sidretül münteha
Fri 20 May 2011, 02:47 pm GMT +0200
Sabır
Yukarıda geçen âyette Lokman (a.s.) Oğluna yaptığı vasiyette, ma'rufu emr münkeri nehiy ile beraber sabrı tavsiye etti. Demek oluyor ki bu çalışma sabır ister. Sabırsız ve aceleci olan bir kimse böyle bir çalışmayı yürütemez.
İmam Râzî der ki: "Ma'ruf ve münker görevini yapan kimse incinir ve eziyet görür. Onun başarısı sabır iledir." 477
Asr sûresinde de Cenâb-ı Hak sabrı tavsiye kavramını hakkı tavsiye etmenin peşinden getirmiştir. Hakkı tavsiye; mü'minin mü'mine ALLAH'ın dinini hatırlatmasıdır. Bu da dinde, mü'minler arası ma'ruf ve münker görevi demektir.
Birbirine sabrı tavsiye ise, dini tebliğ ve tatbik sahasına koyma yolunda, mü'minlerin uğradığı ve uğrayacağı güçlüklere karşı göğüs germek ve şiddetle eylemlere karşı koymak üzere kendi aralarında, birbirlerini sabretmeye yöneltmek ve teşvik etmektir. Böylelikle ma'rufu emretmek, münkeri nehyetmek için "sabır silahı" önem kazanmaktadır.
İmam İbn-i Teymiyye, sabrın, ma'ruf ve münker görevindeki önemli fonksiyonu ve zaruretini şöyle açıklar:
"ALLAH Teâlâ, ma'rufu emredip münkeri nehyetmekle görevlendirdiği önderler olduğu halde peygamberde bile Sabrı emretti." 478
Ma'rufu emredip münkeri nehiy görevini yaparker peygamberlere bile sabır ihtiyacı içinde olursa, başkasının buna ihtiyaç duymaksızın bu görevi başarabilmesi nasıl mümkün olabilir?
Gerçekten ma'ruf ve münker görevi zor ve korkulu bir iştir. İnsan bu görevi, taşıdığı ehliyeti ve üstün fedakârlıkları, sıkıntılara katlanması, güçlüklerle karşılaşınca sabretmesi ve şiddetli musibetler anında sebat göstermesi sayesinde başarır. Çünkü insan ALLAH için attığı her adımda sıkıntılı ve şiddetli belâlarla denenir. Binaenaleyh böyle bir sınavı; ancak şiddetli güçlüklere göğüs germede kuvvetli olanlar, her ne zaman olursa olsun peşipeşine gelen mihnetler ve biriken fitneler ortaya çıktığında dîne bağlı kalmakta sebat gösterenler, asrın İslâm düşmanı yöneticilerine aldırış etmeden hakkı söylemekde cesur davrananlar, tüm gayretini gösterdikten sonra, müstebid zorbacılara karşı koymak, hiçbir korku ve kaygı duymaksızın yüzlerine karşı açıkça hakkı savunup çelikleşen iradeleriyle ortaya çıkanlar başarabilir.
Aynı şekilde ma'ruf ve münker görevini hakkıyla ifâ etmek için insanın kendini yenebilmesi gerekir, ilk plânda nefsini, aşırı arzularına uymaktan vazgeçmesi ve fiilen tek ALLAH'a teslim olması, bu görevi başarmanın belirtileridir. Çünkü arzusuna gem vurmayan kimse aynı şekilde başkasını düzeltip ıslah etmesi mümkün değildir. İşte bütün bu vasıfları özünde toplayan sabırdır. Sabreden kişi tek başına da olsa ma'ruf ve münker görevini yapabilir. Şartlar elvermediği, her şeyin kriz geçirdiği bir ortamda dahi sabır sahibi rotasını şaşırmadan bu görevi yapar. Oysa sabrı kaybeden kişi kendisini sabretmeye zorlasa da sebat etmeye muvaffak olamayacağı için bu görevi de yapma imkânım bulamayacaktır.
477 Mefâtih-ul Gayb: 6/578.
478 el-hisbefi İslâm:71