Hadice
Thu 12 May 2011, 12:34 pm GMT +0200
Rasullulahın Ölümünden Üç Gün Önce Durumunu Sormak Üzere Allah'ın Emriyle Cebrail'in Ona Gelip Gitmesi
1478) Ebu Hureyre şöyle anlattı:
Cebrail, Rasulullah'ın (s.a.v.) vefatıyla sonuçlanan hastalığında Peygamber'e gelip:
-Allah sana selam ediyor ve sana: Kendini nasıl buluyorsun? diye soruyor, dedi. Rasuhıllah (s.a.v.):
- "Allah'ın emîni (Cebrail)! Kendimi acı çekiyor buluyorum" dedi. Cebrail ertesi gün yine geldi ve:
-Muhammedi Allah sana selam söylüyor ve: Kendini nasıl buluyorsun? diye soruyor, dedi. Rasulullah (s.a.v.):
- "Allah'ın emîni! Kendimi acı çekiyor buluyorum" diye cevap verdi. Üçüncü gün, Cebrail yanında ölüm meleği olduğu halde geldi ve:
-Muhammedi Rabbin sana selam ediyor ve: Kendini nasıl buluyorsun? diye soruyor, dedi. Rasulullah (s.a.v.):
- "Allah'ın emîni! Kendimi acı çekiyor buluyorum. Şu yanında olan kim?" dedi. Cebrail:
-O, ölüm meleğidir. Bu, senden sonra dünyada benim görevimin sonu, senin de dünyadaki görevinin sonudur. Senden sonra, Adem oğullarından Ölecek hiç kimseye sana üzüldüğüm kadar üzülmeyeceğim. Senden sonra yeryüzünde hiçbir kimseye inmeyeceğim, dedi.
Peygamber (s.a.v.), Ölümün ızdırap ve şiddettim hissetti. Yanında içinde su bulunan bir bardak vardı. Ölümün ızdırap ve şiddetini hisse-tikçe bu sudan alıp yüzüne sürüyordu ve şöyle diyordu:
"Allah'ım! Ölümün ızdırap ve şiddetlerine karşı bana yardım et."[45]
1479) Cafer İbn Muhammed'inbabası şunu anlattı: Rasulullah'ın (s.a.v.) vefatına üç gün kala Cebrail ona geldi ve:
-Muhammedi Yüce Allah, sana ikram olarak beni gönderdi. Sana soracağı şeyi, senden daha iyi bildiği halde, "kendini nasıl hissediyorsun" diye soruyor, dedi. Rasulullah (s.a.v.):
- "Cebrail! Kendimi, baygın hissediyorum. Cebrail! Kendimi sıkıntılı hissediyorum" dedi.
ikinci gün Cebrail yine geldi:
-Muhammedi Yüce Allah sana ikram olarak beni gönderdi. Sana soracağı şeyi senden daha iyi bildiği halde "kendini nasıl hissediyorsun" diye soruyor, dedi. Rasulullah (s.a.v.):
- "Cebrail! Kendimi, baygın hissediyorum. Cebrail! Kendimi sıkıntılı hissediyorum" dedi.
Üçüncü gün olunca, Cebrail yine geldi. Onunla birlikte, İsmail denilen, havada ikamet eden, semaya asla çıkmayan, arzın (yerin) var olmasından beri yere inmeyen ve yetmişbin meleğin üstünde olan bir başka melek indi. Cebrail onlaruı önüne geçip:
-Muhammed! Yüce Allah sana ikram olarak beni gönderdi. Sana soracağı şeyi senden daha iyi bildiği halde "kendini nasıl hissediyorsun" diye soruyor, dedi. Rasulullah (s.a.v.):
- "Kindimi baygın ve sıkıntılı hissediyorum" dedi. Daha sonra, ölüm meleği izin istedi. Cebrail:
-Muhammed! Bu ölüm meleğidir. Senin yanma gelmek için izin istiyor. Senden önce hiçbir Ademoğlundan izin istemedi ve senden sonra da hiçbir Ademoğlundan izin istemeyecek, dedi. Rasulullah:
- "Ona izin veriyorum" dedi.
Ölüm meleği içeri girdi. Rasulullah'm huzurunda durdu ve:
-Ya Rasulellah! Allah, hej\ sana gönderdi ve senin bana emredeceğin her şeyde sana itaat etmemi emretti. Eğer bana canını almamı emredersen, canını alacağız. Eğer canını almamamı emredersen, almayacağım, dedi. Rasulullah (s.a.v.):
- "Ey Ölüm meleği! Böyle yapacak mısın?" dedi. Ölüm meleği:
-Bana böyle emredildi. Bana emredeceğin her şeyde sana itaat edeceğim, dedi. Cebrail:
-Allah seni özledi [46], dedi. Rasulullah (s.a.v.):
- "Ölüm meleği! Emrolunduğun şeyi yerine getir" dedi. Cebrail:
-Es-Selamu aleyke ya Rasulellah! Bu, yeryüzüne son ayak basışım. Benim dünyadaki işim sadece sendin, dedi. Rasulullah (s.a.v.) vefat etti.[47]
[45] Beyhakî, Deiaılu'n-Nubuvve, VII/211, 267; Taberanî, Mucemul-Kebîr, 111/139; İbn Sa'd, Tabakatü'l-Kubra, il/48; Şafiî, Musned, no: 1820. Bakınız: İthafu's-Sad©tı'l-Muttakin, X/295, 296; Suyutî, Hasais, H/273.
[46] Beyhakî, Delaılu'n-Nubuvve, VII/211.
[47] 1478 nulu ve bundan önceki metinlerin sonundaki dipnotlara bakınız.