- Oruç ve faydası

Adsense kodları


Oruç ve faydası

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafız_32
Sat 16 October 2010, 12:46 pm GMT +0200
Oruç Ve Faydâsı
 

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Ey iman edenleri Oruç sizden önce gelip geç­miş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz."

Bakara: 183 Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Oruç kalkandır." (Cehennem ateşinden korur.)[79]

Ey müslüman kardeşim! Ramazan orucunu tutmak bir ibadettir ve pek çok faydaları vardır. Bu faydalar şunlardır:

- Oruç, mideyi uzun ve devamlı olan görevin­den rahata kavuşturarak hazmı kolaylaştırır. Fazla ki-bları eritir ve vücudu güçlendirir. Ayrıca bir çok hasta-ık için de faydalıdır. Oruç, sigara alışkanlığı olanları sigaradan uzaklaştırır ve terk etmelerine sebep olur.

-  Oruç ruhu güzelleştirir. Onu hayır işlerrjeye, düzene, itaate ve sabra alıştırır.                         '

-  Oruçlu kişi, kendisi ile diğer oruç tutan kar­deşleri arasında eşitliği hisseder. Çünkü onlarla bir­likte oruç tutmakta ve onlarla birlikte iftar etmektedir. Böylece İslami birliğin bir bütün olduğunu hisseder. Açlığın ne demek olduğunu, aç ve muhtaç olan kar­deşlerinin ne durumda olduğunu anlar.

-  Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

1-  "Her kim inanarak ve sevabını umarak, Ra­mazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır."[80]

2- "Her kim Ramazan orucunun tutar, ardından Şevval ayından da altı gün oruç tutarsa, bütün sene oruç tutmuş gibi olur."[81]

3- Her kim inanarak ve sevabını Allah'tan uma­rak, Ramazan ayını kıyamla [82](teravih namazlarını kı­larak) geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. [83]

 

Ramazanda Yapman Gereken Vazifeler
 

Müslüman kardeşim, her şeyden önce şunu bilmemiz gerekir: Allah"Teâlâ kendisine ibadet etme­miz için Ramazan orucunu bize farz kılmıştır. Öyley­se aşağıda gelen şu şeyleri yap ki tuttuğun oruç ka­bul ve faydalı olsun.

-  Namazını bırakmadan devam et. Çünkü bir­çok oruç tutan kişi dinin direği ve terki küfür olan na­mazı ihmal etmektedir.

-  Güzel ahlâk sahibi ol. Oruçlu olduğunu göz önünde tutarak, küfretmekten, küfre götüren amel­lerden ve insanlara kötü davranmaktan sakın. Zira :oruç ruhu güzelleştirip asla ahlâkı kötüleştirmez. Kü-,für amelleri ise müslümanı dinden çıkarır.

- Orucunun bozulmamasını istiyorsan şaka dahi olsa boş ve kötü söz söyleme. Rasûlullah sal-lallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisini unutma:

"Sizden biriniz oruçlu olduğu gün kötü söz söy­lemesin ve bağırıp çağırmasın. Eğer bir kimse ona  söver veya onunla kavga ederse ona: "Ben oruçlu­yum, ben oruçluyum" desin."[84]

-  Kanser ve damar tıkanıklığı gibi hastalıklara sebep olan sigarayı bırakma konusunda oruç tutma­yı fırsat bil. Kuvvetli irade sahibi ol. Gündüz oruçlu iken sigarayı nasıl bırakıyorsan, gece de bırakmaya çalış. Böylece sağlığın düzelecek. Paran da çoğala­caktır.

-  İftar ederken çok yemek hazırlayarak israfta bulunma. Bu senin hem sağlığını bozar, hem de oruçtan alacağın faydayı yok eder.

-  Oruç ile bağdaşmayan ve ahlâkını bozma­ması için sinemaya gitme ve televizyon seyretme.

-  Sahuru ve sabah namazını kaçırmamak için geç vakitlere kadar geceleme. Sabahleyin erkenden işe gitmen gerekir. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu hususta şöyle buyurmaktadır:

"Allah'ım, ümmetimden erken kalkanları bere­ketli kıl."[85]

-  Yakın akrabana ve ihtiyaç sahiplerine verdi­ğin sadakayı artır. Akrabalarını ziyaret et, küskünleri barıştır.

-  Allah'ı zikretmeyi, Kur'an okumayı ve dinle­meyi,   onun   mânâsını   iyi   anlamayı   fazlalaştır. Kur'an'la amel et. Ramazan vaazlarını dinlemek için camide hazır bulun. Ayrıca Ramazan'm son on günü camide itikafa girmek sünnettir.

-  Hükümlerini öğrenmek için oruçtan bahse­den bir kitap oku. Böylece unutarak yiyip içmenin orucu bozmadığını, geceleyin cünüb olmanın oruca engel olmadığını, ama namaz kılmak ve temiz olmak için mutlaka gusül etmenin gerekli olduğunu öğren­miş olursun.

- Orucunu muhafaza et. Gücü yeten çocukları­nı da oruca alıştır. Özürsüz olarak oruç bozmamaya dikkat et. Kim kasıtlı olarak bir günlük orucunu bd-zarsa, o gün için kaza orucu tutar ve samimi bir tevbe eder.

Kim Ramazan'da oruçlu iken hanımıyla cinsel münasebette bulunursa, gücüne göre sırayla yap­ması gereken kefareti verir. Kefaret ise, köle.âzâd etmesi gücü yetmezse iki ay aralıksız oruç tutması gücü yetmezse altmış fakiri duyurmasıdır.

- Müslüman kardeşim! Ramazan orucunu tut­mamaktan veya insanların önünde açıktan yiyip iç­mekten sakın. Zira oruç tutmamak, açıkça Allah'a karşı gelmek, İslâm'ı hafife almak ve insanlar arasın­da utanmaz olmak demektir.

Şunu bil ki, oruç tutmayanın bayram yapmaya hakkı yoktur. Çünkü bayram, orucun tamamlanması ve bu ibadetin kabulü sebebiyle duyulan büyük bir sevinçtir. [86]

 

Hac Ve Umrehakkında Bilgiler
 

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:"

"Yoluna güç yetirenlerin o evi (Kabe) haccetme-si, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır."

