- Reklamlardaki başörtülü kadın sahici mi ?

Adsense kodları


Reklamlardaki başörtülü kadın sahici mi ?

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
aysegul999
Thu 6 August 2015, 03:15 pm GMT +0200

REKLAMLARDAKİ BAŞÖRTÜLÜ KADIN SAHİCİ Mİ?

Zeynep ÖZEL 

Temmuz 2015 118.SAYI


Geçtiğimiz yıllarda “Neden dizilerde başörtülü karakter yok?” sorusu üzerine çok konuşuldu, yazıldı, çizildi. Yıllar önce “Hacı” isimli bir dizide oynayan genç ve eğitimli başörtülü kız karakterinin ardından, “Huzur Sokağı” ile başörtülü başrol oyuncusunu da deneyimlemiş olduk. Daha eskilere gittiğimiz zaman Mesut Uçakan’ın yönettiği, hidayete erme sürecini anlatan filmler; sinema filmleri anlamında ilklerdendi. Hayatın içinde her yerde olan ama film ve reklamlarda görünce hala inanamadığımız bir sembol başörtüsü. Bu günlerde dönen bir reklam var. Başörtülü genç kadın; uç uç bir şarkı eşliğinde, internetten aldığı tesettür modası (!) çiçekli böcekli kıyafetleri kapıya geldikçe hop hop hopluyor, sevinçten ne yapacağını bilemiyor. Sahicilikten uzak, sevimli bir hava verilmeye çalışılırken iğreti yanı ağır basmış bir reklam filmi. Aynı şey tesettür modası ile alakalı spotlarda da gözümüze çarpıyor: “Sizin esintiniz hangisi: Maldivlerden mi?” minvalindeki sloganlar pek de şık durmuyor aslında. Tesettür mayosu reklamlarını ise saymıyorum bile. Ekranda başörtüsü derken kastedilen bu değildi şüphesiz. Biraz daha estetik, dikkat ve özen lütfen…

MEĞER SELFİE ÇUBUĞU EN GEREKSİZ İCAT SEÇİLMİŞ

Fotoğraf paylaşım sitesi Instagram’ın ve sosyal medyanın yaygınlaşması sonucu, selfie çubuğu satışlarında da patlama yaşanıyor. Selfie çubuğu sayesinde kimse kare dışında kalmamış oluyor. Kendi çapında herkes bir kere olsun, adının selfie olduğunu ve bir gün Oscar töreniyle bir modaya dönüşeceğini bilmeden, bir selfiede yer almıştır kuşkusuz. Aslında selfie çubuğu daha 1980’lerin başında, daha böyle siteler vs. yokken, Japon Mucit Hiroşi Ueda tarafından eşi ile gittiği Paris seyahati esnasında, birine fotoğraf çektirtirken makinesinin çalınması sonucu icat edilmiş. O yıllarda piyasaya sürülen ürün “En Gereksiz 101 Japon İcadı” kitabına bile girmiş. 30 yıl sonra satış rekorları kırmaya başlayan bu icat şimdi de mucidine bir kazanç getirmiyor ne yazık ki! Ueda’nın patent hakkı yıllar önce sona ermiş.

SOSYALLİĞİNİZİ YOĞURDA BORÇLU OLABİLİRSİNİZ

“Psychiatry Research” isimli bilimsel bir dergide yayınlanan bir araştırma sonucu, ilginç bir etkileşimi ortaya koydu. Ankete katılan katılımcıların yedikleri yemeklerle karakter özellikleri arasında kurulan ilişkide, bitter çikolata ve Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden turşu ve yoğurdu daha fazla tüketen kişilerde sosyal anksiyetenin daha az görüldüğü belirtildi. Aynı deney hayvanlar üzerinde de yapıldı ve ölçümler sonucunda, bu besinlerin tüketilmesi ile hayvanlarda da GABA denilen ve anti anksiyete ilaçlarında da bulunan bir maddenin, daha yüksek seviyede vücutta ortaya çıktığı anlaşıldı. Fermente besinler olarak adlandırılan yoğurt, turşu ve bitter çikolata ve ayrıca probiyotik besinler, ikinci beyin olarak vücutta işlem gören bağırsak florasını değiştirerek anksiyetenin ve sosyal fobinin azalmasına neden oluyor.

DİYANET’TEN ÇOCUKLAR İÇİN EĞİTİM SİTESİ VE YAZ KUR’AN KURSLARI

Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan protokol çerçevesinde, 4-6 yaşlarından itibaren çocuklar hem Kur’an-ı Kerim dersi alacaklar hem de sportif etkinliklerde bulunabilecekler. Ayrıca Ramazan ayında öğrencilere yönelik iftar programları, geziler; Ramazan sonrası ise piknik vb. sosyal etkinlikler düzenlenmesi planlanıyor. 9 haftalık program boyunca “Her Hafta Bir Ayet”, “Her Hafta Bir Hadis”, “Her Hafta Bir İlahi” kapsamında çalışmalar da sürdürülecek. Engelli öğrencilere yönelik de her ilde en az bir cami ya da Kur’an kursunda eğitim verilmesi planlanıyor. Çocukların eğitimlerini evde de sürdürebilmeleri için DİB bir de site açtı. Sitede “Dinimi Öğreniyorum”, “İbadetlerim”, “Kur’an Öğreniyorum”, “Hünerli Ellerim” gibi başlıklar altında, çocukların eğlenirken öğrenmelerini sağlayacak bölümler mevcut.

ASR-I SAADET’TE ZEKAT

Ramazan ayı zikir, tefekkür, ibadet ve oruç ayı olduğu gibi zekat ve sadaka ayıdır da. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v), Asr-ı Saadet’te, Müslümanların zekatlarını toplayıp Beytü’l-Mal’e getirmek üzere görevlendirdiği memurlar vardı. O dönemde zekat fert olarak değil, devlet eliyle toplanmış ve gerekli yerlere dağıtılmış oluyordu. “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekatı verirler. Allah’a ve Resulü’ne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe, 71)

NEREDEN GELİYOR?

ZEKAT: Zekat Arapça kökenli bir kelimedir ve temizlemek, arıtmak, çoğalmak; bereket, iyi hal ve övgü anlamlarına gelir. Nisap miktarı (zenginlik olarak nitelendirilen ölçü) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için bir yıl sonunda zekat vermesi gerekir.

ceren
Thu 6 August 2015, 03:38 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.İnsanların dikkatini çekmek ve daha çekici bir hale getirmek için kullanılan piyon gibi aslında.Dizilerde kullanılan baş örtü yada diğer dini simgeler dizi için kullanılmış,dikkat çekmek amacıyla yapılmıştır.İslam dinine uygun yaşayan ve o yolda hizmet eden kullardan olalım inşallah..

ikranur 7d
Thu 6 August 2015, 05:06 pm GMT +0200
bu konuyu bilmiyordum . reklamlardaki başörtülü kadınlar gerçek değil. Paylaşım için Allah razı olsun.

yagmur_7-c
Thu 6 August 2015, 05:15 pm GMT +0200
esselamu aleykum; basortulu kadin demek sade temiz ve fazla abartili olmadan giyinmesi demektir....kapali olanlar giyimini abartmamalidir...rabbim gercekleri gorenlerden etsin insallah....