- Peygamberliğin İlk Vatanı

Adsense kodları


Peygamberliğin İlk Vatanı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
gul-i-rana
Sat 5 December 2009, 10:05 pm GMT +0200
Peygamberliğin İlk Vatanı

Bazı Batılı yazarların Urşelim (Kudüs)´den bahseden kitapla rını okudum. Bu kitaplarda Urşelim çevresindeki mübarek belde lerin peygamberler medresesi olduğundan bahsediliyor. Peygam berler buralarda yetişmişler ve ilahi risaleti insanlara ilan edip seslerini yükseltmişlerdir. Güya başka yerlerde peygamberlere mahsus bir medrese yokmuş! Davud, Süleyman ve Isa peygam berler buradan çıkmıştı. Musa´nın ele geçirmek istediği ve oraya girmeleri için İsrailoğulları´na çağrıda bulunduğu yer burasıdır. İsrailoğuları ona şöyle cevap vermişlerdi: "Ey Musa, Orada zorba bir millet var. Onlar oradan çıkmadıkça biz asla oraya girmeyiz."
(Maide: 22)
Yazarın bu sözlerinde doğru taraflar olduğu gibi, yanlış taraf lar da vardır. Doğru tarafları şunlardır: Yazar ifadelerinde Urşe-lim´in şerefli bir mekan olduğunu, Mescid-i Aksa´nın burada bu lunduğunu, Mirac´a çıkacağı zaman, geceleyin Peygamber efendi mizin oraya götürüldüğünü, kendisine ziyaret için yönelinen üç mescidden biri olduğunu, Miraç yolculuğunun oradan başladığı nı, İslamın ilk kıblesinin burası olduğunu ifade ediyor. Evet... Bu ve buna benzer diğer vasıfları nedeniyle Urşelim (Kudüs) Kur´an-ı Kerim´de ve semavi dinlerin kaynaklarında Arz-ı Mukaddes ola rak adlandırılmıştır.

Yazarın ifadelerindeki yanlışlıklara gelince bunları şöyle sıra layabiliriz:

1- Urşelim ve çevresi peygamberler için tek mekan ve çıkış yeri olarak bildirilmektedir. Bu doğru değildir. Çünkü Urşelim´den başka beldelerden de peygamberler çıkmıştır. Çünkü her millete mutlaka bir uyarıcı peygamber gönderilmiştir. Cenab-ı ALLAH, peygamberlerin sayısından bahsederken kutsal kitabında şöyle buyurmuştur:" Onlardan (peygamberlerden) kimin (in hayatını) sana anlattık, kimini de anlatmadık." (Mümin: 78)

Urşelim´den fazla uzaklara gitmeyeceğiz. Onun hemen yanıba-şındaki Arap Yarımadası ile çevresini ele alalım. Buralarda risa-let sahibi peygamberler zuhur etmişlerdir. Bu peygamberlere se mavi kitaplar gönderilmiştir ki, Kur´an-ı Kerim ile Tevrat bunlar dan bahsetmiştir. ALLAH izin verirse bu konuyu ele aldığımızda ge rekli açıklamayı yapacağız.

Yazar peygamberlik için bir medrese bulunduğu vehmine kapılmıştır. Güya peygamberler bu medreselerden yetişirlermiş! Bu yanlış bir düşüncedir. Çünkü peygamberlik, Cenab-ı ALLAH ta rafından kendi kullarım aydınlatmaları için bazı insanlara veri len bir risalettir. Bu elçiliğin bir okula ihtiyacı olmadığından, pey­gamberlerin bu tür okullarda yetiştiği görüşü yanlıştır. Peygam berlik, ancak ALLAH tarafından gönderilen bir vahiy ile gerçekle şir. O´nun bazı seçkin kullarına yüklediği bir mükellefiyettir. Bu ilahi teklif ile vahiy, ya Cenab-ı ALLAH´ın peygamberlere yaptığı di rekt hitap, ya da perde arkasından yaptığı bir bir konuşma ile olur. Nitekim bu şekilde Musa peygambere vahyedip, onunla ko nuşmuştur. Ya da melek vasıtasıyla vahiy göndermiştir ki, vahiy meleği, Cenab-ı ALLAH tarafından Nebi, ya da Resul olarak seçilen kimseye ilahi emir ve yasakları, tebliğ etmiştir. Şu halde Urşe-lim´in, peygamberlik medresesi olarak değerlendirilmesi ne dini, ne de ilmi bir dayanağa sahiptir. Bu söz, peygamberler tarihiyle de bağdaşmamaktadir.

Muhammed (sav) neden Davud ve Süleyman peygamberler gi bi Kudüs´te risaletle görevlendirilmedi de, Arap Yarımadası´nın Hicaz bölgesinde risaletle görevlendirildi? Bu soruya şöyle cevap verebiliriz:

Peygamberlerin çoğu, özellikle Musa, İbrahim, Nuh, İsmail ve İshak gibi risalet sahipleri, şu Fransız yazarın vehmettiği gibi, Kudüs´te risaletle görevlendirilmemişlerdir. Bu Fransız yazar ri-saletin anlamını kavrayamamıştır. Arap Yarımadası boş bir bölge değildi. Bilakis eskiden beri risalet sahibi peygamberlerin do­ğuş yerleri olmuştur. Isa, ve Süleyman peygamberleri istisna edersek, Kudüs´teki diğer peygamberler kitap sahibi değijlerdi. O peygamberlerin çoğu, kendilerinden önceki peygamberlere indi rilmiş olan kitaplarla amel ederlerdi. Çoğunluk olarak da Musa peygambere indirilmiş olan Tevrat´ın hükümlerini tatbik etmeye çalışırlardı.

