sumeyye
Sat 16 April 2011, 04:34 pm GMT +0200
Peygamberimiz Kaç Gazaya Ve Kaç Hacca Gitti
Ebû İshak es-Sübey'î Zeyd b. Erkam (r.a)'tan şöyle dediğini naklediyor:
Resûlullah (s.a.v) ondokuz tane gaza için sefer etti. Hicret ettikten sonra da sadece Veda haccını yaptı. Ondan sonra da hac yapmadı. Ebû İshak daha öncesi için, "bir kere de Mekke'de iken hac etmişti."
Bu haber de Buharî ve Müslim'in ittifakla rivayet ettiği bir hadistir.[747]
Rivayete göre İbni Abbas (r.a) bu hacca "Veda haccı" denmesini mekruh görür ve "İslâm haccı" dermiş.[748]
Zeyd b. El-Hubâb anlatıyor:
-Bize Süfyân, Ca'fer b. Muhammed -babası- isnadıyla Câbir (r.a)'tan şöyle naklediyor:
- Peygamber Efendimiz (s.a.v) hicretten önce İki kere hac yaptı. Hicretten sonrada Ömre ile birlikte bir hac yapıp hac kurbanlığı olarak beraberinde otuz altı deve götürdü. Ali (r.a) da Yemen'den yüze kadar olan kısmı getirdi. Bu develer arasında burnu gümüş halkalı vaktiyle Ebû Cehle ait olan bir deve de vardı. Resûlullah (s.a.v) onu kurban etti.[749]
Zeyd b. el-Hubâb bu haberi rivayette tek başına kalmıştır. Hatta o-nun yanıldığı söylenir. Zira bu haber, Süfyan -Ebû İshak- Mücahit yolu ile Mürsel olarak rivayet edilir.[750]
Ebû Bekr el-Beyhakî der ki: Hadiste geçen "Ömre ile birlikteki hac" ifadesine gelince. Bu Enes (r.a)'ın görüşüdür Zîra bu görüş, ashabdan "Resûlullah Kıran haccı yaptı" diyenlerin görüşüdür. İfrad yaptı diyenlere göre ise bu cümle sahih olamaz. Çünkü isnadında ihtilaf vardır.[751]
Vakî'di de -Süfyan- İbni Cüreyc -isnadıyla Mücahit'in: "Resûlullah (s.a.v) üç kere hac yaptı. îki tanesi hicretten önce Mekke'de iken biride veda hacadır" dediğini nakleder.[752]
Bu onuncu yılın son günlerinde El-Esved el-Ansî' ortaya çıkmıştır ki ilerde gelecektir.[753]
Onbirinci Hicri Yıl Olayları Üsame (Ra)'In Gazvesi
Vakidinin şeyhlerinden naklettiğine göre, Safer ayının bitimine dört gün kala bir pazartesi günü, Peygamber Efendimiz (s.a.v) Bizans'a karşı bir sefer hazırlığına girişilmesi emrini verdi. Üsâme bin Zeyd'i çağırtıp;
"Allah'ın ismi ve bereketiyle git babayın öldürüldüğü yere u-laş. Onlara süvarilerle baskın yap. Ben seni bu orduya komutan yaptım. Filistin'deki Übnâ şehri halkına sabah erken hücum et. Yolda çok hızlı git ki, casusların götüreceği haberden Önce oraya ulaş. Zafere erdiğinde orada ikamet süreni kısa tut. Casusları ve gözcüleri ordudan önce gönder" buyurdu.
Çarşamba günü olduğunda Resûlullah (s.a.v)'in -ölüm- ağrıları başlamış bulunuyordu. (Sıtma gibi) Ateşi yükselip başağnsı başlamıştı.
