- Recm Cezasının Uygulanması

Adsense kodları


Recm Cezasının Uygulanması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
müzzemmil
Fri 16 September 2011, 05:43 pm GMT +0200
Recm Cezasının Uygulanması

Zina eden dul veya evlilere Recmin tatbikine dair Mushafımızda her hangi bir ayet bulunmamaktadır. Ancak Peygam­ber Efendimizin bu cezayı bir kaç defa tatbik ettiğinin tevatüren sabit olduğu gözönüne alınarak Recmin, Peygamberimi­ze gelen bir vahyile icra edildiği ve bu sebeple Sünneti seniyyeden olduğu kanaati çoğunluktadır. Nitekim Recm cezası, halifelerce tatbik edile gelmiştir. Ama şu da var ki, Recm hakkında, sonradan metni kalkan ve fakat Recme ait hük­mü kalan bir ayetin indiğini israrla iddia edenler de vardır.
Bu husustaki geniş malumatı, eserimizin geçen “Hükmü ba­kı, metni neshedilen ayetler» bölümünde vermişizdir.
Yine bu Hadisi Şerifte, zina eden bekârlara yüzer değnek vurulduktan sonra, ayrıca bir de bir yıl sürgün cezasının ve­rilmesi emrediliyor. İmamı Ebu Hanifeye göre sürgün cezası, memleketi idare eden İmamın takdirine kalmış bir keyfiyet­tir, İmam bunu isterse uygulamaz. Fakat nıüçtehit imamlar, bu sürgün cezasının da uygulanması içtihadındadırlar. [213]
 
Recmedilen Yahudiler
 
Buharı ve Müslim, İbni Ömer (r.d.) den şunu rivayet eder­ler.
Yahudiler, zina halinde yakaladıkları bir çifti alıp Pey­gamber Efendimize getirmişlerdi. Peygamberimiz onlara “ki­tabınızda bu hususta ne buldunuz» der. Onlar da» kitabımıza göre zina edenlerin yüzlerini karaya boyar, rusvay ederiz» derler. Resülüllâh ta onlara “Yalan söylüyorsunuz. Tevratta Recm vardır. Eğer doğru söylüyorsanız, getirin Tevratı oku­yun» buyurur. Yahudiler de Tevrat okuyan birisini getirip okuturlar. Ancak okuyan, bir yeri eliyle örter. Resülüllâh onun elin kaldırtınca, Recme ait olan hüküm ortaya çıkar. Bunun üzerine Yahudiler “Evet Ya Muhammed, Tevratta' Recm vardır, ancak biz bu cezayı aramızda gizli tutuyorduk» derler.
Bu durum karşısında Yüce Peygamberimiz, zina eden bu çiftin Recmedilmesini emreder. [214]
Bu recm hadisesini Berrâ Bini Azip, şöyle rivayet eder: Yüzü karaya boyanmış ve kırbaçlanmış bir Yahudi Resülüllâha getirilmiş. Yahudilere Resülüllâh, “siz kitabınızda Zi­na Cezasını bu çeşit mi buldunuz?» buyurur. Onlar da, evet derler. Peygamberimiz, Yahudi âlimlerinden birini çağırıp» sizi Tevratı Musaya gönderen Allâha yemine dâ'vet ediyorum. Kitabınızda zinanın cezası böyle midir?» buyurur.
Yahudi de, hayır, dedikten sonra sözüne devamla “eğer bana yemin verdîrmeseydin, recin cezasını haber vermiyecektim. İşin aslı şu. Bizim ileri gelenlerimiz arasında zina çoğal­mıştı. Bunlara recmi tatbik etmez olduk. Ama fakirlere za­yıflara bu cezayı uyguluyorduk. Bu da adalete uygun gelmi­yordu. Düşündük taşındık, bunun ortasını bulalım ve herkese uygulayalım dedik, bu gördüğün cezayı kabule mutabık kal­dık.
Bunun üzerine Resülüllâh “Ey Allah'ım, öldükten sonra senin emrini ilk dirilten ben oldum» buyurduktan sonra o yahudinin recmini emreder. [215]
 
Recm Cezasının Müslümanlara Uygulanışı
 
Yahudilere tatbik edilen recm, Tevrat hükümlerine göreydi. Bu sebeple zina cezalarının yalnız müslümanlara tatbik edileceği kanaatında olanlar, bu hadiseleri, yâni Yahudile­re uygulanan cezalarda, Peygamberimizin Tevratta ki tatbika­tı titizlikle aramış olmasını delil göstermektedirler. Hanefî mezhebine göre, gayri müslimlere, recm cezası, celdeye, yâni yüzer değnek cezaya tahvil edilir. Şafii ve Hanbelilere göre, recm, aynen onlara da uygulanır. [216]
 
Zinanın İsbatı
 
Zina cezaları, çok ağır oldukları için dört erkek şahitle isbatı gereken cezalardır. Zinayi irtikâbeden, eğer dört ayrı yerde veya ayni yerde, dört defa çıkıp girdikten sonra “ben zina suçu işledim» diye itirafta bulunursa zina suçu sabit ol­muş sayılır, ceza uygulanır.
Dört şahidin de, zina fîli işlenirken, erkek tenasül aleti­nin, kadının tenasül yerine girmiş olduğunu görmüş olmaları ve şahitlerin bu husustaki görgülerinde, dördünün de ayni şekilde şahitlik etmeleri şarttır. Birinin şüphe uyandıran ifa­desi, diğerlerinin şahitliklerinin yalan sayılması sonucunu do­ğurur. Bu takdirde de, o üç şahide, seksener değnek “tâ'zir» cezası uygulanır. Zira Nur Sûresinin 4. Ayetinde :
“Namuslu kadınlara (zina yaptı dîye) iftira atan, sonra dört şahit getirmeyenlere seksen değnek vurun, onların şahitliklerini ebediyen kabul etmeyin, onlar fasıkların tâ kendi­leridir.» buyurulmak tadır.
Gerçi Ayette “namuslu kadınlara iftira atan» deniyorsa da iftira edilenin erkek olması “kazf» cezasının uygulanma­sına engel olmaz.
Zira müctehitlerin içtihadı bu yoldadır. Esasen Hz. Ömerin de ayni şekildeki bir uygulaması mevcuttur. Bu hususu îbni Arabî “Ahkâmul Kur'an» kitabında şöyle ifade eder :
Basrada vali olan Muğire Bini Şu'be, konuştuğu ve fakat nefret ettiği Ebubekre adında birisiyle komşudur. Her ikisi­nin oturdukları evlerinin arasından bir yol geçmekteyse de, oturdukları odaların pencerelerinden, odalarının içi gözük­mektedir. Yalnız şu var ki, her iki pencerede de birer bez per­de asılmaktadır.
Bir gün Ebubekre, evine gelen müsafirleriyle otururken, esen bir rüzgâr pencerelerdeki perdeleri kaldırınca Ebubekre, Muğirenin bir kadınla zina ettiğini görür ve evindeki müsafirlerine de gösterir. Müsafirler kadının kim olduğunu sorarlar. Ebubekre de kadının, Erkanım kızı Ümmücemile olduğunu söyler. Bu kadın ayni zamanda basra eşrafının aşüftesi diye de tanınan bir kadındı. O zamanlarda daha başka böyle ka­dınlarda vardı.
Daha sonra namaza çıkan Muğirenin karşısına dikilen Ebubekre, sen bizimle namaz kılamazsın, diyerek onu camiye sokmaz ve keyfiyeti de bir mektupla Halife Hz. Ömere (r.d.) bildirir.
Hz. Ömer (r.d.) işi yerinde incelemek üzere Ebu Musal Eş'arîyi (r.d.) vazifelendirir. Basraya gelen Eş'arî (r.d.) ihbarda bulunan Ebubekreyi, şahit olan Nafî Bini Kelde ile Şıbel Bini Ma'bed ve Zeyyadı, sanık olarak ta Muğireyi alıp Halifenin huzuruna getirir. Kendini müdafaa eden Muğire şöyle der :
- Ey Müminlerin Emiri şunlara sor ki beni önden mi gördüler yoksa arkadan mı? Eğer beni ön taraftan görmüşlerse, nasıl olmuşta ben perdeyi örtmedim? Arkamdan görmüşlerse, kadını nasıl tanıdılar? Allah'a (c.c.) yemin ederim ki o, benim zevcemdi ki Ümmücemileye de benzer.
Muhbir Ebubekre ifadesine, Muğireyi arkadan gördüğü­nü, bir ara kadının başını kaldırmasiyle onu tanıdığını, söy­ler. Diğer iki şahit de ayni ifadede bulundular. Üçüncü şahit Zeyyad ise, Muğireyi kadının bacakları arasında otururken, iki boyalı ayağı da havada sallanırken ve çıplak bir şekilde gördüğünü söyler. Ancak Hz. Ömerin (r.d.) “erkek penisinin, kadının vajinasına girdiğini de gördün mü?» sorusuna ise “hayır» cevabı vermiş ve üstte kadını da tanımadığını ve an­cak Umü Cemile benzediğini ifade etmişti. Bunun üzerine Ha­life, bu son şahit hariç, diğer iki şahitle muhbir Ebubekreyt “kazf» cezası olarak 80 er değnek vurdurmuştur. [217]
Hz. Ömerin bu adil hükmüne sebep, muhbirin kendisin­den başka, ayrıca dört şahit getirememesi, ayni zamanda din­lenen iki şahidin ifadelerinde, aynen muhbir gibi konuşmala­rı ve şüphe uyandırmalarıdır. [218]
 
