sumeyye
Mon 23 July 2012, 04:01 pm GMT +0200
V — Ribâ Sözcüğü, Anlamı Kapalı Olan (Mücmel) Bir Lafız Mıdır?
Mücmel; anlamında birkaç hâl ve hükmü kapsamına alan, ancak bir açıklayıcı ile anlaşılabilen kapalı ifade demektir. Kur'an-ı Kerim'de teklifi hükümlerle ilgili ifadelerin çoğu mücmeldir. Namaz, oruç, hac bunlar arasında sayılabilir.
İslâmî bir terim olarak ribâ da, sözlükte kendisi için konulmadığı birçok anlamlarda kullanılır. «Ribâ ancak vadeli alış-verişte söz konusu olur»[146] hadisi de bunu gösterir. Çünkü cahiliyye devrinde, altını altınla, gümüşü gümüşle vadeli satmak ribâ olarak bilinmiyordu. Halbuki bu İslâm'da ribâdir.
Ribâ sözcüğünün âyet ve hadislerde tam olarak açıklanmadığını bazı sahabe ileri gelenleri de belirtmişlerdir.
Hz. Ömer'in şöyle dediği nakledilmiştir: «Resulullah (s.a.) üç şeyi açıklasaydı, bence dünyadan ve dünyadakilerden daha değerli olurdu. Bunlar: Kelâle, faiz e devlet başkanlığı (halifelik) dır» [147]
İbn Ömer, Hz. Ömer'in şöyle dediğini nakleder : «Yeminle söylüyorum ki, bilmiyoruz, belki sîze uygun gelmeyen şeyleri emrediyor, sizin için uygun olan şeyleri de size yasaklıyoruz. Gerçek şu ki, Kur'an'ın en son inen âyeti ribâ âyetidir. Allah Resulü de bize ribâ âyetini açıklamadan vefat etmiştir. Bu yüzden şüpheli şeyleri bırakın, şüpheli olmayan şeyleri yapın» [148]
İbn Hazm (Ö. 456/1063) bu haberi eleştirir ve şöyle der : «Hakkında bu kadar cezalar vadedilen ribâyı, nasıl olur da Hz. Muhammed (s.a.) beyan etmez. Belki Hz. Ömer' e açıklamamış olabilir. Ama başkalarına açıklamıştır. Nitekim Abdurrazzâk (Ö. 211/826)'ın naklettiği bir haberde Hz. Ömer; biz ribâ korkusuyle helal şeylerin onda dokuzunu terkettik, demiştir» [149]
[146] Müslim, Musâkât, H. 102.
[147] İbn Mâce, Perâiz, 5.
[148] İbn Hazm, el-Muhalla, c. IX; s. 519; eş-Şevkâni, Fethu'I-Kadir, c. I, s. 296.
[149] İbn Hazm, a.g.e, c. IX, s. 519.
Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 69-70.