hafız_32
Sat 16 October 2010, 12:46 pm GMT +0200
Oruç Ve Faydâsı
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenleri Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz."
Bakara: 183 Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Oruç kalkandır." (Cehennem ateşinden korur.)[79]
Ey müslüman kardeşim! Ramazan orucunu tutmak bir ibadettir ve pek çok faydaları vardır. Bu faydalar şunlardır:
- Oruç, mideyi uzun ve devamlı olan görevinden rahata kavuşturarak hazmı kolaylaştırır. Fazla ki-bları eritir ve vücudu güçlendirir. Ayrıca bir çok hasta-ık için de faydalıdır. Oruç, sigara alışkanlığı olanları sigaradan uzaklaştırır ve terk etmelerine sebep olur.
- Oruç ruhu güzelleştirir. Onu hayır işlerrjeye, düzene, itaate ve sabra alıştırır. '
- Oruçlu kişi, kendisi ile diğer oruç tutan kardeşleri arasında eşitliği hisseder. Çünkü onlarla birlikte oruç tutmakta ve onlarla birlikte iftar etmektedir. Böylece İslami birliğin bir bütün olduğunu hisseder. Açlığın ne demek olduğunu, aç ve muhtaç olan kardeşlerinin ne durumda olduğunu anlar.
- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
1- "Her kim inanarak ve sevabını umarak, Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır."[80]
2- "Her kim Ramazan orucunun tutar, ardından Şevval ayından da altı gün oruç tutarsa, bütün sene oruç tutmuş gibi olur."[81]
3- Her kim inanarak ve sevabını Allah'tan umarak, Ramazan ayını kıyamla [82](teravih namazlarını kılarak) geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. [83]
Ramazanda Yapman Gereken Vazifeler
Müslüman kardeşim, her şeyden önce şunu bilmemiz gerekir: Allah"Teâlâ kendisine ibadet etmemiz için Ramazan orucunu bize farz kılmıştır. Öyleyse aşağıda gelen şu şeyleri yap ki tuttuğun oruç kabul ve faydalı olsun.
- Namazını bırakmadan devam et. Çünkü birçok oruç tutan kişi dinin direği ve terki küfür olan namazı ihmal etmektedir.
- Güzel ahlâk sahibi ol. Oruçlu olduğunu göz önünde tutarak, küfretmekten, küfre götüren amellerden ve insanlara kötü davranmaktan sakın. Zira :oruç ruhu güzelleştirip asla ahlâkı kötüleştirmez. Kü-,für amelleri ise müslümanı dinden çıkarır.
- Orucunun bozulmamasını istiyorsan şaka dahi olsa boş ve kötü söz söyleme. Rasûlullah sal-lallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisini unutma:
"Sizden biriniz oruçlu olduğu gün kötü söz söylemesin ve bağırıp çağırmasın. Eğer bir kimse ona söver veya onunla kavga ederse ona: "Ben oruçluyum, ben oruçluyum" desin."[84]
- Kanser ve damar tıkanıklığı gibi hastalıklara sebep olan sigarayı bırakma konusunda oruç tutmayı fırsat bil. Kuvvetli irade sahibi ol. Gündüz oruçlu iken sigarayı nasıl bırakıyorsan, gece de bırakmaya çalış. Böylece sağlığın düzelecek. Paran da çoğalacaktır.
- İftar ederken çok yemek hazırlayarak israfta bulunma. Bu senin hem sağlığını bozar, hem de oruçtan alacağın faydayı yok eder.
- Oruç ile bağdaşmayan ve ahlâkını bozmaması için sinemaya gitme ve televizyon seyretme.
- Sahuru ve sabah namazını kaçırmamak için geç vakitlere kadar geceleme. Sabahleyin erkenden işe gitmen gerekir. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu hususta şöyle buyurmaktadır:
"Allah'ım, ümmetimden erken kalkanları bereketli kıl."[85]
- Yakın akrabana ve ihtiyaç sahiplerine verdiğin sadakayı artır. Akrabalarını ziyaret et, küskünleri barıştır.
- Allah'ı zikretmeyi, Kur'an okumayı ve dinlemeyi, onun mânâsını iyi anlamayı fazlalaştır. Kur'an'la amel et. Ramazan vaazlarını dinlemek için camide hazır bulun. Ayrıca Ramazan'm son on günü camide itikafa girmek sünnettir.
- Hükümlerini öğrenmek için oruçtan bahseden bir kitap oku. Böylece unutarak yiyip içmenin orucu bozmadığını, geceleyin cünüb olmanın oruca engel olmadığını, ama namaz kılmak ve temiz olmak için mutlaka gusül etmenin gerekli olduğunu öğrenmiş olursun.
- Orucunu muhafaza et. Gücü yeten çocuklarını da oruca alıştır. Özürsüz olarak oruç bozmamaya dikkat et. Kim kasıtlı olarak bir günlük orucunu bd-zarsa, o gün için kaza orucu tutar ve samimi bir tevbe eder.
Kim Ramazan'da oruçlu iken hanımıyla cinsel münasebette bulunursa, gücüne göre sırayla yapması gereken kefareti verir. Kefaret ise, köle.âzâd etmesi gücü yetmezse iki ay aralıksız oruç tutması gücü yetmezse altmış fakiri duyurmasıdır.
- Müslüman kardeşim! Ramazan orucunu tutmamaktan veya insanların önünde açıktan yiyip içmekten sakın. Zira oruç tutmamak, açıkça Allah'a karşı gelmek, İslâm'ı hafife almak ve insanlar arasında utanmaz olmak demektir.
Şunu bil ki, oruç tutmayanın bayram yapmaya hakkı yoktur. Çünkü bayram, orucun tamamlanması ve bu ibadetin kabulü sebebiyle duyulan büyük bir sevinçtir. [86]
Hac Ve Umrehakkında Bilgiler
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:"
"Yoluna güç yetirenlerin o evi (Kabe) haccetme-si, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır."
Âli İmran: 97
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Bir umre, İkinci umreye kadar aralarında olan günahlara kefarettir. Kabul olunan haccın mükâfatı ise ancak cennettir."[87]
- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Kim hac yapar ve onda kadına yaklaşmaz ve günah da işlemezse, anasından yeni doğmuş gibi günahsız döner."[88]
- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Hac ibadetini benden alınız."
- Seni getirip götürecek kadar paran olursa hac ibadetini yapmak için yapacağın masrafların hac için gerekli olan harcamalarla ilgisi yoktur. Allah bunu bir özür olarak kabul etmez. Hastalanmadan veya fakirleşmeden ya da Allah'a günahkâr olarak ölmeden önce hac ibadetini yapmak için acele et. Çünkü hac, İslâm'ın şartlarından olup onun dünyada ve ahirette pek çok faydalan vardır.
- Umre ve hac için harcanan paranın helal olması gerekir. Yoksa Allah Teâlâ o ibadeti kabul etmez.
- Kadının hac veya başka bir yere yanında mahremi olmadan gitmesi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisinden dolayı haramdır: "Kadın, yanında mahremi olmadan yolculuğa çıkamaz."[89]
- Dargın olduğun kişi ile barış, borcun varsa öde. Ailene; süs, araba, yiyecek ve kesilen hayvanlar hakkında fazla israf etmemelerini vasiyet et. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:[90]
"Yiyihİz, içiniz, ama israf etmeyiniz.
A'raf: 31
- Hac müslümanlar için adeta büyük bir konferanstır. Birbirleri ile tanışıp sevinirler. Problemlerini halletmek için yardımlaşırlar. Haccin dinî ve dünyevî yararlarını görürler.
- Sorun ve dertlerin çözümünde yalnız Allah'tan yardım istenilebileceğini ve yalnız O'na dua edilip başkasına asla dua edilmeyeceği bilmen gereken önemli meseledir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"De ki: Ben ancak Rabbime yalvarırım ve O'na kimseyi ortak koşmam."
Cin: 20
- Umre yapmak senenin her vaktinde caizdir. Ancak özellikle Ramazan ayında yapmak daha iyidir. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Ramazan'da yapılan umre, hacca denktir."[91]
- Kabe'de kılınan namaz, başka yerde kılınan namazdan yüzbin kat daha değerlidir. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram hariç, diğer mescidlerde kılınan bin namaza eşittir."[92]
Yine şöyle buyuruyor: "Mescid-i Haram'de kılınan bir namaz, benim mescidimde kılınan yüz namaza eşittir."[93]
Bu ecrin matematiksel hesabı ise şöyledir: 1000 x 100 = 100 000 (yüzbin) namaz[94]
- Temettü haccını yapman senin için daha iyidir. O da önce umre yapıp ihramdan çıkman, hac zamanı tekrar ihrama girmendir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Ey Muhammed ailesi! Sizden kim hac yaparsa temettü haccına niyet etsin." [95]
Umrede Yapılacâk Ameller
1- İhrama girmek: Mikat[96] yerine gelindiğinde ih-] ram elbisesini giy ve şöyie niyet et: "Lebbeyk Alla-I hümme bi-umre". Sonra sesini telbiye getirerek yük-j selt: Lebbeyk Aliahümme lebbeyk...
2- Tavaf etmek: Mekke'ye varınca Kabe'ye git.; Haceru'l-Esved'den: "Bismillah! Allahu ekber" diye-; rek başla ve Kabe'yi 7 kere tavaf et. Eğer gücün ye-; terse Haceru'l-Esved'i öp veya sağ elinle ona işaret et. Her dönüşte, eğer gücün yeterse öpmeden ve işaret etmeden Rüknü'l-Yemânî ve Haceru'l-Esved arasında şu duayı oku: "Rabbena âtinâ fi'd-dünya haseneten ve fi'l-âhirati haseneten ve kına azâbe'n-nâr." Tavafını bitirdikten sonra Makam-ı İbrahim'in arkasında iki rekat namaz kıl. Birinci rekatta Kâfirun, ikinci rekatta İhlâs Sûrelerini oku.
3- Sa'y yapmak: Safa tepesine çık, kıbleye dön ve ellerini semaya açarak şu âyeti oku: "İnne's-Sa^â veİ-Mervete min şeâirillâh." Peşinden: "Ebdeu bimâ bedee'llâh" hadisini söyle. Üç kere tekbir getirip işaret etmeden üç kere şöyie söyle: "Lâ ilahe illallâhu vahdehû lâ şerike leh, lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdu ve Hüve alâ külli şey'in kadîr. Lâ ilahe illallâhu vah-deh, enceze va'deh ve nasara abdeh ve hezime'l-ahzâbe vahdeh."
Bu sözü Safa ile Merve arasında başka dualarla birlikte devamlı tekrarla. İki yeşil çizgi arasına geldiğinde koşar adımla yürü. Sa'y, gidiş bir, dönüş bir olmak üzere yedi keredir.
4- Tıraş olmak: Saçının hepsini tıraş et veya her yerinden olmak üzere kısalt. Kadın ise saçını azıcık kısaltır. [97]
Hacda Yapılacak Ameller
İhrama girmek, Mina'da gecelemek, Arafat'ta vakfe, Müzdelife'de gecelemek, cemreleri taşlama, kurban, tıraş, tavaf, sa'y, bayram günleri Mina'da gecelemek.
