hafiza aise
Mon 8 August 2011, 12:36 pm GMT +0200
D) YANILMA < = SEHİV) SECDESİ
Hz. Peygamber'in (s.a.) şöyle buyurduğu sabittir: "Ben de sizin gibi bir insanım. Sizin unuttuğunuz gibi ben de unuturum. Unuttuğum zaman bana hatırlatınız.[647]
Onun namazda yanılması Allah'ın ümmete nimetini tamamlaması, dinlerini kemale erdirmesidir ki, böylece yanılma durumunda Hz. Peygamber'in (s.a.) kendileri için meşru kıldığı şeylerde ona uyabilsinler. Muvatta'da rivayet edilen şu munkatı' hadis de bu manayı ifade etmektir: "Benim unutmam yahut unutturulmam ancak şeriat ve kaide koymak (çığır açmak) içindir.[648]
Hz. Peygamber (s.a.) unutur, böylece onun yanılmasına bağh olarak kıyamete kadar yanılmaları halinde ümmetinin yapması gereken şer'î hükümler düzenlenmiş olurdu. Bir keresinde dört rekâtlı namazda iki rekâtı kıldıktan sonra arada oturmadan ayağa kalktı. Namazını bitirince selâm vermeden önce iki secde yaptı, sonra selâm verdi. Bu olaydan şu kaide çıkarıldı: "Kim yamlarak (dalgınlıkla) namazın rükünlerinden olmayan bir şeyi terkederse, selâmdan önce o şey için secde eder." Bu hadisin yollarından birinden de şu kaide çıkarılmıştır: Bunu (namazın rükünlerinden olmayan şeyi) terkedip bir rükne başlarsa terkolunan şeye geri dönmez. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.) ayağa kalkınca, arkasındaki cemaat teşbih ettiler (sub-hanallah dediler); o da onlara kalkın işareti yaptı.
Bu secdenin nerede yapılacağı konusunda Hz. Peygamber'den (s.a.) farklı şeyler rivayet edilmiştir. Sahihayn'da Abdullah b. Buhayne'nin şöyle dediği rivayet edilir: "Hz. Peygamber (s.a.) öğle namazında iki rekâtı kıldıktan sonra arada oturmadan ayağa kalktı. Namazını bitirince iki secde yaptı, bundan sonra da selâm verdi. " Yine aynı hadisin Buharî ve Müslim tarafından nakledilen başka bir rivayetinde "Oturduğu halde selâm vermesinden önce her secdede tekbir alarak unuttuğu oturma yerine iki secde yaptı" deniliyor.[649]
Mû'sned'de, Yezîd b. Harun el-Mes'ûdî yoluyla Ziyâd b. Ilâka'nın şunları söylediği rivayet edilmektedir: Mugîre b. Şu'be bize namaz kıldırıyordu. İki rekâtı kılınca oturmadan ayağa kalktı. Arkasındakiler ona teşbih getirerek hatırlatma yaptılar. O da cemaate kalkın işareti yaptı. Namazını bitirince selâm verdi. Sonra iki secde yapıp (yine) selâm verdi ve ardından: "Allah Rasûlü (s.a.) de bize böyle yaptı" dedi.[650] Tirmizî bu hadisin sa-"hih olduğunu söylemiştir.
Beyhakî'nin rivayetine göre Abdurrahman b. Şimâse el-! Mehrî şöyle anlatıyor: Ukbe b. Amir el-Cühenî bize namaz kıldırıyordu. Oturması gerekli olduğu halde ayağa kalktı. Arkasındaki insanlar: "Sübhanallah, Sübhanallah" diye hatırlatma yaptılar. Ama o, oturmadı, kıyamına devam etti. Namazın sonuna gelince oturduğu halde iki yanılma secdesi yaptı. Seİâm verince: "Biraz önce sizin, oturmam için Sübhanallah dediğinizi işittim. Ancak sünnet olan, benim yaptiğımdır" dedi.[651]
Üç sebepten Abdullah b. Buhayne hadisi daha münasibtir:
1- Muğîre hadisinden daha sahihtir.
2- Yine Muğîre hadisinden anlamı daha açıktır. Çünkü Muğîre'nin: "Allah Rasûlü (s.a.) de bize böyle yaptı" sözünün kendisinin yaptıklarının hepsine ait olması mümkündür; bu durumda Hz. Peygamber (s.a.) bu yanılma halinde bir kere selâmdan önce, bir kere de selâmdan sonra secde etmiş olur. Şu halde îbn Buhayne de, Muğîre de gördüklerini anlatmış olurlar ki, böylece her ikisini yapmak da caiz olmuş olur. Yukarıdaki sözüyle, Muğîre'nin, Hz. Paygamber (s.a.) ayağa kalktı, geri dönmedi, sonra yanılmadan dolayı secde etti, anlamını kastetmiş olması da mümkündür.
3- Muğîre, herhalde selâmdan önce yapacağı secdeyi unuttu da, bu secdeyi selâmdan sonra yaptı. Bu yanılmanın özelliğidir. Şu halde selâmdan önceki secde hakkında bunu söylemek mümkün değildir. En iyi bilen Allah'tır. [652]
[647] Buharı, 8/31, 8/32, 22/2, 83/15, 95/1; Müslim, 572; Tirmizî, 392; Ebu Davud, 1020; Nesâî, 3/29,lbn MĞce,211. Abdullah b. Mes'ûd anlatıyor: Allah Rasûlü (s.a.) namaz küdınyordu.(Râvi İbrahim diyor ki, namazda bir ilâve veya noksan yaptı). Selâm verince Hz, Peygamber'e (s.a.): "Ey Allah'ın Rasûlü! Namazda bir değişiklik mi oldu?" diye sordular. "Ne oldu ki?" diye karşılık verdi. Namazı şöyle şöyle kıldın, demeleri üzerine ayaklarını kıvırdı, kıbleye yöneldi, iki secde yaptı, sonra selâm verdi, ardından bize doğru yüzünü çevirdi ve: "Namazda bir
değişiklik olsaydı size haber verirdim. Ancak ben de bir insanım. Sizin gibi ben de unuturum. Unuttuğumda bana hatırlatınız. Herhangi biriniz namazında şüphe ederse doğruyu araştırsın, ona göre namazını tamamlasın, sonra secde yapsın" buyurdu. Ancak Tirmizî'deki metin şöyledir: Hz. Peygamber (s.a.) öğle namazını beş rekât kıldırdı. Bunun üzerine: "Namaza İlâve mi edildi!" diye sordular. Hz. Peygamber (s.a.) selâm verdikten sonra iki secde yaptı.
[648] Muvatta, 1/100. İsnadı munkatı'dır. îbn Abdilber diyor kî: Bu hadisin Hz. Peygam-ber'den (s.a.) bu sened dışında ne müsned, ne maktu olarak rivayet edildiğini biliyorum. Bu hadis, Muvatta'âa bulunup da ondan başka kaynaklarda ne müsned, ne mürset olarak bulunan dört hadisten biridir.
[649] Buharı, 22/2, 22/5, 10/146, I0/I47, 83/15; Müslim, 570 (85, 86); Tirmizî, 391; Ebu Davud, 1034; Nesâî, 3/19; İbn Mâce, 1206, 1207.
[650] Ahmed, Müsned, 4/247;Ebu Davud, 1037; Tirmiri, 364, 365.
[651] Beyhakî, es-Sünenü'l-Kübrâ, 2/344, İsnadı sahihtir.
[652] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/265-267.