- Peygamberimizin (s.a.v.) Hayvanlara Merhameti

Adsense kodları


Peygamberimizin (s.a.v.) Hayvanlara Merhameti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Mon 21 December 2009, 07:53 pm GMT +0200
Peygamberimizin (s.a.v.) Hayvanlara Merhameti


Âlemlere rahmet olarak gönderilen ve bir merhamet denizi olan Sevgili Peygamberimizin şefkat ve merhameti sadece insanlara mahsus değildi. Hayvanları da kapsıyordu. Çünkü, onlar da can ve ruh taşıyordu.

Peygamberimiz, Cahiliye Araplarının bu konudaki çirkin âdetlerini de kökünden kazıdı. Hayvanların da merhamete muhtaç olduklarını öğretti.

Araplar, hayvanlara çok kötü ve merhametsizce hareket ederlerdi. Canlı hayvanları ok atışlarında hedef dikerler, kendi hayvanlarını diğerlerinden ayırmak için kulak ve kuyruklarını keserler, hatta dağlarlardı. Çölde acıktıkları zaman canlı devenin hörgücünü yarıp bir parça yağ çıkararak pişirip yerler, susadıkları zaman da hayvanın damarını keser, bir miktar kan alırlar, tekrar dikerlerdi.

Peygamberimiz bütün bu alışkanlıklardan onları vazgeçirdi. Hayvana bir işaret konulsa bile, en az acıyacak yere konulmasını tavsiye etti.

Peygamberimiz hayvanlara fazla yük vurulduğunu, aç ve susuz bırakıldıklarını veya bünye ve yaratılışlarına aykırı bir işte kullanıldıklarını görünce, bunu yapmamalarını söylerdi.

Peygamberimiz insanlarla konuştuğu gibi, aynı şekilde hayvanların dilini de anlardı. Onlarla konuşur, dertlerini ve şikâyetlerini dinlerdi. Çünkü hayvanlar Peygamberimizi tanırlardı.

Temim ed-Dârî anlatıyor:

"Peygamberimizle birlikte oturuyorduk. O sırada bir deve koşarak geldi. Peygamberimize yaklaştı. Başı ucunda durdu. Bunu gören Peygamberimiz:

"Ey deve sakin ol. Doğru söyle, doğru söylersen senin yararınadır, yalan söylersen zararına olur. Hem de Allah bize sığınanı güvende kıldı, artık sen güven altındasın. Bize sığınan mahrum kalmaz´ buyurdu.

"Biz, ´Yâ Resulallah, bu deve ne diyor?´ dedik.

"Sahipleri onu kesip etini yemek istemişler. O da kaçmış, Peygamberinize sığındı´ buyurdu.

"Biz bunları konuşurken devenin sahipleri koşarak geldiler. Deve onları görünce tekrar Peygamberimizin yanına sokuldu. Korunmasını istedi. Bunun üzerine adamlar:

"Yâ Resulallah, bu bizim devemizdir. Üç gün önce kaçtı. Onu arıyorduk. Sonunda yanınızda bulduk´ dediler.

"Peygamberimiz: ´Ama o sizden çok fena şikâyet ediyor´ deyince:

"Ne diyor, yâ Resulallah?´ diye sordular.

"O yanınızda güven içinde büyümüş, gelişmiş. Üzerinde yıllar boyu yaz aylarında otlu ağaçlı ülkelere, kış aylarında sıcak memleketlere yük taşımışsınız. Büyüdükten sonra ondan yavru almak istemişsiniz. Allah ondan size bir sürü deve nasip etmiş. Bolluk senesi gelince onu kesip etini yemek istediniz değil mi?´

"Doğru yâ Resulallah. Vallahi böyle oldu´ dediler.

"Peygamberimiz:

"Sahiplerine bu şekilde güzelce hizmet verenin mükâfatı bu mudur?´ deyince;

"Yâ Resulallah, onu gerçekten kesmeyeceğiz´ dediler.

"Peygamberimiz, ´Yalan söylediniz. O size sığındı, yardım istedi, kabul etmediniz. Ben ise sizden daha merhametliyim. Allah münafıkların kalbinden merhameti çıkarmış, mü´minlerin kalbine koymuştur´ buyurdu ve deveyi onlardan yüz dirheme satın aldı, sonra da deveye döndü:

"Ey deve, haydi git, Allah rızası için serbestsin, sana kimse dokunamaz´ buyurdu.

"Deve, Peygamberimizin başının üzerine eğildi ve dua eder gibi yaptı. Peygamberimiz de; "Âmîn´ dedi.

"Deve tekrar dua etti. Peygamberimiz yine:

"Âmîn´ dedi.

"Sonra tekrar dua etti. Peygamberimiz yine:

"Âmîn´ dedi.

"Dördüncü kez dua edince Peygamberimiz ağladı.

"Yâ Resulallah, bu deve ne diyor?´ diye sorduk.

"Peygamberimiz şöyle buyurdu:

"Ey Peygamber, Allah İslâmdan ve Kur´ân´dan size hayırlar versin´ dedi. ´Âmin´ dedim.

"Sonra ´Siz beni rahat ve huzura kavuşturduğunuz gibi, Allah da kıyamet gününde ümmetini korkudan kurtarsın, rahat ve huzura kavuştursun´ dedi. ´Âmîn´ dedim.

"Daha sonra, ´Allah ümmetinin kanını düşmanlarından korusun´ dedi, ´Âmîn´ dedim.

"Daha sonra da, ´Allah ümmetinin helak oluşunu aralarında fitne fesat çıkararak birbirine silah çekmede kılmasın´ deyince ağladım. Çünkü ilk isteklerini ben de Allah´tan istedim, Allah isteklerimi kabul etti, onları bana verdi. Son istediğini ise vermedi. Cebrail, Allah´tan ümmetimin birbirlerine silâh çekerek helak olacağı haberini getirdi. Olacakları kalem böyle yazmış. Allah´ın takdiri değişmez."

Peygamberimiz, hayvanların aç susuz bırakılmasına hiç razı olmazdı. Bir gün açlıktan karnı sırtına geçmiş bir deve gördü. Sahibini bulup ikaz etti:

"Hayvanlarınız hususunda Allah´ın sizi azaba çarptıracağından korkunuz."

Arapların eskiden beri yaptıkları bir âdetleri daha vardı ki, hayvanın sırtını hitap kürsüsü olarak kullanırlardı. Peygamberimiz bu âdeti de yasakladı ve şöyle buyurdu:

"Allah bu hayvanları, ancak güçlükle gidebileceğiniz yere kolayca gidebilmeniz için sizin emrinize verdi. Ayrıca yeryüzünü de yarattı. Diğer ihtiyaçlarınızı onların üstünde giderin."

Keyfi olarak hayvanlara, bilhassa kuşlara yapılan eziyetleri Peygamberimiz hiç hoş karşılamaz, onların hakkına dikkat edilmesini isterdi.

Bir sefer esnasında Sahabîler bir kaya kuşu gördüler. Yanında iki de yavrusu bulunuyordu. Birisi gidip yavrularını aldı.

Anne kuş gelip başlar Bunlar fikirlerini dogru sözlülükle ortaya koyarlar. Aldatma egilimleri veya saklayacaklari konulari yoktur. Her toplantida degerini koruyan kisilerdir.

2.Mazlumlar: Bu tip insanlar her þey kötüye giderken havanin yumuamasinda ve sorumluluk kabul etmede çabuk davranirlar. Buradaki tehlike, bu tip kisilerin suçu çok çabuk kabullenmeleridir.

3.Süpheciler: Bunlar kendi fikirlerini kendilerine saklarlar veya herkes gittikten sonra düsüncelerini sadece patronla paylasirlar

4.Grup liderleri: Bu tip sahislar þu sözü söyleyerek iyi bir güce sahip olmuslardir. ‘Evet siz haklisiniz. Ben simdiye kadar bu sekilde düsünmemistim.

5.Hatipler: Bunlar konusmaya yumusak bir þekilde baþlarlar ve yavas yavas havaya girerler. 15 dakika sonra kulaklarinizin dibinde saldirmaya devam ederler ve bilginizle alay etmeye baslarlar. Herkesten fazla çalistiklari, sizden fazla kendilerine kabul ettirmek istedikleri yönünde bir etkilenmeyle karsi asirsiniz.

6.Tartisma taraftarlari: Bunlara göre hersey tartisilabilir. En güzel yanlari inatçi avukatlar gibi dogruyu bulmaya çalismalari, en kötü yanlari ise çok fazla zaman harcamalaridir.

7.Yok ediciler: Bu tip sahislar birinin fikrine, projesine veya egosuna saldirmadikça rahat edemezler.

8.Uykucular: Toplanti boyunca koltuklarina yaslanirlar, ayaklarini öne uzatirlar ve güzel bir uzun oturus örnegi olustururlar. Bunlarla sadece koridorlarda veya hiç koltuk bulunmayan odalarda görüsün.

9.Tecrübeliler: Bunlar kendilerini gelistiren ve insanlari yönetme konusunda yetenegi olan zeki ve bilgili sahsiyetlerdir.


MEHMET/8/A/ENES
Mon 26 May 2014, 04:46 pm GMT +0200
ALLAH Razı olsun paylaşım için . Ödevimi yaptım ALLAH rızası için..

Derya 7/B
Sat 17 January 2015, 03:02 pm GMT +0200
Âlemlere rahmet olarak gönderilen ve bir merhamet denizi olan Sevgili Peygamberimizin şefkat ve merhameti sadece insanlara mahsus değildi. Hayvanları da kapsıyordu. Çünkü, onlar da can ve ruh taşıyordu

halim
Mon 19 October 2015, 10:49 pm GMT +0200
Temim ed-Dârî anlatıyor:

"Peygamberimizle birlikte oturuyorduk. O sırada bir deve koşarak geldi. Peygamberimize yaklaştı. Başı ucunda durdu. Bunu gören Peygamberimiz:

"Ey deve sakin ol. Doğru söyle, doğru söylersen senin yararınadır, yalan söylersen zararına olur. Hem de Allah bize sığınanı güvende kıldı, artık sen güven altındasın. Bize sığınan mahrum kalmaz´ buyurdu.

