hafiza aise
Fri 5 August 2011, 12:09 pm GMT +0200
N) HZ. PEYGAMBERİN (S.A.) KUR'AN OKUYUŞU VE DİNLEYİŞİ
1— Hz. Peygamber'!n Kur'an Okuyuşu ve Dinleyişi:
Hz. Peygamber'in (s.a.) devamlı okuduğu ve asla bırakmadığı bir hizbi vardı. Tertîl üzere ağır ağır sükûnetle okurdu; ne hızlı, ne de acele... Öyle bir okuyuşu vardı ki, harfleri teker teker açık seçik çıkarırdı. Her âyet başında okumayı keserdi. Med ( = uzatma) harflerinde uzatırdı, "er-Rahmân"ve "er-Rahim" kelimelerini uzatarak okurdu. Kur'an okuyacağı zaman ilk önce:
diyerek kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırdı. Bazan da şöyle derdi:
"Allah'ım! Şeytanın kışkırtmasından, üflemesinden ve fısıldamasından sana sığınırım."[1191]
Eûzü'yü, okumaya başlamadan önce çekerdi.
Kur'an'ı başkasından dinlemeyi severdi. Bir keresinde Abdullah b. Mes'ûd'a Kur'an okumasını buyurmuş, o da Hz. Peygamber (s.a.), kendisini dinlerken okumaya dalmış; Peygamberimiz (s.a.) İbn Mes'ûd'dan dinlediği Kur'an'a kendini kaptırmış, gözlerinden yaşlar boşanmıştı[1192]
Ayakta iken, otururken, uzanırken, abdestli ve abdestsiz iken Kur'an okurdu. Cünüplük dışında hiçbir şey onun Kur'an okumasına engel olmazdı.
Hz. Peygamber (s.a.), Kur'an'i tegannî eder (nağmeli okur) ve zaman zaman da Fetih günü, Fetih sûresini okurken yaptığı gibi sesini tercî[1193] eder-di.[1194] Abdullah b. Mugaffel, onun tercî'ini üç kere "a a a" demek şeklinde anlatmaktadır. Bunu Buharı rivayet etmiştir[1195]
Bu hadisleri, "Kur'anı seslerinizle süsleyin."[1196] "Kur'an'ı tegannî etmeyen bizden değildir.'[1197]ve "Allah, sesi güzel herhangi bir peygambere, Kur'an'ı tegannî etmesine izin verdiği kadar hiçbir şeye izin vermemiştir. "[1198]hadisleriyle bir arada düşünürsen; Hz. Peygamber'in (s.a.) bu tercî'i içinden gelerek yaptığını, yoksa devenin kendisini sallamasından dolayı zorunlu kaldığı için yapmış olmadığını anlarsın. Çünkü bunu devenin sallamasından dolayı yapmış olsaydı, istek dışı olmuş olurdu ve bu durumda Abdullah b. Mugaffel, sesi kesilecek kadar Hz. Peygamber'i (s.a.) devenin salladığını gördüğü halde onu örnek alıp isteyerek tercî' yapmaz ve sonra: "Hz. Peygamber (s.a.) okurken tercî' ederdi." deyip tercî'i Peygamberimizin (s.a.) davranışı olarak anlatmazdı. Devenin sallanmasından dolayı olsa idi, Hz. Peygamber'in (s.a.) tercî' denilecek bir davranışı olmazdı.
Bir gece Ebu Musa el-Eş'arî'nin Kur*an okuyuşunu gizlice dinledi; sonra bunu ona anlatınca Ebu Musa: "Dinlediğini bilseydim, senin için sesimi güzelleştirirdim. "[1199]yani güzel sesle okur, sesimi iyice süslerdim, demiştir.
Ebu Davud'un, Sünen'indc Abdülcebbâr b. Velîd'den, onun da İbn Ebî Müleyke'den rivayetlerine göre Abdullah b. Ebî Yezîd şöyle anlatıyor: Ebu Lübâbe yanımızdan geçti. Evine girinceye kadar peşinden gittik. Baktık, orada görünüşü perişan bir adam var. Şöyle dediğini duydum: Allah Rasûlü'nün (s.a.): "Kur'an'ı tegannî etmeyen bizden değildir." dediğini işittim. Abdülcebbâr diyor ki: îbn Ebî Müleyke'ye: "Ey Ebu Muhammedi Adam güzel sesli değilse ne yapsın?" diye sordum, o da: "gücü yettiğince sesini güzelleştirsin" cevabını verdi. [1200]
[1191] Ahmed, 4/80, 85; Ebu Davud, 764; İbn Mâce, 807; İbn Hibbân (443) ve Hâkim (1/235) hadisi sahih saymış, Zehebî de buna muvafakat etmiştir. Ayrıca hasen bir senedİe Tirmizî (242), Ebu Davud (775) ve Ahmed (3/50) tarafından da rivayet edilmiştir.
[1192] Buharı, 66/32; Müslim, 800/248.
[1193] Tercî': Sesi yükseltmek, titretmek ve nağme yapmak anlamlarına gelir. Ayrıca sözü kendi işitecek kadar söylerken sesi yükseltip herkese işittirmek anlamında da kullanılır.
[1194] Müslim, 794/237.
[1195] Buharı, 66/20.
[1196] Ebu Davud, 1468; Nesâî, 2/179, 180. İsnadı sahihtir. Dârimî 2/474; Ahmed, Müs-ned, 4/283, 285, 296, 304; İbn Mâce, 1342. İbn Hibbân (660) ve Hâkim sahih saymış, Zehebî de buna muvafakat göstermiştir.
[1197] Ebu Davud, 1469, 1470, 1471; Ahmed, Müsned, 1476. İsnadı sahihtir. Ayrıca Buha-rî, Tevhîd, 97/44.
[1198] Buharı, 66/19, 66/32, 97/44; Müslim, 792; Ebu Davud, 1473; Nesâî, 2/180. Hadiste geçen "izin vermek" diye tercüme edilen kısım "mükâfat vermek" diye de tercüme edilebilir.
[1199] Heysemî, Mecmau'z-Zevâid'de (7/170) vermiş ve Ebu Ya'lâ'nın rivayet ettiğini belirterek bir râviden dolayı hadisin zayıf olduğunu söylemiştir. Hafız İbn Hacer, Fethu'l-Bâri'de (9/81) diyor ki: İbn Sa'd'ın, Müslim'in şartlarım taşıyan bir isnâdla Enes'ten rivayet ettiğine göre Ebu Musa bir gece kalktı, namaza durdu. Hz. Peygamber'in (s.a.) hanımları onun sesini işittiler. Ebu Musa tatlı sesli idi. Hanımlar kaikıp onu dinlediler. Sabah olunca bu durum Ebu Musa'ya aktarıldığında: "Bilseydim, onlar için sesimi güzelleştirirdim." dedi. Rûyânî'nin rivayetinde ise Ebu Musa; "Allah Ra-sülü'nün (s.a.) okuduğumu dinlediğini bilseydim okumamı güzelleştirirdim." demiştir. Buharî (66/31) ve Müslim'in (793) rivayetlerine göre Allah Rasûlü (s.a.), Ebu Musa'ya: "Benim, bu gece senin Kur'an okuyuşunu dinleyişimi ah bir görseydin! Gerçekten sana Hz. Davud ailesinin neylerinden biri verilmiştir."
[1200] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/457-459.