Temettü Haccı: Halaylarında ihrama girip umre yaptıktan sonra ihramdan çıkmak, sonra Zilhic-ce'nin 8. günü hac için tekrar ihrama girmektir. En kolay ve en efdal hac, bu hacdır. Bu yüzden Rasû-lullah sallallahu aleyhi ve sellem, sahabeden Kıran ve İfrad haccına niyet edenlere şöyle buyurmuştur: "Sizden kim beraberinde kurbanlık hayvan getirme-mişse, haccını bozsun ve umre yaparak Temettü'ye çevirsin."[98]
1- Mekke'de iken Zilhicce ayının 8. günü olduğunda ihrama girerek: "LebbeykAllahümme haccen" de. Minâ'ya git. Öğle, ikindi ve yatsı namazlarını vaktinde kısaltarak iki rekat, akşamı ise üç rekat olarakkıl. Sabah namazını iki rekat kılmak İçin orada gecele.
2- Zilhicce'nin 9. günü güneş doğduktan sonra Arafat'a git. Öğle ile ikindi namazlarını öğlenin vaktinde, bir ezan ve iki kametle sünnetlerini kılmadan kısaltarak kıl. Yalnız Arafat sınırları içinde olduğundan emin ol. Çünkü Arafat vakfesi haccın temel şart-larındandır. Tek olan Allah'a dua et ve bol bol telbiye getir. Eğer oruçlu isen orucunu boz.
3- Güneş battıktan sonra sakin bir halde Arafat'tan Müzdelife'ye in. Akşam ile yatsı namazını yat-smın vaktinde bir ezan ve iki kametle Meş'ariİ-Ha-ram'da kıl ve orada Allah'ı bol bol zikret.
Zayıflar (yaşlılar, kadın ve çocuklar) için ge|ce yarısından sonra Müzdelife'den ayrılmalarına ikin verilir.
4- Bayramın birinci günü güneş doğmadan önce Müzdelife'den Mina'ya çık. Güneş doğduktan sonra 7 küçük taşı tekbir getirerek büyük cemreye at ve taşların çember içine düştüğünden emin ol. Eğer içine düşmemişse düşmeyen taş için tekrar at. Taşlar geceye kadar da atılabilir.
5- Kurban Bayramı günleri içinde kurbanını Mi-na veya Mette'de kesip derisini yüz. Etinden ye, fakirlere de yedir. Şayet kurban kesecek paran yoksa, üç günü hacda, geri kalan yedi günü evine ve ailene döndükten sonra olmak üzere on gün oruç tut. Kadınlar da kurban kesme veya oruç tutma hususunda aynı erkekler gibidir. Bu, sadece temettü haccına niyet edenler için vardır.
6- Saçının hepsini traş et veya her taraftan kısalt. Traş daha sevaptır. Sonra elbiseni giy. Böylece hanımın hariç herşey sana hela! olur.
7- Mekke'ye git. Kabe etrafında yedi tavaf, Safa ve Merve arasında da yedi sa'y yap. Böylece sana haram olan hanımın da helal olur. Bu tavafı bayramın son gününe kadar da erteleyebilirsin.
8- Daha sonra Bayram günleri Minâ'ya dön, orada gecelemek vacibdir. Küçük cemreden başlamak üzere orta cemreye, sonra da büyük cemreye üç gün öğleden sonra tekbir getirerek yedişer taş at. Taşlamanın vakti geceye kadar devam eder. İkinci gün taş atıp ayrılanların işi biter. İsteyen kalıp üçüncü gün de atabilir. Küçük ve orta şeytanı taşladıktan sonra elleri kaldırıp durarak dua etmek sünnettir, kadınlardan zayıf olanlar, yaşlılar ve hastalarla küçük olanların taş atma hususunda vekil tayin etmeleri caizdir. Ayrıca özür sahiplerinin geciktirdikleri taşları ikinci ve üçüncü gün atmaları caizdir.
9- Veda tavafı vacibdir. Geri dönüş yolculuğu ise veda tavafından sonradır. Veda tavafının veya şeytan taşlamanın veya Mina'da gecelemenin terk edilmesi halinde ceza olarak kurban kesmek gerekir. [99]
Hac Ve Umre İle İlgili Edepler
1- Haccını Allah için İhlaslı bir şekilde yap ve şöyle de: "Ey Allah'ım, bu hacci içinde riya ve gösterişin olmadığı bir hac kıl".[100]
2- Bilgili ve ilim ehli insanlarla arkadaşlık edip onlara hizmet et. Komşularının eziyetlerine karşı sabırlı ol ve onlara katlan.
3- Sigara içmekten ve satışını yapmaktan kaçın. Zira sigara sağlığa, çevrendekilere ve cebe zararlıdır. Sigara haramdır onu içen Allah'a asi olur.
4- Her namazdan önce misvak kullan. Ayrıca hediye olarak da ülkene misvak, zemzem ve hurma götür. Çünkü bu konuda sahih hadisler vardır.
5- Kadınlara sürtünüp dokunmaktan ve onlara bakmaktan kendini koru. Kendi hanımlarını da erkeklerden koru.
6- Namaz kılanların kafalarının üstlerinden at-lio layarak onlara eziyet verme. Bulduğun en yakın yere otur.
7- Harem dahi olsa namaz kılanların önünden geçme. Çünkü bu, şeytanın işidir.
8- Namazlarını kılarken acele etme. Duvar, insan sırtı veya korkulukları kendine sütre yaparak namaz kıl. İmamın sütresİ cemaatin sütresi yerine geçer.
9- Tavaf ederken, sa'y yaparken, cemreleri taşlarken hep etrafındaki insanlara karşı iyi davran, önceliği onlara ver.
10- Allah'ın dışında ölülere dua ederek onlardan yardım isteme. Zira bu, yaptığın hac ve umrenin ve diğer tüm amellerin boşa gitmesine sebep olan şirkin ta kendisidir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Andolsun eğer Allah'a şirk koşarsan, işlerin mutlaka boşa gider ve hüsrana uğrayanlardan olursun.
Zümer: 65[101]
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in Mescidiyle İlgili Edepler
1- Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in mescidine girerken sağ ayağınla gir ve şöyle söyle: "Bismillahi ve's-selâmu alâ Rasulillah. Allahüm-me'ftah lî ebvâbe rahmetik."
2- İki rekat tahiyyetü'l-mescid namazı kıl ve Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'e ve iki arkadaşına (Ebu Bekir ve Ömer) şöyle selam ver: "Eşse-lâmu aleyke yâ Rasulallah, esselâmu aleyke yâ Ebâ Bekr, esselâmu aleyke yâ Umer." Sonra dua etmek için kıbleye dön ve Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisini hatırla:
"Bir şey istediğinde yalnız Allah'tan iste, yardım istediğinde de yalnız O'ndan iste."[102]
3- Rasûlullah saNallahu aleyhi ve sellem'in mescidini ziyaret ve O'na selam vermek müstehab-dır. Yoksa haccın sağlam ve tam olmasının bu ziyaret ve selamla hiçbir alakası yoktur. Ayrıca bu ziyaretin ve selamın belli bir vakti yoktur.
4- Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in kabrinin demirlerini ve duvarlarını tutmaktan ve onları öpmekten sakın. Bütün bunlar bid'aîtir.
5- Mescid-i Nebevi'yi terk ederken geri geri çıkmak, delili olmayan bir bid'attir.
6- Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisinde belirttiği gibi O'na salat ve selamı çokça getir:
"Kim bana bir salat getirirse, Allah ona on sa-lat/rahmet eder."[103]
7- Medine'de ayrıca Bakî Mezarlığı ve Uhud Şehidliği'ni ziyaret etmek müstehabdır. Ama yedi mescidler ibadet maksadıyla ziyaret edilmez.
8- Medine'ye yapılan yolculuğun esas gayesi Mescid-i Nebevî'yi ziyaret etmektir. Daha sonra Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'e selam verilir. Çünkü orada kılınan bir namaz, diğer camilerde kılınan bin namaza eşittir.[104]
Daha sonra Kubâ Mescidi'ne ziyarete gideriz. Zira Rasûlullah sailailahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Kim evinde güzelce temizlenerek Kubâ Mescidi'ne namaz kılmak için gelirse ona tam bir umre ecri verilir." [105]
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in Ahlâki
O'nun ahlâkı Kur'an id. Bir şeye kızacak olsa Kur'an üslubu ile kızar, bir şeye razı olacak ise Kur'an'ın üslubu ile razı olurdu. Hiçbir zaman kendisi için kızmaz ve intikam almazdı. Eğer Allah'a olan saygı ihlal edilirse, o zaman Allah için kızardı.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanların en doğru sözlü olanı idi. Verdiği sözü tutardı. Yumuşak huyluydu, toplum içinde uyumlu birisi idi. Edep ve haya konusunda bakire kızlardan daha edepliydi. Başını önüne eğerek yürürdü. Çoğunlukla görüşünü düşünerek söylerdi. Kötü söz söylemez, lanet etmezdi. Kötülüğü kötülükle karşılamaz, affeder ve kusuru görmezlikten gelirdi.
Kim kendisinden bir şey istese onu geri çevirmezdi, yoksa tatlı söz söylerdi. Kaba ve katı birisi değildi. Kimsenin sözünü kesmez, ancak haksızlık yaptığı zaman ona engel olur veya karşı çıkardı.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem komşusunu gözetir, misafirine ikramda bulunurdu. Allah'ı anmadığı hiçbir vakit geçirmezdi. İyimser olmayı ve bir şeyi hayra yormayı sever, kötümserlik ve uğursuzluktan hoşlanmazdı. İki şey arasında seçim yapmak zorunda kalırsa kolay olanı seçerdi. Üzgün olanı sevindirir, zulüm görenlere yardım ederdi.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sahabesini sever, onları gözetir ve onlarla istişarede bulunurdu. Onlardan kim hasta olursa onu ziyaret eder, gözükmeyenleri arar sorardı, ölenlerin arkasından duada bulunurdu. Özür sahibinin özrünü kabul ederdi. Onun yanında güçlü ve güçsüz, adaleti karşısında eşitti. Bir söz konuştuğu zaman dinleyenler sözünü sayacak şekilde tane tane konuşurdu.
