- Önsöz

Adsense kodları


Önsöz

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Hadice
Wed 19 January 2011, 10:38 am GMT +0200
Önsöz


Birinci Baskı


Onca büyük zenginliğine rağmen, bana öyle geliyor ki Fransız Edebiyatı, dünyanın belli başlı dinlerinden birinin tebliğcisi olan İslam Peygamberi’nin Siyer’i, yani hayatı ve eserleri ile ilgili kapsamlı bir çalışmadan yoksun gibi görünüyor. İşte elinizdeki bu eserde, O’nun hayatının çeşitli yönleri ele alınmaya çalışılacaktır.

Resulullah’ın hayat hikâyesi ile ilgili hemen her dilde yayınlanmış olan yüz binlerce kitap ve makalede, toplumun çıkarları doğrultusunda kurulmuş olan idari kurum ve teşkilatlar, araştırmacıların dikkatlerinden şimdiye kadar kaçmış görünmektedir. Bu durumda bir öncünün çıkıp çığır açmaya çalışması gerekiyordu.

Öte yandan, aynı anda birçok cephede mücadele etmiş olan söz konusu şahsiyetle ilgili olarak siyer yazarlarının bugüne kadar ortaya koymuş oldukları eserler salt kronolojik olarak incelendikleri takdirde, belirli topluluklarla olan ilişkilerin nasıl bir seyir izlediğini belirleme imkânı olmayacaktır. Biz burada, olayları Mekke, Bizans, İran, Yahudiler gibi temel konulara  göre gruplandırarak ele alacağız. Bazı yinelemeler pahasına, böyle bir yaklaşım, çalışmamıza daha tutarlı ve daha canlı bir görünüm kazandıracaktır.

Eski bir Sorbonne öğrencisi olarak, yazarı böyle bir çalışmaya yönelten bir başka neden daha var: Yeryüzünde sahip olduğu tek varlığı olan kalemi ile, bu alanda kesintisiz otuz yılı aşkın bir süreyi kapsayan bir çalışmanın ürünü olan ve dünyanın farklı dillerinde değişik araştırmacıların çalışmalarını olduğu kadar, orijinal kaynaklarda yapılmış olan çalışmaların sonucunu, kendisini yaklaşık on yıldır bağrına basan ev sahiplerine en güzel bir şekilde sunabilmek.

Sonuç olarak, bu eserin üslûbunu gözden geçirerek bana yardımcı olan dostlara içtenlikle teşekkür ediyorum. Ancak, bazı yabancı deyimlerin çevrilmesi sırasında ortaya çıkan farklılıklar konusunda duyduğum korku ve endişelerle ilgili olarak, okurlarımın hoşgörüsüne sığınıyorum.

Muhammed Hamidullah

Paris/İstanbul, 1959.


2. Baskı İçin


Biraz geç de olsa, eser boyunca Kur’an’ın imlası konusunda (Fransızca nüshada Qoran-Coran) bir şekil birliğinin bulunmadığını tespit ettim.Bu konudaki kusurumu kabul ediyorum ve açıkçası okurlarımın affına sığınmaktan başka da elimden gelen bir şey yok.

Bu çalışmanın Türkçe olarak değişik yıllarda birçok çevirisi yapıldı ve daha şimdiden dört kez basıldı. Bu satırları yazdığımız sırada da bir beşincisi baskıya verilmiş durumda. Türk okurlarının bu konudaki susamışlığı hayranlık uyandırıcı ve örnek bir nitelik taşımaktadır. Daha çok ilk baskıyı esas alarak Sayın Prof. Nerkez Smailagic tarafından yapılan Boşnakça bir çevirisi ise 1977’de Zagreb’de yayınlandı. Bu işin uzmanı olan dostlar Urduca, İngilizce ve Arapça çevirilere de giriştiler. Görünüşe bakılırsa, çalışma, onların gözünde sonu getirilemeyecek kadar uzun ve çetin gözükmekte. Ancak ALLAH’ın muradı her şeyin üzerindedir. Her hal ü kârda bütün hamdler O’nadır!

