Eslemnur
Sat 2 April 2011, 11:15 pm GMT +0200
Sadaka İle Birlikte Borç Vermek
Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
Sadakayı veya ma'rûfu {yani, sadaka vermeyi yahut borç vermeyi —bu(radaki ma rû/* lafzı) Yüce Allah'ın, Fakir olan ise ma'rûfa göre yesin (Nisâ/6) buyruğuna benzemektedir; ki bu da "borç vermek" anlamındadır—} yahut insanların arasını düzeltmeyi emredenlerinki hariç, onların gizli gizli görüşüp konuşmalarının bir çoğunda hayır yoktur. Kim Allah'ın rızasını gözeterek böyle yaparsa fyani, sadaka verir, borç verir ve insanların arasını düzeltirşe}, Biz ona büyük bir mükâfaat vereceğiz (yani, cennette vereceğiz}. (Nisâ/114)
Bir diğer kıraate göre, verecektir şeklindedir. Bununla cennette ona pek büyük bir mükâfaat verileceği kasdedil-mektedir.
Dedi: Bize Mukâtil Ebû İshâk'tan, o Alkame b. Kays'tan, o da 'Abdullah b. Mes'ûd'tan şöyle rivayet etti: "Bin dirhemi iki defa borç verip sonra onu geri alarak onlardan yararlanmayı, o miktarı bir defada sadaka vermekten daha çok severim." ,
Allah bize yeter; O ne güzel vekildir. (Al-i İnırân/174) [130]
[130] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 98.