Peygamberimizin Recme Ait Diğer Uygulamaları
 
Bu uygulamalardan meşhur olan ikisini buraya alıyoruz : Bunlardan birisi Maiz adındaki bir erkeğe, diğeri ise, Gamidiye adında bir kadına tatbik edilmiş Recm cezaalrıdır. Her ikisi de, işledikleri zinayı Peygamber Efendimizin huzurların­da itiraf etmişlerdir. [219]
 
Maiz'in Recmedilmesi
 
Hezzai Bini Na'imin himayesinde yetim olarak büyüyen Maiz Bini Malikil Eslemî bir zina suçu işlemişti. Hezzaî ona “Resülüllâha git bu suçunu anlat, olur ki senin suçunu affet­tirir» der. O da Resülüllâhı gidip mescitte görür ve “Ya Resülüllâh, ben zina ettim» der. Peygamberimiz de “yazık sana git tevbe istiğfar et» buyurur ve başını çevirir. Bu defa Maiz, Pey­gamberin yüzünü dönderdiği tarafa döner ve “Yaresülallâh ben zina ettim» der. Hasılı bu minval üzere suçlu Daiz, üç defa “ben zina ettim» sözünü tekrarlar. Bunun üzerine orada bulunan Hz. Ebubekir Maiza “bir defa daha, ben zina ettim,» dersen Resülüllâh seni recmeder» diyerek uyarmışsa da, Maiz dinlememiş ve dördüncü defa “ben zina ettim, beni temizle» demiştir.
Bundan sonra Peygamber Efendimizin sorguları ve Maizin cevapları şu şekilde geçer. Resülüllâh, Maiza sorar:
- Olurki öpümüşsün, yahut  çımdıklamışsın ve ya bakmışsındır.
- Hayır.
- İkiniz yanlaırınzı yere koyup yattınız mı?
 - Evet.
- Zinaya mübaşeretinde kadına hakim miydin?
- Evet.
- Onunla zina yaptın mı?
- Evet.
- Kamışı kadına soktun mu?
- Evet.
- Tenasül aletin temamen kadınınkinde gayboldu mu?
- Evet.
- Kühül milnin kabındayken, koğa kuyudayken olduğu gibi mi?
- Evet.
- Zinayı bilir misin?
- Evet, bir kimsenin nikâhlısı olmayan bir kadınla bu işi yapması haram, kendi nikâhlısı ile yapması helaldir.
- Nikâhlı karın oldu mu?
- Evet.
Bu defa Resülüllâh, sanığı tanıyanlara Maizin deli olup olmadığını sormuş, deli olmadığını söylemişler. Tekrar Resü­lüllâh, Maizin şarap içip içmediğini sormuş. Bunun üzerine birisi ağzını koklamış, şarap içmediğini bildirmiş. Bundan sonra, Resülüllâh, Maizi teşvik edip gönderen onu bu duru­ma düşüren Hezzal'a “elbiselerinle bunu örtseydin daha hayır­lı bir iş yapardın» buyurmuş, sonrada sanığın recmini emret­miştir.
Recm için Medine'nin dışında bir yere Maizi getirip, bele kadar toprağa gömdükten sonra taşlamaya başlamışlar. İlk taşların acısını duyunca, olanca sesiyle “benim adamların be­ni ölüme götürdüler, beni Resülüllâha götürün» diye yalvar­mış, Fakat hiç bir şey fayda vermemiş, Maiz, taşlarla linç edilmişti. Onun bu yalvarışını Resülüllâha haber verdiklerinde, Alemlere rahmet için gelen ulu Peygamber “niye bırakmadı­nız, olur ki tevbe ederdi ve Allah da tevbesini kabul ederdi» buyurmuşlardır.
Buharinin Hz. Cabirden naklettiği rivayete göre, Maiz recmle ölünce Peygamberimiz ona dua etmiş onun için hayır­lı konuşmuştu. Müslimin ise Büreydeden naklettiğine göre, Peygamberimiz, “Maiz için istiğfar edin, o öyle bir tevbe etti ki, bütün ümmete yeter» buyurmuştur. [220]


