- Seksenbeşinci Mektup

Adsense kodları


Seksenbeşinci Mektup

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Fri 22 January 2010, 08:52 am GMT +0200
SEKSENBEŞİNCİ MEKTUP

Norsli Molla Abdullah’a (Rahmetullahi aleyh) bu dünya çalışma ve amel etme evi olduğu, onda sevab ve mükafat verilecek bir ev olmadığı, dünyada ilkin çalışma, amel etme, matlub olup, sevab ve mükatın yeri ancak ahiret olduğunu beyan hakkındadır.

ALLAH’IN ADIYLA BAŞLARIM

Kainatta hiçbir varlık yok ki (onu hamd ile tesbih etmesin) Salat ü selam, Allah’ın mahlukatının en hayırlısı Muhammed’in (Sallallahü aleyhi ve sellem) bütün alinin, ashabının, zevcelerinin, ensari ve dünürlerinin üzerine olsun!

Bundan sonra, bu mektub, alem kutbu kaymakamının (Kuddise sirruh) perverdesinden, Allah yolundaki kardeş ve dostu Molla Abdullah’a dır. Allah, onu Allah için, kızan ve onun için sevenlerden eylesin!

Perverde eve dönmeden önce, tarafınızdan mektub geldiini işitti. Sabırsızlıkla görmesini özledi. Eve geldiğinde, araştırıp dostlardan soruşturduğu halde, kayıp olup görmedi ve görmediğine de üzüldü. Bir müddet sonra gördü. Sonra, tamamiyle okumadan kayıp oldu. Bunda hayır olduğu umulur.

Ey sadaktli kardeş! Bu dünya evine amel evi denilir. Öyle ise, kalıllı kimse, mükafat ve ameline terettüf edecek şeye bakmadan taate çok çalışması lazımdır. Şayet çalışmasına baksa veya meyvasını almayı gözetse, suya yetişmeden geçmek için, ayakkabını soyup, yalınayak olarak ayağını dikenin üzerine koyduğu ve diken ayağına battığı, ayağı yaralı olup, hatta yarası sudan geçmemesine sebebolduğu kimseye benzer.

Bazı şeyhler, hatta Nakşibendilerin yüce zatları (Kuddise sirruhüm) demişler ki, eğer erkeksen, erkekler gibi taat ve ibadet et! Ve yaptığın ibatedin meyvesine bakme! Çünkü meyva ve mahsu yeri, ahiret günüdür.
Taat esnasında salik için, zahirolan şuhud, vahdet, istiğrak, mahv, izmihlal gibi haletler. Tarikat çocuklarına ve tarikatta zayıf olanları, beslenilecek için acele olarak gönderilmiş şeyler kabilindendirler.

Ey kardeş, beyan olunduğu üzere, bu dünya evinde Cenab ı Hak tarafından bizden taleb edilen şey, amel olup meyvası, faydası ise ahirete havale edilmiştir. Hele amelden bir fayda taleb etmek, Nakşibendi tarikatının (Allah, sahibinin sırrını takdis eylesin) prensibi dışındadır. Onda ancak zatı Bari’nin muhabbeti matlubdur. Ki, muhabbetten, mahbubun rızası irade edilir.

Rivayet olunur ki, Yusuf Peygambere, (Peygamberimizin, onun ve her ikisinin aline salat üselam olsun.) Züleyha’dan davarları otlatma vazifesini kendine taleb etti. Züleyha da, ona o vazifeyi istedi. Halbuki kendisi Yusuf’un yanında bulunmasını isterdi. Fakat mahbubu olan Yusuf’u kırmıyıp onun arzuladığı şeyi kendi arzusu üzerine tercih etti.

Sonra bir mani olmazsa sizin tarafınıza gitmek azmindeyiz. Bununla beraber bize bir mektub yazıp oradaki havadislerden aleyhinizde ve lehinizdeki şeyleri bildirip gönderiniz Şerefli merkadın nezdinde ve merkad sahibinin torunları ve bütün arkadaşların nezdinde bize dua etmek hususunda vekilimizsiniz.

Perverde size ve meclisinizdekilere selam eder. Sizden ve onlardan bulunan alimlerden ve ev halkınn hesinden dua diler. Allah, efendimiz Muhammedin (Sallallahü aleyhi ve sellem) bütün alinin ve ashabının üzerine salat ü selam eylesin!

Alem kutbu kaymakamının perverdesi Muhammed Diyaüddin