- Rey Ehlinin Kur'ân a Muhalefeti

Adsense kodları


Rey Ehlinin Kur'ân a Muhalefeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
meryem
Tue 26 October 2010, 12:00 am GMT +0200
Rey Ehlinin Kur'ân a Muhalefeti

Bundan daha önemlisi (re'y ehlinin)sanki hiç okumuyorlarmış gibi Kur'an'a muhalefet etmeleridir.

Ebû Hanife,kasden öldürülen kimsenin velisi­nin diyet alamayacağınıza kısas istemek ya da affet­mek mecburiyetinde olduğunu söylerdi. [289]Halbuki Allah(C.C)Kur'an'da:"Ey iman edenler! (Kasden) öl­dürülenler hakkında kısas , size farz kılındı.Hüre hür, köleye köle, kadına kadın kısas yapıhr.ÖIdü-ren ölenin velisi olan din kardeşi tarafından affe­dilirse, örfe uymak ve diyeti güzellikle ona öde­mek gerekir. Bu, Rabbin izden size bir kolaylık ve rahmettir.ft(2,el-Bakara, 178)buyu rmaktad ir .Ayet -te,"kim kısastan vazgeçerse, ma'rufa(örfe)uyarak di­yet istesin"buyuruluyor,yani,güzel bir şekilde isteye­ceği diyeti istesin, diyet alacak olan acele etmesin.di yeti verecek olan da vakit geçirmeden ve uzatmadan güzel bir şekilde diyetini versin, denmektedir. Sonra ayet devamla:"Bu Rabbinizden bir kolaylık ve rah-mettir"diyor ki, Yahudiler deki "öldürülenin velisi ya afveder ya da kısas is ter "şeklindeki hükmün,müslü-manlardan kaldırılması suretiyle bir kolaylıktır, de-mektir.Ayet devamla:"Kim bu bağışlama ve diyet alış­tan sonra(katil veya katilin akrabasına düşmanlık yaparak)tecavüzde bulunursa"yani diyet aldıktan sonra katili öldürürse, "onun için ahirette çok acıklı bir azab vardır."demektedir.

(Âlimler) diyet aldıktan sonra katili öldüren kimse,öldürülür ve ondan diyet alınmaz demişler-dir.Rasûlullah(S.A.V)da:Diyet aldıktan sonra katili öldüreni affetmem demiştir.

İşte (rey ehli) bu ve buna benzer hususlar-da.özürsüz olarak Kur'an'a ve Rasulullahm sünneti­ne -böyle bir hadisin mevcudiyetini öğrendikten son­ra dahi-muhalefet etmektedirler.

Feri meselelerde rey ile hüküm vermeğe gelin ce-her ne kadar hükümlerin esaslarının,farzların ve sünnetlerin kaynaklan,akıllarm takdirine ve kıyasa muhalif olsa da-bu daha hafiftir.

Bana ez-Ziyâdî tahdis etti(ve) dedi:Bize İsâ b.Yunus,el-A'meş'den[290]O da Ebû İshak'dan,o da Abduhayr!dan haber verdi.{Abduhayr)dedi:Ali b.ebi Tâlib(r.a)şöyle dedi:"Ben,mestin üstünün altından daha ziyade meshedilmesi gerektiğini,Rasulullahm mestlerinin üstünü meshettiğini görünceye kadar ka­bul etmiyordum[291]

Bana Ebû HâÜm.el-Asmaî'den tahdis etti.(el-Asmaî)dedi:Zufer b,Huzeyri(110-158) [292]birisine on ile yirmi arasım vasiyyet eden bir adam hakkın-da:"pokuz verilir,ne on verilir ne de yirmi.Nasü ki sen:"İki direk arasındaki onundur, "dediğin zaman ,sadece bu iki direk arası onundur.Bu iki direk ona dahil değildir, "derken işittim?[293]

Biz ona: "Bir adamın başı kınalı[294]bir oğlu ol-sa,adama:Oğlun kaç yaşında?denilince adam da,alt-mış ile altmış iki arasında dese,bu takdirde sizin kıya­sınıza göre adamın oğlu bir yaşında demektir, "de­dik.

ZufenBen bu mevzuda istihsan ile hüküm veri­yorum, dedi.

Bize Muvatta'da Mâlik'den (95-179), [295]o da Ra bia b. ebî Abdirrahman'danf136) [296] rivayet edil­di. (Rabîa)dedi:Saîd b.el-Museyyib'e(   -94), [297]Bir ka­dının bir tek parmağının diyeti nedir?"dedim,"On de-ve"dedi.

Ben:İki parmağinki kaç devedir?dedim.

Saîdi'Yirmi deve"dedi.

Ben:Üç parmağınki kaç devedir?dedim.

Saîd:"Otuz deve"dedi.

Ben: "Dört parmağınki kaç devedir?dedim.

Saîd:'Yirmi deve"dedi.

" Ben:Yara büyüyüp,zarar arttıkça diyeti azalıyor [bu nasıl iş?)dedim.

Saîd:Ey kardeşimin oğlu,sünnet böyle.. !dedi.[298]

EBÛ MUHAMMMED: Re'y ve kıyasa karşı Irak ehlinin en serti eş-Şa'bi(17-104) [299] en yumuşak davrananı da Mucâhid(21-103) [300]idi.

Bana Ebu'l-Hattâb tahdis etti(ve)dedi:bana Mâlik b.Said tahdio etti (ve) dedi :bana el-A'meş.Mucâ hid'den haber verdi.Mucâhid şöyle demiştir: "ibadet­lerin efdali.güzelfisabetlijreydir."

Yire bana Muhammed b.Hâlid b.Hıdâş tahdis etti (ve) dedi: (bana babam tahdis etti (ve) dedi;) [301]ba­na Müslim b.Kuteybe[302]tahdis etti (ve) dedi:Bize Mâlik b.Miğvelf -159) [303] haber verdi (ve) dedi:eş-Şa'bire'y ehline baktı-ve bana şöyle dedi: "Bunlar sana Rasulullahın ashabından ne rivayet ederlerse onu kabul et.fakat kendi reyleri (görüşleri) ile söyle­diklerini helaya fırlat..! "

eş-Şa'bi:Kıyastan sakınmız.Çünkü siz kıyas yaptınız mı,haramı helâl.helâh da haram yaptınız de-mektir."derdi.

EBÛ MUHAMMED:Bana er-Rıyâşî tahdis et-ti(ve)dedi:bize el-Asmâî,Ömer b.ebî Zâide'den haber verdUÖmer b.ebî Zâide)( -15?)şöyle dedi:"eş-Şa'bi-ye:"Bu,kıyasa uymuyor!"denildi,bunun üzerine eş-Şa'bi, (erkeğin tenasül uzvunu zikrederek)kıyasa söv­dü.

Bana er-Rıyâşî,Ebû Ya'kûb el-Hattâbî'den,o da amcasmdan,o da ez -Zuhri'den(50-124) [304] tahdis et ti,ez-Zuhrî şöyle demiştir:"Hadis erkektir.onu adam lann erkek olanlann sever.kadın olanları da sevmez­ler. [305]

EBÛ MUHAMMED:Fürû asla tabi olduğuna gö­re,asıllarına uymayan furû (teferruat) meseleler-de,sen nasıl   düzenli bir kıyas yapabilirsin?

Nasıl olur da kıyasta, on dirhem çalanın eli kesi­lir de, yüzbin dirhemi gasbedenin eli kesilmez ?.Yine nasıl olur da.facir olan hür bir kimseye iftira edene kazf cezası olarak sopa vurulur da.iffetli (namuslu) bir köleye iftira edene kazf cezası tatbik edilmez?Nasıl olur da cariyelerin rahimlerinin temiz olduğu bir hayz ile anlaşılır da,hür olan kadınların temizliği üç hayız ile anlaşılır?Nasıl olur,bir adam (hür olan)ihtiyar ve çirkin bir kara kadınla evlendiğinde evli sayılır da yüz güzel cariyeye sahip olduğu halde evli sayılmaz ? [306]

 
IX-eI-Câhız(-255)

EBÛ MUHAMMED:Gelelim el-Câhız'a.[307] O, Kelâmcıların sonuncusu,geçmiş âlimleri ayıpla­yan, kelâmcılar içinde en iyi delil getiren, küçük birşe-yi büyütesiye veya byyük bir şeyi küçültesiye kadar ona en fazla iltifat eden bir kimsedir. Öyle ki o, bu kud­reti sayesinde,bir şeyi ve onun zıddını yapabilecek ve siyahların beyazlardan üstün olduğunu ispat edebi­lecek bir seviyeye erişmiştir

Onun bazan Osman taraftarlarını Rafızilere karşı müdafaa ettiğini,bazan da Zeydiyye'yi Osman taraftarlarına ve EhM Sünnete karşı müdafaa ettiğini görürsün.Bazan Ali'yi(R.A.) üstün tutar,bazan da aşağı düşürür.

