ehlidunya
Fri 5 August 2011, 09:56 am GMT +0200
Oruç kalkandır
Sevgili Peygamberimiz çeşitli hadislerinde Ramazan ve orucun faziletine işaret etmiştir. Sahâbe de Hz. Peygamber'in Ramazan ayındaki davranışlarıyla ilgili gözlemlerini bizlere aktarmışlardır. Şimdi bu rivâyetleri inceleyerek Ramazan ve orucun önemini kavramaya çalışalım:
1) Ramazan'da rahmet kapıları açılır
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Ramazan ayı girdiğinde göğün kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar zincire vurulur." (Buhârî, Savm 5)
2) Oruç tutana cennet vardır
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Ramazan ayında, ümmetime daha önceki ümmetlere verilmeyen beş özellik verilmiştir ki şunlardır: Ümmetimin oruçlulularının ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur. İftar edinceye dek onlar için melekler bağışlanmalarını dilerler. Allah cennetini her gün süsleyip şöyle der: "Sâlih kullarım yakında sıkıntı ve ezâdan kurtulacaklar ve sana gelecekler." Azgın şeytanlar zincire vurulur. Onlar daha önce yaptıkları kötülükleri yapamazlar. Ramazanın son gecesinde mü'minler affedilirler. Sahabiler, "O gece Kadir Gecesi mi?" diye sordular. Resûlullâh (s.a.v) da, "Hayır, fakat sâlih amel işleyenler amellerini bitirdikleri anda karşılığını alırlar" buyurdu." (Ahmed b. Hanbel, II/292)
Sehl b. Sa'd'in (r.a) rivâyet ettiği başka bir hadiste ise Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Cennetin Reyyân isimli bir kapısı vardır ve oradan sadece oruç tutan kimseler girebilir. Onlardan başkasının girmesine izin verilmez. Orada, "Oruçlular nerede" denilir ve o kapıdan içeri alınırlar. Oruçluların sonuncusu da girdiğinde kapı kapanır. Daha sonra hiç kimse oradan giremez." (Buhârî, Savm 4; Müslim, Siyâm 166)
3) Oruç kalkandır
Osmân (r.a) rivâyet etmiştir: Resûlullâh'ın (s.a.v) şöyle buyurduğunu işittim: "Oruç, kalkanın sizi düşmandan koruduğu gibi cehenneme düşmekten koruyan bir kalkandır." (İbn Mâce, Siyâm 1)
4) Oruçluya iki sevinç vardır
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Oruçlu iki kez sevinir: Birincisi, dünyada iftarı açarken, diğeri ise âhirette Rabbine kavuştuğu zamandır." (Buhârî, Savm 9)
5) Orucun sevabının sınırı yoktur
Resûlullâh (s.a.v), Allah'ın (c.c.) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Âdemoğlunun her iyi ameline karşılık on katından yedi yüz katına kadar sevap yazarım; ancak oruç hariç. Onun ecri Bana aittir." (Buhârî, Savm 2)
6) Allah katında oruçlunun ağız kokusu misk kokusundan daha güzeldir
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Oruç kalkandır. Oruçlu çekişmez, kimseye de sataşmaz. Bir kimse kendisine sataşır veya küfrederse iki kez, "Ben oruçluyum" desin. Allah'a yemin olsun ki, Allah katında oruçlunun ağız kokusu misk kokusundan daha güzeldir. Allâh şöyle buyuruyor: 'Kulum benim rızamı gözeterek yemesini, içmesini ve şehvetini terk etti. Her iyiliğe karşılık on kat sevap vardır. Oruç tutan kulumun sevabı ise Bana aittir." (Buhârî, Savm, 2)
7) Ramazan orucu günahları siler
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kim inanarak ve sevabını Allah'tan umarak oruç tutarsa geçmiş günahları affedilir." (Buhârî, Savm, 6)
8) Oruç sabrı artırır
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Her şeyin zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur." Başka bir rivâyette ise Resûlullâh (s.a..), "Oruç, sabrın yarısıdır" buyurmuştur. (İbn Mâce, Siyam 44)
9) Oruçlu günahlardan sakınmalıdır
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu; "Nice oruç tutanlar vardır ki, kendisine sadece susuzluğu kalır; nice gece namazına kalkanlar da vardır ki, sadece gece uykusuz kalmış olur." (İbn Mâce, Siyâm, 21)
10) Ramazan Kur'ân ayıdır
İbn Abbâs (r.a) şöyle demektedir: "Resûlullâh (s.a.v), insanların en gayretlisiydi. Ramazan'da Cebrâîl (a.s) ile karşılaştığında daha da gayretli olurdu. Ramazan'ın her gecesinde Cebrâîl (a.s) ile buluşur ve Kur'ân mukâbele ederlerdi. Resûlullah (s.a.v) hayırda yarış hususunda esen rüzgârdan daha hızlıydı." (Buhârî, Bedyü'l-Vahy 5)
11) Resûlullâh (s.a.v) Ramazan'ın son on gününde daha çok ibâdet ederdi
Ali (r.a) şöyle demiştir: "Resûlullâh, Ramazan'da son on güne girildiğinde ailesini gece namaz için uyandırırdı ve Mi'zer'ini bağlardı." Ebû Bekr'e (r.a), "Mi'zer'den ne kastediliyor" denildi. O da, "Kadınlarından uzak dururdu" dedi. (Müslim, İtikâf 7; Ahmed b. Hanbel, I/132)
Resûlullâh'ın Sünnet'ine göre oruç tutmak ve orucun getireceği sevaba nâil olmak için bu hadisleri tekrar tekrar okuyarak oruç tutmalıyız.
yenişafak
Sevgili Peygamberimiz çeşitli hadislerinde Ramazan ve orucun faziletine işaret etmiştir. Sahâbe de Hz. Peygamber'in Ramazan ayındaki davranışlarıyla ilgili gözlemlerini bizlere aktarmışlardır. Şimdi bu rivâyetleri inceleyerek Ramazan ve orucun önemini kavramaya çalışalım:
1) Ramazan'da rahmet kapıları açılır
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Ramazan ayı girdiğinde göğün kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar zincire vurulur." (Buhârî, Savm 5)
2) Oruç tutana cennet vardır
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Ramazan ayında, ümmetime daha önceki ümmetlere verilmeyen beş özellik verilmiştir ki şunlardır: Ümmetimin oruçlulularının ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha hoştur. İftar edinceye dek onlar için melekler bağışlanmalarını dilerler. Allah cennetini her gün süsleyip şöyle der: "Sâlih kullarım yakında sıkıntı ve ezâdan kurtulacaklar ve sana gelecekler." Azgın şeytanlar zincire vurulur. Onlar daha önce yaptıkları kötülükleri yapamazlar. Ramazanın son gecesinde mü'minler affedilirler. Sahabiler, "O gece Kadir Gecesi mi?" diye sordular. Resûlullâh (s.a.v) da, "Hayır, fakat sâlih amel işleyenler amellerini bitirdikleri anda karşılığını alırlar" buyurdu." (Ahmed b. Hanbel, II/292)
Sehl b. Sa'd'in (r.a) rivâyet ettiği başka bir hadiste ise Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Cennetin Reyyân isimli bir kapısı vardır ve oradan sadece oruç tutan kimseler girebilir. Onlardan başkasının girmesine izin verilmez. Orada, "Oruçlular nerede" denilir ve o kapıdan içeri alınırlar. Oruçluların sonuncusu da girdiğinde kapı kapanır. Daha sonra hiç kimse oradan giremez." (Buhârî, Savm 4; Müslim, Siyâm 166)
3) Oruç kalkandır
Osmân (r.a) rivâyet etmiştir: Resûlullâh'ın (s.a.v) şöyle buyurduğunu işittim: "Oruç, kalkanın sizi düşmandan koruduğu gibi cehenneme düşmekten koruyan bir kalkandır." (İbn Mâce, Siyâm 1)
4) Oruçluya iki sevinç vardır
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Oruçlu iki kez sevinir: Birincisi, dünyada iftarı açarken, diğeri ise âhirette Rabbine kavuştuğu zamandır." (Buhârî, Savm 9)
5) Orucun sevabının sınırı yoktur
Resûlullâh (s.a.v), Allah'ın (c.c.) şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Âdemoğlunun her iyi ameline karşılık on katından yedi yüz katına kadar sevap yazarım; ancak oruç hariç. Onun ecri Bana aittir." (Buhârî, Savm 2)
6) Allah katında oruçlunun ağız kokusu misk kokusundan daha güzeldir
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Oruç kalkandır. Oruçlu çekişmez, kimseye de sataşmaz. Bir kimse kendisine sataşır veya küfrederse iki kez, "Ben oruçluyum" desin. Allah'a yemin olsun ki, Allah katında oruçlunun ağız kokusu misk kokusundan daha güzeldir. Allâh şöyle buyuruyor: 'Kulum benim rızamı gözeterek yemesini, içmesini ve şehvetini terk etti. Her iyiliğe karşılık on kat sevap vardır. Oruç tutan kulumun sevabı ise Bana aittir." (Buhârî, Savm, 2)
7) Ramazan orucu günahları siler
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Kim inanarak ve sevabını Allah'tan umarak oruç tutarsa geçmiş günahları affedilir." (Buhârî, Savm, 6)
8) Oruç sabrı artırır
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu: "Her şeyin zekâtı vardır. Bedenin zekâtı da oruçtur." Başka bir rivâyette ise Resûlullâh (s.a..), "Oruç, sabrın yarısıdır" buyurmuştur. (İbn Mâce, Siyam 44)
9) Oruçlu günahlardan sakınmalıdır
Resûlullâh (s.a.v) şöyle buyurdu; "Nice oruç tutanlar vardır ki, kendisine sadece susuzluğu kalır; nice gece namazına kalkanlar da vardır ki, sadece gece uykusuz kalmış olur." (İbn Mâce, Siyâm, 21)
10) Ramazan Kur'ân ayıdır
İbn Abbâs (r.a) şöyle demektedir: "Resûlullâh (s.a.v), insanların en gayretlisiydi. Ramazan'da Cebrâîl (a.s) ile karşılaştığında daha da gayretli olurdu. Ramazan'ın her gecesinde Cebrâîl (a.s) ile buluşur ve Kur'ân mukâbele ederlerdi. Resûlullah (s.a.v) hayırda yarış hususunda esen rüzgârdan daha hızlıydı." (Buhârî, Bedyü'l-Vahy 5)
11) Resûlullâh (s.a.v) Ramazan'ın son on gününde daha çok ibâdet ederdi
Ali (r.a) şöyle demiştir: "Resûlullâh, Ramazan'da son on güne girildiğinde ailesini gece namaz için uyandırırdı ve Mi'zer'ini bağlardı." Ebû Bekr'e (r.a), "Mi'zer'den ne kastediliyor" denildi. O da, "Kadınlarından uzak dururdu" dedi. (Müslim, İtikâf 7; Ahmed b. Hanbel, I/132)
Resûlullâh'ın Sünnet'ine göre oruç tutmak ve orucun getireceği sevaba nâil olmak için bu hadisleri tekrar tekrar okuyarak oruç tutmalıyız.
yenişafak