ayten
Wed 27 October 2010, 11:23 pm GMT +0200
5. 12- Sayentoloji Mezhebi
Literatür.
1- Ekrem Sankçıoğlu, “L.Ron Hubbard ve Sayentoloji” Ondokuzmayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı 1-2.
Kurucusu ve hareketin öncüsü Amerikalı Lafayette Ron Hubbard'tır. 1911 de Tilden'de (Nebraska-A.B.D.) doğdu. Hıristiyan bir ailenin çocuğu olmakla birlikte, deniz subayı olan babasının Uzak Doğuya tayini üzerine, lise eğitimini bırakarak O da ailesiyle birlikte gitti. Çeşitli ülkeleri gezdi. Budist öğretmenlerden dersler aldı ve Budizm'i öğrendi ve benimsedi. Ülkesine dönüşünden sonra orta öğretimini bitirdi ve mühendislik tahsil etti. Esa*s yeteneğini yazarlığında gösterdi. Geçimini Bilim-Kurgu hikaye ve senaryoları yazarak kazanmaya başladı. İkinci Dünya savaşında katıldığı Deniz Kuvvetlerinde yaralandı. Kaldırıldığı hastanede Psikoanalizci hekimlerle tanıştı ve kendisi de ruhsal rahatsızlıkların çözümü konularında teoriler üretti. Taraftarlarıyla kurduğu cemiyet 1954 de dinsel bir harekete dönüştü.
Budist metafizik ve Pisikoanalist görüşlerin temelini oluşturduğu yeni sentezleriyle kendini Budanın halefi ve Budizm'in Mehdisi “Maytreya” olarak hissetti. Ortaya koyduğu sistem ve metotla, insanların ruhen yükselerek Tanrı Mertebesi'ne (OT) ulaşılabileceğini, tenasüh girdabından kurtulabileceğini ileri sürdü. Başta “Daianetics” olmak üzere kurtuluş sistemiyle ilgili 30 un üzerinde kitap yazdı.
Hubbard'a göre, ezelde madde alemi yok iken, sonsuzluk içinde yalnız ruhlar vardı. Derin tefekkürleri neticesi, madde, enerji, mekan ve zaman gibi fiziksel unsurlar ortaya çıktı. Bu unsurları ruhlar, kainatı yaratmada malzeme olarak kullandılar. Tarih olarak bu olay 70 x I084 trilyon yıl önce başladı. Ruhlar kendilerine oyuncak edindikleri fiziksel nesnelerle oynarken, ruh ve fizik alemi ilişkisi yaklaşık 70-74 trilyon yıl önce başladı. Bu aradakendiyarattıkları maddeye bulaşmaya, madde tarafından yutulmaya başlandılar. Oynadıkları oyunun içine düşerek kendi tabiatlarını ve köklerini unuttular. Ruhlara özgü yeteneklerini kaybettiler. Sahip oldukları vücutlarından başka olmadıklarına da inanmaya başladılar. Böylece ruhların tenasühü de başladı ve sürüp gitmektedir. Kurtuluş insanın varlığını ve geçmişini hatırlayarak, tanıyarak “Dianetics” ismini verdiği psikoanalist metotlarla kurtulmaya çalışmasındadır. Maddeden arınmış ezeldeki saf ruh halini tekrar kazanmasıdır. Bu bir çeşit tanrılık mertebesidir.
Hubbard, İslam'ın anladığı manada bir “Tanrı” İnancı tanımaz. Tanrılık dediği husus “Maddeden temizlenmiş, tenasühten kurtulmuş, saf ruh halidir” Budist hidayet felsefesine, yeni bir yorum getirerek, Buda'nın duğu “Dört Kutsal Hakikat” yerine “Daianetics” ismini verdiği psikoanalizci metodu koymuştur. Hubbard 1986 yılında ölmüştür.
Sayentoloji mezhebi dünyanın çeşitli ülkelerinde görüşlerini yaymaya çalışmaktadır. Karşılaştığı engelleri hukukî boşluklardan faydalanarak aşmaya çalışmaktadır.