seymanur K
Thu 13 October 2011, 04:07 pm GMT +0200
Re'y ve İctihâd'ın Tarifi:
1) Re'y Arapça (fiilinin masdarı olup sözlük anlamı, düşünmek ve görmektir. Latince “opinio” sözcüğüne tekabül etmektedir. Daha sonra re'y, aynı kökten gelen mef'ul ( yani (görülen ve düşünülen şey) anlamında kullanıldığı gibi, terim olarak düşünüp taşındıktan ve doğru olan ciheti anlamak için araştırmada bulunduktan sonra varılan kanaat, görüş anlamına gelmektedir. Fıkıh usûlünde, hakkında nass bulunmayan konulardaki içtihadın temeli olan re'y, şerîatin gösterdiği düşünme yollarından gidilerek yapılan aklî bir faaliyettir. [232]
Re'y, genel olarak ikiye ayrılır:
a) 52.Muteber olan re'y. Buna “s” denilmektedir ki övülmüş olan re'y demektir. İslâm'ın ruhuna uygun olup ciddî bir araştırma ve kafa yorma ürünü olan re'yler bu kısma girer. Sahâbîlerden itibaren büyük müctehidler tarafından beyan edilen re'yler böyledir.
b) Muteber olmayan re'y. Buna da “denilmektedir ki kınanmış olan re'y demektir, İslâm'ın ruhuna aykırı olan indî re'yler de bu kısma girer. Bu türlü re'yleri kasdederek Hz. Ömer, “Re'y sahihlerinden sakınınız; çünkü onlar, sünnetlerin düşmanıdırlar; hadîsleri öğrenip hıfzetmekten âciz oldukları için re'y ile konuşurlar ve böylece hem kendileri saparlar, hem de başkalarını saptırırlar.” [233] denilmiştir. Bu türlü re'yleri kınayan birçok rivayet ve hadîsler vardır. Biz burada, onlardan sadece şu hadîs'i anmakla yetineceğiz; Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
“Allah, size ilmi verdikten sonra onu zorla söküp geri almaz. Ancak sizden onu, âlimleri ilimleriyle birlikte öldürerek söküp alır ve geriye kara cahiller kalır ki, onlardan fetva sorulur; onlar da, re'yleriyîe fetva verirler ve böylece hem kendileri saparlar, hem de başkalarını saptırırlar.” [234] Bu hadîs-i şeriften açıkça anlaşılıyor ki cahillerin bilim ve içtihada dayanmayan indî re'yleri kınanmaktadır.
işte re'y'i ictihâd'dan ayıran başlıca husus da, her re'yin muteber olmayışı ve bazı re'ylerin İslâm hukukunda merdûd oluşudur. Öte yandan re'y, ictihâd'a nisbetle zayıf bir kanaattir.
2) İctihâd linden türetilmiş olansözü de Arapça “fiilinin masdarıdır. Mânâsıda çalışmak, çabalamak ve bir işin sonuna ulaşmak için elden geldiği kadar gayret etmektir. Fıkıh usûlü terimi olarak ictihâd (discretion, estimate), ayrı ayrı delillerinden amelî şer'î hükümleri çıkarmak (istinbat) için çaba harcamaktır, diye tanımlanmaktadır. [235] Delâleti zannî olan nass'ların ifade ettiği hükümleri istinbat için veya hakkında nass bulunmayan konularda kıyas, istihsân ve istislâh gibi metodlarla, yahut da şerî'atin genel kurallarına başvurarak yapılan genel ictihâd'ın bir çeşidi de “Re'y ile ictihâd”'dır ki bu da, hakkında nass bulunmayan olaylar üzerinde, şerî'atin gösterdiği düşünme yollarıyla yapılır. [236] İmam Muhammed'in bize kadar ulaşmamış bulunan “Kitabu Îctihâdi'r-Re'y” adlı eserinin başlığı işte bu türlü içtihadı göstermektedir. [237] Biraz sonra ele alacağımız Muaz b. Cebel ile ilgili hadîs'de, re'y ile ictihâd, bizzat Hz. Peygamber tarafından tasvip görmüştür. [238]
[232] Abdulvehhab Hallaf, Masâdiru'l-Teşrî'il-İslâraî, s. 7,8.
[233] Ibn-i Kayyim, l'lâmü'l-Muvakkı'în, Ferecullah Zeki tabı, c. I, s. 63, 91 vd.
[234] Buhârî, el-Câmi'u's-Sahîh, c. IV, s. 429 (K. İ'tisam: 73); îbn-i Mâce,Sünen, Mısır, 1313, c. I, s. 14.
[235] Abdulvelıhab Hallaf, a.g.e., s. 7.
[236] A. Hallaf, a.g.e,, s. 7,8. '
[237] J. Schacht^ The Origins Of Muhammadan. Jurisprudence, s. 105.
[238] Dr. Abdulkadir Şener, İslam Hukukunun Kaynaklarından Kıyas, Istıhsan Ve Istıslah, Diyanet İsleri Başkanliği Yayınları: 51-52.