seymanur K
Tue 4 October 2011, 04:30 pm GMT +0200
Şafiî'de Kıyas
:Kıyas'ı şiddetle savunan ve onu kesin hatlarla tarife çalışan İmam Şâfi'îye göre kıyas ictihâd'dır. Şafiî, ictihâd konusunda da Hz. Peygamber'in,
“Hakim ictihâd yaparak hükmedip bunda isabet ederse, onun için iki mükafaat vardır; ictihâd yaparak hükmedince yanılırsa, onun için bir mükafaat vardır.” buyurduğunu söyler. [364]
İmam Şafiî, kıyas'ı tam olarak şahsî re'yden ayırmaya çalışır. O, hem Iraklılar'ı, kıyas'ı indî re'yleriyle karıştırmakla ittiham eder, hem Medineliler'in ve bu arada İmam Mâlik'in kıyas anlayışını tenkit ederek onların kendi re'ylerine kıyas adı verdiklerini ileri sürer, hem de Evzâ'î gibi Suriyeli fakîhleri tenkitte bulunur ve- hadise aykırı kıyas olamayacağını belirtir. [365]
Şafiî, bir mesele hakkında hadîs olup olmadığını iyice araştırmadan kıyas ve re'ye başvurulmasını tenkid eder ve nass (haber) yoksa re'ye değil, mutlaka kıyas'a müracaat edilmesi gerektiğini savunur. [366]
O'na göre hüküm veya fetva veren kişi, kesin ve sabit (lâzim) bir habere veya ona yapılan bir kıyasa dayanırsa görevini yerine getirmiş olur. Bu takdirde o, birinci halde nass'a, ikinci halde ise ıctihâd'a göre hareket etmiş demektir ki, her iki halde de Allah ve O'nun Elçisine itaat etmiş olur. Nitekim Hz. Peygamber, Muaz b. Cebel'e, Allah ve Peygamber'e itaatten sonra içtihadı emretmiştir. [367]
Şafiî, delilleri, kendi deyimiyle ilmi kısımlara ayırır ve şöyle der:
İlmin, birincisi ,Allah'ın Kitab'ı ve sabit olan Sünnet'tir. İkincisi icmâ'dır. Üçüncüsü sahâbîlerin sözleridir eğer onlara muhalefet ihtilâf sahâbî bulunduğunu bilmiyorsak. Dördüncüsü sahâbîlerin ihtilâf halindeki sözleridir. Beşincisi de kıyas'tır. [368]
İmam Şafiî, başka bir yerde Kitab, Sünnet, İcmâ' ve Kıyas bulamazsam ihtilâf halindeki sahâbîlerden birinin sözünü alırım, der ve kıyas'ı dördüncü delîl olarak açıklar. O, kıyasın derece bakımından haber-i âhâd'dan da sonra geldiğini, çünkü nasıl su varken teyemmüm caiz değilse, haber varken de kıyasın caiz olmadığını ileri sürer. [369]
Şafiî'ye göre, müslümanın karşılaştığı her mesele için ya, uygulanması lâzım bir hüküm veya gerçekten ona bir delâlet vardır. Eğer mesele hakkında belli bir hüküm varsa ona uymak gerekir; belli'bir hüküm yoksa ictihâd yolu ile onun için gerçeğe uygun olan delâleti aramak, ictihâd etmek icab eder. İşte bu ictihâd kıyas'dır.
[370] O'na göre Allah, Peygamber'in vefatından sonra hiç kimsenin önceki ilme dayanmaksızın söz söylemesine izin vermemiştir. Bu ilim de Kitab, Sünnet, İcmâ', âsâr (eserler, sahâbîlerden nakledilen şeyler) ve bunlar üzerine yapılan Kıyas'dan hâsıl olan ilimdir. Kıyas yapacak müctehid'de de şu şartlar bulunmalıdır:
1- Kitab'ı bilmek. Yani Kur'ân'ın farzını, edebini, nâsih ve nıensûhunu, âmmini, hâssını ve irşadını bilmek.
2- Gerektiği zaman Sünnet, bu yoksa icmâ', bu da yoksa kıyas ile Kitab'ın te'vîline delîl getirebilmek.
3- Sünnetler'i, geçmişlerin sözlerini, insanların icmâ' ve ihtilâflarını ve Arap dilini bilmek.
4- Sağlam (sahîh) bir akıl sahibi olmak, birbirine benzeyen (müştebih) şeyleri ayırd etmek ve hüküm verirken aceleci olmamak.
5- Muarızını dinlemek ve böylece kendisinin daha isabetli olduğuna dair kanaatini arttırmak.
6- Bütün cehd ve gayretini harcamak ve dâima insaflı davranmak.
7- Kabul ettiği şeye de, muhalefette bulunduğu şeye de aynı önemi vermek.
8- Kuvvetli bir anlayış ve idrâk sahibi olmak. [371] İmam Şafiî, kıyas ve ictihâd'i eşanlamlı bir terim olarak kabul ettiği için [372] bu şartları ileri sürmektedir ki bunlar ona göre aynı zamanda ictihâd'ın da şartlarını teşkil ederler.[373]
[366] el-Umm, c. VII, s. 258.
[367] el-Umm, c, VII, s. 272,273.
[368] el-Umm, c. VII, s. 246.
[369] Risale, s. 598 vd.
[370] Risâle, s. 477.
[371] Risale, s. 508 vd.
[372] Risale, s. 477.
[373] Dr. Abdulkadir Şener, İslam Hukukunun Kaynaklarından Kıyas, Istıhsan Ve Istıslah, Diyanet İsleri Başkanliği Yayınları: 80-81.