Perşembe sabahı olunca, Peygamber bizzat kendi eli ile Üsame'nin bayrağını hazırladı ve:
"Yâ Üsame Allah yoluna Allah'ın adıyla çık. Allah'ı inkar e-denlerle çarpış. Gaza et ama hile etme, çocuk ve kadım öldürmeyin. "Düşmanla bir karşılaşsak!" diye temenni etmeyin. Zira siz bilemezsiniz, belki onlarla imtihan olunuyorsunuz. Ama Allah'ım bize yetiş, düşmanın gücünü bizden defet" deyin. Mecburen karşılaşınca da, naralar atarak hücum edin. Vakarınızı ve sessizliğinizi koruyun. Aranızda çekişip gücünüzü kırmayın. "Allahım!, biz de onlar da senin kullarınızı/, bizim de onların da bağı senin
elindedir. Onlara ancak sen galib gelirsin" diye dûa edin ve bilin ki, cennet kılıç kıvılcımlarının altındadır" buyurdu.[754]
Böylece Usame kendi için bağlanılan bayrakla yola çıktı. Bayrağı Bürayde bin el-Husayb el-Eslemîrye verdi. (Medine'ye üç mil ötedeki el-Curuf ta kampını kurdu. [İnsanlar kampa katılmak için ciddi bir hazırlığa girdi] Az sonra Muhacir ve Ensar'dan bu harbe gitmek için yazılmayan hiç kimse olmamıştı. Bunlar arasında, Ebû Bekir, Ömer, [Ebû Ubeyde, Sa'd b. Ebî Vakkas, Saîd b. Zeyd, Katade b. Nu'man, Seleme b. Eşlem] gibi isimlerde vardı.
Lakin bu arada muhacirlerden bir kısmı, "Peygamber niye bu çocuğu komutan yapıyor ki?" diye dedikodu ettiler [En çok dedikoduyu Ayyaş bin Ebî Rabîa yapıyordu[755]
Süfyan b. Uyeyne ve diğerleri Abdulah bin Dinar'dan Abdullah b. Ömer (r.a)'i bu konuda şunları derken işittiğini naklederler:
Resûlullah (s.a.v) Üsame'yi orduya emir yaptı, bir kısım adamlar O'nun emir.olmasını tenkid etti. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v):
"İnsanlar Üsame'nin emirliğini tenkid ediyorlarsa (genç diye değil zîra) daha önce babası Zeyd'in emirliğini de tenkit etmişlerdi. Allah'a yemin ederim ki, O Emir olmaya çok layıktır. Zeyd nasıl bana insanların en sevimlisi ise şu oğlu da babasından sonra bana insanlann en sevimlisidir" buyurdu. Bu hadisi Buharî ve Müslim naklediyor. [756]
Efendîmîzîn Gaza Ve Seriyyelerî
Şeybân, Katâde'den şöyle nakleder:
- Rasûlü Ekrem (s.a.v) ondokuz defa Gaza'ya gitti. Bunların sekizinde çarpışma vuku buldu. Yirmi dört defada küçük askerî müfreze (seriyye) yolladı. Nebî (s.a.v) Efendimizin bütün gazalarının toplam sayısı kırk üç tanedir.
Sonra Rabiü'I Evvel ayı girdi. Receb ayının girmesiyle beraber Hicri tarih'in onuncu yılı da tamamlanmış oldu. Allah'a hamd ve senelar olsun.
[747] Buharî Meğazî 64 - 77. No 4404; Müslim Hac 199/5; Beyhakî Delâil 5/453.
[748] îbniSaıdTabakat2/188.
[749] Beyhakî Delâil 5/454. Zehebî Metninde "üç defa" derki dizim yanlışlığıdır.
[750] Beyhakî Delâil 5/434. Beyhakî bu sözü Buhariye isnad eder, ama Zeyd b. el-Hubâb ile ilgili Tarihi Kebîr de 3/391 böyle bir bilgi yok, belki bir başka yerdedir.
[751] Beyhakî Delâil 5/454.
[752] İbni Sa'd 2/189; Beyhakî Delâil 5/454; Beyhakî "Mahfuz olan budur" der.
[753] O bölüm Hulefaî Raşidîn kısmında Ebû Bekrin halifeliği döneminde arabca baskının 14'cti sayfasındadır.
İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Meğazi 4/441-442
[754] Parantez arası Vakıdı'den tamamlamadır.
[755] Vâkidî 3/1117,1118, İbni Sa'd 2/190; Tehzib-i Tarih-i Dımeşk 1/121.
[756] Buhârî Fezail 62/17; Megazî 64/87, 64/42; Eyman 83/2; Ahkam 93/33; Müslim Fezail 2426/64; Tirmizî 3904; Müsned 2/20, 89, 106, 110; îbni Sa'd 2/190; Beyh. S, Kübra 3/18, 8/154, 10/44; İbni Sa'd 2/190; Vâkidî 3/1119 Tahâvî Müşkil 5300.
İmam Zehebi, Tarihü’l İslam Meğazi 4/443-444