sidretül münteha
Fri 11 March 2011, 07:45 pm GMT +0200
Savaş meydanında şehid düşmek
Dördüncü alamet: Savaş meydanında şehid düşmek. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar Rableri katında diridirler, rızıklanırlar. Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği ile hepsi de sevinç içindedirler ve arkalarından henüz kendilerine katılamayanlara: 'Onlar için hiçbir korku yoktur, onlar üzülecek de değillerdir' diye müjdelemek isterler. Onlar Allah'tan bir nimet, bir lütuf ve Allah'ın mü'minlerin ecrini boşa çıkarmayacağı müjdesini de vermek isterler." (Al-i İmran, 3/169-171)
Bu hususta birtakım hadis-i şerifler de vardır:
1. Şehidin Allah nezdinde altı tane özelliği vardır: Kanının ilk damlası ile birlikte ona mağfiret olunur. Cennetteki yerini görür, kabir azabından korunur, en büyük korkudan yana emin olur. Ona iman süsü giydirilir, huru'l-ıyn ile evlendirilir ve akrabalarından yetmiş kişi hakkında şefaatçi yapılır."[5]
2. Peygamber (s.a)'ın ashabından bir adamdan rivayete göre: "Bir adam ey Allah'ın Rasûlü dedi. Mü'minler ne diye -şehid müstesna- kabirlerinde fitneye maruz kalırlar. Peygamber şöyle buyurdu: Onun (şehidin) başı üzerinde kılıçların parıltısı ona fitne (imtihan ve sual) olarak yeter."[6]
Bir Uyarı: Kalbinden ihlas ile şehid olmayı isteyen bir kimsenin savaş alanında şehid düşmesi nasib olmasa dahi şehadete nail olacağı umulur. Buna delil Peygamber (s.a)'ın şu buyruğudur: "Her kim samimi olarak Allah'tan şehadeti dileyecek olursa, yatağı üzerinde ölse dahi Allah onu şehidler mertebesine ulaştırır."[7]
[5] Hadisi Tirmizi (III, 17)'de rivayet etmiş ve sahih olduğunu belirtmiştir; İbn Mace (II, 184), Ahmed (IV, 131) sahih bir sened ile. Daha sonra (IV, 200)'de Ubade b. es-Samit'in rivayet ettiği bir hadis olarak (IV, 200)'de Kays el-Cüzami'nin rivayet ettiği bir hadis olarak rivayet etmektedir ki her ikisinin de senedi aynı şekilde sahihtir.
[6] Hadisi Nesai (I, 289) ve ondan el-Kasım es-Serakusti, Garibu'l-Hadis (II, 165/1)'de rivayet etmiş olup, senedi de sahihtir.
[7] Hadisi Müslim (VI, 49) ve Beyhaki (IX, 169)'da Ebu Hureyre'den rivayet etmişlerdir.el-Müstedrek (II, 77)'de bu hadise şahidlik edecek başka rivayetlerde vardır.