Şaka yaparken bile yalan söz söylemezdi. [106]
Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem'in Edebi
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanların en merhametli ve şefkatlisi idi. Arkadaşlarına karşı çok cömertti. Bir mecliste otururken dostlarına yer verirdi. Karşılaştığı kişiye selam verir, tokalaştığı zaman da karşısındaki kişi elini çekmeden elini çekmezdi.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, insanların en mütevazi ve alçak gönüllü olanı idi. Kendisi dolu bulduğu meclisin en son yerine oturur, böyle yapılmasını emreder, başkalarının yerlerinden kalkıp kendisine yer vermesini istemezdi. Yanına birisi geldiğinde o kişi kalkamadan önce O da kalkmazdı. Ancak acele işi olursa o kişiden izin İsteyerek kalkardı.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kendisi için ayağa kalkılmasından hoşlanmazdı.[107] Nitekim Enes b. Malik radıyallahu anh şöyle demektedir:
"Dostları Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem'i çok severlerdi. Kendisi için ayağa kalkılmasını sevmediğini bildiklerinden, O gelince ayağa kalkmazlardı."[108]
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kişiyi, onun sevmediği şekilde karşılamazdı. Hastaları ziyaret ederdi. Fakirleri sever, onlarla oturur, cenazelerine katılırdı. Fakiri, fakirliğinden dolayı hor görmez; kabiie reisine de reisliğinden dolayı hürmet etmezdi. Az dahi olsa nimete şükrederdi. Hiçbir yemeği beğenmezlik etmez, hoşuna giden yemeği yer, hoşuna gitmeyeni bırakırdı. Yemeğe ve içmeye başlamadan önce besmele çeker, sağıyla yer bitirince de şükrederdi.
Güzel kokuyu severdi. Soğan, sarımsak ve benzeri şeyleri kötü kokusundan dolayı sevmezdi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hac yapmış ve şöyle demiştir:
"Allah'ım, içinde riya ve gösteriş olmayan bir hacca niyet ettim."[109]
Sahabe arasında otururken Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ayrı birisi olduğu fark edilmezdi. Bedevî birisi onların yanına gelince: "İçinizde Muhammed kimdir?" diye sorardı. En çok sevdiği elbise, baldırlarının yarısına kadar uzanan gömlek idi. Yiyecek ve giyecekte israf etmezdi. Takke ve sarık giyerdi. Sağ eline orta ile küçük parmağın arasındaki parmağa gümüşten bir yüzük takardı. Sakalı uzun ve gür idi. [110]
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in Davet Ve Cihadı
Allah Teâlâ Rasulü Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'i âlemlere rahmet olarak gönder- | mistir. O da Arapları ve bütün insanları, bu dünyada ve ahirette kendilerini kurtaracak ve onları mutlu edecek şeye davet etmiştir. İlk davet ettiği şey, Allah'a tek olarak ibadet etmektir. Bu ibadet çeşitlerinde birisi de sadece Allah'a dua edip O'ndan yardım istemektir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"De ki: Ben ancak Rabbim'e yafvanrım ve O'na kimseyi ortak koşmam."
Cin: 20
Müşrikler O'nun bu davetini kendi inançlarına zıt olduğu için kabul etmediler ve babalarının dinini taklide devam ettiler. Böyle de kalmayıp, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i sihirbaz ve deli olmakla suçladılar. Oysa daha önce O'nun "Sadıku'l-Emin" olduğunu söylüyorlardı.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kavminin kendisine yaptığı eziyetlere Rabbi'nin şu âyetlerinden dolayı sabretti:
"Artık Rabbin'in hükmüne boyun eğip sabret, onlardan hiçbir kâfire veya günahkâra boyun eğme!"
İnsan: 24
Mekke'de 13 sene insanları tevhide davet ederek kendisine uyanlarla birlikte işkence ve eziyetlere katlandı. Sonra sahabeyle birlikte adalet, sevgi ve eşitlik üzerine yeni bir toplum oluşturmak için Medine'ye hicret etti. Allah Teâlâ kendisine mucizelerle yardım etti. En büyük mucizesi tevhid, ilim, cihad ve güzel ahlâka çağıran Kur'an-ı Kerim'dir.
Krallara mektuplar yazarak onları İslâm'a davet etti. Bizans kralı Heraklius'a şöyle yazdı: "Müslüman ol, kurtul. Allah sana iki kere ecir versin... Ey ehl-i kitab, sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze gelin: Allah'tan başkasına tapmayalım; O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi rabler edinmesin..." (Yani helal ve haram saydıkları şeylerde rahiplere uymayalım.)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem müşriklerle ve yahudilerle savaş yaptı ve onları yendi. Kendisi yaklaşık 20 savaşa katıldı. Ayrıca, İslâm'ı yaysınlar ve cihad etsinler; insanları zulüm ve kölelikten kurtarıp hürriyetlerine kavuştursunlar diye sahabeyi de birçok seriyye ile gönderdi. Onlara savaştan önce insanları tevhid dinine davet etmelerini öğretti. [111]
Rasûlullah Sâllalahu Aleyhi Ve Sellem’i Sevmek Ve On’a Uymak
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"(Ey Muhammed onlara) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir."
Âli İmran: 31
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Sizden kim beni, babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmaz."[112]
Kuşkusuz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem'de üstün ahlâk, cesaret ve cömertlik gibi vasıflar bir arada toplanmıştır. O'nu ilk gören, heybetinden ve ihtişamından çekinir, sonra O'nunla dost olup tanıyınca çok severdi. Şüphesiz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem peygamberlik görevini yerine getirmiş, ümmetine nasihat etmiş, insanları tek söz altında toplamış, sahabeyle beraber olanların kalplerini fethetmiştir. Ayrıca insanları insana kul olmaktan kurtarıp, Allah'a kul yapmak için cihad ederek ülkeleri fethetmiştir.
Onlar bize bu dini, bid'at ve hurafelerden arınmış olarak ekleme ve çıkarmalara ihtiyaç duymadan tam olarak ulaştırmışlardır.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim."
Maide: 3
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Ben üstün ahlâkı tamamlamak için gönderildim."
Hakim sahihlemiş, Zehebî de ona muvafakat etmiştir..
İşte Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ahlâkı bu idi. Ey aziz kardeşim! Bu ahlaka sarıldığınız zaman onu gerçekten sevenlerden olursunuz.
"Andolsun ki, Rasûlullah'ta sizin için güzel bir örnek vardır."
Ahzab: 21
Bilin ki, Allah'ı ve Rasulü'nü gerçekten sevmek, Allah'ın kitabı Kur'an ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sahih hadisleri ile amel etmekle olur. hüküm için bu ikisine müracaat ederek, onların getirdiği tevhide bağlanarak ve başkasının sözünü o ikisinin önüne geçirmeden olur. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenler! Allah'ın ve Rasulü'nün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir."
Hucurat: 1
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i sevmenin bir alâmeti de O'nun daveti olan tevhidi sevmek ve uygulamak, yine tevhidi anlatan kişileri sevmek ve onları aşağılayan, alay eden, kötü ve çirkin lâkaplar takmamaktır.
Allah'ım, sen bizi Rabulü'nü sevip O'na uyan, şefaatine nail olan ve O'nun ahlakıyla ahlâklananlar-dan eyle (âmin). [113]
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem ' Hakkında Hadisler
1- "Ben size, yapıştığınızda asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum: Allah'ın kitabı ve Peygamberin sünneti."
Hakim: et-Elbâni sahihlemiştir.
2- "Sizin üzerinize düşen benim sünnetime ve doğru yola yönlendiren Hulefa-i Raşidin'in sünnetine uymanızdır."[114]
3- "Ey kızım Fatıma! Benim malımdan istediğini al. Ama Allah'ın huzurunda benim sana hiçbir faydam olmaz.[115]"
4- "Kim bana itaat ederse Allah'a itaat eder, kim bana karşı gelirse Allah'a karşı gelmiş olur."[116]
5- "Hıristiyanların Meryem oğlu İsa'yı övdükleri gibi beni övmekte aşırıya kaçmayın. Ben ancak bir kulum. Bana "Allah'ın kulu ve elçisi" deyin."[117]
6- "Allah, peygamberlerinin kabirlerini mescid edinen yahudileri katletsin."v
7- "Kim benim söylemediğim bir sözü benim adıma uydurursa, cehennemdeki yerini hazırlasın."[118]
8- "Ben (mahrem olan) kadınlarla tokalaşmam."[119]
9- "Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden1 değildir."[120]
10-"Allah'ım, faydasız ilimden sana sığınırım." [121]
Çocuklarımızı Nasıl Terbiye Edelim?
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten RGİrİfyunuz."
Tahrim:6
Ana-baba, öğretmen ve toplumun bütünü yeni yetişen nesli iyi terbiye etme konusunda sorumludurlar. Eğer o nesli iyi yetiştirirlerse, hem kendileri, hem de o nesil bu dünyada ve ahirette mutlu olurlar. Ama eğer onları ihmal ederler de iyi yetistirmezlerse o nesil asi bir nesil olur ve ana-babasına ahirette hesap sorulur. Nitekim hadiste şöyle geçmektedir:
"Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz."[122]
Oyleyse, Rasûlullah saltallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisinden dolayı müjdeler olsun sana ey evlâdını iyi yetiştiren kişi:
"Allah'ın senin elinle bir kişiye hidayet vermesi, senin için kırmızı develerden daha hayırlıdır."[123]
Ey evlâdını iyi yetiştiren ana-baba, şu hadisten rdplayı müjdeler olsun sana:
"İnsan öldüğünde şu üç şey dışında ameli kesilir: Sadaka-i cariye, kendisinden faydalanılan ilim, kendisine dua eden salih bir evlâd."[124]
Her şeyden önce ana-babanın kendisini düzeltmesi gerekir. Senin yaptığın iyi şeyleri onlar da yapacak, senin terk ettiğin kötü şeyleri onlar da terk edecektir. Çocukların terbiyesindeki en iyi metot, ana-babanın onların önünde iyi davranışlarda bulunmasıdır. Bu yüzden ana-babanın şu noktalara dikkat etmesi gerekir:
1- Çocuğa: "Lâ ilahe illallah Muhammedu'r Ra-sûlullah" kelimesini söyletmek. Büyümeye başlayınca da bu kelimenin mânâsının: "Hakkıyla kendisine ibadet edilen sadece Allah'tır" olduğunu öğretmek.
2- Çocuğun kalbine Allah ve iman sevgisini aşılamak. Çünkü bizi yaratan, bize rızık veren ve bize yardım eden, eşi ve ortağı olmayan Allah'tır. İşte bu yüzden sadece kendisine ibadet edilen Allah'tır.
3- Çocuklara cenneti sevdirmek. Cennete ancak namaz kılan, oruç tutan, ana-babasına itaat eden ve Allah'ın razı olduğu ameli işleyenler girer. Yine çocukları cehennem ile korkutmak. Oraya namazı terk eden, ana-babasına asi olan, Allah'ın razı olmadığı ameli işleyen, şeriat dışındaki kanunlara uyan, insanların malını yalan ve sahtekârlıkla yiyen ve faiz alanlar girer.
4- Çocuklara bir şey istediklerinde sadece Allah'tan istemelerini ve O'ndan yardım dilemelerini öğretmek. Zira Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem amcasının oğlu Abdullah b. Abbas'a şöyle demiştir:
"Bir şey istediğinde yalnız Allah'tan iste, yardım istediğinde de yalnız O'ndan iste."
Tirmizî rivayet etmiş, Hasen-sahîh demiştir. [125]
Çocuklara Namaz Eğitimi
Çocuklara daha küçükken namazı öğretirsek, onlar büyüyünce de namaza devam ederler. Zira sahih bir hadiste Rasûlullah sallallahu aleyhi ve .= sellem şöyle buyurmaktadır;
1-"Yedi yaşında iken çocuklarınıza namaz kılmalarını emredin. On yaşında iken kılmazlarsa dövün ve yataklarını ayırın."[126]
Namaz eğitimi onlara abdest aldırarak ve onların önünde namaz kılarak ve onları camiye götürmekle olur. içinde bütün ailenin öğreneceği şekilde namazın nasıl kılındığını gösteren kitapları okuyup okutmakla olur. Ana-baba ve öğretmene düşen görev budur. Eğer görevimizi tam olarak yapmazsak Allah bunun hesabını sorar.
2- Çocuklara Kur'an-ı Kerim öğretmeliyiz. Öncelikle Fatiha Sûresi'ni ve kısa sûreleri öğretmeliyiz. Namaz için Ettahiyyatü... duasını öğretmeliyiz. Eğer onlara tecvid, Kur'an, hadis öğretecek bir hoca tutarsak çok daha iyi olur.
3- Çocukları Cuma ve cemaat namazlarına alıştırmalıyız. Bunu yaparken eğer hata ederlerse onlara bağırmayıp yumuşak davranmalıyız. Yoksa namazdan soğurlar, biz de bundan dolayı günaha gireriz. Kendimizi onların yerine koyup bizim de çocukken oyun oynadığımızı düşünürsek onları daha iyi anlarız. [127]
Çocukları Harama Karşı Uyarmak '
1- Çocuklarımızı küfre götüren söz ve amellerden, sövmekten, lanet etmek ve çirkin söz söylemekten sakındırmalıyız. Küfre götüren söz ve amellerin haramhğını ve insanı ateşe sokacağını güzel bir dille onlara anlatmalıyız. Ayrıca biz de onların önünde ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etmeliyiz ki, ancak bu şekilde onlara güzel örnek olabilelim.
2- Eğlenmek için dahi olsa çocuklarımızı şans oyunlarına karşı uyarmalıyız. Mesela, şans oyunları ve tavla gibi. Çünkü bunlar ileride çocuklarımızı kumara alıştırabilir. Ve bunun sonucunda da düşmanlık ortaya çıkar. Ayrıca bu onların kişiliklerine, paralarına zarar verir, vakitlerinin boşa gitmesine ve namazları kaçırmalarına neden olur.
3- Çocuklarımızın açık-saçık gazete ve dergileri okumalarına engel olmalıyız. Faydalı olmayan çizgi romanları ve buna benzer aşk hikayelerini de yasaklamalıyız. Aynı şekilde onların edep ve ahlâklarını bozan sinama ve televizyon programlarını izlemelerine engel olmalıyız.
4- Çocuklarımızın sigara içmelerine engel olmalıyız. Onlara bütün doktorların sigaranın zararlı olduğunu söylediklerini, kansere ve diş çürümelerine sebep olduğunu, kokusunun kötü olup ciğerleri bitirdiğini anlatmalıyız. Hiçbir faydası olmadığından dolayı sigara içmenin ve satmanın haram olduğunu anlatmalıyız. Onlara sigara yerine meyve ve kuru yemiş gibi yiyecekler yemelerini tavsiye etmeliyiz.
5- Çocuklarımızı her yönden doğru söz ve davranışlara alıştırmalıyız. Onlara şaka dahi yapsak yalan söylememeiiyiz. Söz verdiğimizde sözümüzü tutmalıyız. Nitekim hadiste şöyle geçmektedir:
"Münafığın alâmeti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde yerine getirmez, emanet edildiğinde hıyanetlik eder."[128]
6- Rüşvet, faiz, aldatma ve hırsızlıktan para kazanıp çocuklarımıza bu haram paradan yedirme-meliyiz. Bu, onların söz dinlemez, asi ve hırçın oimalarına neden olmaktadır.
7- Çocuklarımıza beddua etmemeliyiz. Çünkü iyi de olsa, kötü de olsa kabul edilir. Belki bu dua onların daha çok kötü olmalarına neden olur. biz yine de onlara, "Allah seni ıslah etsin" demeliyiz.
8- Onların Allah'a şirk koşmalarını yasaklama-lıyız. Onlardan birisi de Allah'tan başkasına dua ederek yardım istemektir. Oysa onlarda fayda ve zarar veremeyen yaratıklardır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Allah'ı bırakıp da sana fayda ve zarar vermeyecek şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan o takdirde sen mutlaka zalimlerden olursun." (Yani müşriklerden olursun.)
Yunus: 106[129]
Başörtüsü Ve Örtünme
1- Kız çocuklarını küçük yaştan itibaren başörtüsünü alıştırmalıyız ki büyüyünce de başlarını örtsünler. Onlara kısa elbise veya pantolon giydirme-meliyiz. Çünkü bu onların erkeklere ve kafirlere benzemesi demektir. Ayrıca gençlerin fitneye düşmelerine sebep olmaktadır. Kız çocuklarının yedi yaşında iken başlarını örtmeliyiz. Buluğ çağma erdiklerinde ise siyah çarşaf giydirip yüzlerine de peçe örtmeliyiz. Bu şekilde onların ırz ve namuslarını korumuş oluruz. Nitekim Kur'an mümin kadınlaı örtünmeye çağırarak şöyle seslenmektedir:
"Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle."
Ahzab:59
Yine kadınların açık-saçık cilveli dolaşmalarını da şöyle yasaklıyor:
"Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın."
Ahzab:33
2- Çocuklarımıza erkeklerin erkek elbisesi, kızların kız elbisesi giymelerini; yabancıların giydiği dar pantolon gibi elbiseleri giymemelerini ve buna benzer davranışları anlatmalıyız. Zira sahih bir hadiste şöyle geçmektedir:
"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem erkeklerden kadınlara benzeyenlere, kadınlardan da erkeklere benzeyenlere lanet etti. Yine erkeklerden kadın gibi hareket edenlerle, kadınlardan erkek gibi davrananlara lanet etti."[130]
Başka bir hadiste şöyle buyuruyor: "Kimbir kavme benzerse, onlardan olur."[131]
Edeb Ve Ahlak
1- Çocuklarımıza sağdan başlamayı öğretmeliyiz. Bir şeyi alırken ve verirken, yerken ve içerken, yazı yazarken, misafire ikram ederken hep sağdan başlamayı onlara alıştırmalıyız. Ayrıca her işe başlarken, özellikle yerken ve içerken oturmayı besmele çekmeyi, bitirdikten sonra da "Elhamdülillah" demeyi onlara öğretmeliyiz.
2- Temiz olmayı, tırnakları kesmeyi, yemekten önce ve sonra elleri yıkamayı, tuvalet adabını, temizliği, su İle istincayı, küçük abdesti üzerine sıçratmaktan korunmayı onlara öğretmeliyiz.
3- Bunları anlatırken yumuşak bir dille herkesin önünde değil, ayrıca başbaşa konuşmalıyız. Eğer inatlaşırlarsa üç günü geçmemek şartı İle onlarla bu konuyu konuşmamalıyız.
4- Ezan okununca susmayı, ezanı müezzinden sonra tekrar etmeyi, bitirince salât ve selâm getirip ezan duasını okumayı öğretmeliyiz: "Allahümme rabbe hazihi'd-da'veti't-tâmmeti ve's-salâti'l-kâime, âti Muhammedeni'l-vesİlete ve'l-fazîlete, ve'b'ashu mekâmen mahmûdeni'llezî ve'adteh."
5- Eğer mümkünse her çocuğu tek olarak yatağında veya ayrı yorganların altında yatıralım. En uygunu erkek çocuklara ayrı oda, kız çocuklara ayrı oda hazırlayalım. Çünkü bu hem ahlak hem de sağlıklarını korumak açısından oldukça önemlidir.
6- Onları çöpleri sokaklara atmamaya, eğer yolda bir pislik varsa onu kaldırmaya alıştırmalıyız.
7- Onları kötü arkadaşlardan sakındıralım. Başıboş bir şekilde sokaklarda dolaşmaktan koruyalım. Gittikleri yerleri takip edelim.
8- Evde, sokakta ve sınıfta ve her karşılaşmada çocuklara şu şekilde selam vermeyi öğretelim ve "Esselâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berakâtuhu" öğretelim.
9- Çocuklara, komşulara karşı iyi davranmalarını, onlara eziyet etmemelerini anlatmalıyız.
10- Çocuklara misafiri iyi karşılamalarını, onlara saygı göstererek hizmet etmelerini öğretmeliyiz. [132]
[79] Buhâri, Müslim
[80] Buhârî, Müslim
[81] Müslim
[82] Buhârî, Müslim.
[83] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 84-85.
[84] Buhârî, Müslim
[85] Ahmed ve Tırmızı: Sahih hadis.
[86] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 86-89.
[87] Buhâri, Müslim
[88] Buhâri, Müslim
[89] Buhâri, Müslim
[90] Müslim
[91] Buharı, Müslim
[92] Müslim
[93] Ahmed: Sahih hadis.
[94] İbn Hıbban. el-Elbâni sahihlemiştir.
[95] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 90-93.
[96] Mikat yerleri: Şam halkı için Cuhfe, Necd halkı İçin Karnu'l-Menâzil, Yemen halkı İçin Yelemlem, Medine halkı için Zu'l-Huleyfe, Irak halkı için Zatu Irk'tır.
[97] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 94-95.
[98] Müslim
[99] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 96-99.
[100] Makdisî: Sahih hadis
[101] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi:100-101.
[102] Tirmizî rivayet etmiş ve hasen-sahih demiştir.
[103] Müslim
[104] Ahmed: Sahih hadis
[105] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 102-104.
[106] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 105-106.
[107] Ev sahibi, misafirini karşılamak için ayağa kalkabilir. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapmıştır. Yolculııktan gelen kişiye sarılmak İçin ayağa kalkılabilir. Çünkü sahabe böyle yapmıştır.
[108] Ahmed ve Tirmizî: Sahih hadis.
[109] Makdisî: Sahih hadis
[110] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 107-109.
[111] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 110-112.
[112] Buhârî, Müslim
[113] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 113-116.
[114] Ahmed: Sahih hadis
[115] Buhârî
[116] Buhârî
[117] Buharı
[118] Ahmed: Sahih hadis
[119] Tirmizî: Sahih hadis
[120] Buharı, Müslim
[121] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 117-118.
[122] Buhârî, Müslim
[123] Buharı, Müslim
[124] Müslim
[125] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 119-121.
[126] Ahmed: Sahih hadis
[127] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 122-123.
[128] Buhâri, Müslim
[129] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 124-126.
[130] Buhâri
[131] Ebû Dâvûd: Sahih
Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 127-128.
[132] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 129-130.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenleri Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz."
Bakara: 183 Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Oruç kalkandır." (Cehennem ateşinden korur.)[79]
Ey müslüman kardeşim! Ramazan orucunu tutmak bir ibadettir ve pek çok faydaları vardır. Bu faydalar şunlardır:
- Oruç, mideyi uzun ve devamlı olan görevinden rahata kavuşturarak hazmı kolaylaştırır. Fazla ki-bları eritir ve vücudu güçlendirir. Ayrıca bir çok hasta-ık için de faydalıdır. Oruç, sigara alışkanlığı olanları sigaradan uzaklaştırır ve terk etmelerine sebep olur.
- Oruç ruhu güzelleştirir. Onu hayır işlerrjeye, düzene, itaate ve sabra alıştırır. '
- Oruçlu kişi, kendisi ile diğer oruç tutan kardeşleri arasında eşitliği hisseder. Çünkü onlarla birlikte oruç tutmakta ve onlarla birlikte iftar etmektedir. Böylece İslami birliğin bir bütün olduğunu hisseder. Açlığın ne demek olduğunu, aç ve muhtaç olan kardeşlerinin ne durumda olduğunu anlar.
- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
1- "Her kim inanarak ve sevabını umarak, Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır."[80]
2- "Her kim Ramazan orucunun tutar, ardından Şevval ayından da altı gün oruç tutarsa, bütün sene oruç tutmuş gibi olur."[81]
3- Her kim inanarak ve sevabını Allah'tan umarak, Ramazan ayını kıyamla [82](teravih namazlarını kılarak) geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. [83]
Ramazanda Yapman Gereken Vazifeler
Müslüman kardeşim, her şeyden önce şunu bilmemiz gerekir: Allah"Teâlâ kendisine ibadet etmemiz için Ramazan orucunu bize farz kılmıştır. Öyleyse aşağıda gelen şu şeyleri yap ki tuttuğun oruç kabul ve faydalı olsun.
- Namazını bırakmadan devam et. Çünkü birçok oruç tutan kişi dinin direği ve terki küfür olan namazı ihmal etmektedir.
- Güzel ahlâk sahibi ol. Oruçlu olduğunu göz önünde tutarak, küfretmekten, küfre götüren amellerden ve insanlara kötü davranmaktan sakın. Zira :oruç ruhu güzelleştirip asla ahlâkı kötüleştirmez. Kü-,für amelleri ise müslümanı dinden çıkarır.
- Orucunun bozulmamasını istiyorsan şaka dahi olsa boş ve kötü söz söyleme. Rasûlullah sal-lallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisini unutma:
"Sizden biriniz oruçlu olduğu gün kötü söz söylemesin ve bağırıp çağırmasın. Eğer bir kimse ona söver veya onunla kavga ederse ona: "Ben oruçluyum, ben oruçluyum" desin."[84]
- Kanser ve damar tıkanıklığı gibi hastalıklara sebep olan sigarayı bırakma konusunda oruç tutmayı fırsat bil. Kuvvetli irade sahibi ol. Gündüz oruçlu iken sigarayı nasıl bırakıyorsan, gece de bırakmaya çalış. Böylece sağlığın düzelecek. Paran da çoğalacaktır.
- İftar ederken çok yemek hazırlayarak israfta bulunma. Bu senin hem sağlığını bozar, hem de oruçtan alacağın faydayı yok eder.
- Oruç ile bağdaşmayan ve ahlâkını bozmaması için sinemaya gitme ve televizyon seyretme.
- Sahuru ve sabah namazını kaçırmamak için geç vakitlere kadar geceleme. Sabahleyin erkenden işe gitmen gerekir. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu hususta şöyle buyurmaktadır:
"Allah'ım, ümmetimden erken kalkanları bereketli kıl."[85]
- Yakın akrabana ve ihtiyaç sahiplerine verdiğin sadakayı artır. Akrabalarını ziyaret et, küskünleri barıştır.
- Allah'ı zikretmeyi, Kur'an okumayı ve dinlemeyi, onun mânâsını iyi anlamayı fazlalaştır. Kur'an'la amel et. Ramazan vaazlarını dinlemek için camide hazır bulun. Ayrıca Ramazan'm son on günü camide itikafa girmek sünnettir.
- Hükümlerini öğrenmek için oruçtan bahseden bir kitap oku. Böylece unutarak yiyip içmenin orucu bozmadığını, geceleyin cünüb olmanın oruca engel olmadığını, ama namaz kılmak ve temiz olmak için mutlaka gusül etmenin gerekli olduğunu öğrenmiş olursun.
- Orucunu muhafaza et. Gücü yeten çocuklarını da oruca alıştır. Özürsüz olarak oruç bozmamaya dikkat et. Kim kasıtlı olarak bir günlük orucunu bd-zarsa, o gün için kaza orucu tutar ve samimi bir tevbe eder.
Kim Ramazan'da oruçlu iken hanımıyla cinsel münasebette bulunursa, gücüne göre sırayla yapması gereken kefareti verir. Kefaret ise, köle.âzâd etmesi gücü yetmezse iki ay aralıksız oruç tutması gücü yetmezse altmış fakiri duyurmasıdır.
- Müslüman kardeşim! Ramazan orucunu tutmamaktan veya insanların önünde açıktan yiyip içmekten sakın. Zira oruç tutmamak, açıkça Allah'a karşı gelmek, İslâm'ı hafife almak ve insanlar arasında utanmaz olmak demektir.
Şunu bil ki, oruç tutmayanın bayram yapmaya hakkı yoktur. Çünkü bayram, orucun tamamlanması ve bu ibadetin kabulü sebebiyle duyulan büyük bir sevinçtir. [86]
Hac Ve Umrehakkında Bilgiler
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:"
"Yoluna güç yetirenlerin o evi (Kabe) haccetme-si, Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır."
Âli İmran: 97
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Bir umre, İkinci umreye kadar aralarında olan günahlara kefarettir. Kabul olunan haccın mükâfatı ise ancak cennettir."[87]
- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Kim hac yapar ve onda kadına yaklaşmaz ve günah da işlemezse, anasından yeni doğmuş gibi günahsız döner."[88]
- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Hac ibadetini benden alınız."
- Seni getirip götürecek kadar paran olursa hac ibadetini yapmak için yapacağın masrafların hac için gerekli olan harcamalarla ilgisi yoktur. Allah bunu bir özür olarak kabul etmez. Hastalanmadan veya fakirleşmeden ya da Allah'a günahkâr olarak ölmeden önce hac ibadetini yapmak için acele et. Çünkü hac, İslâm'ın şartlarından olup onun dünyada ve ahirette pek çok faydalan vardır.
- Umre ve hac için harcanan paranın helal olması gerekir. Yoksa Allah Teâlâ o ibadeti kabul etmez.
- Kadının hac veya başka bir yere yanında mahremi olmadan gitmesi Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisinden dolayı haramdır: "Kadın, yanında mahremi olmadan yolculuğa çıkamaz."[89]
- Dargın olduğun kişi ile barış, borcun varsa öde. Ailene; süs, araba, yiyecek ve kesilen hayvanlar hakkında fazla israf etmemelerini vasiyet et. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:[90]
"Yiyihİz, içiniz, ama israf etmeyiniz.
A'raf: 31
- Hac müslümanlar için adeta büyük bir konferanstır. Birbirleri ile tanışıp sevinirler. Problemlerini halletmek için yardımlaşırlar. Haccin dinî ve dünyevî yararlarını görürler.
- Sorun ve dertlerin çözümünde yalnız Allah'tan yardım istenilebileceğini ve yalnız O'na dua edilip başkasına asla dua edilmeyeceği bilmen gereken önemli meseledir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"De ki: Ben ancak Rabbime yalvarırım ve O'na kimseyi ortak koşmam."
Cin: 20
- Umre yapmak senenin her vaktinde caizdir. Ancak özellikle Ramazan ayında yapmak daha iyidir. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Ramazan'da yapılan umre, hacca denktir."[91]
- Kabe'de kılınan namaz, başka yerde kılınan namazdan yüzbin kat daha değerlidir. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram hariç, diğer mescidlerde kılınan bin namaza eşittir."[92]
Yine şöyle buyuruyor: "Mescid-i Haram'de kılınan bir namaz, benim mescidimde kılınan yüz namaza eşittir."[93]
Bu ecrin matematiksel hesabı ise şöyledir: 1000 x 100 = 100 000 (yüzbin) namaz[94]
- Temettü haccını yapman senin için daha iyidir. O da önce umre yapıp ihramdan çıkman, hac zamanı tekrar ihrama girmendir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: "Ey Muhammed ailesi! Sizden kim hac yaparsa temettü haccına niyet etsin." [95]
Umrede Yapılacâk Ameller
1- İhrama girmek: Mikat[96] yerine gelindiğinde ih-] ram elbisesini giy ve şöyie niyet et: "Lebbeyk Alla-I hümme bi-umre". Sonra sesini telbiye getirerek yük-j selt: Lebbeyk Aliahümme lebbeyk...
2- Tavaf etmek: Mekke'ye varınca Kabe'ye git.; Haceru'l-Esved'den: "Bismillah! Allahu ekber" diye-; rek başla ve Kabe'yi 7 kere tavaf et. Eğer gücün ye-; terse Haceru'l-Esved'i öp veya sağ elinle ona işaret et. Her dönüşte, eğer gücün yeterse öpmeden ve işaret etmeden Rüknü'l-Yemânî ve Haceru'l-Esved arasında şu duayı oku: "Rabbena âtinâ fi'd-dünya haseneten ve fi'l-âhirati haseneten ve kına azâbe'n-nâr." Tavafını bitirdikten sonra Makam-ı İbrahim'in arkasında iki rekat namaz kıl. Birinci rekatta Kâfirun, ikinci rekatta İhlâs Sûrelerini oku.
3- Sa'y yapmak: Safa tepesine çık, kıbleye dön ve ellerini semaya açarak şu âyeti oku: "İnne's-Sa^â veİ-Mervete min şeâirillâh." Peşinden: "Ebdeu bimâ bedee'llâh" hadisini söyle. Üç kere tekbir getirip işaret etmeden üç kere şöyie söyle: "Lâ ilahe illallâhu vahdehû lâ şerike leh, lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdu ve Hüve alâ külli şey'in kadîr. Lâ ilahe illallâhu vah-deh, enceze va'deh ve nasara abdeh ve hezime'l-ahzâbe vahdeh."
Bu sözü Safa ile Merve arasında başka dualarla birlikte devamlı tekrarla. İki yeşil çizgi arasına geldiğinde koşar adımla yürü. Sa'y, gidiş bir, dönüş bir olmak üzere yedi keredir.
4- Tıraş olmak: Saçının hepsini tıraş et veya her yerinden olmak üzere kısalt. Kadın ise saçını azıcık kısaltır. [97]
Hacda Yapılacak Ameller
İhrama girmek, Mina'da gecelemek, Arafat'ta vakfe, Müzdelife'de gecelemek, cemreleri taşlama, kurban, tıraş, tavaf, sa'y, bayram günleri Mina'da gecelemek.
