hafız_32
Tue 26 October 2010, 11:04 am GMT +0200
ÖNSÖZ
Hamd Allah'a aittir. Yalnızca O'na hamdederiz, yalnızca O'ndan yardım dileriz, nefislerimizin kötülüklerinden ve amellerimizin iyi olmayışından dolayı yalnızca O'na sığınırız. O kime hidayet verirse, onun için bir sapıklık yoktur. Kimi de saptırırsa onun için bir hidayet edici yoktur. Allah'tan başka tanrı yoktur ve O ortağı olmayan Tek'tir. Biz, Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve peygamberi olduğuna şehadet ederiz.
Kur'an, Müslümanlara şöyle diyor:
"Ey iman edenler! Allah'tan hakkıyla ittika edin (takva sahibi olun) ve ancak Müslüman ismiyle ölün."[1]
Hakkıyla ittika etmek, ya da gerektiği gibi takvalı olmak...
İnsanın yapmakta zorlanacağı, ama yapması gereken en önemli bir görev...
Kuvvetli bir imandan sonra derin bir şuur, uyanık bir anlayış ve Allah'a karşı ciddî bir sorumluluk bilinci.
Belki imanın da kuvvetli olmasını sağlayacak olan bir
dikkatlilik... Bir anlamda hayatın her alanında Allah'ı ve O'nun Rabbliğini hesaba katarak düşünme, inanma ve yaşama anlayışı...
Takva bilinci...
İnsanın en büyük makama karşı taşıması gereken kapsamlı bir mesuliyet duygusu; insan olmanın gereği olarak hesap vereceği, ya da iyilik gördüğü makama karşı duyduğu sorumluluk şuuru...
'Takva bilinci', Allah'a karşı duyulan sevginin ve tazimin zirvesidir.
Takva, içinde korku unsuru da taşıyan ama yalnızca korku anlamında olmayan bir kavramdır. Onu tek bir kelime ile ifade etmek mümkün değildir. Dolayısıyla onu yine kendisiyle anlatmak gerekir. Biz çalışmamız boyunca takvayı bazen olduğu gibi, bazen onun fiil hâli olan 'ittikâ' kelimesi ile, bazen 'Allah'tan korkup sakınma', bazen de 'Allah'a karşı sorumluluk bilinci' şeklinde ifade edeceğiz. Bütün bu kullanışlarda, onun 'Allah'a karşı kulluk mesuliyeti taşıma şuuru' olduğu fikrini hep öne çıkarmaya, o anlama vurgu yapmaya çalışacağız.
Takvanın ne olduğu ancak yaşayarak öğrenilir.
Biz bu çalışmamızda 'Takva Bilinci'ni söz konusu edeceğiz. Takvanın insan hayatındaki yerini tespit etmeye, onun içeriğindeki sevgi, sorumluluk, korku ve ümit unsurlarını gündeme getirmeye çaba göstereceğiz.
Konuyu altı bölüm hâlinde açıklamaya gayret ettik:
Birinci bölümde, Kur'an'da korku duygusunu anlatan kelimeleri ve takvanın manasını, takva ve fücur ilişkisini,
İkinci bölümde, Kur'an, Sünnet ve Selefin hayatında takvanın önemini, takvanın en hayırlı rızık ve elbise olduğunu,
Üçüncü bölümde, takvanın çeşitli boyutlarını, kişiyi takvaya ulaştıran sebepleri, takvanın derecelerini, takva bilinci ile gerçekleşen şeyleri,
Dördüncü bölümde, takva bilincinin somut örneklerini, takvanın ihsan, birr, sabır, infak ve diğer ahlakî ilkelerle ilişkisini,
Beşinci bölümde, müttakilerin kim olduğunu, Allah'ın müttakileri sevdiğini ve onların Kur'an'daki özelliklerini,
Altıncı bölümde, takva bilincinin yakın ve uzak vadede, bir anlamda dünyada ve ahirette kazandırdığı kazançları anlatmaya çalıştık.
Takva bilinci ile yaşayıp muttakilerden olabilmeyi diliyoruz. Çaba bizden, kabul etme ve başarı verme ise Rabb'imizdendir.
15 Mart 2000 Zaandam-Hollanda[2]
[1] Âl-i İmran: 3/102.
[2] Hüseyin K. Ece, Takva Bilinci, Denge Yayınları: 9-11