Âli İmran: 97

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Bir umre, İkinci umreye kadar aralarında olan günahlara kefarettir. Kabul olunan haccın mü­kâfatı ise ancak cennettir."[87]

-  Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Kim hac yapar ve onda kadına yaklaş­maz ve günah da işlemezse, anasından yeni doğ­muş gibi günahsız döner."[88]

-  Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Hac ibadetini benden alınız."

-  Seni getirip götürecek kadar paran olursa hac ibadetini yapmak için yapacağın masrafların hac için gerekli olan harcamalarla ilgisi yoktur. Allah bu­nu bir özür olarak kabul etmez. Hastalanmadan ve­ya fakirleşmeden ya da Allah'a günahkâr olarak öl­meden önce hac ibadetini yapmak için acele et. Çünkü hac, İslâm'ın şartlarından olup onun dünyada ve ahirette pek çok faydalan vardır.

-  Umre ve hac için harcanan paranın helal ol­ması gerekir.  Yoksa Allah Teâlâ o ibadeti kabul et­mez.

-  Kadının hac veya başka bir yere yanında mahremi  olmadan gitmesi  Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisinden dolayı haramdır: "Kadın, yanında mahremi olmadan yolculuğa çıka­maz."[89]

-  Dargın olduğun kişi ile barış, borcun varsa öde. Ailene; süs, araba, yiyecek ve kesilen hayvan­lar hakkında fazla israf etmemelerini vasiyet et. Nite­kim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:[90]

"Yiyihİz, içiniz, ama israf etmeyiniz.

A'raf: 31

- Hac müslümanlar için adeta büyük bir konfe­ranstır. Birbirleri ile tanışıp sevinirler. Problemlerini halletmek için yardımlaşırlar. Haccin dinî ve dünyevî yararlarını görürler.

-   Sorun ve dertlerin çözümünde yalnız Al­lah'tan yardım istenilebileceğini ve yalnız O'na dua edilip başkasına asla dua edilmeyeceği bilmen gere­ken önemli meseledir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle bu­yuruyor:

"De ki: Ben ancak Rabbime yalvarırım ve O'na kimseyi ortak koşmam."

Cin: 20

-  Umre yapmak senenin her vaktinde caizdir. Ancak özellikle Ramazan ayında yapmak daha iyi­dir. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Ramazan'da yapılan umre, hacca denktir."[91]

-  Kabe'de kılınan namaz, başka yerde kılınan namazdan yüzbin kat daha değerlidir. Nitekim Rasû­lullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram ha­riç, diğer mescidlerde kılınan bin namaza eşittir."[92]

Yine şöyle buyuruyor: "Mescid-i Haram'de kılı­nan bir namaz, benim mescidimde kılınan yüz na­maza eşittir."[93]

Bu ecrin matematiksel hesabı ise şöyledir: 1000 x 100 = 100 000 (yüzbin) namaz[94]

- Temettü haccını yapman senin için daha iyi­dir. O da önce umre yapıp ihramdan çıkman, hac za­manı tekrar ihrama girmendir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Ey Muhammed ailesi! Sizden kim hac yaparsa temettü haccına niyet etsin." [95]

 

Umrede Yapılacâk Ameller
 

1- İhrama girmek: Mikat[96] yerine gelindiğinde ih-] ram elbisesini giy ve şöyie niyet et: "Lebbeyk Alla-I hümme bi-umre". Sonra sesini telbiye getirerek yük-j selt: Lebbeyk Aliahümme lebbeyk...

2- Tavaf etmek:
Mekke'ye varınca Kabe'ye git.; Haceru'l-Esved'den: "Bismillah! Allahu ekber" diye-; rek başla ve Kabe'yi 7 kere tavaf et. Eğer gücün ye-; terse Haceru'l-Esved'i öp veya sağ elinle ona işaret et. Her dönüşte, eğer gücün yeterse öpmeden ve işaret etmeden Rüknü'l-Yemânî ve Haceru'l-Esved arasında şu duayı oku: "Rabbena âtinâ fi'd-dünya haseneten ve fi'l-âhirati haseneten ve kına azâbe'n-nâr." Tavafını bitirdikten sonra Makam-ı İbrahim'in arkasında iki rekat namaz kıl. Birinci rekatta Kâfirun, ikinci rekatta İhlâs Sûrelerini oku.

3- Sa'y yapmak: Safa tepesine çık, kıbleye dön ve ellerini semaya açarak şu âyeti oku: "İnne's-Sa^â veİ-Mervete min şeâirillâh." Peşinden: "Ebdeu bimâ bedee'llâh" hadisini söyle. Üç kere tekbir getirip işa­ret etmeden üç kere şöyie söyle: "Lâ ilahe illallâhu vahdehû lâ şerike leh, lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdu ve Hüve alâ külli şey'in kadîr. Lâ ilahe illallâhu vah-deh, enceze va'deh ve nasara abdeh ve hezime'l-ahzâbe vahdeh."

Bu sözü Safa ile Merve arasında başka du­alarla birlikte devamlı tekrarla. İki yeşil çizgi arasına geldiğinde koşar adımla yürü. Sa'y, gidiş bir, dönüş bir olmak üzere yedi keredir.

4- Tıraş olmak: Saçının hepsini tıraş et veya her yerinden olmak üzere kısalt. Kadın ise saçını azıcık kısaltır. [97]                   

 

Hacda Yapılacak Ameller
 

İhrama girmek, Mina'da gecelemek, Arafat'ta vakfe, Müzdelife'de gecelemek, cemreleri taşlama, kurban, tıraş, tavaf, sa'y, bayram günleri Mina'da ge­celemek.

Temettü Haccı: Halaylarında ihrama girip um­re yaptıktan sonra ihramdan çıkmak, sonra Zilhic-ce'nin 8. günü hac için tekrar ihrama girmektir. En kolay ve en efdal hac, bu hacdır. Bu yüzden Rasû-lullah sallallahu aleyhi ve sellem, sahabeden Kıran ve İfrad haccına niyet edenlere şöyle buyurmuştur: "Sizden kim beraberinde kurbanlık hayvan getirme-mişse, haccını bozsun ve umre yaparak Temettü'ye çevirsin."[98]

1- Mekke'de iken Zilhicce ayının 8. günü oldu­ğunda ihrama girerek: "LebbeykAllahümme haccen" de. Minâ'ya git. Öğle, ikindi ve yatsı namazlarını vak­tinde kısaltarak iki rekat, akşamı ise üç rekat olarakkıl. Sabah namazını iki rekat kılmak İçin orada gece­le.

