- Saff Suresinden Ayetler

Adsense kodları


Saff Suresinden Ayetler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafız_32
Wed 15 September 2010, 03:45 pm GMT +0200
Saff Suresinden Ayetler


Meali



Ey iman eden kimseler ne için yapmadığınız şeyleri söylüyorsunuz... [240]


Tefsiri



İnsan için en fena, en bayağı bir sıfat varsa o da yapmadığını söylemek, tutmadığı bir yola başkalarını sürüklemeğe çalışmak, kendi için ayıp görmediği bir kusuru başkalarında görünce onları ayıplamağa kalkışmaktır. Böylesi evvelâ cahildir, sonra değersizliğini açığa vurmaktadır, sonra fena maksatlı ve alçak ruhlu olduğunu göstermektedir.

Cahildir. Çünkü esasen ilmi, irfanı olmadığı halde böyle bir iddiada bulunursa halk o iddia ettiği ilmin, fazhn bir eserini göremeyeceği, yani bu adam umumun faydasına hizmet eder bir eser meydana getirmemiş, bir hakikat keşfetmemiş, bir müşkülü halledememiş olmakla beraber boş iddialarına inanıldığım sanmakla kendini aldatıyor ve sözü Özüne uymadığı için halkın nazarında düştükçe düştüğünü anlayamıyor. Böyleleri büsbütün aykırı bir yol tuttukları halde halkı başka bir yola sürüklemek ümidine düşerlerse büsbütün aldanırlar. Çünkü söz, hem doğru, hem eğn olabilir. Ve bu yüzden bir sözü dinleyen kimse, o sözü kabul etmek hususunda tereddüde düşebilir. Fakat iş ve hareket böyle değildir. Bunlar göze görünen, neticesi anlaşılan şeyler olduğu, için başkaları üzerinde de tesiri hemen görülür ve bir örnek olarak kabul edilebilir.

Kendisinde bulunan bir noksanı başkalarında görünce ayıplamağa kendi kusurlarını başkalarının gözüne büsbütün belirtmektir. Meselâ bir başkasının kirli olduğunu söyleyerek onu zemmeden kimse, kendi de kirli ise, kendini zemmetmiş ve kendi değersizüğini açığa vurmuş olmaz mı?

Bunların fena maksatlı ve alçak kimseler oldukları, fazilete yanaşmamalarından, bilâkis ellerinden geldiği kadar ondan uzaklaşmalarından belli değil mi? Fiil ve hareket ile teeyyüd etmeyen söz, en rezil bir vasıfdır. Fakat ne yazık ki her sözünü fiili ile isbat eden adam, pek azdır.

Hususî toplantılarda rast geldiğimiz kimselerden başlayarak umumî toplantılarda karşılaştığımız kimseler içinde bu çeşit illete uğramış olanlar az mı? Öyle adamlara rast geliyorsunuz ki görünüşe göre aklî naklî bir çok ilimleri tahsil etmiş, yüksek yüksek kitaplar okumuş, her şeyin iç yüzünü anlamış, tahsil ile meşgul olduğu zamanlarda zekâsının parlaklığı, hafızasının kuvveti ile şöhret kazanmış olduğunu söyler durur. Fakat kendisim bir az yok-ladınız mı, varlığı ile yokluğu müsavi bir adam karşısında bulunduğunuzu görerek hayretten hayrete düşüyorsunuz.

Yine bu çeşit kimseler içinde öylelerine rast gelirsiniz ki âmme menfaatleri hakkında kendisiyle hasbıhale girişecek olursanız, her işi en hurda teferruatına kadar incelediğini; âmmenin´ istifadesini temin etmek ve her tarzda korumak için baş vurulacak bütün çarelere akıl erdirdiğini ve bunları saatlerce izah ettiğini görürsünüz. Fakat bu işlerden biri onun eline verilecek olursa, bakarsınız ki herif hayırdan alabildiğine uzak, şerre son derece yakındır. Kendi heveslerinden başka bir şey düşünmemektedir ve bunu kendisi için bir hak saymaktadır. Bununla beraber iş yine söze düştü mü katiyyen usanmıyor, diü, eski talâkatini kaybetmiyor ve şayet biri itiraz edecek olursa mahvına yürümek istiyor.

