- Peygamberimizin yetim ve fakir olarak büyümesi

Adsense kodları


Peygamberimizin yetim ve fakir olarak büyümesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Wed 18 May 2011, 03:57 pm GMT +0200
a- Yetim ve Fakir Olarak Büyümesi

Hz. Muhammed (s.a.s.) yetim olarak büyüdü. Daha önce de belirtildiği gibi, doğmadan önce babası, altı yaşında iken annesi, sekiz yaşında iken de dedesi ölmüştü. Bundan sonra, amcasının yanında hayatını sürdürmüştü. Belki de Cenâb-ı Hak, ileride peygamber olarak görevlendireceği Hz. Muhammed (s.a.s.) için bu tür yetişme tarzını uygun görmüştü. O, anne-baba ve dedesinin yönlendirmesinden uzak olarak yetişti. Çünkü anne ve baba, yetişme dönemindeki çocuğun kişiliğinin oluşmasında ve yönlendirilmesinde büyük paya sahiptir. Sonuç olarak, onun terbiyesini bizzat Cenâb-ı Hak üstlenmiştir, diyebiliriz. Nitekim Hz. Peygamber de bir hadisinde “Beni Rabbim terbiye etti ve en güzel şekilde terbiye etti”[87] buyurmuştur.

Hz. Muhammed (s.a.s.) fakir olarak büyüdü. Sekiz yaşına kadar dedesinin himayesinde, yirmi beş yaşına kadar da amcasının yanında kaldı. Gerçi babası Abdullah, beş deve, birkaç koyun ve Ümmü Eymen adlı cariyeyi miras bırakmıştı. Ama, babası, henüz dedesi sağ iken öldüğü için, Arap miras hukukuna göre babası sağ iken ölen kişinin mirası çocuğuna düşmezdi. Esasen mirası, aileden büyük erkekler alırdı. Bununla beraber, babasının bıraktığı miras kendisine tahsis edilse bile bu mal onu zengin edecek miktarda değildi. Yirmi beş yaşında iken bile, Hatice’nin kervanını dört deve karşılığında Suriye’ye götürüp getirmeye razı olmuştu. Fakat başkasının yediğinde, giydiğinde gözü kalacak ölçüde yoksul da değildi. O her ne kadar bir yetim olsa da kendi derdi ile başbaşa, içine kapalı ve yalnız kalmış biri olarak görmemek gerekir. Çünkü anlaşıldığı kadarıyla ailesi arasında akrabalık bağları güçlüydü. Zengin bir kadın olan Hatice ile evlenmesiyle birlikte de, her ne kadar Mekke’nin önde gelen tacirlerinden ve zenginlerinden biri olamadıysa da rahat bir hayat sürecek seviyeye ulaşmıştı. Aynı şekilde yetimlik gibi fakirlik de insan hayatında doğal bir durum olmakla birlikte, bir peygamber olarak Hz. Muhammed (s.a.s.) için fakir büyümenin önemi şu şekilde yorumlanabilir: Zengin birisi olsaydı, İslâm'a davet ettiği zaman, insanların ona malından istifade etmek için inandıkları sanılabilirdi. Halbuki, insanları cezbedecek, halkı etrafında toplayacak, dediğini tasdik ve davet ettiği esasları kabul ettirecek ve bu iş için önemli bir araç olarak kullanabilecek paraya sahip değildi. İleriki yıllarda insanlar onun etrafında mal için değil, inanç uğruna toplanacaklardır.[88]


87. Suyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, I-II, Beyrut 1990, I, 25; Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, Beyrut 1352, I, 70. Hz. Peygamber’in bu sözü, çeşitli kabilelerin lehçelerini nasıl anlayabildiğine dair kendisine sorulan bir soruya cevap olarak söylediği nakledilmiştir. Bu sözde te’dîb (terbiye etme, eğitme), Allah’ın kendisini eğitmesi ve bilgilendirmesi, kabiliyet bahşetmesi anlamında kullanılmıştır. Bir rivayette Hz. Peygamber yukarıdaki sözünden sonra Allah’ın kendisine güzel ahlakı emrettiğini belirtmiştir. Dolayısıyla hadisin, onun yüce ahlakının yanında, fesâhatı, kültürü, dili, kısaca edebî özellikleriyle ilgili yönü de vardır. (Bk. Aclûnî, I, 70-71).

