- Resulallah´ın Heybeti

Adsense kodları


Resulallah´ın Heybeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Tue 15 December 2009, 03:14 pm GMT +0200
Resulüllah´ın Heybeti


Bu anlattıklarımız, müşriklerin Peygamber (sav) efendimize reva gördükleri bazı işkence ve eziyetlerdi. O yürüdüğü veya konuştuğu zaman onunla alay ederlerdi. Onun sihirbaz ve deli olduğunu söylerlerdi. Ona karşı inatçı bir tutum içine girerler di. O kabileleri İslam´a davet ederken kendisine karşı böyle ta vırlar takınırlardı.

Acaba müşrikler, Peygamber efendimiz güçsüz bir kimse ol duğu için mi ona eziyet veriyorlardı? Peygamber (sav) efendi miz, aslında heybetli ve güçlü bir şahsiyete sahipti. Cenab-ı Al lah ona tam bir insani kuvvet vermişti. O hem korkulan, hem sevilen bir kimseydi. Sevimliliği, heybetliliğini yok etmemişti. O karşısındakini korkutmak istediği zaman, bunu yapacak güç teydi. Cenab-ı Allah onu insanlara karşı koruyacaktı, ama bazı beyinsizlerle ahmaklar, asil kimseleri Peygamber efendimize karşı kışkırtmak istiyorlardı. Muhammed (sav) alicenab bir in sandı. O insanlara kaba kuvvet göstermek ve onları korkutmak istemiyordu. Aksine insanlara yakın olmak, onlara iyi davran mak ve ülfet kurmak istiyordu. Peygamber (sav) efendimiz, ye ri gelince müşriklerin kalplerine korku saçıyordu. Onun hey betli bir insan olduğunu iki olay naklederek kesin bir şekilde ifade etmek istiyoruz:

1- Abdullah bin Amr bin As şöyle demiştir:

"Bir gün müşriklerin Kabe yanındaki Hatim´de biraraya ge lip toplanmış olduklarını gördüm. Resulullah (sav)´den bahse derek şöyle diyorlardı: "Bu adama sabrettiğimiz kadar hiç kim seye sabretmedik. O bize hakaret etti. Düşlerimizi bozdu. Atala rımıza sövdü. Dinimizi kötüledi. Cemaatimizi dağıttı. Tanrıla rımıza küfretti. Doğrusu ona karşı biz büyük bir karar aşama sındayız." Bu sırada Resulullah (sav) efendimiz çıkageldi. Ka be´ye yaklaştı. Hacer´ül Esvedi istilam etti. Sonra Kabe´yi tavaf ederek yanlarından geçti. Bazı laflar attılar. Bu lafları duydu ğu ve rahatsız olduğu, Resulullah´ın mübarek yüzünden anla şıldı. Geçip gitti, ikinci defa yanlarından geçtiğinde yine aynı şekilde sözlerle karşılaştı. Yine rahatsız olduğu, yüzünden an laşıldı. Üçüncü kez yanlarından geçerken, yine aynı şekilde kendisine laflar atılınca Peygamber efendimiz onlara şöyle de di: "Ey Kureyş topluluğu işitiyor musunuz?! Hayatımı elinde tutan Allah´a andolsun ki, ben size ölüm getirdim!" Orada bu lunanlar bu sözünü işittiler, sükutla dinlediler. O kadar sessiz leştiler ki, sanki herbirinin başının üzerinde bir kuş vardı da, o kuşu ürkütüp uçurmamak için seslerini çıkarmıyor ve hareket etmiyorlardı. Hatta orada bulunan müşriklerin Peygamber efendimize karşı en şiddetli olanları bile şöyle diyordu: "Ey Eba Kasım, doğruca yoluna git, sen cahil bir kimse değilsin."

Müşrikleri bu kadar ürküten şey, Muhammed (sav)in azmi ve heybeti idi. Onlar dehşete kapılmış ve heybetinden ötürü tit remişlerdi. Bundan sonra Peygamber efendimize eziyet yap mak hususunda omuz omuza verip karar birliği yapmış iseler de, bu, onlar üzerinde heybetinin tesir icra etmesine engel ol mamıştı. Bu olaydan sonra uzun bir müddet Peygamber efendi mize karşılık verememişlerdi. Ancak aralarında konuşup tar tıştıktan ve müşaverede bulunduktan sonra, onun heybetine karşı direnmekte ısrar etmişlerdi. Aslında Peygamber efendi miz ikinci kez de onlara mukabelede bulunmuş olsaydı. Onları daha çok ürkütecek ve heybetinden sarsacaktı. Fakat Peygam ber efendimiz her zaman yumuşaklıktan yana olmuştu.

2- îraşi´nin hikayesi: îraş denen yerden bir adam, devesini alıp Mekke´ye getirmiş, orada Ebu Cehil´e satmıştı. Fakat Ebu Cehil, adamın hakkını ödemiyordu. îraşi, Kureyşlilerin meclisi ne geldi. Kendisine yardımcı olacak birini istedi. O esnada Pey­gamber efendimiz de Mescid-i Haram´ın bir tarafında oturuyor du, îraşi, Kureyşlilere şöyle dedi: "Ey Kureyş topluluğu ben ga rip ve yolcu bir adamım, Ebu Cehil benim hakkımı vermiyor, Ona karşı bana kim yardımca olacak?!" Orada bulunanlar, Peygamber efendimizle Ebu Cehil arasındaki düşmanlığı bil dikleri için işi alaya alarak Iraşlı adama, Peygamber efendimizi gösterdiler ve: "Ona git! O sana yardımca olur" dediler. îraşlı adam Resulullah´m yanına varıp durdu. Olayı anlattı. Peygam ber efendimiz bu garip adama yardımcı olmak kararıyla kalktı. Yanında hiç kimse yoktu. Sadece Allah´ın yardımına güvenerek Ebu Cehil´in evine gitmek üzere yola koyuldu. Kureyş toplulu ğu, yanlarında bulunan birine, olup bitenleri görüp kendilerine anlatması için Peygamber efendimizi takip etmesini emrettiler. Resulullah (sav) nihayet Ebu Cehil´in kapısına vardı. Kapıyı şiddetle vurdu. O tacir ve azgın adamın hakkından gelmek isti yordu. İçeriden ukim o?" diye seslenince, Peygamber efendimiz Ebu Cehil´e şöyle cevap verdi: "Ben Muhammmed´im, dışarıya çık!" Ebu Cehil dışarıya çıktığında rengi sararmış, yüzünde bir damla kan kalmamıştı. Ebu Cehil´e kararlı ve heybetli bir eda ile: "Bu adamın hakkını hemen öde" dedi. Yalnız ve yar dımsız kalmış olan o azgın ve sapık herif: "Ayrılmayın hemen hakkını getirip vereceğim" dedi. İçeriye girip adamın hakkını getirdi ve hemen oracıkta ödedi. Resulullah da oradan ayrilıp evine döndü. Cenab-ı Allah hakkı, Muhammed (sav)´in heybeti vasıtasıyla yerine getirmişti. îraşi, Peygamber efendimize "Hak senin yolundur" dedikten sonra kendilerinden yardım is temiş olduğu Kureyş meclisine vardı. Peygamber efendimiz hakkında övücü sözler söyledikten sonra: "Allah o adama ha yırlar versin. Hakkı alıp bana verdi" dedi. Öte yandan müşrik lerin, gözetim için gönderdikleri adam da gelip onlara şöyle de di: "Tuhaf bir hal gördüm: Allah´a yemin olsun ki, Muhammed, Ebu Cehil´in kapısını çalınca Ebu Cehil dışarıya çıktı, ama sanki bedeninde ruh kalmamıştı!"

Ebu Cehil de Kureyş meclisine geldiğinde ona şöyle dediler: "Yazıklar olsun sana. Allah´a andolsun ki, bu güne kadar böyle bir şey yapmış olduğunu görmemiştik" Ebu Cehil onlara şu karşılığı verdi: "Vay halinize! Yemin ederim ki, Muhammed ka pımı çaldığında ve ben onun sesini duyduğumda, içim korkuy la doldu. Kapıya çıktığımda da yanıbaşında damızlık bir deve vardı. O deve gibi başı, boyu ve dişleri iri bir deve görmedim. Allah´a andolsun ki, eğer ben onun istediğini yapmasaydım o deve beni mutlaka yiyecekti!"




Hatice 7/B
Thu 15 January 2015, 08:57 pm GMT +0200
Allah (c.c.) Peygamber Efendimiz'e normal bir insanda olan özellikleri de vermiştir ve kendini koruyabilmesi için heybetli güçlü kuvverli yaratmıştır.

sumeyye
Thu 15 January 2015, 09:34 pm GMT +0200
s.a.. , Salat ve selam olsun Peygamber Efendimiz'e..Rabbim c.c en guzel sekilde yaratmistir kullarini en hayirli olan da Peygamberimizdir.

Derya 7/B
Sun 18 January 2015, 10:47 pm GMT +0200
Peygamberimizde normal bir insanda olan özellikleri vardır,o da bizim gibidir sadece Allah ona kendini koruyabilmesi için daha heybetli bir güç vermiştir.

Sevgi.
Fri 15 January 2021, 11:48 am GMT +0200
Esselâmü Aleyküm. Salât ve selâm olsun canlar cânı gönüller sultanı Peygamberimiz'e
Rabb'imiz Peygamber efendimiz'i en güzel şekilde yaratmıştır elhamdülillâh...
Bilgiler için Allah sizlerden razı olsun kardeşim

Bilal2009
Sat 16 January 2021, 12:19 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimizin yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun