hafiza aise
Sat 13 August 2011, 11:53 am GMT +0200
5— Peygamber Oluşu ve İlk Vahiy:
Allah, onu kırk yaşının başında peygamber olarak gönderdi. Bu yaş kemâl ( = olgunluk) yaşıdır. Peygamberlerin bu yaşta görevlendirildikleri söylenmektedir. "Hz. İsa, otuz üç yaşında iken göğe yükseltildi" sözüne gelince, bu sözün muttasıl senedle aktarılan bir rivayeti bilinmediğinden böyle bir şeyi kabullenmek zorunlu değildir.
Allah Rasûlünün (s.a.) peygamberliği ilk olarak rüya şeklinde başladı. Gördüğü her rüya mutlaka sabah aydınlığı gibi gün yüzüne çıkardı[125]. Deniliyor ki: Bu rüya dönemi altı aydır. Peygamberlik müddeti yirmi üç senedir. Şu halde bu rüya peygamberliğin kırk altıda biridir. En iyi bilen Allah'tır,
Sonra Allah Teâlâ ona peygamberlik lütfetti. Hirâ mağarasında bulunduğu bir sırada melek geldi. Kendisi halvete çekilmeyi severdi. İlk gelen âyetler: "Yaratan Rabbinin adıyla oku..." diye başlayan Alâk sûresinin ilk âyetleridir. Bu, Hz. Âişe[126] ile çoğunluğun görüşüdür.
Câbir ise: "İlk inen âyetler: 'Ey bürünen! Kalk da uyar..."diye başlayan Müddessir sûresinin ilk âyetleridir." diyor[127]. Şu sebeplerden ötürü doğrusu Hz. Âişe'nin görüşüdür:
1- Hz. Peygamber'in (s.a.), meleğin ilk gelişinde "Ben okuma bilmem" sözü daha önce hiçbir şey okumadığını gösterir açık bir ifadedir.
2- Sıra itibariyle okumayı emir, uyarmayı emirden öncedir. Çünkü içinden okuduğunda, okuduğu şey ile uyardı. O halde Allah ona önce okumayı emretti, sonra ikinci defa okuduğu ile uyarmayı emretti.
3- Câbir hadisinde geçen "İlk inen âyetler: 'Ey bürünen! kalk da uyar... diye başlayan Müddessir sûresinin ilk âyetleridir" sözü, Câbir'in sözüdür. Hz. Âişe ise, Hz. Peygamber'in (s.a.) başından geçen olayı doğrudan doğruya kendisinden aktararak haber vermektedir.
4- Delil olarak ileri sürülen Câbir hadisinde, daha Müddesir sûresi inmeden önce Hz. Peygamber'e (s.a.) meleğin geldiği açıkça ifade edilmektedir. Çünkü bu hadiste Hz. Peygamber (s.a.) diyor ki: "...Başımı kaldırdım, ne göreyim! Bana Hirâ'da gelen melek orada değil mi? Derhal ailemin yanına döndüm. Beni örtünüz! Üzerimi kapatınız! dedim. Bunun üzerine Allah: 'Ey bürünen! Kalk da uyar...1 âyetini indirdi." Oysa Hz. Peygamber (s.a.) Hirâ'da kendisine gelen meleğin: "Yaratan Rabbinin adıyla oku..." âyetini getirdiğini haber vermiştir. Şu halde Câbir hadisi Müddes-sir sûresinin daha sonra geldiğini göstermektedir. Onun görüşü değil, rivayeti hüccettir. En iyi bilen Allah'tır.
Davetin Aşamaları:
1- Peygamberlik,
2- Yakın akrabalarını uyarması,
3- Kavmini uyarması,
4- Kendisinden önce hiç bir uyarıcının gelmediği bir kavmi, yani bütün Arap milletini uyarması,
5- Zamanın sonu (olan kıymete) kadar davetinin ulaştığı bütün cinleri ve insanları uyarması.
Bundan sonra Hz. Peygamber (s.a.) üç sene insanları Allah Teâlâ'ya gizlice davet ederek bekledi. Sonra "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol ve müşriklerden yüz çevir" âyeti[128] inince davetini herkese ilan etti. Kavmi açıktan açığa ona düşmanlık gösterdi. Ona ve müslümanlara karşı yapılan eza şiddetini artırdı ve nihayet Allah onlara iki kez (Habeşistan'a) hicret etme izni verdi. [129]
[125] Buharı, 1/3.
[126] Buharı, 65/1 {Nisa), 1/3, 60/21, 91/1; Müslim, 160; Tirmizî, 3636; Ahmed, MOsrted, 6/153, 232.
[127] Buharı, 65/1 {Müddessir), 65/1 (Alâk), 1/3, 59/6; Müslim, 161; Ahmed, 3/306, 392.
