saniyenur
Mon 21 May 2012, 05:15 pm GMT +0200
Sabır Ve Tahammül
Rasulullah Mekke'de büyük bir zorluk ve eziyet döneminden geçti, fakat onlara sabırla tahammül gösterdi ve asla bu durumdan yakınmadı. Kendine reva görülen kötü muameleye karşılık, rakiplerine davranışların en gü-zeliyle muamele etti. Kureyş'in zorlamalarından dolayı yurdunu terkedinceye kadar Peygamber onların işkencelerine sabırla tahammül etti. Mekke'deki davranışları ibret vericiydi; bu davranışlar onun liderliğinin yüce niteliklerinin bir göstergesi oldu. Vazifesini sabır ve tahammülle sürdürdü ve inançsızların tahkirlerine katlandı ve asla ümidini kaybetmedi ya da sabırsızlık göstermedi. Bu zorlu anlarda Muhammed'a cesaret vermek ve onu teselli etmek maksadıyla Kur'an-ı Kerim ona daha önceki peygamberlerin hayatlarından örnekler anlattı: "O halde sen de, peygamberlerden azim (ve irade) sahiplerinin sabrettikleri gibi sabret. Onlar için acele etme; onlar, tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, sanki gündüzün sadece bir saati kadar (dünyada) kalmış gibi olurlar..." (46: 35). Bu, Muhammed'ın sabır, sebat ve kararlılığının, Allah tarafından bir çeşit ödüllenlidirilmesidir. Bunu tarih de tam mâ-nasıyla teyid ediyor. İslâmiyet'in baştan sona bütün başarısı, Muhammed'ın sabır ve sebatının devam edegelen bir ödülüdür. Yalnız başına bir adam, dışardan hiçbir yardım almaksızın putperest-çok tanrıcılığın kalbinde kıyam etti ve insanları Hakk'a ve Allah'a davet etti. İnsanlar ona karşı çıktılar ve ona baskı uyguladılar. Önce Mekke1 de hakaretler ve eziyetler şeklinde zulüm yaptılar ve sonra Medine'de ashabına karşı akınlar, yağmalamalar ve savaşlar tertipleyerek zulümlerine devam ettiler. Sonunda, onların bütün kötülükleri ve saldırı silahlan Peygamber'ın sabır ve sebatının yüceliği karşısında başarısız oldular. Muhammed muzaffer oldu.