Temettü Haccı: Halaylarında ihrama girip umre yaptıktan sonra ihramdan çıkmak, sonra Zilhic-ce'nin 8. günü hac için tekrar ihrama girmektir. En kolay ve en efdal hac, bu hacdır. Bu yüzden Rasû-lullah sallallahu aleyhi ve sellem, sahabeden Kıran ve İfrad haccına niyet edenlere şöyle buyurmuştur: "Sizden kim beraberinde kurbanlık hayvan getirme-mişse, haccını bozsun ve umre yaparak Temettü'ye çevirsin."[98]
1- Mekke'de iken Zilhicce ayının 8. günü olduğunda ihrama girerek: "LebbeykAllahümme haccen" de. Minâ'ya git. Öğle, ikindi ve yatsı namazlarını vaktinde kısaltarak iki rekat, akşamı ise üç rekat olarakkıl. Sabah namazını iki rekat kılmak İçin orada gecele.
2- Zilhicce'nin 9. günü güneş doğduktan sonra Arafat'a git. Öğle ile ikindi namazlarını öğlenin vaktinde, bir ezan ve iki kametle sünnetlerini kılmadan kısaltarak kıl. Yalnız Arafat sınırları içinde olduğundan emin ol. Çünkü Arafat vakfesi haccın temel şart-larındandır. Tek olan Allah'a dua et ve bol bol telbiye getir. Eğer oruçlu isen orucunu boz.
3- Güneş battıktan sonra sakin bir halde Arafat'tan Müzdelife'ye in. Akşam ile yatsı namazını yat-smın vaktinde bir ezan ve iki kametle Meş'ariİ-Ha-ram'da kıl ve orada Allah'ı bol bol zikret.
Zayıflar (yaşlılar, kadın ve çocuklar) için ge|ce yarısından sonra Müzdelife'den ayrılmalarına ikin verilir.
4- Bayramın birinci günü güneş doğmadan önce Müzdelife'den Mina'ya çık. Güneş doğduktan sonra 7 küçük taşı tekbir getirerek büyük cemreye at ve taşların çember içine düştüğünden emin ol. Eğer içine düşmemişse düşmeyen taş için tekrar at. Taşlar geceye kadar da atılabilir.
5- Kurban Bayramı günleri içinde kurbanını Mi-na veya Mette'de kesip derisini yüz. Etinden ye, fakirlere de yedir. Şayet kurban kesecek paran yoksa, üç günü hacda, geri kalan yedi günü evine ve ailene döndükten sonra olmak üzere on gün oruç tut. Kadınlar da kurban kesme veya oruç tutma hususunda aynı erkekler gibidir. Bu, sadece temettü haccına niyet edenler için vardır.
6- Saçının hepsini traş et veya her taraftan kısalt. Traş daha sevaptır. Sonra elbiseni giy. Böylece hanımın hariç herşey sana hela! olur.
7- Mekke'ye git. Kabe etrafında yedi tavaf, Safa ve Merve arasında da yedi sa'y yap. Böylece sana haram olan hanımın da helal olur. Bu tavafı bayramın son gününe kadar da erteleyebilirsin.
8- Daha sonra Bayram günleri Minâ'ya dön, orada gecelemek vacibdir. Küçük cemreden başlamak üzere orta cemreye, sonra da büyük cemreye üç gün öğleden sonra tekbir getirerek yedişer taş at. Taşlamanın vakti geceye kadar devam eder. İkinci gün taş atıp ayrılanların işi biter. İsteyen kalıp üçüncü gün de atabilir. Küçük ve orta şeytanı taşladıktan sonra elleri kaldırıp durarak dua etmek sünnettir, kadınlardan zayıf olanlar, yaşlılar ve hastalarla küçük olanların taş atma hususunda vekil tayin etmeleri caizdir. Ayrıca özür sahiplerinin geciktirdikleri taşları ikinci ve üçüncü gün atmaları caizdir.
9- Veda tavafı vacibdir. Geri dönüş yolculuğu ise veda tavafından sonradır. Veda tavafının veya şeytan taşlamanın veya Mina'da gecelemenin terk edilmesi halinde ceza olarak kurban kesmek gerekir. [99]
Hac Ve Umre İle İlgili Edepler
1- Haccını Allah için İhlaslı bir şekilde yap ve şöyle de: "Ey Allah'ım, bu hacci içinde riya ve gösterişin olmadığı bir hac kıl".[100]
2- Bilgili ve ilim ehli insanlarla arkadaşlık edip onlara hizmet et. Komşularının eziyetlerine karşı sabırlı ol ve onlara katlan.
3- Sigara içmekten ve satışını yapmaktan kaçın. Zira sigara sağlığa, çevrendekilere ve cebe zararlıdır. Sigara haramdır onu içen Allah'a asi olur.
4- Her namazdan önce misvak kullan. Ayrıca hediye olarak da ülkene misvak, zemzem ve hurma götür. Çünkü bu konuda sahih hadisler vardır.
5- Kadınlara sürtünüp dokunmaktan ve onlara bakmaktan kendini koru. Kendi hanımlarını da erkeklerden koru.
6- Namaz kılanların kafalarının üstlerinden at-lio layarak onlara eziyet verme. Bulduğun en yakın yere otur.
7- Harem dahi olsa namaz kılanların önünden geçme. Çünkü bu, şeytanın işidir.
8- Namazlarını kılarken acele etme. Duvar, insan sırtı veya korkulukları kendine sütre yaparak namaz kıl. İmamın sütresİ cemaatin sütresi yerine geçer.
9- Tavaf ederken, sa'y yaparken, cemreleri taşlarken hep etrafındaki insanlara karşı iyi davran, önceliği onlara ver.
10- Allah'ın dışında ölülere dua ederek onlardan yardım isteme. Zira bu, yaptığın hac ve umrenin ve diğer tüm amellerin boşa gitmesine sebep olan şirkin ta kendisidir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Andolsun eğer Allah'a şirk koşarsan, işlerin mutlaka boşa gider ve hüsrana uğrayanlardan olursun.
Zümer: 65[101]
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in Mescidiyle İlgili Edepler
1- Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in mescidine girerken sağ ayağınla gir ve şöyle söyle: "Bismillahi ve's-selâmu alâ Rasulillah. Allahüm-me'ftah lî ebvâbe rahmetik."
2- İki rekat tahiyyetü'l-mescid namazı kıl ve Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'e ve iki arkadaşına (Ebu Bekir ve Ömer) şöyle selam ver: "Eşse-lâmu aleyke yâ Rasulallah, esselâmu aleyke yâ Ebâ Bekr, esselâmu aleyke yâ Umer." Sonra dua etmek için kıbleye dön ve Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisini hatırla:
"Bir şey istediğinde yalnız Allah'tan iste, yardım istediğinde de yalnız O'ndan iste."[102]
3- Rasûlullah saNallahu aleyhi ve sellem'in mescidini ziyaret ve O'na selam vermek müstehab-dır. Yoksa haccın sağlam ve tam olmasının bu ziyaret ve selamla hiçbir alakası yoktur. Ayrıca bu ziyaretin ve selamın belli bir vakti yoktur.
4- Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in kabrinin demirlerini ve duvarlarını tutmaktan ve onları öpmekten sakın. Bütün bunlar bid'aîtir.
5- Mescid-i Nebevi'yi terk ederken geri geri çıkmak, delili olmayan bir bid'attir.
6- Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisinde belirttiği gibi O'na salat ve selamı çokça getir:
"Kim bana bir salat getirirse, Allah ona on sa-lat/rahmet eder."[103]
7- Medine'de ayrıca Bakî Mezarlığı ve Uhud Şehidliği'ni ziyaret etmek müstehabdır. Ama yedi mescidler ibadet maksadıyla ziyaret edilmez.
8- Medine'ye yapılan yolculuğun esas gayesi Mescid-i Nebevî'yi ziyaret etmektir. Daha sonra Rasûlullah sailallahu aleyhi ve sellem'e selam verilir. Çünkü orada kılınan bir namaz, diğer camilerde kılınan bin namaza eşittir.[104]
Daha sonra Kubâ Mescidi'ne ziyarete gideriz. Zira Rasûlullah sailailahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Kim evinde güzelce temizlenerek Kubâ Mescidi'ne namaz kılmak için gelirse ona tam bir umre ecri verilir." [105]
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in Ahlâki
O'nun ahlâkı Kur'an id. Bir şeye kızacak olsa Kur'an üslubu ile kızar, bir şeye razı olacak ise Kur'an'ın üslubu ile razı olurdu. Hiçbir zaman kendisi için kızmaz ve intikam almazdı. Eğer Allah'a olan saygı ihlal edilirse, o zaman Allah için kızardı.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanların en doğru sözlü olanı idi. Verdiği sözü tutardı. Yumuşak huyluydu, toplum içinde uyumlu birisi idi. Edep ve haya konusunda bakire kızlardan daha edepliydi. Başını önüne eğerek yürürdü. Çoğunlukla görüşünü düşünerek söylerdi. Kötü söz söylemez, lanet etmezdi. Kötülüğü kötülükle karşılamaz, affeder ve kusuru görmezlikten gelirdi.
Kim kendisinden bir şey istese onu geri çevirmezdi, yoksa tatlı söz söylerdi. Kaba ve katı birisi değildi. Kimsenin sözünü kesmez, ancak haksızlık yaptığı zaman ona engel olur veya karşı çıkardı.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem komşusunu gözetir, misafirine ikramda bulunurdu. Allah'ı anmadığı hiçbir vakit geçirmezdi. İyimser olmayı ve bir şeyi hayra yormayı sever, kötümserlik ve uğursuzluktan hoşlanmazdı. İki şey arasında seçim yapmak zorunda kalırsa kolay olanı seçerdi. Üzgün olanı sevindirir, zulüm görenlere yardım ederdi.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sahabesini sever, onları gözetir ve onlarla istişarede bulunurdu. Onlardan kim hasta olursa onu ziyaret eder, gözükmeyenleri arar sorardı, ölenlerin arkasından duada bulunurdu. Özür sahibinin özrünü kabul ederdi. Onun yanında güçlü ve güçsüz, adaleti karşısında eşitti. Bir söz konuştuğu zaman dinleyenler sözünü sayacak şekilde tane tane konuşurdu.