2- Zilhicce'nin 9. günü güneş doğduktan sonra Arafat'a git. Öğle ile ikindi namazlarını öğlenin vak­tinde, bir ezan ve iki kametle sünnetlerini kılmadan kısaltarak kıl. Yalnız Arafat sınırları içinde olduğun­dan emin ol. Çünkü Arafat vakfesi haccın temel şart-larındandır. Tek olan Allah'a dua et ve bol bol telbiye getir. Eğer oruçlu isen orucunu boz.                     

3-  Güneş battıktan sonra sakin bir halde Ara­fat'tan Müzdelife'ye in. Akşam ile yatsı namazını yat-smın vaktinde bir ezan ve iki kametle Meş'ariİ-Ha-ram'da kıl ve orada Allah'ı bol bol zikret.

Zayıflar (yaşlılar, kadın ve çocuklar) için ge|ce yarısından sonra Müzdelife'den ayrılmalarına ikin verilir.                                                                     

4- Bayramın birinci günü güneş doğmadan ön­ce Müzdelife'den Mina'ya çık. Güneş doğduktan sonra 7 küçük taşı tekbir getirerek büyük cemreye at ve taşların çember içine düştüğünden emin ol. Eğer içine düşmemişse düşmeyen taş için tekrar at. Taş­lar geceye kadar da atılabilir.

5- Kurban Bayramı günleri içinde kurbanını Mi-na veya Mette'de kesip derisini yüz. Etinden ye, fa­kirlere de yedir. Şayet kurban kesecek paran yoksa, üç günü hacda, geri kalan yedi günü evine ve ailene döndükten sonra olmak üzere on gün oruç tut. Ka­dınlar da kurban kesme veya oruç tutma hususunda aynı erkekler gibidir. Bu, sadece temettü haccına ni­yet edenler için vardır.

6- Saçının hepsini traş et veya her taraftan kı­salt. Traş daha sevaptır. Sonra elbiseni giy. Böylece hanımın hariç herşey sana hela! olur.

7- Mekke'ye git. Kabe etrafında yedi tavaf, Sa­fa ve Merve arasında da yedi sa'y yap. Böylece sa­na haram olan hanımın da helal olur. Bu tavafı bay­ramın son gününe kadar da erteleyebilirsin.

8- Daha sonra Bayram günleri Minâ'ya dön, orada gecelemek vacibdir. Küçük cemreden başla­mak üzere orta cemreye, sonra da büyük cemreye üç gün öğleden sonra tekbir getirerek yedişer taş at. Taşlamanın vakti geceye kadar devam eder. İkinci gün taş atıp ayrılanların işi biter. İsteyen kalıp üçün­cü gün de atabilir. Küçük ve orta şeytanı taşladıktan sonra elleri kaldırıp durarak dua etmek sünnettir, ka­dınlardan zayıf olanlar, yaşlılar ve hastalarla küçük olanların taş atma hususunda vekil tayin etmeleri ca­izdir. Ayrıca özür sahiplerinin geciktirdikleri taşları ikinci ve üçüncü gün atmaları caizdir.

9- Veda tavafı vacibdir. Geri dönüş yolculuğu ise veda tavafından sonradır. Veda tavafının veya şeytan taşlamanın veya Mina'da gecelemenin terk edilmesi halinde ceza olarak kurban kesmek gerekir. [99]

 

Hac Ve Umre İle İlgili Edepler
 

1- Haccını Allah için İhlaslı bir şekilde yap ve şöyle de: "Ey Allah'ım, bu hacci içinde riya ve göste­rişin olmadığı bir hac kıl".[100]

2- Bilgili ve ilim ehli insanlarla arkadaşlık edip onlara hizmet et. Komşularının eziyetlerine karşı sa­bırlı ol ve onlara katlan.

3- Sigara içmekten ve satışını yapmaktan ka­çın. Zira sigara sağlığa, çevrendekilere ve cebe za­rarlıdır. Sigara haramdır onu içen Allah'a asi olur.

4- Her namazdan önce misvak kullan. Ayrıca hediye olarak da ülkene misvak, zemzem ve hurma götür. Çünkü bu konuda sahih hadisler vardır.

5-  Kadınlara sürtünüp dokunmaktan ve onlara bakmaktan kendini koru. Kendi hanımlarını da er­keklerden koru.

6- Namaz kılanların kafalarının üstlerinden at-lio layarak onlara eziyet verme. Bulduğun en yakın ye­re otur.

7-  Harem dahi olsa namaz kılanların önünden geçme. Çünkü bu, şeytanın işidir.

8- Namazlarını kılarken acele etme. Duvar, in­san sırtı veya korkulukları kendine sütre yaparak na­maz kıl. İmamın sütresİ cemaatin sütresi yerine ge­çer.

9- Tavaf ederken, sa'y yaparken, cemreleri taşlarken hep etrafındaki insanlara karşı iyi davran, önceliği onlara ver.

10- Allah'ın dışında ölülere dua ederek onlar­dan yardım isteme. Zira bu, yaptığın hac ve umrenin ve diğer tüm amellerin boşa gitmesine sebep olan şirkin ta kendisidir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Andolsun eğer Allah'a şirk koşarsan, işlerin mutlaka boşa gider ve hüsrana uğrayanlardan olursun.

Zümer: 65[101]

 

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in Mescidiyle İlgili Edepler
 

1- Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in mescidine girerken sağ ayağınla gir ve şöyle söyle: "Bismillahi ve's-selâmu alâ Rasulillah. Allahüm-me'ftah lî ebvâbe rahmetik."

