Hadice
Wed 1 June 2011, 07:48 am GMT +0200
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in İsimleri
107) Muhammed ibn Cubeyr ibn Mut'im babasından şunu rivayet etmiştir: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Benim beş adım vardır. Ben Muhammed'im, ben Ahmed'im, ben Manî'yim ki Allah küfrü benimle yok edecektir. Ben insanların benden hemen sonra haşrolacakları Haşir'im. Ben Akıb'ım." [115]
108) Yine Muhammed ibn Cubeyr ibn Mut'im babasından rivayet etmiştir: Rasulullah (s.a.v.): "Benim bazı isimlerim vardır: Ben Muhammed'im. Ben Ahmed'im. Ben, insanların benden hemen sonra haş-rolacağı Haşir'im. Ben, Allah'ın küfrü benimle yok edeceği Manî'yim. Ben, benden sonra peygamber olmayan Akıb'im" dedi. [116]
109) Ebu Musa şöyle dedi: Rasulullah bize, kendisine ait isimleri saydı. Biz onların bir kısmını belledik. Bir kısmını da ezberlemedik. Rasulullah şöyle buyurmuştu:
"Ben Muhammed'im. Ben Ahmed'im. Mukaffı'yim. Haşirim. Tövbe peygamberiyim (Nebiyyu't-Tevbe) ve Melah'ım (savaşlar) peygamberiyim (Nebiyyu'l-Melahım) [117]
110) Yine Ebu Musa şöyle demiştir:
Rasulullah bizim için, kendisine bir takım isimler verdi. Bizde onlardan bazılarım belledik. O, şöyle demişti:
"Ben Muhammed'im. Ben Ahmed'im. Ben Mukaffı'yim. Haşir'im. Nebiyyu't-Tevbe'yim ve Nebiyyu'l-Melhame'yim." [118]
111) Cabir, Rasulullah'm şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Benim adımın bulunduğu bir sofrada yemek yenilir ve orada oturulursa iki defa yemek yenilecek kadar bereket verilir." [119]
112) Ali İbn Ebi Talib, Rasulullah'm (s.a.v.) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir kavim birşeyi danışmak üzere toplanır ve aralarında Mu-hammed isminde biri bulunduğu halde onu danışmağa almazlarsa, ona danışmadan alınacak kararda kesinlikle hayır yoktur." [120]
113) İbn Farisu'l-luğavi şöyle demiştir: Peygamberimizin yirmi üç adı vardır. Bunlar: Muhammed, Ahmed, Mahî, Haşir, Akıb, Mukaffî, Nebuyyu'r-rahme, Nebiyyu't-tevb'e, Nebiyyü'l-melahim, Şahid. Mübeş-şir, Bedr, Dahuk, Kattal, Mütevekkil, Fatih, Emîn, Hatem, Mustafa, Rasulj Nebi, Ummî, Kusem'dir. [121]
Haşir: insanların hemen onun arkasından haşrolduğu kimsedir. Mukaffî: Peygamberlerin sonuncusu demektir. Akıb da öyledir. Melahım: Savaşlar manasına gelir.
Dahuk: Onun Tevrat'taki adıdır. Güzel latife yaptığı için böyle denilmiştir.
Kuşem: Kasım kelimesinden türetilmiş bir kelimedir. Vermek manasına gelir. O insanların en cömerdi ve en iyisiydi.
Mahi isminde: Dininin saltanata üstün geleceğine, küfrü yok edeceğine ve çok fetihler yapacağına işaret vardır.
İbn Kuteybe: Allah'ın bu ismi koruyup muhafaza etmesi için daha önce hiç kimsenin bu ismi almaması onun peygamberliğinin alametle-rindendir. Nitekim yüce Allah Zekeriyya'nm oğlu Yahya'ya da öyle yapmıştır. Çünkü daha önce onunla aynı isimde olan birisini yaratmamıştı.
Allah, daha önceki kitaplarda onun adını zikretmiş ve peygamberler onunla müjdelenmişlerdi. Eğer Allah, ismi onun hakkında müşterek yapsaydı, davalar da müşterek olur ve şüphe ortaya çıkardı. Nitekim onun zamanı yaklaştığında ve ehl-i kitaba O'nun gelme zamanının yaklaştığı müjdelendiğinde, dört kişi [122] bir rahibe gitti. Rahip onlara onun adını ve zamanının yaklaştığını söyledi. Onlar başkalarının haberi olmadan çocuklarını böyle isimlendirdiler. [123]
[115] Buharî, Sahih, kitabu'l-rnenakıb, bab: 17 macae esmai rasulillah (s.a.v.); Müslim, Sahih, kıtabu'l-fedaıl, babu esmai rasulillah (s.a.v.) hadis: 124; Tirmizî, Sünen, kitabu'l-edeb, babu macae fi esmai'n-nebiyyi (s.a.v.), V/135; Daremi, Sünen, kitabu'r-rikak, babu fi esma-i'n-nebiyyi (s.a.v.), 11/317; Malık, Muvatta', fi esmaı'n-nebiyyı (s.a.v.), 11/1004; İmam Ahmed, Musned, İV/80, 81, 84; Beyhakî, Delaılu'n-Nubuvve, 1/152; 153; Ebu Nuaym, Delailu'n-Nubuvve, S. 26.
[116] Yukardaki dipnota bakınız.
[117] Müslim,.Sahih, kitabu'î-fedaıl, babu esmaİ'n-nebiyyi, Delaİlu'n-Nubuvve, 1/156, 157; ed-Dulebİ, İl-kuna ve'l-esmai, I/2; Ebu Nuaym, Hılyetü'l-Evliya, V/100; Taberani, Mu-cemu's-Sağır, I/80; İbn Ebı Şeybe, Musannef X!/458; İbn Sa'd, Tabakatu'l-Kubra, i/65; Tefsiru İbn Kesir, V/382; VI/425; VIII/135.
[118] Yukarıdaki dipnota bakınız.
[119] Suyutî, el-Leali'l-Masnua, i/52; el-Fetteni, Tezkiraîu'l-Mevzuat, S.89; İbn Hacer, lisanu'l-mizan, i/778; Zehebî, Mizanu'f-itidal, S.522. Bu, mevzu (uydurma) bir hadistir. Ravi-leri arasında Ahmed İbn Kinane vardır, ibn Adıyy de şöyle demiştir: Onun rivayet ettiği hadisler münkerdir.
[120] Abdurrezzak, Musannef, 19788; İbnu'l-Cevzi, el-Mevzüat; el-llelu'l-Mutenahiye; 1/168; İbn Arrak, Tenzihu'ş-Şeria 11/173; Fetteni, Tezkiratu'l-Mevzuat S.88; Suyutî, el-leali-masnu'a, I/54; Zehebi, Mizanu'l-İ'tidal, S. 522.
[121] Beyhakî, Delaİlu'n-Nubuvve (1/160) de bu isimlerden bazılarım zikretmiştir.
[122] Bunlar: Muhammed İbn Adıyy, Muhammed İbn Yezid ibn Amr, Muhammed İbn Suîyan İbn Mucaşİ, Muhammed İbn Usame İbn Melik'tir.
[123] Abdurrahman İbnü’l-Cevzi, Ashâbın Dilinden Peygamberimizin Hayatı, Uysal Kitabevi: 85-87.