"Rasûlullah şöyle dedi"der ve hemen arkasin-dan"el-Cemmâz[308] şöyle dedi.'Veya'lsmail b.Gazvân[309] şöyle dedi,"diyerek bu adamların fahiş (çirkin.kötü) sözlerinifRasûlullahın sözleri ile yan yana)zikre-der .Halbuki Rasûlullah(S.A.V)el-Cemmaz ve İsmail b.Ğazvan'm isimlerinin bulunduğu bir kitapta zikredilmekten münezzehtir.nerede kaldı ki aynı sa-f hifede veya bu isimlerden bir iki satır sonra zikredil sin!                                             

Bir kitap yazar,orada Hristiyanların Müslü-? manlara karşı olan delillerini zikreder.Sıra Hristiyan-| ların hatalarını saymaya gelince,delil getirmektenj vazgeçer.Böyle yapmakla.o adeta,Hristiyanlara,onla-nn bilmedikleri(müslümanlann aleyhine olanjşeyleri göstermek ve imanı zayıf müslümanlan şüpheye dü­şürmek ister gibidir.

el-Câhız'm kitaplarında gülünç ve abes (boş) şeyler yazdığını ve bununla,gençlerin ve nebiz (bir ne­vi içki) içenleri kendisine  çekmek istediğini, görür­sün.

Hadislerle öyle alay eder ki.bütün ilim ehli bu­nun alay olduğunu anlar. Meselâ "balığın ciğeri [310]şeytanın boynuzu, [311]Hacer-i Esved'in beyaz oldu­ğu,onu müşriklerin karartüğı,bu takdirde müslü-manlann.müslüman olunca on beyazlatmalan ge­rektiği gibi şeyleri;içinde nda (süt emme) ile ilgili ayet­leri ihtiva eden ve Hz.Âişenin sedirinin altında bulu­nan bir sahifeyi koyunun yemesini [312] zikreder.

Yine karga ve horozun içki başına oturmaları, hüdhüdrkuşunun, anasının cenazesini başının içine defnetmesi, kurbağanın teşbih etmesi,güvercinin boynundaki gerdanlık ve buna benzer şeyler hakkın-daki Ehl-i Kitabın sözlerini zikreder. Bunları inşaallah ileride açıklayacağız.

Bütün bu arattıklarımızla birlikte o.üstelik bu ümmetin en yalancısı ve ençok hadis uyduranı ve ba­tıla ençok yardım edenidir.

Kim sözünün de amelinden sayıldığını bilirse.az ve sadece faydalı şeyler konuşur.

Her kim, telif ettiklerinden ve yazdıklarından mesul olduğunu bilirscbirşeyi ve onun tam tersini yapmaz,ve batıl olduğuna inandığı bir şeyi yerleştir­mek için bütün gücünü sarfetmez.Bu hususta er-Riyâşî şu şiiri söylemiştir:

"Elinle,Kıyamet günü görmekle sevinecek oldu­ğundan başkasını yazma..." [313]


[289] Krş. BUH: 87 / 8; HAN: 2 / 183, 217.

[290] Bkz. 5-74

[291] HAN: 1 / 114, 124, 148.

[292] Ebul-Huzeyl, Zufer b. el-Huzeyl el-Anberî .Ebû Ha-nife'nin talebesi .Önce hadis ehlinden idi -Sonra re'ye dön­dü. (Tabakâtu'l-fukahâ: 135) (M)

[293] Halbuki bu kıyasa göre adama dokuz değil, onbir ile ondokuz arasının verilmesi gerekir. (M)

[294] Adamın oğlunun oldukça yaşlı olduğunu işaret et­mektedir. Başka bir nüshada ise "şanslı" denmektedir. (M)