Arap Yarımadası´nda risaletle görevlendirilen peygamberlere gelince, bunlar risalet sahipleriydi. Kendi kitaplarını kavimlerine tatbik ederlerdi. Çalışmaları, kendilerinden önceki peygamberle rin risaletlerini açıklamaktan ibaret değildi. Yalnız Cenab-ı Allah´tır ki kitapları muhtelif olan ilahi risaleti açıklamıştı. İlahi ri-saletin kitapları muhtelif de olsa manası muhtelif değildir. Bunu şu ayeti kerimede Cenab-ı ALLAH şöyle açıklamıştır: " O size, din den Nuh´a tavsiye ettiğini, sana vahy´ettiğimizi, ibrahim´e, Mu sa´ya ve İsa´ya tavsiye ettiğimizi şeriat (hukuk düzeni) yaptı. Şöyle ki: Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin. Fakat kendilerini çağırdığın (bu) şey, ALLAH´a ortak koşanlara ağır geldi. ALLAH dile diğini kendine seçer." (Şura: 13)

Bu ayeti kerimede adı geçenler, ülü´l- azm peygamberlerdir. Hz. İsa dışında hiçbiri Kudüs´te doğmamıştır. Diğerleri Arabis tan´da, ya da Arabistan´ın çevresinde Kenani diyarı veya Sina top rağı gibi yerlerde doğmuşlardır. Arabistan, risaletin ilk vatanıdır. İlahi risalet ilk olarak burada ortaya çıkmış ve yine bu bölgede so na ermiştir. Muhammed (sav)in Arabistan´da risaletle görevlen dirilmesi, nurunun şehir ve köylere yayılmış olması, bütün ufuk ları kuşatması şaşılacak şey değildir.

Bu anlattıklarımız özet mahiyetteydi. Şimdi bunları biraz ge nişletmemiz gerekmektedir.
 

yagmur_7-c
Thu 2 April 2015, 06:29 pm GMT +0200
Esselamu aleykum;
Peygamberlerin burada ilk vatan olarak -Kudüs'te - eğitim aldığı anlatılıyor..Bu düşünce yanlış..Çünkü peygamber efendimiz sav bilindiği gibi hiç okuma yazması yoktu..Vahiy geldiğinde Allah sayesinde okutuldu...
Hz. İsa dışında hiçbiri Kudüs´te doğmamıştır.Bu doğrudur..Peygamberliğin ana vatanı aslında Arap Yarımadasıdır..Bütün gelmiş geçmiş peygamberlere selam olsun inşallah..

ykpcn
Thu 2 April 2015, 06:40 pm GMT +0200
Görüşün doğru tarafları da var,yanlış tarafları da var.Bilgilendirdiğiniz için teşekkürler.
Aydınlanmış olduk bu konuda.Allah razı olsun.

RAMAZAN 7/D
Sat 11 April 2015, 11:46 pm GMT +0200
Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü . Peygamberler medresesi diye bir şey yoktur çünkü peygamberler ALLAH tarafından seçilirler ve ilahi vahye mazhar olurlar . Kudüs kutsaldır çünkü birçok peygamber hayatlarının bir bölümünü orada geçirmiştir .

Kaan8/B
Sun 19 April 2015, 06:13 pm GMT +0200
Bazı Batılı yazarların Urşelim (Kudüs)´den bahseden kitapla rını okudum. Bu kitaplarda Urşelim çevresindeki mübarek belde lerin peygamberler medresesi olduğundan bahsediliyor. Peygam berler buralarda yetişmişler ve ilahi risaleti insanlara ilan edip seslerini yükseltmişlerdir. Güya başka yerlerde peygamberlere mahsus bir medrese yokmuş! Davud, Süleyman ve Isa peygam berler buradan çıkmıştı. Musa´nın ele geçirmek istediği ve oraya girmeleri için İsrailoğulları´na çağrıda bulunduğu yer burasıdır. İsrailoğuları ona şöyle cevap vermişlerdi: "Ey Musa, Orada zorba bir millet var. Onlar oradan çıkmadıkça biz asla oraya girmeyiz."

melda 6D
Tue 20 October 2015, 04:49 pm GMT +0200
Selamün aleyküm. Batıl yazarın yazdıkları doğru değildir. Risaletin sözlükte anlamı  ; mesaj , mektuptur. Terim anlamı ise;  Allah 'ın peygamberlere Cebrail aracılığıyla gönderdiği vahiy.

selinay 7b
Tue 20 October 2015, 08:14 pm GMT +0200
Selamun Aleykum
Risalet resul olan peygamberlerin gerçekleştirdikleri görevlere denir
Allah razı olsun

Sevgi.
Mon 28 December 2020, 09:38 am GMT +0200
Esselâmü Aleyküm. Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim