- Şarihin önsözü

Adsense kodları


Şarihin önsözü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Tue 22 February 2011, 03:00 pm GMT +0200
Şarihin Önsözü




Değerli imam, zahid, imamlar imamı Ebû Bekr b. Ebî Sehl es-Serahsî Şemsü'l-Eimme (İmamlar Güneşi) dedi ki;

Bilmiş ol ki, es-Siyerü'1-Kebîr, İmam Muhammed'in fıkıhta yazdığı kitap­ların sonuncusudur. Bu sebeple talebelerinden olan Ebû Hafs bu kitabını Mu-hammed'den rivayet etmemiştir. Çünkü Ebû Hafs Irak'tan ayrıldıktan sonra İmam Muhammed bu kitabı yazmıştır. Ebû Yusufun İsmini de hiç anmamıştır. Çünkü kitap yazıldığı sırada araları açılmıştı. Ebû Yusuf tan bir hadis rivayet etme ihtiyacını duyduğunda onun ismini anmadan: "Güvenilir kişi bana haber verdi" ifadesini kullanır ki bundan maksat Ebû Yusuf tur.

Aralarının açılmasının temel sebebi: el-Mualla'nin anlattığına göre, kıskanç­lıktır. Mualla şöyle der: İmam Ebû Yusufun meclisinde İmam Muhammed'den bahsedildi ve Ebû Yusuf onu övdü. Ebû Yusufa: "Bazen aleyhinde konuşu­yorsun bazen de övüyorsun" dedim. 'O, kıskanılan biri'dir." karşılığını verdi.

İbn Semâ'a, İmam Muhammed'den naklen der ki: Ebû Yusuf kadılığa ilk getirildiği sıralarda hergün bineğine biner, Halifenin meclisine uğrardı. Bu arada öğrencilerle karşılaştı ve onlardan nereye gittiklerini sordu. Onlar da: "İmam Muhammed'in ilim meclisine gidiyoruz" dediler. Bunun üzerine Ebû Yusuf şöyle dedi: "Muhammed, ilim talebelerinin gidip gelecekleri seviyeye ulaştı mı? Allah'a yemin ederim ki, ona rağmen Bağdad'm hacamatçısını, bakkalını, onun gibi birer fakih olarak yetiştireceğim." Bunun için ders ve imla meclisini kurdu. İmam Muhammed ise derslerine devam etti. Ebû Yusuf, son zamanlarında, sabahın erken saatlerinde meşhur fakih ve âlimlerle karşılaşıp onların nereye gittiklerini sordu. "Muhammed'in meclisine gidiyoruz," dedikle­rinde "Gidin gidin, bizce o, kıskanılan biridir." dedi.

Aralarının açılmasına sebeb olan olay: Rivayet edildiğine göre, Halifenin meclisinde İmam Muhammed'den bahsedildiğinde Halife onu Övdü. Ebû Yu­suf, İmam Muhammed'i bir kenara çekerek ona: "Mısır Kadısı olmak ister misin?" dedi.

İmam Muhammed: "Ben böyle bir şeye talip değilim, bundan kastınız nedir?" diye sordu.

Ebû Yusuf: -Irak'ta ilmimiz hâkim oldu. Dilerim ki, Mısırda da yayılıp hakim olsun.

Muhammed : -Bakalım, ayrıca ehil olanlarra danışalım, da müşavere ede­lim, dedi. Danışma sonunda İmam Muhammed'e şöyle dediler.

- Onun gayesi, senin kadı olman değildir. Seni Halifenin kapısından uzak­laştırmak istiyor.

Sonra Halife, Ebû Yusuf a, Muhammed'i meclisine getirmesini emretti. Ebû Yusuf: "Onun bir hastalığı var. Hastalığı Emirü'l-Mü'minin meclisinde bulun­masına engeldir," diyerek onu fikrinden caydırmak istedi. Halife: Hastalığının ne olduğunu sordu. Ebû Yusuf: "Hafif abdestini tutamadığı için uzun müddet oturamaz." dediyse de Halife: "O zaman kalkmasına izin veririz," karşılığını vererek ısrar etti.

Sonra Ebû Yusuf, Muhammedi tenha bir yere çekerek: "Emirü'l-Mü'minin seni çağırıyor. Ancak tahammülsüz bir adamdır.. Yanında fazla oturma. Sana işaret ettiğim zaman hemen kalkarsın" şeklinde uyarıda bulunduktan sonra onu alıp Halifeye götürdü. Halife İmam Muhammed'i iyi karşıladı. Çünkü İmam Muhammed, boyubosu yerinde ve konuşmasını bilen bir kişiydi. Halifeyle gü­zel güzel konuşmaya başladı. Halife de onu ilgiyle dinliyordu. Tam bu sırada Ebû Yusuf kalkması için işaret verdi. İmam Muhammed sözünü kesip dışarı çıktı.

Halife: "Bu hastalığı olmasaydı meclisimde ondan istifade ederdik." dedi. İmam Muhammed'e: "Niye o esnada çıktın?" denildiğinde: "O esnada çıkmanın doğru olmadığım biliyordum. Lâkin Yakup (Ebû Yusuf) bir zamanlar benim üstadım idi, ona muhalefet etmekten çekindim." karşılığını verdi. Daha sonra Ebû Yusufun yaptıklarının farkına varınca şöyle beddua etti: "Allah'ım, ölümüne sebep, bana nisbet ettiği hastalık olsun." İmam Muhammed'in duası kabul edildi. Bunun meşhur bir öyküsü vardır.

Ebû Yusuf vefat ettiği zaman Muhammed cenaze namazına gitmedi. Halk­tan utandığı için çıkmadığı söylenir. Çünkü İmam Ebû Yusufun cariyeleri Ebû Yusuf için ağlayıp İmam Muhammed'in kapısı önünden geçerken ona dil uzatıyorlardı. Onların şöyle dedikleri rivayet edilir:

Daha Önce bize hased edenler bu gün bize acıyorlar.

Daha önce bize tabi olanlara bugün biz tabi oluyoruz.

Bugün bizler herkese boyun eğiyoruz

Bugün keder ve endişemizi izhar ediyoruz. [81]

 

[81] İmam Serahsî, İslam Devletler Hukuku, Şerhu’s-Siyeri’l-Kebir, Eğitaş Yayınları: 1/29-30