Yine bunların içinde öyleleri vardır ki insanların başına gelen bütün felâketlerin hırs, haset, tafrika, şahsî menfaatlere bütün varlığıyle tapınmak, umumî menfaatlere karşı mübalatsızlık göstermek gibi sebeplerden ileri geldiğini anlatır. Günde bin kişi ile konuşabilseniz hepsinin de ayni hakikatları anlattıklarını ve bütün bu felâket sebepleriyle mücadeleden geri kalmamayı bir vazife saydıklarını söylemekten de çekinmediklerini görürsünüz. Lâkin bu muhavere sırasında öteden biri gelerek karşınızdaki adamdan ufacık bir hakkını en terbiyeli lisanla istiyecek olsa, göreceğiniz manzara o adamın gayzmdan yılan gibi kıvnm kıvrım kıvrandığıdır. Yahut bunların birinden, bir arkadaşın basma gelen bir felâkete karşı koymak, yahut bir biçareye yardımda bulunmak için bir şey istenecek olursa, bu daveti kabul etmemek için bin türlü mazeret ileri sürerler. Yahut bu daveti açıkça reddederler. Ve böylece dillerinin bütün talâkati ile müdafaa ettikleri fikirleri, fiil ve hareketleriyle inkâr ederler.

Bunların içinde Öyleleri vardır ki adaletten dem vurur ve herkesi insafa davet eder. Lâkin kendi şahsî menfaatine uygun gelmiyen bir hakkı ayaklan altında çiğnemekten çekinmez.

Yine bunlar içinde öyleleri vardır ki zalimleri, mürtekipleri, idaresi bozuk olanları muahaze eder dururlar. Lâkin bakarsınız ki; başkalarında gördükleri kusurların hepsi kendilerindedir ve bunlar başkalarında kusur olarak gördükleri her şeyi kendilerine gelince, meziyet görüveriyor.

Bu çeşit adamlar dünyada iyi nedir, kötü nedir, doğru nedir, eğri nedir, bilmeyen; bunların yalnız vaktiyle´ duyup belledikleri isimlerini öğrenerek manasını anlamayan kimselerdir. Hakikatte bunlar, cahil, pespaye, insanlık şerefinden mahrum bir sürü sefil mahlûklardır ki, vücutları cemiyet için bir zül dür. Bunlar hayvanlık derekesinden bir parmak yükselememişlerdir. Çünkü en kat´î hakikatları dahi itiraf etmezler. Dünyada iyi namına, hayvanlık hislerini okşayacak fanı zevklerden başka bir şey tanımazlar. Kötü namına da kendilerine muvakkat bir zaman için acı veren şeylerden başka bir şey bilmezler. O acılardan kurtuldular mı, onları büsbütün unuturlar. Başkalarının ayni acılardan iztirap çektiklerini görürlerse, vaktiyle çekmiş oldukları acıyı hatırlayarak zerre kadar teessür göstermezler. Bunların nazarında bir şeyin güzelliği veya çirkinliği kendilerine nisbetle başka, diğerlerine nisbetle yine başkadır.

Bunların bu tavır ve hareketlerinin neticesinden masun kalacaklarını sanmak beyhudedir. Lâkın bizim istediğimiz bu değildir, istediğimiz büyük, küçük bütün memleket evlâtlarının, dilleriyle öğdükleri faziletleri, meziyetleri benimsemeleri ve ona göre hareket etmeleri, söyledikleri her sözün muktezasınca iş görerek en doğru yolda yürüdüklerini belirtmeleri ve herkese numune olmalarıdır.

Yoksa Allah´ın en sevmediği yolu tutmuş .olurlar ki bu yolun sonu felâket uçurumudur. [241]



[1] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 11/12.

[2] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 13/15.

[3] Fatîha Suresi, Kur´an´ın birinci süresidir. Mekkede nazil olmuştur. Yedi ayettir.

[4] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 17.

[5] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 18/24.

[6] İnşirah suresi Kur´an´ın. 94 üncü süresidir. Mekke´de nazil olmugtur. Sekiz ayettir.

[7] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 25.

[8] Ankebut: 29/69.

[9] Yusuf: 12/87.

[10] İnşirah suresinin tefsirine Ek. Surenin meali: “Ya Muhanıroed! Biz senin göğsünü açmadık rai? Ve senin bellim çatırda-tan yükü sırtından alıp indirmedik mi? "Ve senin adını, yükseltmedik mi? Bil ki darlık ve güçlük ve birlikte genişlik ve kolaylık vardır. Muhakkak kî darlık ve güçlük iie birlîkte genişlik ve kolaylık vardır. Öyleyse boş kalınca uğraş ve yalnız Kabbine yönelip yanaş!”