2- İki rekat tahiyyetü'l-mescid namazı kıl ve Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'e ve iki arka­daşına (Ebu Bekir ve Ömer) şöyle selam ver: "Eşse-lâmu aleyke yâ Rasulallah, esselâmu aleyke yâ Ebâ Bekr, esselâmu aleyke yâ Umer." Sonra dua etmek için kıbleye dön ve Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisini hatırla:

"Bir şey istediğinde yalnız Allah'tan iste, yar­dım istediğinde de yalnız O'ndan iste."[102]

3- Rasûlullah saNallahu aleyhi ve sellem'in mescidini ziyaret ve O'na selam vermek müstehab-dır. Yoksa haccın sağlam ve tam olmasının bu ziyaret ve selamla hiçbir alakası yoktur. Ayrıca bu ziya­retin ve selamın belli bir vakti yoktur.

4-   Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in kabrinin demirlerini ve duvarlarını tutmaktan ve onla­rı öpmekten sakın. Bütün bunlar bid'aîtir.

5-  Mescid-i Nebevi'yi terk ederken geri geri çıkmak, delili olmayan bir bid'attir.

6- Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisinde belirttiği gibi O'na salat ve selamı çokça getir:

"Kim bana bir salat getirirse, Allah ona on sa-lat/rahmet eder."[103]

7-  Medine'de ayrıca Bakî Mezarlığı ve Uhud Şehidliği'ni ziyaret etmek müstehabdır. Ama yedi mescidler ibadet maksadıyla ziyaret edilmez.

8-  Medine'ye yapılan yolculuğun esas gayesi Mescid-i Nebevî'yi ziyaret etmektir. Daha sonra Ra­sûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'e selam verilir. Çünkü orada kılınan bir namaz, diğer camilerde kılı­nan bin namaza eşittir.[104]

Daha sonra Kubâ Mescidi'ne ziyarete gideriz. Zira Rasûlullah sailailahu aleyhi ve sellem şöyle bu­yuruyor:

"Kim evinde güzelce temizlenerek Kubâ Mes­cidi'ne namaz kılmak için gelirse ona tam bir umre ecri verilir." [105]

 

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in Ahlâki
 

O'nun ahlâkı Kur'an id. Bir şeye kızacak olsa Kur'an üslubu ile kızar, bir şeye razı olacak ise Kur'an'ın üslubu ile razı olurdu. Hiçbir zaman kendi­si için kızmaz ve intikam almazdı. Eğer Allah'a olan saygı ihlal edilirse, o zaman Allah için kızardı.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanla­rın en doğru sözlü olanı idi. Verdiği sözü tutardı. Yu­muşak huyluydu, toplum içinde uyumlu birisi idi. Edep ve haya konusunda bakire kızlardan daha edepliydi. Başını önüne eğerek yürürdü. Çoğunlukla görüşünü düşünerek söylerdi. Kötü söz söylemez, lanet etmezdi. Kötülüğü kötülükle karşılamaz, affe­der ve kusuru görmezlikten gelirdi.

Kim kendisinden bir şey istese onu geri çevir­mezdi, yoksa tatlı söz söylerdi. Kaba ve katı birisi değildi. Kimsenin sözünü kesmez, ancak haksızlık yaptığı zaman ona engel olur veya karşı çıkardı.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem komşu­sunu gözetir, misafirine ikramda bulunurdu. Allah'ı anmadığı hiçbir vakit geçirmezdi. İyimser olmayı ve bir şeyi hayra yormayı sever, kötümserlik ve uğur­suzluktan hoşlanmazdı. İki şey arasında seçim yap­mak zorunda kalırsa kolay olanı seçerdi. Üzgün ola­nı sevindirir, zulüm görenlere yardım ederdi.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sahabe­sini sever, onları gözetir ve onlarla istişarede bulu­nurdu. Onlardan kim hasta olursa onu ziyaret eder, gözükmeyenleri arar sorardı, ölenlerin arkasından duada bulunurdu. Özür sahibinin özrünü kabul eder­di. Onun yanında güçlü ve güçsüz, adaleti karşısın­da eşitti. Bir söz konuştuğu zaman dinleyenler sözü­nü sayacak şekilde tane tane konuşurdu.

Şaka yaparken bile yalan söz söylemezdi. [106]

 

Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem'in Edebi
 

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanların en merhametli ve şefkatlisi idi. Arkadaşlarına karşı çok cömertti. Bir mecliste otururken dostlarına yer verirdi. Karşılaştığı kişiye selam verir, tokalaştığı zaman da karşısındaki kişi elini çekmeden elini çekmezdi.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, insanla­rın en mütevazi ve alçak gönüllü olanı idi. Kendisi dolu bulduğu meclisin en son yerine oturur, böyle ya­pılmasını emreder, başkalarının yerlerinden kalkıp kendisine yer vermesini istemezdi. Yanına birisi gel­diğinde o kişi kalkamadan önce O da kalkmazdı. An­cak acele işi olursa o kişiden izin İsteyerek kalkardı.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kendisi için ayağa kalkılmasından hoşlanmazdı.[107] Nitekim Enes b. Malik radıyallahu anh şöyle demektedir:

"Dostları Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem'i çok severlerdi. Kendisi için ayağa kalkılmasını sevmediğini bildiklerinden, O gelince ayağa kalk­mazlardı."[108]

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kişiyi, onun sevmediği şekilde karşılamazdı. Hastaları zi­yaret ederdi. Fakirleri sever, onlarla oturur, cenaze­lerine katılırdı. Fakiri, fakirliğinden dolayı hor gör­mez; kabiie reisine de reisliğinden dolayı hürmet et­mezdi. Az dahi olsa nimete şükrederdi. Hiçbir yeme­ği beğenmezlik etmez, hoşuna giden yemeği yer, hoşuna gitmeyeni bırakırdı. Yemeğe ve içmeye baş­lamadan önce besmele çeker, sağıyla yer bitirince de şükrederdi.