88. İbn Hanbel, Müsned, İstanbul 1982, IV, 197.

Derya 7/B
Sun 18 January 2015, 10:54 pm GMT +0200
 Zengin birisi olsaydı, İslâm'a davet ettiği zaman, insanların ona malından istifade etmek için inandıkları sanılabilirdi. Halbuki, insanları cezbedecek, halkı etrafında toplayacak, dediğini tasdik ve davet ettiği esasları kabul ettirecek ve bu iş için önemli bir araç olarak kullanabilecek paraya sahip değildi. İleriki yıllarda insanlar onun etrafında mal için değil, inanç uğruna toplanacaklardır.

ceren
Tue 20 January 2015, 10:26 pm GMT +0200
Aleykümselam.Peygamber efendimiz yetim ve fakir olarak büyümüş,bundan şikayet etmemiş.Aslında bizlere ne büyük örnek onun yaşadıklarının yanında bizim yaşadıklarımız....

yagmur_7-c
Tue 20 January 2015, 10:35 pm GMT +0200
Esselamu aleykum;
Peygamber efendimiz(sav)  yetim büyüdü ama asla yakınmadı bu durumdan ve insanlara onun gibi yetim kalmış kişilere bakılması gerektiğini vurguladı...O,yetimlerin derdini bilirdi...O fakir de büyüdü ama Allah'a asla bu durumdan şikayet etmedi ,her sıkıntıya ve her yoksul kaldığında tevekküle başvurdu ve sonunda kazandı..Mevlam onun hayatından ibret alıp hayatımıza bir şeyler katmayı nasip etsin İnşAllah..

mevlüdekalınsaz
Tue 20 January 2015, 11:04 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.Rabbimizin yarattigi her seyde bir hikmet var hakikaten.Efendimizin yetim,fakir olmasindaki hikmet de ne guzel aciklanmks.Allah razi olsun paylasiminiz icin.

RAMAZAN 7/D
Sun 1 February 2015, 03:04 pm GMT +0200
Efendimiz henüz doğmadan önce babasını küçük yaşlarında ise dedesi ve annesini kaybetmiştir. Bu yüzde ona amcası baktı. Ailesi zengin değildi . Bir çocuğun kişiliğinin oluşmasında anne ve babanın eğitimi büyük bir öneme sahiptir fakat Peygamber Efendimi küçük yaşta hem yetim hemde öksüz kalmıştır. Bu yüzden '' Beni RABB'im terbiye etti ve en güzel şekilde terbiye etti '' buyurmuştur. Ve Peygamber Efendimiz Hz. Aişe ile eklenmiştir.

burcu113
Wed 11 March 2015, 05:21 pm GMT +0200
Hz.Muhammed çok küçük yaşta anne ve babasını kaybettiği için yetim büyümüştür.Hz.muhammed'in mirası falan yokyu birazda fakirlerdi ama aşırı çok da fakir değillerdi.Sonra amcasının yanında kaldı .Tam yirmi beş yaşına kadar.
Hz.Muhammed'i Cenab-ı Hak terbiye etmiştir.

Alican 7-B
Tue 16 February 2016, 09:39 pm GMT +0200
Peygamber efendimiz terim ve yoksul idi. O dah doğmadan önce babasını daha sonra annesini kaybetmişti. Dedesi ve amcası Ebu Talip ile büyümüştü. O bu duruma üzülmüş ama isyan etmemiştir. Rabbim paylaşım için razı olsun.