Şaka yaparken bile yalan söz söylemezdi. [106]
Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Ve Sellem'in Edebi
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem insanların en merhametli ve şefkatlisi idi. Arkadaşlarına karşı çok cömertti. Bir mecliste otururken dostlarına yer verirdi. Karşılaştığı kişiye selam verir, tokalaştığı zaman da karşısındaki kişi elini çekmeden elini çekmezdi.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, insanların en mütevazi ve alçak gönüllü olanı idi. Kendisi dolu bulduğu meclisin en son yerine oturur, böyle yapılmasını emreder, başkalarının yerlerinden kalkıp kendisine yer vermesini istemezdi. Yanına birisi geldiğinde o kişi kalkamadan önce O da kalkmazdı. Ancak acele işi olursa o kişiden izin İsteyerek kalkardı.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kendisi için ayağa kalkılmasından hoşlanmazdı.[107] Nitekim Enes b. Malik radıyallahu anh şöyle demektedir:
"Dostları Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem'i çok severlerdi. Kendisi için ayağa kalkılmasını sevmediğini bildiklerinden, O gelince ayağa kalkmazlardı."[108]
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kişiyi, onun sevmediği şekilde karşılamazdı. Hastaları ziyaret ederdi. Fakirleri sever, onlarla oturur, cenazelerine katılırdı. Fakiri, fakirliğinden dolayı hor görmez; kabiie reisine de reisliğinden dolayı hürmet etmezdi. Az dahi olsa nimete şükrederdi. Hiçbir yemeği beğenmezlik etmez, hoşuna giden yemeği yer, hoşuna gitmeyeni bırakırdı. Yemeğe ve içmeye başlamadan önce besmele çeker, sağıyla yer bitirince de şükrederdi.
Güzel kokuyu severdi. Soğan, sarımsak ve benzeri şeyleri kötü kokusundan dolayı sevmezdi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hac yapmış ve şöyle demiştir:
"Allah'ım, içinde riya ve gösteriş olmayan bir hacca niyet ettim."[109]
Sahabe arasında otururken Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ayrı birisi olduğu fark edilmezdi. Bedevî birisi onların yanına gelince: "İçinizde Muhammed kimdir?" diye sorardı. En çok sevdiği elbise, baldırlarının yarısına kadar uzanan gömlek idi. Yiyecek ve giyecekte israf etmezdi. Takke ve sarık giyerdi. Sağ eline orta ile küçük parmağın arasındaki parmağa gümüşten bir yüzük takardı. Sakalı uzun ve gür idi. [110]
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem'in Davet Ve Cihadı
Allah Teâlâ Rasulü Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'i âlemlere rahmet olarak gönder- | mistir. O da Arapları ve bütün insanları, bu dünyada ve ahirette kendilerini kurtaracak ve onları mutlu edecek şeye davet etmiştir. İlk davet ettiği şey, Allah'a tek olarak ibadet etmektir. Bu ibadet çeşitlerinde birisi de sadece Allah'a dua edip O'ndan yardım istemektir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"De ki: Ben ancak Rabbim'e yafvanrım ve O'na kimseyi ortak koşmam."
Cin: 20
Müşrikler O'nun bu davetini kendi inançlarına zıt olduğu için kabul etmediler ve babalarının dinini taklide devam ettiler. Böyle de kalmayıp, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i sihirbaz ve deli olmakla suçladılar. Oysa daha önce O'nun "Sadıku'l-Emin" olduğunu söylüyorlardı.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kavminin kendisine yaptığı eziyetlere Rabbi'nin şu âyetlerinden dolayı sabretti:
"Artık Rabbin'in hükmüne boyun eğip sabret, onlardan hiçbir kâfire veya günahkâra boyun eğme!"
İnsan: 24
Mekke'de 13 sene insanları tevhide davet ederek kendisine uyanlarla birlikte işkence ve eziyetlere katlandı. Sonra sahabeyle birlikte adalet, sevgi ve eşitlik üzerine yeni bir toplum oluşturmak için Medine'ye hicret etti. Allah Teâlâ kendisine mucizelerle yardım etti. En büyük mucizesi tevhid, ilim, cihad ve güzel ahlâka çağıran Kur'an-ı Kerim'dir.
Krallara mektuplar yazarak onları İslâm'a davet etti. Bizans kralı Heraklius'a şöyle yazdı: "Müslüman ol, kurtul. Allah sana iki kere ecir versin... Ey ehl-i kitab, sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze gelin: Allah'tan başkasına tapmayalım; O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi rabler edinmesin..." (Yani helal ve haram saydıkları şeylerde rahiplere uymayalım.)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem müşriklerle ve yahudilerle savaş yaptı ve onları yendi. Kendisi yaklaşık 20 savaşa katıldı. Ayrıca, İslâm'ı yaysınlar ve cihad etsinler; insanları zulüm ve kölelikten kurtarıp hürriyetlerine kavuştursunlar diye sahabeyi de birçok seriyye ile gönderdi. Onlara savaştan önce insanları tevhid dinine davet etmelerini öğretti. [111]
Rasûlullah Sâllalahu Aleyhi Ve Sellem’i Sevmek Ve On’a Uymak
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"(Ey Muhammed onlara) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir."
Âli İmran: 31
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Sizden kim beni, babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmaz."[112]
Kuşkusuz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sel-lem'de üstün ahlâk, cesaret ve cömertlik gibi vasıflar bir arada toplanmıştır. O'nu ilk gören, heybetinden ve ihtişamından çekinir, sonra O'nunla dost olup tanıyınca çok severdi. Şüphesiz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem peygamberlik görevini yerine getirmiş, ümmetine nasihat etmiş, insanları tek söz altında toplamış, sahabeyle beraber olanların kalplerini fethetmiştir. Ayrıca insanları insana kul olmaktan kurtarıp, Allah'a kul yapmak için cihad ederek ülkeleri fethetmiştir.
Onlar bize bu dini, bid'at ve hurafelerden arınmış olarak ekleme ve çıkarmalara ihtiyaç duymadan tam olarak ulaştırmışlardır.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim."
Maide: 3
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor:
"Ben üstün ahlâkı tamamlamak için gönderildim."
Hakim sahihlemiş, Zehebî de ona muvafakat etmiştir..
İşte Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ahlâkı bu idi. Ey aziz kardeşim! Bu ahlaka sarıldığınız zaman onu gerçekten sevenlerden olursunuz.
"Andolsun ki, Rasûlullah'ta sizin için güzel bir örnek vardır."
Ahzab: 21
Bilin ki, Allah'ı ve Rasulü'nü gerçekten sevmek, Allah'ın kitabı Kur'an ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in sahih hadisleri ile amel etmekle olur. hüküm için bu ikisine müracaat ederek, onların getirdiği tevhide bağlanarak ve başkasının sözünü o ikisinin önüne geçirmeden olur. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenler! Allah'ın ve Rasulü'nün önüne geçmeyin. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah işitendir, bilendir."
Hucurat: 1
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i sevmenin bir alâmeti de O'nun daveti olan tevhidi sevmek ve uygulamak, yine tevhidi anlatan kişileri sevmek ve onları aşağılayan, alay eden, kötü ve çirkin lâkaplar takmamaktır.
Allah'ım, sen bizi Rabulü'nü sevip O'na uyan, şefaatine nail olan ve O'nun ahlakıyla ahlâklananlar-dan eyle (âmin). [113]
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Ve Sellem ' Hakkında Hadisler
1- "Ben size, yapıştığınızda asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum: Allah'ın kitabı ve Peygamberin sünneti."
Hakim: et-Elbâni sahihlemiştir.
2- "Sizin üzerinize düşen benim sünnetime ve doğru yola yönlendiren Hulefa-i Raşidin'in sünnetine uymanızdır."[114]
3- "Ey kızım Fatıma! Benim malımdan istediğini al. Ama Allah'ın huzurunda benim sana hiçbir faydam olmaz.[115]"
4- "Kim bana itaat ederse Allah'a itaat eder, kim bana karşı gelirse Allah'a karşı gelmiş olur."[116]
5- "Hıristiyanların Meryem oğlu İsa'yı övdükleri gibi beni övmekte aşırıya kaçmayın. Ben ancak bir kulum. Bana "Allah'ın kulu ve elçisi" deyin."[117]
6- "Allah, peygamberlerinin kabirlerini mescid edinen yahudileri katletsin."v
7- "Kim benim söylemediğim bir sözü benim adıma uydurursa, cehennemdeki yerini hazırlasın."[118]
8- "Ben (mahrem olan) kadınlarla tokalaşmam."[119]
9- "Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden1 değildir."[120]
10-"Allah'ım, faydasız ilimden sana sığınırım." [121]
Çocuklarımızı Nasıl Terbiye Edelim?
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten RGİrİfyunuz."
Tahrim:6
Ana-baba, öğretmen ve toplumun bütünü yeni yetişen nesli iyi terbiye etme konusunda sorumludurlar. Eğer o nesli iyi yetiştirirlerse, hem kendileri, hem de o nesil bu dünyada ve ahirette mutlu olurlar. Ama eğer onları ihmal ederler de iyi yetistirmezlerse o nesil asi bir nesil olur ve ana-babasına ahirette hesap sorulur. Nitekim hadiste şöyle geçmektedir:
"Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüğünüz sürüden sorumlusunuz."[122]
Oyleyse, Rasûlullah saltallahu aleyhi ve sellem'in şu hadisinden dolayı müjdeler olsun sana ey evlâdını iyi yetiştiren kişi:
"Allah'ın senin elinle bir kişiye hidayet vermesi, senin için kırmızı develerden daha hayırlıdır."[123]
Ey evlâdını iyi yetiştiren ana-baba, şu hadisten rdplayı müjdeler olsun sana:
"İnsan öldüğünde şu üç şey dışında ameli kesilir: Sadaka-i cariye, kendisinden faydalanılan ilim, kendisine dua eden salih bir evlâd."[124]
Her şeyden önce ana-babanın kendisini düzeltmesi gerekir. Senin yaptığın iyi şeyleri onlar da yapacak, senin terk ettiğin kötü şeyleri onlar da terk edecektir. Çocukların terbiyesindeki en iyi metot, ana-babanın onların önünde iyi davranışlarda bulunmasıdır. Bu yüzden ana-babanın şu noktalara dikkat etmesi gerekir:
1- Çocuğa: "Lâ ilahe illallah Muhammedu'r Ra-sûlullah" kelimesini söyletmek. Büyümeye başlayınca da bu kelimenin mânâsının: "Hakkıyla kendisine ibadet edilen sadece Allah'tır" olduğunu öğretmek.
2- Çocuğun kalbine Allah ve iman sevgisini aşılamak. Çünkü bizi yaratan, bize rızık veren ve bize yardım eden, eşi ve ortağı olmayan Allah'tır. İşte bu yüzden sadece kendisine ibadet edilen Allah'tır.
3- Çocuklara cenneti sevdirmek. Cennete ancak namaz kılan, oruç tutan, ana-babasına itaat eden ve Allah'ın razı olduğu ameli işleyenler girer. Yine çocukları cehennem ile korkutmak. Oraya namazı terk eden, ana-babasına asi olan, Allah'ın razı olmadığı ameli işleyen, şeriat dışındaki kanunlara uyan, insanların malını yalan ve sahtekârlıkla yiyen ve faiz alanlar girer.
4- Çocuklara bir şey istediklerinde sadece Allah'tan istemelerini ve O'ndan yardım dilemelerini öğretmek. Zira Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem amcasının oğlu Abdullah b. Abbas'a şöyle demiştir:
"Bir şey istediğinde yalnız Allah'tan iste, yardım istediğinde de yalnız O'ndan iste."
