zahdem
Thu 22 April 2010, 11:24 am GMT +0200
Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu Sümela Manastırı'nın ibadete açılaması konusunda değerlendirmede bulunurken birlik ve beraberlik mesajları verdi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, "Hiç kimse kimseyi zorlamadan, kimse kimseye kendi hayat tarzını ve inancını dikte ettirmeden, kimse kimsenin kılığına, kıyafetine, inancına, dindarlık tercihine karışmadan, herkesin özgürce yaşadığı bir Türkiye hayal ediyoruz" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde düzenlenen sempozyuma katıldıktan sonra İl Müftüsü Ahmet Akın'ı ziyaret etti.
Bardakoğlu, "Sümela Manastırı ile bazı kiliselerin ibadete açılması yönündeki girişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz" diye soran bir gazeteciye, 14 asırdır İslam dininin birlik ve beraberliğe çağrı yaptığını söyledi.
"Hem ötekinin dinine, dindarlığına ve hayat tarzına saygılı olmayı bize öğretti hem de kendi dinimizi en iyi şekilde öğrenmeyi tavsiye etti" diyen Bardakoğlu, şöyle konuştu:
"Bir ötekinin ne kadar hak sahibi olacağına karar vermeden ziyade kendi öz güvenimizi, kendi dinimizi en iyi şekilde öğrenmek önemlidir. Kendi değerlerine sahip çıkan insan, başkasının özgürlüğüne de imkan tanır. Asırlardır biz farklı dinleri barış içinde bir arada yaşadık. Anadolu bugün birçok kilisenin ve havranın varlığını sürdürdüğü adeta bir müze konumunda. Gönül isterdi ki Müslümanların camileri, mabetleri de İspanya'da, Balkanla'rda Hristiyanların yaşadığı diğer yerlerde de bugüne kadar korunsun. Biz buna rağmen, onlar nasıl yanlış yaparsa yapsın tüm farklı dinleri ve mezhepleri kendi coğrafyamızda korumayı, onların hatıralarını korumayı önemli bir dini ve insani ödev sayıyoruz."
"HOŞGÖRÜ HER TARAFTA OLMALI"
Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak herkesin dinine saygılı olduklarını, hatta inanmayanın da kendi tercihine karşı anlayış içinde bulunduklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Hiç kimse kimseyi zorlamadan, kimse kimseye kendi hayat tarzını, kendi inancını dikte ettirmeden, kimse kimsenin kılığına, kıyafetine, inancına, dindarlık tercihine karışmadan herkesin özgürce yaşadığı bir Türkiye hayal ediyoruz. Ancak, bu hayal içinde kendi özgürlüklerimizi, geleneklerimizi, milli ve manevi değerlerimizi sonuna kadar koruma talebimiz de var. Tek taraflı değil, özgürlükler ve hoşgörü her tarafta olmalıdır, herkes için olmalıdır. Sadece ötekini hoş görmek değil, kendimizin de hoş görülmesini beklemeli, birbirimize karşı sevgi ve saygıyla, anlayışla muamele etmeliyiz. Sadece Ermenilerin değil tüm dini azınlıkların din hürriyeti konusundaki taleplerine Diyanet İşleri Başkanlığı olarak kendi din özgürlüklerimize sahip çıktığımız kadar saygılıyız ve anlayışla karşılıyoruz."
TÜRK'E YAPILAN SALDIRI
Bir gazetecinin "kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'e yumruklu saldırıda bulunulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz" diye sorduğu Bardakoğlu, şunları söyledi:
"Toplumda, bizim geleneğimizde etnik kökenimiz, inanç tarzımız ne olursa olsun, birbirimize saygılı olmak vardır. Fikir hürriyetine saygı göstermeliyiz. Birbirimizin farklı kimliklerine, kişiliklerine, tarzlarına, farklı siyasi görüşlerine saygı göstermeliyiz. Bizim geleneğimiz böyledir. Bu saldırı olayının da marjinal ve münferit olacağını, bunun yaygınlık kazanmayacağını, herkes tarafından kınanacağına inanıyorum. Nitekim de öyle olmuştur. Bu yanlış davranışların her biri sağ duyulu bütün vatandaşlarımızca kınanmaktadır."