlarına hat, hal, fiillerine diye tabir ederler.

Ey kardeşim! Bu vakitte çok çalışman lazımdır. Çünkü gerçekten sana bir çok faydalar sağlanması bu çalışmaya terettüp eder. Faydaların hasıl olması salikin zafiyetindendir, denilir. Çünkü bu tarikata mensup olan kimse, yaptığı amelinden dolayı Allah’dan (celle ve ala)başka bir şey göz önünde bulundurmaması layıktır.

Bu fakir, sana selam eder. Üstad ı azamın (Kuddise sirruh) ev halkının durumları ise, gördüğün gibi değişmemiştir. Hepsi de sana selam dua eder, duanızı dilerler. Bahusus Molla Mehmed Emin, Molla Emin, Fethullah, Muhammed Mahsum, Sultan Veled, Cemalüddin, Molla Muhammed Selaim ile arkadaşları, selam edip, size dua ederek duanızı dilerler. Allah, mevlamız Muhammed’in (Sallallahü aleyhi ve sellem) alinin ve sahabelerinin üzerine salat ü selam eylesin! Şeyh Piroze selam edip, dünya ve ahirette saadetli olmasına dua ederiz. Kendisi parlak İslam şeriatınınmütabeatı, sadatı kiramın, Allahü teala yüce sırlarını kutlasın. Yollarında sabitolması lazımdır.

Ektiğin ekinleri kaldırıncaya kadar köyünde ikamet edip, sonra bu aşağı dünyanın takallübatına, ahvaline bakarız. Bu taraftan o hususta, bir karar hasıl olunca, inşallah size bir cevab göndereceğiz. Buradaki havadisler, tıpkı tarafınızdaki havadisler gibidir. Molla Ahmed, kardeşi Hacı Muhammed Emin ile Molla Mustafa’ya veköylerinin ağasına selam ederiz.

Görülen her rüyanın itibari olmayıp, ancak onda mürşidin, ev halkı, onalar tabi olanlardan birisini veya ev halkını veya mürşidin bulunduğu memleketinden olan birisi görülse, mürşide olan muhabette delalet ettiği içinmuteberdir. Çünkü susuz olan kimse, rüyada su görür. Gördüğün iki rüyalarda da sizin için bir müjde vardır. İkincisi birincisinden daha aladır. Çünkü onda af müjdesi vardır. Allah, efendimiz Muhammed’e (Sallallahü aleyhi ve sellem) aline ve ashabına salat ü selam eylesin!