Tirmizî rivayet etmiş, Hasen-sahîh demiştir. [125]
Çocuklara Namaz Eğitimi
Çocuklara daha küçükken namazı öğretirsek, onlar büyüyünce de namaza devam ederler. Zira sahih bir hadiste Rasûlullah sallallahu aleyhi ve .= sellem şöyle buyurmaktadır;
1-"Yedi yaşında iken çocuklarınıza namaz kılmalarını emredin. On yaşında iken kılmazlarsa dövün ve yataklarını ayırın."[126]
Namaz eğitimi onlara abdest aldırarak ve onların önünde namaz kılarak ve onları camiye götürmekle olur. içinde bütün ailenin öğreneceği şekilde namazın nasıl kılındığını gösteren kitapları okuyup okutmakla olur. Ana-baba ve öğretmene düşen görev budur. Eğer görevimizi tam olarak yapmazsak Allah bunun hesabını sorar.
2- Çocuklara Kur'an-ı Kerim öğretmeliyiz. Öncelikle Fatiha Sûresi'ni ve kısa sûreleri öğretmeliyiz. Namaz için Ettahiyyatü... duasını öğretmeliyiz. Eğer onlara tecvid, Kur'an, hadis öğretecek bir hoca tutarsak çok daha iyi olur.
3- Çocukları Cuma ve cemaat namazlarına alıştırmalıyız. Bunu yaparken eğer hata ederlerse onlara bağırmayıp yumuşak davranmalıyız. Yoksa namazdan soğurlar, biz de bundan dolayı günaha gireriz. Kendimizi onların yerine koyup bizim de çocukken oyun oynadığımızı düşünürsek onları daha iyi anlarız. [127]
Çocukları Harama Karşı Uyarmak '
1- Çocuklarımızı küfre götüren söz ve amellerden, sövmekten, lanet etmek ve çirkin söz söylemekten sakındırmalıyız. Küfre götüren söz ve amellerin haramhğını ve insanı ateşe sokacağını güzel bir dille onlara anlatmalıyız. Ayrıca biz de onların önünde ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etmeliyiz ki, ancak bu şekilde onlara güzel örnek olabilelim.
2- Eğlenmek için dahi olsa çocuklarımızı şans oyunlarına karşı uyarmalıyız. Mesela, şans oyunları ve tavla gibi. Çünkü bunlar ileride çocuklarımızı kumara alıştırabilir. Ve bunun sonucunda da düşmanlık ortaya çıkar. Ayrıca bu onların kişiliklerine, paralarına zarar verir, vakitlerinin boşa gitmesine ve namazları kaçırmalarına neden olur.
3- Çocuklarımızın açık-saçık gazete ve dergileri okumalarına engel olmalıyız. Faydalı olmayan çizgi romanları ve buna benzer aşk hikayelerini de yasaklamalıyız. Aynı şekilde onların edep ve ahlâklarını bozan sinama ve televizyon programlarını izlemelerine engel olmalıyız.
4- Çocuklarımızın sigara içmelerine engel olmalıyız. Onlara bütün doktorların sigaranın zararlı olduğunu söylediklerini, kansere ve diş çürümelerine sebep olduğunu, kokusunun kötü olup ciğerleri bitirdiğini anlatmalıyız. Hiçbir faydası olmadığından dolayı sigara içmenin ve satmanın haram olduğunu anlatmalıyız. Onlara sigara yerine meyve ve kuru yemiş gibi yiyecekler yemelerini tavsiye etmeliyiz.
5- Çocuklarımızı her yönden doğru söz ve davranışlara alıştırmalıyız. Onlara şaka dahi yapsak yalan söylememeiiyiz. Söz verdiğimizde sözümüzü tutmalıyız. Nitekim hadiste şöyle geçmektedir:
"Münafığın alâmeti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde yerine getirmez, emanet edildiğinde hıyanetlik eder."[128]
6- Rüşvet, faiz, aldatma ve hırsızlıktan para kazanıp çocuklarımıza bu haram paradan yedirme-meliyiz. Bu, onların söz dinlemez, asi ve hırçın oimalarına neden olmaktadır.
7- Çocuklarımıza beddua etmemeliyiz. Çünkü iyi de olsa, kötü de olsa kabul edilir. Belki bu dua onların daha çok kötü olmalarına neden olur. biz yine de onlara, "Allah seni ıslah etsin" demeliyiz.
8- Onların Allah'a şirk koşmalarını yasaklama-lıyız. Onlardan birisi de Allah'tan başkasına dua ederek yardım istemektir. Oysa onlarda fayda ve zarar veremeyen yaratıklardır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Allah'ı bırakıp da sana fayda ve zarar vermeyecek şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan o takdirde sen mutlaka zalimlerden olursun." (Yani müşriklerden olursun.)
Yunus: 106[129]
Başörtüsü Ve Örtünme
1- Kız çocuklarını küçük yaştan itibaren başörtüsünü alıştırmalıyız ki büyüyünce de başlarını örtsünler. Onlara kısa elbise veya pantolon giydirme-meliyiz. Çünkü bu onların erkeklere ve kafirlere benzemesi demektir. Ayrıca gençlerin fitneye düşmelerine sebep olmaktadır. Kız çocuklarının yedi yaşında iken başlarını örtmeliyiz. Buluğ çağma erdiklerinde ise siyah çarşaf giydirip yüzlerine de peçe örtmeliyiz. Bu şekilde onların ırz ve namuslarını korumuş oluruz. Nitekim Kur'an mümin kadınlaı örtünmeye çağırarak şöyle seslenmektedir:
"Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle."
Ahzab:59
Yine kadınların açık-saçık cilveli dolaşmalarını da şöyle yasaklıyor:
"Evlerinizde oturun, eski cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın."
Ahzab:33
2- Çocuklarımıza erkeklerin erkek elbisesi, kızların kız elbisesi giymelerini; yabancıların giydiği dar pantolon gibi elbiseleri giymemelerini ve buna benzer davranışları anlatmalıyız. Zira sahih bir hadiste şöyle geçmektedir:
"Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem erkeklerden kadınlara benzeyenlere, kadınlardan da erkeklere benzeyenlere lanet etti. Yine erkeklerden kadın gibi hareket edenlerle, kadınlardan erkek gibi davrananlara lanet etti."[130]
Başka bir hadiste şöyle buyuruyor: "Kimbir kavme benzerse, onlardan olur."[131]
Edeb Ve Ahlak
1- Çocuklarımıza sağdan başlamayı öğretmeliyiz. Bir şeyi alırken ve verirken, yerken ve içerken, yazı yazarken, misafire ikram ederken hep sağdan başlamayı onlara alıştırmalıyız. Ayrıca her işe başlarken, özellikle yerken ve içerken oturmayı besmele çekmeyi, bitirdikten sonra da "Elhamdülillah" demeyi onlara öğretmeliyiz.
2- Temiz olmayı, tırnakları kesmeyi, yemekten önce ve sonra elleri yıkamayı, tuvalet adabını, temizliği, su İle istincayı, küçük abdesti üzerine sıçratmaktan korunmayı onlara öğretmeliyiz.
3- Bunları anlatırken yumuşak bir dille herkesin önünde değil, ayrıca başbaşa konuşmalıyız. Eğer inatlaşırlarsa üç günü geçmemek şartı İle onlarla bu konuyu konuşmamalıyız.
4- Ezan okununca susmayı, ezanı müezzinden sonra tekrar etmeyi, bitirince salât ve selâm getirip ezan duasını okumayı öğretmeliyiz: "Allahümme rabbe hazihi'd-da'veti't-tâmmeti ve's-salâti'l-kâime, âti Muhammedeni'l-vesİlete ve'l-fazîlete, ve'b'ashu mekâmen mahmûdeni'llezî ve'adteh."
5- Eğer mümkünse her çocuğu tek olarak yatağında veya ayrı yorganların altında yatıralım. En uygunu erkek çocuklara ayrı oda, kız çocuklara ayrı oda hazırlayalım. Çünkü bu hem ahlak hem de sağlıklarını korumak açısından oldukça önemlidir.
6- Onları çöpleri sokaklara atmamaya, eğer yolda bir pislik varsa onu kaldırmaya alıştırmalıyız.
7- Onları kötü arkadaşlardan sakındıralım. Başıboş bir şekilde sokaklarda dolaşmaktan koruyalım. Gittikleri yerleri takip edelim.
8- Evde, sokakta ve sınıfta ve her karşılaşmada çocuklara şu şekilde selam vermeyi öğretelim ve "Esselâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berakâtuhu" öğretelim.
9- Çocuklara, komşulara karşı iyi davranmalarını, onlara eziyet etmemelerini anlatmalıyız.
10- Çocuklara misafiri iyi karşılamalarını, onlara saygı göstererek hizmet etmelerini öğretmeliyiz. [132]
[79] Buhâri, Müslim
[80] Buhârî, Müslim
[81] Müslim
[82] Buhârî, Müslim.
[83] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 84-85.
[84] Buhârî, Müslim
[85] Ahmed ve Tırmızı: Sahih hadis.
[86] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 86-89.
[87] Buhâri, Müslim
[88] Buhâri, Müslim
[89] Buhâri, Müslim
[90] Müslim
[91] Buharı, Müslim
[92] Müslim
[93] Ahmed: Sahih hadis.
[94] İbn Hıbban. el-Elbâni sahihlemiştir.
[95] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 90-93.
[96] Mikat yerleri: Şam halkı için Cuhfe, Necd halkı İçin Karnu'l-Menâzil, Yemen halkı İçin Yelemlem, Medine halkı için Zu'l-Huleyfe, Irak halkı için Zatu Irk'tır.
[97] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 94-95.
[98] Müslim
[99] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 96-99.
[100] Makdisî: Sahih hadis
[101] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi:100-101.
[102] Tirmizî rivayet etmiş ve hasen-sahih demiştir.
[103] Müslim
[104] Ahmed: Sahih hadis
[105] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 102-104.
[106] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 105-106.
[107] Ev sahibi, misafirini karşılamak için ayağa kalkabilir. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem böyle yapmıştır. Yolculııktan gelen kişiye sarılmak İçin ayağa kalkılabilir. Çünkü sahabe böyle yapmıştır.
[108] Ahmed ve Tirmizî: Sahih hadis.
[109] Makdisî: Sahih hadis
[110] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 107-109.
[111] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 110-112.
[112] Buhârî, Müslim
[113] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 113-116.
[114] Ahmed: Sahih hadis
[115] Buhârî
[116] Buhârî
[117] Buharı
[118] Ahmed: Sahih hadis
[119] Tirmizî: Sahih hadis
[120] Buharı, Müslim
[121] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 117-118.
[122] Buhârî, Müslim
[123] Buharı, Müslim
[124] Müslim
[125] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 119-121.
[126] Ahmed: Sahih hadis
[127] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 122-123.
[128] Buhâri, Müslim
[129] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 124-126.
[130] Buhâri
[131] Ebû Dâvûd: Sahih
Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 127-128.
[132] Muhammed Cemil Ziynü, İslam Gençligine Öğütler, Guraba Yayınevi: 129-130.