[295] Bkz S.82

[296] Rabia b. ebî Abdİrrahman, İsmi Ferrûh.Ebû Osman, el Medenî. Rabîatu'r-re'y diye bilinen meşhur faküı ve muhad-dîs.Sahabeden Enes b.Mâlik, es-Sâib b. Yezîd'i ve bütün tabiî­ni görmüştür. Kendisindeki Imâm-ı Mâlik ,el-Evzaî ve başkala­rı rivayette bulunmuştur. (Tezkiratu'l-huffaz : 1/ 157;Ta-bakâtu'l-fukaha : 65; Tabakâtu'l-huffaz ; 63 ) (M)

[297] Sâid b. el-Museyyib b. Hazn el-Mahzûmî, Ebû Mu-hammed ,el-Medenî, Tabiînin en Önde gelenl.Hz. Ömer'in hila­fetinin ikinci senesi doğmuştur.Zamamnda Medine'de  tek idi. (Tezkiratu'l-Huffez: 1 / 54; Tabakâtu'l-huffaz: 17,Tabakâ-tu'1-fukahâ: 57,8) (M)

[298] MUVATTA: 43/ 11 (s:536),Krş.HAN:2/182

[299] Bkz.s.9O.

[300] Mucâhid b. Cebr .Zamanında tefsir saha­sının otoritesi idi.Hz.Âişe, Ebû Hurayra, Abdullah b.Ömer ve Ibnu Abbas'ı işitmiştİr .Kendisinden Katâde.Amr b. Dinar ve el-A'meş rivayet etmişlerdir. (Tezkiratul-huffaz: 1/92; Ta­bakâtu'l-huffaz : 35) (M)

[301] Es'ad efendi nüshasından.Matbû nüshada bu kısım düşmüştür. (M)

[302] Diğer bir hüshada :"Selm b. Kuteybe " (Doğrusu da bu olsa gerek .Selm b.Kuteybe için bkz:Tehzîbu't-Tehzîb: 4/ 134 (M)

[303] Mâlik b.Miğvel el-Becelî,EbÛ Abdülah.el-Kûfî.eş-Şa'bî ve Nâfı'den rivayet etti.Kendisinden,Şu*be, Sufyân ve başkaları rivayet etti. (Tabakâtul-huffaz: 85) (M)

[304] ez-Zuhrî,Ebûbekr Muhammed b.Müslim b. Ubeydil-lah b. Abdülah.İbnu Şihâb, el-Medenî.Hafızların en aÜmi.Sehl b.Sa'd.İbnu Umar.Câbir.Enes ve diğer sahabelerden ve bazı Tabiinden   rivayet   etmiş,kendisinden m de.Ebû   Hani-fe.Mâlik.Atâ b.ebî Rabâh.Ömer b.Abdilaziz,İbnu Uyeyne ,el-Evzaî, Ibnu Curayc ve benzerleri rivayet etmiştir. (Tezkira-tu4I-huffaz: 1/108,113; Tabakâtu'l-huffaz: 42;Tabakâtul-fu-kahâ: 63, 64) (M) (M)

[305] eİ-Fakih ve'1-Mütefekkih :II/76 (M)

Nasıl olur,hayız gören kadının orucunu kaza et­mesi gerekir de.namazı kaza etmesi gerekmez?ve na­sıl olur da zina iftirasına , küfürle (kâfirlikle) iftira et-mekden daha çok kazf (iftira) cezası verilir ,ve katil iki şahid ile öldürülür de.zinada şahidler dörtten az olunca (suçlu) öldürülmez?

[306] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 130-135.

[307] el-Câhız,Ebû Osman Amr b.Bahr b.Mahbûb el-Kinânî,el~Leysî,Meşhur mütekellim.en-Nazzamin öğrencisi İdi.Edîb,akla ve düşünceye önem veren bir insandi.Haber ve rivayetleri olduğu gibi kabul etmenin aleyhinde îdi.dsl.mez.tar: 108){M)

[308] eI-Cemmâz Muhammed b.Abdillah,Bkz.:el-Ağânî:3/lŞ8; 12/6İJ 18/4; 20/37;21/;77) (M)

[309] İsmail b.Gazvân için bkz:(el-Beyân ve't-tebyîn; 2/315; 3/163,212) (M)

[310] BUH:63/5l;81/51

[311] Bkz:HAN:2/86.

[312] HAN;6/269.

[313] İbn Kuteybe, Te’vilu Muhtelifi’l Hadisi Müdâfaası, Kayıhan Yayınları: 135-137.