[11] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 25-30.

[12] Kur’an-ı Kerimin 108’ inci süresidir. Mekke´de nazil olmuştur. Üç ayettir. Merhum Akif bu surenin tefsirini 12 nisan 1328 - 1912´de yazmıştır.

[13] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 31.

[14] Dostları, taraftarları ve onlardan sonra gelen Nesiller.Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 31-32.

[15] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 32-36.

[16] Duha: 93/93 üncü süresidir. Merhum üstad Mehmet Akif bu surenin tefsirini 1 Mart 1328 - 1912´de yazmıştır.

[17] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 37.

[18] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 37-40.

[19] Abese: 80/42 ayettir. Mekke´de nazil olmuştur. Burada surenin ilk on ayeti tefsir olunmaktadır.

[20] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 41.

[21] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 41-42.

[22] Naziat: 79/46 ayettir. Burada tefsir olunan ayetler 42-46 inci ayetleridir.Merhum üstad bu tefsiri 29 Mart 1328 - 1912´de yazmıştır,

[23] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 43.

[24] En güzel ve en temiz ahlâk içinde.

[25] Hesap gününe (Fatiha suresinin üçüncü âyetine bak.)

[26] İnatçılara.

[27] Sonsuz bir hayat âlemi.

[28] Hayat velvelesi, hayat gürültüsü.

[29] Zaman ve mekân içinde yaşamanın zihinde bıraktığı suretler.

[30] Ölümden sonra dirildikleri.

[31] Âyet-i kerime, kıyamet gününün ne zaman kopacağını düşünerek boş yere uğraşmayı değil. Kıyamet günü için hazırlanmayı, türlü türlü iyiliklerle, doğru dürüst işlerle, o büyük günü karşılamayı ihtar ettikten başka İslâmiyetin ne zaman geniş bir zafer kazanacağını, ne zaman müşrikliği ortadan kaldıracağını düşünerek, bu zafer ve inkılâp için çalışmayanlara da geniş ihtarlarda bulunuyor ve müşrikler içinde bu mesut zaferle istihza edenlerin de bir gün neye uğrayacaklarına işaret ediyor.

Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 43-44.

[32] Mutaffifin, Kur1 anın 83 üncü süresidir. Mekke´de nazil olmuştur. 36 âyettir. Burada surenin başındaki altı âyet tefsir ediliyor.

Merhum Akif bu tefsiri 5 Nisan 1328 - 1912´de yazmıştır.

[33] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 45.

[34] Allah en iyi bilendir.

[35] Eksik tartanlar, eksik ölçenler.

[36] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 45-46.

[37] Tâhâ sûresi Kur´an´ın 20 inci süresidir. Mekke´de nazil olmuştur. 135 âyettir. Burada sûrenin 43. ve 44. âyetleri tefsir edilmektedir.

Merhum Akif bu tefsiri 19 Nisan 1328-1912´de yazmıştır.

[38] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 47.

[39] Açık ve vazıh olması.

[40] Peygamberlik vazifesini, irgaö vazifesini.

[41] Asla gevşemiyecekler.

[42] Su götürmez deliller, ezici burhanlar.

[43] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 47-48.

[44] Kur´anın 29 uncu süresidir. Mekke´de nazil olmuştur. 69 âyettir. Burada tefsir olunan âyet sûrenin aonuncu âyetidir.

Merhum Akif bu tefsiri 26 Nisan 1323 - 1912´de yazmıştır.

[45] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 49.

[46] İhsanı çok geniş ve çolt verimli olan Allahtır.

[47] Hasislik.

[48] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 49-50.

[49] Kur´an’ın 49’ üncü süresidir. Medine´de nazil olmuştur. 18 âyettir. Burada bu sûrenin on üçüncü âyeti tefsir olunmaktadır.

[50] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 51.

[51] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 51-52.

[52] Kur´anı kerimin ikinci süresidir. Medine´de nazil olmuştur. 286 âyettir. Burada şehitler hakkındaki âyet tefsir olunmaktadır.

Merhum üstad Akif bu tefsiri 10 Mayıs 1328 - 1912´de yazmıştır.

[53] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 53.

[54] Hor göremiyenler.

[55] Çok değerli meziyetlerinin.

[56] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 53-54.

[57] Kur´anın sekizinci süresidir. Medine´de nazil olmuştu.75 âyettir. Burada sûrenin 46 inci âyeti tefsir olunmaktadır.