[213] Tf. İbni Kesir C. 3, S. 260 Ahmet Gürkan, Kur’an’ın Nasih Ve Mensuh Ayetleri, Yeni İlahiyat Kitabevi, Ankara, 1980: 76-77.
[214] Tf. Ayetül ahkâm C. 2, S. 30, 31
[215] Tefsiru Aatil Ahkâm C.   2,   S. 31 Ahmet Gürkan, Kur’an’ın Nasih Ve Mensuh Ayetleri, Yeni İlahiyat Kitabevi, Ankara, 1980: 77-78.
[216] Ayni eser C. 3, S. 30 Ahmet Gürkan, Kur’an’ın Nasih Ve Mensuh Ayetleri, Yeni İlahiyat Kitabevi, Ankara, 1980: 78.                                                     
[217] Tef.  Sure! Nur S. 62, 63, 64
[218] Ahmet Gürkan, Kur’an’ın Nasih Ve Mensuh Ayetleri, Yeni İlahiyat Kitabevi, Ankara, 1980: 78-80.
[219] Ahmet Gürkan, Kur’an’ın Nasih Ve Mensuh Ayetleri, Yeni İlahiyat Kitabevi, Ankara, 1980: 80.
[220] Tefsiru Süretin-nur S. 65, 66, 77, 78 Ahmet Gürkan, Kur’an’ın Nasih Ve Mensuh Ayetleri, Yeni İlahiyat Kitabevi, Ankara, 1980: 81-82.

ceren
Tue 12 December 2017, 05:37 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri yolundan ayırmasın.Zina gibi büyük günahlardan korusun inşallah.Recm cezası peygamber efendimizin uyguladığı bir cezadır.Zina işleyen kadın ve erkeğe verilir.Rabbim razı olsun paylaşımdan...

Sevgi.
Wed 13 December 2017, 03:07 pm GMT +0200
Aleyküm Selâm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu 🌸
Mevlam bizleri herdaim Rızasına emir ve yasaklarına uyanlardan eylesin

Bilal2009
Wed 13 December 2017, 04:14 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri İslam a göre yaşayan kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

ceren
Mon 21 January 2019, 02:28 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun paylasimdan kardeşim. ...