- Ribâ Âyetlerinin Nüzul Sebebi

Adsense kodları


Ribâ Âyetlerinin Nüzul Sebebi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Mon 23 July 2012, 04:03 pm GMT +0200
III — Ribâ Âyetlerinin Nüzul Sebebi:

Ribâ konusundaki   son  hükümler,  Hz.   Peygamber (s.a.)'in son yıllarında ve Mekke'nin fethi sıralarında nâzil olmuştur. Hatta genel uygulama ve ilan, Veda haccı sırasında vukubulmuştur [128]

Müfessirlerin çoğuna göre, ribâ âyetleri, Taif'te otu­ran Beni Sakîf kabilesinin faiz problemiyle ilgili olarak inmiştir. Bu kabilenin Hz. Peygamber'le yaptığı «Taîf Anlaşması»nda faiz alacak verecekleri lağvedilmişti. Be­ni Sekîf ten Amr b. Umeyr Oğullan denilen Mes'ud, Abdu Yâleyl, Habîb ve Rabîa adlarındaki dört kardeş Taif'in fethi sırasında İslâm'a girmiş, faiz alacaklarının va­desi yaklaşınca Mekke'deki Mahzûm Oğulları'na elçi gön­dererek Muğîre Oğullarında bulunan faizlerini talep et­mişlerdi. Muğîre Oğulları faiz borçlarını ödemek isteme­yince, aralarında düşmanlık doğdu. Durum, Mekke vali­si Attâb b. Esîd (o. 13/634) tarafından Hz. Peygamber (s.a.) 'e yazıldı. Bu soru üzerine ribâ âyetleri indi ve Hz. Peygamber, Attâb'a âyeti yazdı. Ayrıca, hükme razı olur­larsa ne âlâ, aksi halde onlara harp ilan etmesini bildir­di.-Bunun üzerine Sekîf kabilesi faiz istemekten vazgeç­ti [129]

İsmail b. Abdirrahman es-Süddî (ö. 127/745)'den nakledildiğine göre, ribâ âyeti, cahiliyye devrinde ortak iş yapan Abbas b. Abdilmuttalip (ö. 32/652) ile Muğîre Oğullarından bir şahıs hakkında nazil olmuştur. Bu ikisi Amr Oğullan ile Sakîf kabilesinden birçok kişiye faizle borç para veriyorlardı. İslâm gelince bunların faizde bü­yük servetleri vardı. Kendilerine yalnız anaparalarını ala­bilecekleri bildirilmiş ve faiz hükmü makable teşmil edilmemiştir [130]

Âyetlerde şöyle buyurulur :

«... Siz gerçek müminler iseniz faizden (henüz alın­mamış olup da) kalanı bırakın (almayın)» [131]

«Eğer (tefeciliğe, murabahacılığa) tevbe ederseniz anaparalarınız yine sizindir» [132]

Hz. Peygamber (s.a.) de Veda.hacci sırasında Mek­ke'de faiz yasağı uygulamasına şu ifadelerle başlamıştır:

«Dikkat ediniz, cahiliyye devrinden kalma faizin hep­si kaldırılmıştır. Kaldırdığım faizin ilki, amcam Abbas bl Abdilmuttalib'in faizidir [133]

Mekke ve Taif'in fethi 8. hicri yılda, Veda haca ise 10. hicri yılda vukubulmuştur. Ribâ yasağı da bu tarih­lerde gelmiş ve Hz. Peygamber  (s.a.) bundan sonra 81 gün daha yaşamıştır. Ancak bu süre içinde artık helal veya haram hüküm bildiren bir âyet inmemiştir. Ribâ hü­kümlerinin Hz. Peygamber'in vefatına yakın bir zaman­da nazil olması, gerek açıklama ve gerekse uygulama ba­kımından gerekli zamanın kalmadığını gösterir. Bu yüz­den cahiliyye devri Araplannm ribâ sözcüğünden ne an­ladıklarını belirlemek önem arzeder. [134]



[128] Elmalılı, Hak Dini Kur'ân Dili, c. II, s. 955.

[129] İbn Cerîr et-Taberî, Tefsîru't-Taberî, c. III, s. 105, 106; Elmalılı, a.g.e, c. II, s. 972; Prof. M. Faruk, «İslâm Hu­kukuna Göre Faiz Nazariyesine Bir Bakış» Faiz Tarihi ve İslâm, s. 37, 38.

[130] et-Taberî, a.g.e, c. III, s. 105; M. Faruk, a.g.e, s. 38.

[131] Bakara, 278.

[132] Bakara, 279.

[133] Müslim, Hac, 147; Ebu Dâvud, Büyü', 5; İbnü'l-Cevzî;. Zâdü'l-Mesîr,  c.  I, s. 332.

[134] Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 64-66.