Merhum Akif bu tefsiri 17 Mayıs 1328-1912´de yazmıştır.

[58] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 55.

[59] Kaynaşmış bir bina.

[60] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 55-57.

[61] Kur´anın 61 inci süresidir. Medine´de nazil olmuştur. 14 âyettir. Burada 2-4 âyetleri tefsir ediliyor.Merhum Akif bu tefsiri 24 Mayıs 1328 - 1912´de yazmıştır.

[62] Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 58.

[63] Merhum üstat Mehmet Âkİf bu yazıyı 24 Mayıs 1328 - 1912´de yazmig daha sonra 12 Kasım 1340 - 1924´de bu yazının sonunda kaydettiği tarihî vakayı şu. manzume ile ebedîlegtirmiştir. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 58-59.

[64] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 60.

[65] Kur´anın 13 üncü süresidir. Mekke´de nazil olmuştur. 43 âyettir. Burada surenin 11 inci âyeti tefsir edilmiştir.

[66] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 61.

[67] Şan, şeref yükseklerinden zilletin en kuyu bataklığına.

[68] Bahis mevzuu olan devir Balkan harbi sıralarıdır.

[69] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 61-62.

[70] Kur´anın 49’ uncu süresidir. Medine´de nazil olmuştur. 18 âyettir. Burada 10’ uncu âyeti tefsir olunmaktadır.

Merhum Akif bu yazıyı 7 Mayıs 1912´ds yazmıştır.

[71] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 63.

[72] Kardeşlik ve birlik.

[73] Yönelmeler.

[74] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 63-64.

[75] Kur´an-ı Kerîmin 26’ıncı süresidir. Mekke´de nazil olmuştur. 227 ayettir. Burada 224’ üncü ayetten bağlayarak 4’ ncü âyet tefsir olunmaktadır.

[76] Safahat.Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 65.

[77] En gizli cephelerini.

[78] Ruhunun bütün samimiyetiyle.

[79] Gıyaben.

[80] Millet evlâtlarının.

[81] Dil kılıcıyle.

[82] Allah´ın kitabını. 66

[83] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 65-66.

[84] Kur´anın sekizinci süresidir. Medine´de nazil olmuştur. 75 âyettir. Burada 24 üncü âyeti tefsir olunmaktadır.

[85] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 67.

[86] Asla değişmez

[87] Safahat Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 67/68.

[88] Nisa: 4/176 ayettir. Burada 58 inci âyet tefsir olunmaktadır.

[89] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 69.

[90] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 69.

[91] Nahl: 16/128 ayettir. Burada 125 inci ayeti tefsir olunmaktadır.

[92] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 69/70.

[93] Allahın kullarını.

[94] Hak yolunu.

[95] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 71-73.

[96] Fussilet: 41/54 ayettir. Burada 34 üncü ayet tefsir olunmaktadır.

[97] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 74.

[98] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 74/75.

[99] Mümin: 40/85’ inci ayettir. Burada 21’ inci ayeti tefsir olunmaktadır.

[100] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 76.

[101] (Dünyayı dolaşınız; evvelce gelip giden milletlerin izlerini araştırınız; onların evvelâ ikbal, sonra izmihlalleri esbabını tetkik ediniz...)

[102] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 76-77.

[103] Bakara: 2/286 ayettir. Medine´de nazil olmuştur. Burada 286 inci âyet tefsir olunmaktadır.

[104] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 78.

[105] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 78-79.

[106] Yûsuf Süreği: Kur´an´ın 12 inci süresidir. Mekke´de nazil olmugtur. 111’ nci âyettir. Burada 105 inci âyeti tefsir olunmaktadır.

[107] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 80.

[108] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 80-81.

[109] ´râf: 7/206 ayettir. Burada 31’ inci ayeti tefsir edilmektedir.

[110] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 82.

[111] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 82-83.

[112] Al-i Îmrân: 3/200 âyettir. Burada 103 üncü âyeti tefsir edilmektedir.

[113] Merhum üstad Akif bu yazıyı13 Eylül1328-1912 de yazmıgtır. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 84.

[114] Güzel ve iyi me´alidir.

[115] Ayrılık.

[116] Birlik ülküsüne.

[117] Bu buyrukların, bu yasakların.

[118] Muhacirin, Peygamberin Mekke´den hicret eden arkadaşları, Ansar Medineti arkadaşlarıdır.

[119] Cömertlik, geniş yüreklilik.

[120] Düşmanlıklara son.