Sonuç itibarıyla, yerine getirmem gereken son bir görev de, özellikle bana Ek bölümün hazırlanmasında değerli yardımlarını esirgemeyen iman kardeşim Emetü’l-Vehhâb Tâhire hanımefendiye ve aynı şekilde yeni Editör’e şükranlarımı arz etmektir. ALLAH çalışmalarının mükafatını versin.

 

Muhammed Hamidullah

Paris, Receb H. 1406 Haziran 1978.


 

4. Baskı İçin


ALLAH’a hamd ve senalar olsun ki bu mütevazı eser bir kez daha basılmaya lâyık  görüldü. Eser, son kez 1974’te Beyrut’ta yayınlanmıştı –ve bu nedenle Ankara’lı Sayın Salih Özcan’a şükranlarımı sunarım-, ancak Lübnan’daki uzaktan güdümlü esef verici savaş, kitabın geniş kitlelere ulaşmasını engelledi.

Bu kez de maddi güçlükler, editörü, yazarın arzu ettiği tüm düzeltmeleri ve ilaveleri yeniden gruplandırmak zorunda bıraktı ve bunlar, kitabın sonunda yaklaşık elli sayfalık bir Ek bölüm halinde yer aldılar. Ayrıca, mevcut matbaa teknikleri, Arapça’daki özel seslerle ilgili transkripsiyon alfabesi için gerekli hurufattan da mahrum bulunmakta. Ümit ederim ki, ilk baskının indeks bölümüne gönderme yaparak bu güçlüğün üstesinden gelmek mümkün olacaktır.

Bu baskıda bazı önemli düzeltmeler de yer almakta ve bunlar, daha önce tarihsel bilgiler şeklinde verilen kavramları değiştirmekteler. Örneğin, Medine’deki Buâs savaşında galip ve mağlup taraflar konusunda olduğu gibi. Aynı şey, Benû Nâdirlerle yapılan savaşın nedenleri için de geçerli. Artık, sürekli olarak Ek bölüme bakma zahmetine katlanmak, sevgili okurlarımıza düşüyor.

İnsanoğlu, gerek düşünceleriyle ve gerekse edindiği bilgilerle, sürekli olarak gelişme halindedir. Belirli bir zaman aralığında, eğer aynı yazarın gözetiminde bir eserin bir baskısı daha yapılmışsa –ki bizimkisinin 4. baskısı oluyor-, bu yeni baskının, yazarın bu konudaki “son sözünü” sunma gibi bir üstünlüğü ve aynı zamanda da benim bizzat deneyip gördüğüm gibi bir sakıncası var demektir. Nitekim yazar, belirli bir bölümü değiştirir, ama bütün kitabı yeniden kaleme almaz. Bu durumda önceki düşüncenin, aynı kitabın bir başka bölümünde, revizyon sırasında gözden kaçarak yinelenmiş olması mümkündür. O zaman yazar, elinde olmadan, kendisiyle çelişkiye düşecektir. Bu, özellikle çalışmanın çok kapsamlı olduğu durumlarda ortaya çıkan bir durumdur.

 

Muhammed Hamidullah


 

5. Baskı İçin


Tüm övgü ve yüceltmeler, Rabbimiz olan ALLAH’adır! Salât ve selâm, bizlere hem bu dünyada hem de ahirette önderlik edecek olan Resulullah’ın üzerine olsun!

Bu satırların yazarı, ömründe bir kez daha, bu mütevazı çalışmanın gözden geçirilmiş bir baskısına tanık olma sevincini yaşamaktadır. Bilim her geçen gün sürekli gelişme halinde; ve her geçen gün, klasik eserlerin el yazması nüshaları kadar özgün yeni yayınlar çıkıyor. Sınırlı imkânlarımız el verdiği ölçüde bizler de bunlardan yararlandık ve kitabımıza düzeltmeler ve eklemeler yapma yoluna gittik. Eğer okurlarımız bunlardan yararlanabilirlerse ne mutlu bizlere!

 

Muhammed Hamidullah

Paris, 12 Rebi’ul-evvel 1408