Güzel kokuyu severdi. Soğan, sarımsak ve benzeri şeyleri kötü kokusundan dolayı sevmezdi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hac yapmış ve şöyle demiştir:

"Allah'ım, içinde riya ve gösteriş olmayan bir hacca niyet ettim."[109]       

Sahabe arasında otururken Rasûlullah sallal­lahu aleyhi ve sellem'in ayrı birisi olduğu fark edil­mezdi. Bedevî birisi onların yanına gelince: "İçinizde Muhammed kimdir?" diye sorardı. En çok sevdiği el­bise, baldırlarının yarısına kadar uzanan gömlek idi. Yiyecek ve giyecekte israf etmezdi. Takke ve sarık giyerdi. Sağ eline orta ile küçük parmağın arasında­ki parmağa gümüşten bir yüzük takardı. Sakalı uzun ve gür idi. [110]                                                   

 

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in Davet Ve Cihadı
 

Allah Teâlâ  Rasulü  Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'i âlemlere rahmet olarak gönder- | mistir. O da Arapları ve bütün insanları, bu dünyada ve ahirette kendilerini kurtaracak ve onları mutlu edecek şeye davet etmiştir. İlk davet ettiği şey, Al­lah'a tek olarak ibadet etmektir. Bu ibadet çeşitlerin­de birisi de sadece Allah'a dua edip O'ndan yardım istemektir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"De ki: Ben ancak Rabbim'e yafvanrım ve O'na kimseyi ortak koşmam."

Cin: 20

Müşrikler O'nun bu davetini kendi inançlarına zıt olduğu için kabul etmediler ve babalarının dinini taklide devam ettiler. Böyle de kalmayıp, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i sihirbaz ve deli olmakla suçladılar. Oysa daha önce O'nun "Sadıku'l-Emin" olduğunu söylüyorlardı.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kavmi­nin kendisine yaptığı eziyetlere Rabbi'nin şu âyetle­rinden dolayı sabretti:

"Artık Rabbin'in hükmüne boyun eğip sabret, onlardan hiçbir kâfire veya günahkâra boyun eğme!"

İnsan: 24

Mekke'de 13 sene insanları tevhide davet ede­rek kendisine uyanlarla birlikte işkence ve eziyetlere katlandı. Sonra sahabeyle birlikte adalet, sevgi ve eşitlik üzerine yeni bir toplum oluşturmak için Medi­ne'ye hicret etti. Allah Teâlâ kendisine mucizelerle yardım etti. En büyük mucizesi tevhid, ilim, cihad ve güzel ahlâka çağıran Kur'an-ı Kerim'dir.

Krallara mektuplar yazarak onları İslâm'a da­vet etti. Bizans kralı Heraklius'a şöyle yazdı: "Müslü­man ol, kurtul. Allah sana iki kere ecir versin... Ey ehl-i kitab, sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze gelin: Allah'tan başkasına tapmayalım; O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimi­mizi rabler edinmesin..." (Yani helal ve haram say­dıkları şeylerde rahiplere uymayalım.)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem müşrik­lerle ve yahudilerle savaş yaptı ve onları yendi. Ken­disi yaklaşık 20 savaşa katıldı. Ayrıca, İslâm'ı yay­sınlar ve cihad etsinler; insanları zulüm ve kölelikten kurtarıp hürriyetlerine kavuştursunlar diye sahabeyi de birçok seriyye ile gönderdi. Onlara savaştan ön­ce insanları tevhid dinine davet etmelerini öğretti. [111]

 

Rasûlullah Sâllalahu Aleyhi Ve Sellem’i Sevmek Ve On’a Uymak
 

 Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"(Ey Muhammed onlara) De ki: Eğer Allah'ı se­viyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve gü­nahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir."

Âli İmran: 31

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Sizden kim beni, babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmaz."[112]

Kuşkusuz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem'de üstün ahlâk, cesaret ve cömertlik gibi vasıflar bir arada toplanmıştır. O'nu ilk gören, heybetinden ve ihtişamından çekinir, sonra O'nunla dost olup tanıyınca çok severdi. Şüphesiz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem peygamberlik görevini yerine getir­miş, ümmetine nasihat etmiş, insanları tek söz altın­da toplamış, sahabeyle beraber olanların kalplerini fethetmiştir. Ayrıca insanları insana kul olmaktan kurtarıp, Allah'a kul yapmak için cihad ederek ülke­leri fethetmiştir.

Onlar bize bu dini, bid'at ve hurafelerden arın­mış olarak ekleme ve çıkarmalara ihtiyaç duymadan tam olarak ulaştırmışlardır.                       

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzeriniz­deki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İs­lâm'ı seçtim."

Maide: 3

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:

"Ben üstün ahlâkı tamamlamak için gönderil­dim."

Hakim sahihlemiş, Zehebî de ona muvafakat etmiştir..

İşte Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ahlâkı bu idi. Ey aziz kardeşim! Bu ahlaka sarıldığı­nız zaman onu gerçekten sevenlerden olursunuz.

"Andolsun ki, Rasûlullah'ta sizin için güzel bir örnek vardır."

Ahzab: 21

Bilin ki, Allah'ı ve Rasulü'nü gerçekten sev­mek, Allah'ın kitabı Kur'an ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sahih hadisleri ile amel etmekle olur. hüküm için bu ikisine müracaat ederek, onların getirdiği tevhide bağlanarak ve başkasının sözünü o ikisinin önüne geçirmeden olur. Allah Teâlâ şöyle bu­yuruyor:

"Ey iman edenler! Allah'ın ve Rasulü'nün önü­ne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işiten­dir, bilendir."

Hucurat: 1

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i sevme­nin bir alâmeti de O'nun daveti olan tevhidi sevmek ve uygulamak, yine tevhidi anlatan kişileri sevmek ve onları aşağılayan, alay eden, kötü ve çirkin lâkap­lar takmamaktır.                                             

Allah'ım, sen bizi Rabulü'nü sevip O'na uyan, şefaatine nail olan ve O'nun ahlakıyla ahlâklananlar-dan eyle (âmin). [113]

 
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem ' Hakkında Hadisler
 

1- "Ben size, yapıştığınızda asla sapıtmayaca­ğınız iki şey bırakıyorum: Allah'ın kitabı ve Peygam­berin sünneti."

Hakim: et-Elbâni sahihlemiştir.

2- "Sizin üzerinize düşen benim sünnetime ve doğru yola yönlendiren Hulefa-i Raşidin'in sünnetine uymanızdır."[114]

3- "Ey kızım Fatıma! Benim malımdan istediği­ni al. Ama Allah'ın huzurunda benim sana hiçbir fay­dam olmaz.[115]"                     

4- "Kim bana itaat ederse Allah'a itaat eder, kim bana karşı gelirse Allah'a karşı gelmiş olur."[116]

5- "Hıristiyanların Meryem oğlu İsa'yı övdükleri gibi beni övmekte aşırıya kaçmayın. Ben ancak bir kulum. Bana "Allah'ın kulu ve elçisi" deyin."[117]

6-  "Allah, peygamberlerinin kabirlerini mescid edinen yahudileri katletsin."v

7-  "Kim benim söylemediğim bir sözü benim adıma uydurursa, cehennemdeki yerini hazırlasın."[118]

8-   "Ben (mahrem olan) kadınlarla tokalaş­mam."[119]

9- "Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, ben­den1 değildir."[120]

10-"Allah'ım, faydasız ilimden sana sığınırım." [121]

 

Çocuklarımızı Nasıl Terbiye Edelim?
 

Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten RGİrİfyunuz."

Tahrim:6

Ana-baba, öğretmen ve toplumun bütünü yeni yetişen nesli iyi terbiye etme konusunda sorumlu­durlar. Eğer o nesli iyi yetiştirirlerse, hem kendileri, hem de o nesil bu dünyada ve ahirette mutlu olurlar. Ama eğer onları ihmal ederler de iyi yetistirmezlerse o nesil asi bir nesil olur ve ana-babasına ahirette he­sap sorulur. Nitekim hadiste şöyle geçmektedir:

"Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüz sü­rüden sorumlusunuz."[122]

Oyleyse, Rasûlullah saltallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisinden dolayı müjdeler olsun sana ey evlâdını iyi yetiştiren kişi:

"Allah'ın senin elinle bir kişiye hidayet verme­si, senin için kırmızı develerden daha hayırlıdır."[123]

Ey evlâdını iyi yetiştiren ana-baba, şu hadisten rdplayı müjdeler olsun sana:

"İnsan öldüğünde şu üç şey dışında ameli ke­silir: Sadaka-i cariye, kendisinden faydalanılan ilim, kendisine dua eden salih bir evlâd."[124]

Her şeyden önce ana-babanın kendisini dü­zeltmesi gerekir. Senin yaptığın iyi şeyleri onlar da yapacak, senin terk ettiğin kötü şeyleri onlar da terk edecektir. Çocukların terbiyesindeki en iyi metot, ana-babanın onların önünde iyi davranışlarda bulun­masıdır. Bu yüzden ana-babanın şu noktalara dikkat etmesi gerekir:

1- Çocuğa: "Lâ ilahe illallah Muhammedu'r Ra-sûlullah" kelimesini söyletmek. Büyümeye başlayın­ca da bu kelimenin mânâsının: "Hakkıyla kendisine ibadet edilen sadece Allah'tır" olduğunu öğretmek.

2-  Çocuğun kalbine Allah ve iman sevgisini aşılamak. Çünkü bizi yaratan, bize rızık veren ve bi­ze yardım eden, eşi ve ortağı olmayan Allah'tır. İşte bu yüzden sadece kendisine ibadet edilen Allah'tır.

3-  Çocuklara cenneti sevdirmek. Cennete an­cak namaz kılan, oruç tutan, ana-babasına itaat eden ve Allah'ın razı olduğu ameli işleyenler girer. Yine çocukları cehennem ile korkutmak. Oraya na­mazı terk eden, ana-babasına asi olan, Allah'ın razı olmadığı ameli işleyen, şeriat dışındaki kanunlara uyan, insanların malını yalan ve sahtekârlıkla yiyen ve faiz alanlar girer.

4-  Çocuklara bir şey istediklerinde sadece Al­lah'tan istemelerini ve O'ndan yardım dilemelerini öğretmek. Zira Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem amcasının oğlu Abdullah b. Abbas'a şöyle demiştir:

"Bir şey istediğinde yalnız Allah'tan iste, yar­dım istediğinde de yalnız O'ndan iste."

Tirmizî rivayet etmiş, Hasen-sahîh demiştir. [125]

 

Çocuklara Namaz Eğitimi
 

Çocuklara daha küçükken namazı öğretir­sek, onlar büyüyünce de namaza devam ederler. Zi­ra sahih bir hadiste Rasûlullah sallallahu aleyhi ve .= sellem şöyle buyurmaktadır;

1-"Yedi yaşında iken çocuklarınıza namaz kılmalarını emredin. On yaşında iken kılmazlarsa dövün ve yataklarını ayırın."[126]

Namaz eğitimi onlara abdest aldırarak ve on­ların önünde namaz kılarak ve onları camiye götür­mekle olur. içinde bütün ailenin öğreneceği şekilde namazın nasıl kılındığını gösteren kitapları okuyup okutmakla olur. Ana-baba ve öğretmene düşen gö­rev budur. Eğer görevimizi tam olarak yapmazsak Allah bunun hesabını sorar.

2- Çocuklara Kur'an-ı Kerim öğretmeliyiz. Ön­celikle Fatiha Sûresi'ni ve kısa sûreleri öğretmeliyiz. Namaz için Ettahiyyatü... duasını öğretmeliyiz. Eğer onlara tecvid, Kur'an, hadis öğretecek bir hoca tutar­sak çok daha iyi olur.

3- Çocukları Cuma ve cemaat namazlarına alıştırmalıyız. Bunu yaparken eğer hata ederlerse onlara bağırmayıp yumuşak davranmalıyız. Yoksa namazdan soğurlar, biz de bundan dolayı günaha gi­reriz. Kendimizi onların yerine koyup bizim de ço­cukken oyun oynadığımızı düşünürsek onları daha iyi anlarız. [127]

 

Çocukları Harama Karşı Uyarmak '
 

1- Çocuklarımızı küfre götüren söz ve ameller­den, sövmekten, lanet etmek ve çirkin söz söyle­mekten sakındırmalıyız. Küfre götüren söz ve amel­lerin haramhğını ve insanı ateşe sokacağını güzel bir dille onlara anlatmalıyız. Ayrıca biz de onların önünde ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etmeliyiz ki, ancak bu şekilde onlara güzel örnek olabilelim.

2- Eğlenmek için dahi olsa çocuklarımızı şans oyunlarına karşı uyarmalıyız. Mesela, şans oyunları ve tavla gibi. Çünkü bunlar ileride çocuklarımızı ku­mara alıştırabilir. Ve bunun sonucunda da düşman­lık ortaya çıkar. Ayrıca bu onların kişiliklerine, para­larına zarar verir, vakitlerinin boşa gitmesine ve na­mazları kaçırmalarına neden olur.

3-  Çocuklarımızın açık-saçık gazete ve dergi­leri okumalarına engel olmalıyız. Faydalı olmayan çizgi romanları ve buna benzer aşk hikayelerini de yasaklamalıyız. Aynı şekilde onların edep ve ahlâklarını bozan sinama ve televizyon programlarını izle­melerine engel olmalıyız.

4- Çocuklarımızın sigara içmelerine engel ol­malıyız. Onlara bütün doktorların sigaranın zararlı olduğunu söylediklerini, kansere ve diş çürümelerine sebep olduğunu, kokusunun kötü olup ciğerleri bitir­diğini anlatmalıyız. Hiçbir faydası olmadığından do­layı sigara içmenin ve satmanın haram olduğunu an­latmalıyız. Onlara sigara yerine meyve ve kuru ye­miş gibi yiyecekler yemelerini tavsiye etmeliyiz.

5- Çocuklarımızı her yönden doğru söz ve davranışlara alıştırmalıyız. Onlara şaka dahi yapsak yalan söylememeiiyiz. Söz verdiğimizde sözümüzü tutmalıyız. Nitekim hadiste şöyle geçmektedir:

"Münafığın alâmeti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde yerine getirmez, emanet edil­diğinde hıyanetlik eder."[128]

6- Rüşvet, faiz, aldatma ve hırsızlıktan para kazanıp çocuklarımıza bu haram paradan yedirme-meliyiz. Bu, onların söz dinlemez, asi ve hırçın oimalarına neden olmaktadır.             

7-  Çocuklarımıza beddua etmemeliyiz. Çünkü iyi de olsa, kötü de olsa kabul edilir. Belki bu dua on­ların daha çok kötü olmalarına neden olur. biz yine de onlara, "Allah seni ıslah etsin" demeliyiz.

8- Onların Allah'a şirk koşmalarını yasaklama-lıyız. Onlardan birisi de Allah'tan başkasına dua ede­rek yardım istemektir. Oysa onlarda fayda ve zarar veremeyen yaratıklardır. Allah Teâlâ şöyle buyuru­yor:

"Allah'ı bırakıp da sana fayda ve zarar vermeye­cek şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan o takdirde sen mutlaka zalimlerden olursun." (Yani müşrikler­den olursun.)

Yunus: 106[129]

 
Başörtüsü Ve Örtünme
 

1- Kız çocuklarını küçük yaştan itibaren başör­tüsünü alıştırmalıyız ki büyüyünce de başlarını ört­sünler. Onlara kısa elbise veya pantolon giydirme-meliyiz. Çünkü bu onların erkeklere ve kafirlere ben­zemesi demektir. Ayrıca gençlerin fitneye düşmeleri­ne sebep olmaktadır. Kız çocuklarının yedi yaşında iken başlarını örtmeliyiz. Buluğ çağma erdiklerinde ise siyah çarşaf giydirip yüzlerine de peçe örtmeliyiz. Bu şekilde onların ırz ve namuslarını korumuş olu­ruz. Nitekim Kur'an mümin kadınlaı örtünmeye çağı­rarak şöyle seslenmektedir:

"Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkla­rında) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle."

Ahzab:59

Yine kadınların açık-saçık cilveli dolaşmalarını da şöyle yasaklıyor:

"Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın."

Ahzab:33

2- Çocuklarımıza erkeklerin erkek elbisesi, kızların kız elbisesi giymelerini; yabancıların giydiği dar pantolon gibi elbiseleri giymemelerini ve buna benzer davranışları anlatmalıyız. Zira sahih bir ha­diste şöyle geçmektedir:

"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem erkek­lerden kadınlara benzeyenlere, kadınlardan da er­keklere benzeyenlere lanet etti. Yine erkeklerden ka­dın gibi hareket edenlerle, kadınlardan erkek gibi davrananlara lanet etti."[130]

Başka bir hadiste şöyle buyuruyor: "Kimbir kavme benzerse, onlardan olur."[131]

 

Edeb Ve Ahlak
 

1-  Çocuklarımıza sağdan başlamayı öğretme­liyiz. Bir şeyi alırken ve verirken, yerken ve içerken, yazı yazarken, misafire ikram ederken hep sağdan başlamayı onlara alıştırmalıyız. Ayrıca her işe baş­larken, özellikle yerken ve içerken oturmayı besme­le çekmeyi, bitirdikten sonra da "Elhamdülillah" de­meyi onlara öğretmeliyiz.

2- Temiz olmayı, tırnakları kesmeyi, yemekten önce ve sonra elleri yıkamayı, tuvalet adabını, te­mizliği, su İle istincayı, küçük abdesti üzerine sıçrat­maktan korunmayı onlara öğretmeliyiz.

3- Bunları anlatırken yumuşak bir dille herke­sin önünde değil,  ayrıca başbaşa konuşmalıyız. Eğer inatlaşırlarsa üç günü geçmemek şartı İle on­larla bu konuyu konuşmamalıyız.

4-  Ezan okununca susmayı, ezanı müezzin­den sonra tekrar etmeyi, bitirince salât ve selâm ge­tirip ezan duasını okumayı öğretmeliyiz: "Allahümme rabbe hazihi'd-da'veti't-tâmmeti ve's-salâti'l-kâime, âti Muhammedeni'l-vesİlete ve'l-fazîlete, ve'b'ashu mekâmen mahmûdeni'llezî ve'adteh."

5- Eğer mümkünse her çocuğu tek olarak ya­tağında veya ayrı yorganların altında yatıralım.   En uygunu erkek çocuklara ayrı oda, kız çocuklara ayrı oda hazırlayalım. Çünkü bu hem ahlak hem de sağ­lıklarını korumak açısından oldukça önemlidir.

6-  Onları çöpleri sokaklara atmamaya, eğer yolda bir pislik varsa onu kaldırmaya alıştırmalıyız.