[128] Hicr: 15/94.
[129] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/81-82.
Allah, onu kırk yaşının başında peygamber olarak gönderdi. Bu yaş kemâl ( = olgunluk) yaşıdır. Peygamberlerin bu yaşta görevlendirildikleri söylenmektedir. "Hz. İsa, otuz üç yaşında iken göğe yükseltildi" sözüne gelince, bu sözün muttasıl senedle aktarılan bir rivayeti bilinmediğinden böyle bir şeyi kabullenmek zorunlu değildir.
Allah Rasûlünün (s.a.) peygamberliği ilk olarak rüya şeklinde başladı. Gördüğü her rüya mutlaka sabah aydınlığı gibi gün yüzüne çıkardı[125]. Deniliyor ki: Bu rüya dönemi altı aydır. Peygamberlik müddeti yirmi üç senedir. Şu halde bu rüya peygamberliğin kırk altıda biridir. En iyi bilen Allah'tır,
Sonra Allah Teâlâ ona peygamberlik lütfetti. Hirâ mağarasında bulunduğu bir sırada melek geldi. Kendisi halvete çekilmeyi severdi. İlk gelen âyetler: "Yaratan Rabbinin adıyla oku..." diye başlayan Alâk sûresinin ilk âyetleridir. Bu, Hz. Âişe[126] ile çoğunluğun görüşüdür.
Câbir ise: "İlk inen âyetler: 'Ey bürünen! Kalk da uyar..."diye başlayan Müddessir sûresinin ilk âyetleridir." diyor[127]. Şu sebeplerden ötürü doğrusu Hz. Âişe'nin görüşüdür:
1- Hz. Peygamber'in (s.a.), meleğin ilk gelişinde "Ben okuma bilmem" sözü daha önce hiçbir şey okumadığını gösterir açık bir ifadedir.
2- Sıra itibariyle okumayı emir, uyarmayı emirden öncedir. Çünkü içinden okuduğunda, okuduğu şey ile uyardı. O halde Allah ona önce okumayı emretti, sonra ikinci defa okuduğu ile uyarmayı emretti.
3- Câbir hadisinde geçen "İlk inen âyetler: 'Ey bürünen! kalk da uyar... diye başlayan Müddessir sûresinin ilk âyetleridir" sözü, Câbir'in sözüdür. Hz. Âişe ise, Hz. Peygamber'in (s.a.) başından geçen olayı doğrudan doğruya kendisinden aktararak haber vermektedir.
4- Delil olarak ileri sürülen Câbir hadisinde, daha Müddesir sûresi inmeden önce Hz. Peygamber'e (s.a.) meleğin geldiği açıkça ifade edilmektedir. Çünkü bu hadiste Hz. Peygamber (s.a.) diyor ki: "...Başımı kaldırdım, ne göreyim! Bana Hirâ'da gelen melek orada değil mi? Derhal ailemin yanına döndüm. Beni örtünüz! Üzerimi kapatınız! dedim. Bunun üzerine Allah: 'Ey bürünen! Kalk da uyar...1 âyetini indirdi." Oysa Hz. Peygamber (s.a.) Hirâ'da kendisine gelen meleğin: "Yaratan Rabbinin adıyla oku..." âyetini getirdiğini haber vermiştir. Şu halde Câbir hadisi Müddes-sir sûresinin daha sonra geldiğini göstermektedir. Onun görüşü değil, rivayeti hüccettir. En iyi bilen Allah'tır.
Davetin Aşamaları:
1- Peygamberlik,
2- Yakın akrabalarını uyarması,
3- Kavmini uyarması,
4- Kendisinden önce hiç bir uyarıcının gelmediği bir kavmi, yani bütün Arap milletini uyarması,
5- Zamanın sonu (olan kıymete) kadar davetinin ulaştığı bütün cinleri ve insanları uyarması.
Bundan sonra Hz. Peygamber (s.a.) üç sene insanları Allah Teâlâ'ya gizlice davet ederek bekledi. Sonra "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol ve müşriklerden yüz çevir" âyeti[128] inince davetini herkese ilan etti. Kavmi açıktan açığa ona düşmanlık gösterdi. Ona ve müslümanlara karşı yapılan eza şiddetini artırdı ve nihayet Allah onlara iki kez (Habeşistan'a) hicret etme izni verdi. [129]
[125] Buharı, 1/3.
[126] Buharı, 65/1 {Nisa), 1/3, 60/21, 91/1; Müslim, 160; Tirmizî, 3636; Ahmed, MOsrted, 6/153, 232.
[127] Buharı, 65/1 {Müddessir), 65/1 (Alâk), 1/3, 59/6; Müslim, 161; Ahmed, 3/306, 392.
[128] Hicr: 15/94.
[129] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 1/81-82.