[121] Kabileler.

[122] Minnet ve şükran ifade eden üslub İle.

[123] En büyük nimet.

[124] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 84-85.

[125] Enfâl: 81/75 âyettir. Burada 25 inci âyet tefsir edilmiştir.

[126] Merhum üstad Akif bu tefsiri 20 Eylül 1828-1912 de yazmigtır. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi 86.

[127] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 86-87.

[128] Kur´an-i Kerîm´în 58 inci süresidir. 22 âyettir. Burada 20-21 âyetler tefsir edilmiştir.

[129] Merhum istad Mehmet Akif bu tefsri 27 Eylül 1328-1932 de yazmıştır. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, NakışlaYayınevi: 88.

[130] Bu sıra Balkan harbi sıralandır.

[131] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 88-89.

[132] Maide: 5/120 âyettir. Burada 105 inci âyet kısmen tefsir olunmaktadır.

[133] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 90.

[134] Safahat.

Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 90-91.

[135] Âl-i İmrân: 3/200 âyettir. Burada 200 üncü âyet tefsir edilmiştir.

[136] Merhum üatad bu tefsiri 6 Aralık 1328-1912 de yazmıştır. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 92.

[137] Hazreti Peygamberin arkadaşları.

[138] Zorluğuna.

[139] Uygun dügürtilemez.

[140] Dinî mükellefiyetleri.

[141] Ebedî hayatta.

[142] Baştan başa külfet ve zahmet.

[143] Faydalı ilimleri. Sahih ve müsbet ilimler!.

[144] En doğru §ekle dönmek için duyulan kesin ihtiyacı.

[145] Alılâklaşmak.

[146] İslâm yüksekliklerini.

[147] Ahlâki prensipler.

[148] Meali: Sen en değerli ve, en iyi ahlak üzeresin.

[149] En değerli ve iyi ahlakın.

[150] Hayal üstünü.

[151] En mukaddes zatın.

[152] Zorlayıp geçecek.

[153] Ustad Balkan harbi sıralarından bahsediyor. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 92-95.

[154] Hac: 22/78 âyettir. Burada 45-46 inci âyetler tefsir edilmiştir.

[155] Merhum üstad bu tefsiri 13 Aralık 1328-1912 de yazmıştır. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 96.

[156] Ortadan kalktığını, yok olduğunu.

[157] Meali: “Yer yüzünde gezip dolaşın

[158] Varlık zerresinin.

[159] Dehşet verici kükreme.

[160] Uyanması için.

[161] Derüileştirici görüş, inceleyici görüg.

[162] Kıyame sabahı.

[163] Allahın birliği itikadı.

[164] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 96-98.

[165] Enfal: 8/75 âyettir. Burada 24-25 âyetler tefair olunmaktadır.

[166] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 99-100.

[167] Merhum Mehmet Akif bu vaazı´nı 30.1.1328 -1912 pazar günü vermiştir.

[168] Büyük müfessirler.

[169] Allah´ın emirlerinin.

[170] Bütün Mülkün sahibiyim.

[171] Bezil eder.

[172] Hakikatleri.

[173] Tevhid: birlik; Ekmeîi Edyan: dinlerin en kâmili.

[174] Peygamber olarak gönderilmesinden.

[175] Dağınıklık içinde.

[176] Onları, birleşik ve bütün sanırsın, fakat kalpleri ayrıdır.

[177] Allah´ın kitabına bağlılık.

[178] Allah nezdinde köttilenmigtir.

[179] Geçen geçti.

[180] İlahın rahmetinden ümidi kesmeyiniz.

[181] Güzel ahlaklı olmaktır.

[182] Balkan harbi sırasında.

[183] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 100-104.

[184] Âl-i İmrân: 3/200 âyettir. Burada 26’ inci âyet tefsir olunmuştur.

[185] Merhum Mehmet Akif bu vaazını 25 Aralık 1328-1912 Cuma irünüTermigtr.

[186] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 105.

[187] İnsana kendi çalışmasının veriminden, kazancından başka bir şey yak!

[188] İlk öğretim yayılmayan.

[189] Asıl doğru şeklini.

[190] Peygamber arkadaşları.

[191] İlerlemeye engeldir.

[192] Alçalmamızı, varlığımızı kaybetmemizi

[193] Müsbet ilimlerini, yararlı fenlerini

[194] Din kardeşlerimizi.

[195] Apaçık hüsran, katmerli ziyan.