7- Onları kötü arkadaşlardan sakındıralım. Ba­şıboş bir şekilde sokaklarda dolaşmaktan koruyalım. Gittikleri yerleri takip edelim.

8-  Evde, sokakta ve sınıfta ve her karşılaşma­da çocuklara şu şekilde selam vermeyi öğretelim ve "Esselâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berakâtuhu" öğretelim.

9- Çocuklara, komşulara karşı iyi davranmala­rını, onlara eziyet etmemelerini anlatmalıyız.

10- Çocuklara misafiri iyi karşılamalarını, onla­ra saygı göstererek hizmet etmelerini öğretmeliyiz. [132]


[79] Buhâri, Müslim

[80] Buhârî, Müslim

[81] Müslim

[82] Buhârî, Müslim.

[83] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 84-85.

[84] Buhârî, Müslim

[85] Ahmed ve Tırmızı: Sahih hadis.

[86] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 86-89.

[87] Buhâri, Müslim

[88] Buhâri, Müslim

[89] Buhâri, Müslim

[90] Müslim

[91] Buharı, Müslim

[92] Müslim

[93] Ahmed: Sahih hadis.

[94] İbn Hıbban. el-Elbâni sahihlemiştir.

[95] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 90-93.

[96] Mikat yerleri: Şam halkı için Cuhfe, Necd halkı İçin Karnu'l-Menâzil, Yemen halkı İçin Yelemlem, Medine halkı için Zu'l-Huleyfe, Irak halkı için Zatu Irk'tır.                                                                       

[97] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 94-95.

[98] Müslim

[99] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 96-99.

[100] Makdisî: Sahih hadis

[101] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi:100-101.

[102] Tirmizî rivayet etmiş ve hasen-sahih demiştir.

[103] Müslim

[104] Ahmed: Sahih hadis

[105] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 102-104.

[106] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 105-106.

[107] Ev sahibi, misafirini karşılamak için ayağa kalkabilir. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapmıştır. Yolculııktan gelen kişiye sarılmak İçin ayağa kalkılabilir. Çünkü sa­habe böyle yapmıştır.

[108] Ahmed ve Tirmizî: Sahih hadis.

[109] Makdisî: Sahih hadis

[110] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 107-109.

[111] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 110-112.

[112] Buhârî, Müslim

[113] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 113-116.

[114] Ahmed: Sahih hadis

[115] Buhârî

[116] Buhârî

[117] Buharı

[118] Ahmed: Sahih hadis

[119] Tirmizî: Sahih hadis

[120] Buharı, Müslim

[121] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 117-118.

[122] Buhârî, Müslim

[123] Buharı, Müslim

[124] Müslim

[125] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 119-121.

[126] Ahmed: Sahih hadis

[127] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 122-123.

[128] Buhâri, Müslim

[129] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 124-126.

[130] Buhâri

[131] Ebû Dâvûd: Sahih

Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 127-128.

[132] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 129-130.

ceren
Tue 5 May 2015, 11:54 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.Oruç insanın nefsine hakim olmasını öğretir.İbadet etmeye teşvik eder.Sabrı öğretir.Rabbim hakkıyla oruç tutan kullarından eylesin bizleri inşallah...

8/A
Wed 6 May 2015, 05:02 am GMT +0200
Ve aleykumus selam ve rahmetullah...
Ramazan ayının bize yalnizca manevi değil dünyevi getirileri de var Örneğin sağlığımız açisindan önemli kötü alışkanlıklardan uzak kalmak icin de cok önemli...

HALACAHAN
Mon 25 January 2016, 03:59 pm GMT +0200
Oruç tutmanın hem manevi hemde vücudumuza gözle görülür şifası vardır.. Farz olan ramazan orucumuzu sağlıgımız yerinde ise hakkıyla tutanlardan oluruz.. Ayrıca efendimizin güzel ahlakını, edebini tekrardan hatırlamama vesile oldunuz.. Yine hac ve umrede dikkat edilmesı gereken konularıda hatırlamama vesıle oldunuz Allah razı olsun..

Yağmur Gümüş 8-B
Mon 25 January 2016, 04:18 pm GMT +0200
Bismillah...
Oruç insana hem bedenen hem de ruhen faydalı olan bir ibadettir. Ve insana her şekilde yani sabır, dayanma, kıymetini bilme ve şükretme açısından çok faydalıdır. İnsana çok şey öğretir.
Allah cc. razı olsun.

HALACAHAN
Mon 25 January 2016, 04:26 pm GMT +0200
Oruç tutmak aç ve susuz kalmak değidir ki..  Sabri oğretir, nefis terbiyesini ögretir, sinir sisteminin sakınlesmesını saglar. sindirim sistemimizin dinlenmesını saglar.. Bedenimizin zekatını oruc tutarak yerine getirirz..Rabbim oruclarımızı hakkıyla tutanlardan eder insaalllah bizleri..

Kevšer
Mon 25 January 2016, 04:34 pm GMT +0200
  Esselâmü Aleyküm Ve Rahmetüllah. Oruç tutmak başlıca her müslümanın yerine getirmesi gereken bir ibadettir. Oruç tutmak insanı hem ruhen hemde bedenen kötü hallerden uzaklaştırır. Mevlam bizleri hakkıyla oruç tutan kullarından eylesin inşaAllah..
 Paylaşım için Rabbim Razı olsun kardeşim..

Nizamettin 8/b
Tue 16 February 2016, 09:45 pm GMT +0200
Oruc insanin nefsiyle imtihanidir.Rabbim bize oruclarimizi tutmayi nasip eylesin.

HALACAHAN
Thu 30 June 2016, 11:54 am GMT +0200
Oruç ibadetinin faydalarını anlatan güzel paylasim ..Allah razi olsun ..

Lal-i Hal
Thu 30 June 2016, 04:26 pm GMT +0200
Aleykumusselam ve rahmetullah.Ya Rabbi.Sukurler olsun vizi bu gunlere ulastirdin.Bizi Ramazana ulastirdigin gibi hayirla tamamlayabilmeyi de her birerlerimize ihsan eyle.Oruclarimizi eksik ve kusurlariyla birlikte kabul eyle,su kalan gunleri de hakkiyla ihya edebilmeyi nasip eyle..Amin amin amin