saniyenur
Wed 1 August 2012, 12:22 pm GMT +0200
Hz. Peygamber Ruh Ve Bedenin Birliği Kavramını Getirmiştir
Hıristiyanlık, Hinduizm, Budizm gibi inançların aksine İslâm, maddî hevesler ve manevî arzular arasında katı bir ayrım yapmaz. Bilakis, insanların kültür ve medeniyeti geliştirmek ve maneviyatlarını yüceltmek gayesiyle fizik âlemin kaynaklarını kullanmaya karşı duydukları somut arzulan tasvip eder ve destekler.
Diğer bir ifadeyle, insanlığın hayrı için hayatın hem maddî ve hem de manevî yönü gereklidir; ve herhangi birisi olmaksızın insanlık medeniyeti Yaratıcı'nın istediği şekildeki hakikî ve uygun manada gelişimini sağlayamaz.
İnsan ruhunun yücelmesi ve kültür ve medeniyetinin ilerlemesi yönünde dengeli bir gelişime ulaşılması ancak ruh ve bedenin işbirliği içinde olmasıyla mümkündr. Bu hayat telâkkisi ruh ve bedenin çabalarının ALLAH'ın Rızasını ve Teveccühünü (vechillah) kazanma hususunda bütünleşmesini sağlar.