[196] Tuğlaları birbirine perçinlenmiş duvar.

[197] Peygamberin yürüyüşü, gidişi; arkadaşlarının yolu.

[198] Gövdesinin artığını.

[199] Avının artığiyle.

[200] Merhum "fırstad Balkan harbinden bahsediyor.

[201] Safahat.Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 105-118.

[202] Nemi Sûresi Kur´an-ı kerimin 27’ inci sûresi ve 93 âyettir. Burada 51’ inci âyet kısmen tefsir edilmiştir.

[203] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 119-121.

[204] Âl-i İmrân: 3/200 ayettir. Burada 159 uncu âyet kısmen tefsir olunmuştur.

[205] Merhum üstad bu tefsiri 8 Ağustos 1328 -1912 de yazmıştı ve o sıra Balkan Harbinin faciaları tesiri altında idi.

Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 122.

[206] Ruh artığı.

[207] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 122-123.

[208] Merhum üstad Mehmed Akif bu yazıyı 8 Ağustos 1328 - 1912´de yazdıktan sonra 1335 -1919 senesinin 13 Kasım 1335 yılında ayni âyeti kerimeyi nazım dili ile yazdı ve geçen büyük harbin mütarekesi sırasında uyuşan sinirleri uyandırmak istedi.

[209] Safahat. “Gölgeler”

[210] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 123-124.

[211] Enfâl : 8/75 âyettir. Burada 46. inci âyet tefsir olunmaktadır.

[212] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 125.

[213] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 125-129.

[214] Ankebût: 29/69 âyettir. Burada 69 uncu âyet tefsir olunmaktadır.

[215] Merhum Mehmet Akif bu vaazını Balkan hezimeti Üzerine Süley-maniye´de vermiştir. 7 Şubat 1328 -1912

[216] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 130.

[217] Hem Allah nezdinde, hem İnsanlar Hezelinde.

[218] Merhum üstad bu hikâyeyi safahatının birinci kitabında nazmen irad eder:

[219] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 130-135.

[220] Fetih: 48/29 âyettir. Burada 28.inci âyet tefsir olunmaktadır.

[221] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 136.

[222] Bu yazının ilk yansı merhum üstad AKifin, diğer yansı benimdir.Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 136-137.

[223] Hicr: 15/99 âyettir. Burada 9. uncu âyeti tefsir olunmaktadır.

[224] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 138.

[225] Safahat, ikinci kitap. Hakkın Sesleri. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 138-140.

[226] Asr: 103/3 âyettir. Burada “Ürenin tamamı tefsir olunmaktadır.

[227] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 141.

[228] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 141-142.

[229] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 142-143.

[230] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 143-144.

[231] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 144-145.

[232] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 145.

[233] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 146-147.

[234] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 146-147.

[235] Merhum istad Mehmet Akif bu yazıyı Mısır müftisi Şeyh Mehmed Abduh´un Tefsirine istinaden yazmış olduğunu tasrih eder.

Merhum üstad, Asım adlı eserinde bu surei cemileden şu şekilde bahseder;«Hani Ashab-ı Kiram, ayrılalım derlerken

Mutlaka surei “Vel Asr”i okurmuş, bu neden?Çünkü meknun o büyük Su´rede esrari felah:Başda imani hakikî geliyor, sonra salâh sonra laik, sonra sebat, işte kuzum insanlık. Dördü birleşti mi, yoktur sana hüsran artık. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 147-153.

[236] Hacc: 22/78 âyettir. Burada 46 mcı âyet tefsir olunmaktadır.

[237] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 154.

[238] Merhum üstad Mehmet Akif 30 Temmuz 325 (1909) de yazdığı bu yazıyı, merhum Mısır müftüsü Şeyh Mehmet Abdu´nun bir yazısından iktibas etmiştir. Biz de bu yazıyı tadil ederek aldık. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 154-157.

[239] Saff Sûresi kur´an-ı kerimin 6 ´ınci sûresi ve 14 âyettir. Burada 2’ inci âyet tefsir olunmuktadır.

[240] Safahat.Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 158.

[241] Safahat. Kur’an-ı Kerim’den Ayetler, Mehmet Akif Ersoy, Nakışlar Yayınevi: 158-160.

ceren
Thu 20 December 2018, 02:35 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri kur ani kerimi okuyan ve bu ayetler rehberliğinde yaşayan kullardan eylesin inşallah. ..

Bilal2009
Thu 20 December 2018, 03:01 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru işler yapanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun