neslinur
Fri 9 July 2010, 04:09 pm GMT +0200
Kur’ân-ı Kerim’den Seçme Sûre ve Âyetler
Bütün Kur’ân’ı kısa bir sürede okumak mümkün olamayacağı için Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bazı sûre ve âyetlerin faziletinden bahsederek onları çokça okumayı tavsiye etmiştir.
* Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), Ebû Saîd Râfi b. el-Mualla’nın elinden tutarak “Mescidden çıkmadan evvel Kur’ân’daki en büyük sûreyi sana öğreteyim.” buyurmuş. Mescidin içinde beraber yürümüşler. Ebû Saîd, mescidden çıkacakları sırada “Yâ Resûlullah bana Kur’ân’daki en büyük sûreyi öğreteceğinizi söylemiştiniz” diye sûrenin adını öğrenmek istemiş. Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) “O, el-hamdu lillâhi Rabbi’l-âlemin’dir. Fâtiha sûresi yedi âyettir, bana verilen Kur’ân-ı Âzîm’dir.” buyurmuş.
* “Kur’ân okuyup onunla amel edenler mahşer yerine getirilirler. Bakara ile Âl-i İmrân sûreleri, kendilerini okuyup amel eden kimseler hakkında birbiriyle “Ben şahitlik edeceğim.” diye mücâdele ederek (o kimselerin) önlerine gelirler.”
* “Evlerinizi kabir hâline getirmeyin. Şeytan, Bakara sûresinin okunduğu evden kaçar. Çünkü şeytan onları saptırmaktan ümit kesmiştir.”
* “Geceleyin, Bakara sûresinin sonundaki iki âyeti (Âmene’r-resûlü) okuyan kimseye o âyetler kâfidir.”
* Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), Übey b. Ka’b’a “Allah’ın Kitabı’ndan ezberlediğin âyetlerden hangisinin daha büyük olduğunu biliyor musun?” diye sormuş. Übey de “Âyete’l-kürsî” diye cevap vermiş. Bunun üzerine Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) eliyle Übey’in göğsüne vurmuş ve “İlim sana mübârek olsun.” buyurmuş.
* Cebrâil, Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yanında iken o zamana kadar açılmayan gökteki bir kapının açıldığını ve o güne kadar yeryüzüne inmeyen bir meleğin yeryüzüne indiğini haber vermiş. Bu melek Peygamber Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) gelerek “Senden evvel hiçbir peygambere verilmeyen şeyler Sana verildi. Bunlar iki nurdur. Bunları müjdele. Fâtiha ve Bakara sûresinin sonu (Amene’r-resûlü). Bunlardan bir harf bile okusan Allah sevap verir.” dedi.
* Kehf sûresinin başından on âyet ezberleyen kimse Deccâl’ın şerrinden kurtulur.
* Kur’ân’daki otuz âyetli sûre, kendisini çok okuyan insan mağfiret olununcaya kadar, ona şefaat eder. Bu sûre, Tebârekellezi biyedihi’l-mülk (Mülk) sûresidir.
* Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), Felâk ve Nâs sûreleri hakkında “Onların benzerleri katiyyen görülmemiştir.” buyurmuştur.
Bütün Kur’ân’ı kısa bir sürede okumak mümkün olamayacağı için Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bazı sûre ve âyetlerin faziletinden bahsederek onları çokça okumayı tavsiye etmiştir.
* Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), Ebû Saîd Râfi b. el-Mualla’nın elinden tutarak “Mescidden çıkmadan evvel Kur’ân’daki en büyük sûreyi sana öğreteyim.” buyurmuş. Mescidin içinde beraber yürümüşler. Ebû Saîd, mescidden çıkacakları sırada “Yâ Resûlullah bana Kur’ân’daki en büyük sûreyi öğreteceğinizi söylemiştiniz” diye sûrenin adını öğrenmek istemiş. Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) “O, el-hamdu lillâhi Rabbi’l-âlemin’dir. Fâtiha sûresi yedi âyettir, bana verilen Kur’ân-ı Âzîm’dir.” buyurmuş.
* “Kur’ân okuyup onunla amel edenler mahşer yerine getirilirler. Bakara ile Âl-i İmrân sûreleri, kendilerini okuyup amel eden kimseler hakkında birbiriyle “Ben şahitlik edeceğim.” diye mücâdele ederek (o kimselerin) önlerine gelirler.”
* “Evlerinizi kabir hâline getirmeyin. Şeytan, Bakara sûresinin okunduğu evden kaçar. Çünkü şeytan onları saptırmaktan ümit kesmiştir.”
* “Geceleyin, Bakara sûresinin sonundaki iki âyeti (Âmene’r-resûlü) okuyan kimseye o âyetler kâfidir.”
* Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), Übey b. Ka’b’a “Allah’ın Kitabı’ndan ezberlediğin âyetlerden hangisinin daha büyük olduğunu biliyor musun?” diye sormuş. Übey de “Âyete’l-kürsî” diye cevap vermiş. Bunun üzerine Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) eliyle Übey’in göğsüne vurmuş ve “İlim sana mübârek olsun.” buyurmuş.
* Cebrâil, Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) yanında iken o zamana kadar açılmayan gökteki bir kapının açıldığını ve o güne kadar yeryüzüne inmeyen bir meleğin yeryüzüne indiğini haber vermiş. Bu melek Peygamber Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) gelerek “Senden evvel hiçbir peygambere verilmeyen şeyler Sana verildi. Bunlar iki nurdur. Bunları müjdele. Fâtiha ve Bakara sûresinin sonu (Amene’r-resûlü). Bunlardan bir harf bile okusan Allah sevap verir.” dedi.
* Kehf sûresinin başından on âyet ezberleyen kimse Deccâl’ın şerrinden kurtulur.
* Kur’ân’daki otuz âyetli sûre, kendisini çok okuyan insan mağfiret olununcaya kadar, ona şefaat eder. Bu sûre, Tebârekellezi biyedihi’l-mülk (Mülk) sûresidir.
* Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), Felâk ve Nâs sûreleri hakkında “Onların benzerleri katiyyen görülmemiştir.” buyurmuştur.