- Rasûlûllah maruf ve münker görevini birlikte yürüttü

Adsense kodları


Rasûlûllah maruf ve münker görevini birlikte yürüttü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Fri 27 May 2011, 03:16 pm GMT +0200
Rasûlûllah (s.a.v.) Ma'ruf Ve Münker Görevini Birlikte Yürüttü


Konudan sarf-ı nazar ederek, A'raf sûresinde geçen bir âyette, bu iki görevin nasıl birlikte îfâ edildiğini görelim: “(Onlar) nezdlerindeki Tevrat ve İncil'de (ismini ve sıfatını) yazılı bulacakları ümmî nebî olan resule tabî olanlardır. O, kendilerine ma'rufu emrediyor, onları münkerden nehyediyor, onlara (nefislerine ma'rufu emrediyor, onları münkerden nehyediyor, onlara (nefislerine haram kıldıkları) temiz şeyleri helâl, (helâl kıldıkları) murdar şeyleri de (kan, domuz eti, faiz ve rüşvet) üzerlerine haram kılıyor. Onların ağır yüklerini, sırtlarında olan zincirleri indiriyor o (yani çetin teklifleri). İşte ona îman edenler, onu ta'zim edenler, ona yardım edenler ve onunla (onun nübüvvetiyle) birlikte indirilen nuruna ve Kur'ana) tâbi olanlar; onlar selâmete erenlerin tâ ken-dileridir.”161
Bu âyet-i kerime Rasûlüllah'ı (s.a.v.) üç göreviyle tanıttı:
1- Ma'rufu emredip münkerden nehyetmesi.
2- Temiz ve güzel şeyleri helâl, pis ve murdar şeyleri haram kılması,
3- Ağır şeyleri ve sırtalarında taşman zincirleri (ki bunlar ağir ve çetin tekliflerdir) kaldırması.
Görülüyor ki âyette geçen 2. ve 3. sıfatlar, birinci sıfat olan "ma'ruf ve münker" görevinin bir açıklamasıdır. Çünkü güzel ve temiz şeyleri helâl kılmak, ma'ruf emsinden, kötü ve murdar şeyleri haram kılmak, münker cinsinden bir çalışma ve görevdir. Biri ma'ruf görevi, diğeri münker görevinin gereğidir. Ve her iki görev birlikte yapılmaktadır. Binaenaleyh ma'rufu emredip münkeri nehyetmeyi gerektiren ve bu.görevin sonucu olan bu gibi emir ve yasaklar; insanın kendi adına uydurduğu ve ortaya kanun diye koyduğu ideolojik bid'atlar, modern hurafe ve gelenekleri terketmeye zorlar. Tevhidi çizgide ve Allah inancı dışındaki her türlü şirki ve putperest düşüncelere mahkum olup onlara ibâdet ve saygı beslemekten insanı kurtarır. Gerçek hürriyetin Allah'a kul ve köle olmak olduğunu öğretir.
İmam İbn-i Teymiyye der ki; "Allah Teâlâ, Nebisi Muhammed'in (s.a.v.) diliyle her çeşit ma'rufu emretti ve her çeşit münkeri de yasakladı. Her temizi helâl her kötüyü haram kıldı. Böylece ma'ruf ve münker görevini farz kılmakla, her iyi şeyi helâl, her kötü şeyi haram kılan Allah'ın son dininin kitabı tamamlanmış oldu. Nasıl ki temiz şeyleri helâl kılmak, ma'rufu emretme hududları içerisine giriyorsa, kötü şeyleri haram kılmak da mûnkeri nehyetme sahasına girmektedir. Çünkü temiz ve güzel şeyleri helâl kılmak, Allah Teâlâ'nın helâl kıldıklarıdır, haram sayldıkları da Allah Teâlâ'nın yasakladıkları şeylerdendir. Evet, gerek ma'ruf gerekse münker kabul edilen esaslar, ma'rufun genel esprisi içinde bulunan güzel ahlâk ve davranışın kâmil anlamda uygulayıcısı Allah Rasûlü'nün tatbik ettiği yöntemle ancak anlaşılır. 162



161 el-A'raf: 7/157.
162 Mecmuatur-Resâil libni Teymiyye (El-hisbe fil İslâm sh. 64).