"Biz, ´Yâ Resulallah, bu deve ne diyor?´ dedik.

"Sahipleri onu kesip etini yemek istemişler. O da kaçmış, Peygamberinize sığındı´ buyurdu.

"Biz bunları konuşurken devenin sahipleri koşarak geldiler. Deve onları görünce tekrar Peygamberimizin yanına sokuldu. Korunmasını istedi. Bunun üzerine adamlar:

"Yâ Resulallah, bu bizim devemizdir. Üç gün önce kaçtı. Onu arıyorduk. Sonunda yanınızda bulduk´ dediler.

"Peygamberimiz: ´Ama o sizden çok fena şikâyet ediyor´ deyince:

"Ne diyor, yâ Resulallah?´ diye sordular.

"O yanınızda güven içinde büyümüş, gelişmiş. Üzerinde yıllar boyu yaz aylarında otlu ağaçlı ülkelere, kış aylarında sıcak memleketlere yük taşımışsınız. Büyüdükten sonra ondan yavru almak istemişsiniz. Allah ondan size bir sürü deve nasip etmiş. Bolluk senesi gelince onu kesip etini yemek istediniz değil mi?´

"Doğru yâ Resulallah. Vallahi böyle oldu´ dediler.

"Peygamberimiz:

"Sahiplerine bu şekilde güzelce hizmet verenin mükâfatı bu mudur?´ deyince;

"Yâ Resulallah, onu gerçekten kesmeyeceğiz´ dediler.

"Peygamberimiz, ´Yalan söylediniz. O size sığındı, yardım istedi, kabul etmediniz. Ben ise sizden daha merhametliyim. Allah münafıkların kalbinden merhameti çıkarmış, mü´minlerin kalbine koymuştur´ buyurdu ve deveyi onlardan yüz dirheme satın aldı, sonra da deveye döndü:

"Ey deve, haydi git, Allah rızası için serbestsin, sana kimse dokunamaz´ buyurdu.

"Deve, Peygamberimizin başının üzerine eğildi ve dua eder gibi yaptı. Peygamberimiz de; "Âmîn´ dedi.
"Deve tekrar dua etti. Peygamberimiz yine:

"Âmîn´ dedi.

"Sonra tekrar dua etti. Peygamberimiz yine:

"Âmîn´ dedi.

"Dördüncü kez dua edince Peygamberimiz ağladı.

"Yâ Resulallah, bu deve ne diyor?´ diye sorduk.

"Peygamberimiz şöyle buyurdu:

"Ey Peygamber, Allah İslâmdan ve Kur´ân´dan size hayırlar versin´ dedi. ´Âmin´ dedim.

"Sonra ´Siz beni rahat ve huzura kavuşturduğunuz gibi, Allah da kıyamet gününde ümmetini korkudan kurtarsın, rahat ve huzura kavuştursun´ dedi. ´Âmîn´ dedim.

"Daha sonra, ´Allah ümmetinin kanını düşmanlarından korusun´ dedi, ´Âmîn´ dedim.

"Daha sonra da, ´Allah ümmetinin helak oluşunu aralarında fitne fesat çıkararak birbirine silah çekmede kılmasın´ deyince ağladım. Çünkü ilk isteklerini ben de Allah´tan istedim, Allah isteklerimi kabul etti, onları bana verdi. Son istediğini ise vermedi. Cebrail, Allah´tan ümmetimin birbirlerine silâh çekerek helak olacağı haberini getirdi. Olacakları kalem böyle yazmış. Allah´ın takdiri değişmez."


Allahım okurken gözlerim yaşardı biz efendimizi tanımamışız onu bilmemişiz onun engin merhametini yeni yeni anlıyoruz yarab efendimizle yaşamayı nasip et

Allah razı olsun

selinay 7b
Fri 29 January 2016, 04:39 pm GMT +0200
Selamun aleykum
Peygamber efendimiz (s.a.v) srfkati sadece insanlara degil hayvanlara karsida sefkatliydi.peygamber efendimiz  bizlere ahlakiyla ornek bir insandi. Peygamber efendimizi ornek alalim insallah.
Allah razi olsun

Edanur 8/D
Fri 29 January 2016, 04:52 pm GMT +0200
Aleykumusselam.
Hayvanlar ôlduklerinde cennete veya cehenneme gitmiyorlar.Onlar bizden sorumlu degil ama biz onlardan sorumluyuz.Allah c.c razi olsun

Mustafa Bahri
Wed 15 June 2016, 06:11 pm GMT +0200
Bir hadisde şöyle buyuruyor yerdeki hayvanlara merhamet edinki Allah ta size merhamet etsin

Sevgi.
Mon 8 March 2021, 07:15 am GMT +0200
Esselamü Aleyküm. Bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun
Rabbim bizleri Peygamberimizin yolundan gidenlerden eylesin inşaAllah

ceren
Tue 9 March 2021, 01:44 am GMT +0200
Esselamu aleyküm.tum canlılara merhamet eden şefkat gösteren peygamber efendimizi örnek alan kullardan olalım inşallah...